Ada Kent Üniversitesi, merkezi İstanbul’da bulunan Avrupa Eðitim Grubu’nun 2015 yýlýnda Kuzey Kýbrýs Türk Cumhuriyeti’nde kurduðu eðitim yatýrýmýdýr. İstanbul’daki okul öncesi-ilköðretim-ortaöðretim ve yükseköðretim birikimlerinin zirvesidir.
Ada Kent Üniversitesi, Kýbrýs, Türkiye ve dünyanýn çeşitli ülkelerinden öðretim üyelerinden oluşan seçkin akademik kadrosuyla; 7 fakülte ve 1 meslek yüksekokulu ile toplamda 29 lisans ve önlisans programýyla yaklaşýk 2 yýldýr uluslararasý düzeyde eðitime devam etmektedir.
Gerçek anlamda bir “Kent Üniversitesi” olarak öðrencilerin, yaþadýklarý toplum ve dünya ile bütünleşmelerine, iletişimi güçlü, sosyal baðlarý kuvvetli, deðerli bireyler olarak yetişmelerine katkýda bulunmaktadýr. Ada Kent Üniversitesi, “Üniversite Adasý” KKTC’de farklý kültürlerdeki öðrencileri bir araya getirip, ortak kültür oluşturabilecekleri bir platform olmayý hedeflemektedir.
Ada Kent Üniversitesi, 18.03.2019 Pazartesi günü Üniversite bünyesinde Ýstanbul Türk Ocaklarý ile birlikte “Kýbrýs’ýn Dünü, Bugünü Ve Yarýný” adlý bir seminer düzenledi. Bu semineri, siz okuyucularýmýz için izledik.
Açýlýþ Oturumu sabah saat 10.30’da baþlayan seminerin Açýlýþ konuþmalarýnda Ýstanbul Türk Ocaðý Baþkaný Dr Cezmi Bayram, Kýbrýs Ada Kent Üniversitesi Rektörü Prof Dr Fuat Bayram, Kýbrýs Türk Milli Tarih Müzesi Baþkaný Prof Dr Ali Efdal Özkul ve KKTC Cumhuriyet Meclis Baþkan Yardýmcýsý Lefkoþa Millevekili Sayýn Zorlu Töre yaptýlar.
Dr Cezmi Bayram, yaptýðý konuþmada “Kýbrýs’ýn Türkiye’nin milli meselesi olduðunu” dile getirdi. Konuþmasýnda “Kýbrýs, Türk Dünyasýnýn üzerinde birleþtiði bir noktadýr. Merhum Denktaþ’ýn bunda rolü büyüktür. Rahmetli Denktaþ, Kýbrýs’ýn Türkiye için ne kadar önemli olduðunu anlattý. Türkiye, Kýbrýs’ý Denktaþ sayesinde duydu ve öðrendi.” dedi.
Dr Cezmi Bayram “Türkiye, Kýbrýs’ta elde ettiklerini korumak zorundadýr. Koruyamazsa sýkýntý yaþar. Türkiye, Kýbrýs meselesi üzerinde elde ettiklerinden vazgeçemez.
Bugün Avrupa’da bazý devletler, ayrýlmýþtýr. Yugoslavya, Çekoslovakya gibi ülkeler bölünmüþtür. Ama Batýlýlar bunlara bir þey dememiþlerdir. Olaylar karþýsýnda sessiz kalmýþlardýr. Ama ayný Batýlýlar, her nedense Kýbrýs’ta iki toplumu birleþtirmek istemekte ve bunda ýsrarcý olmaktadýrlar. Bu nedenle Türkiye, Kýbrýs için elinden gelen her þeyi yapacaktýr. Kýbrýs Türkünü yalnýz býrakmayacaktýr. Hatta KKTC’nin adýný Kýbrýs Türk Cumhuriyeti olarak deðiþtirme çalýþmasý yapmalýdýr.” diyerek þöyle devam etti: “Kýbrýs’ýn çevresindeki enerji kaynaklarý da Türkiye için buradan vazgeçilmez olduðunun bir göstergesidir. Türkiye Kýbrýs’ta oldu bittilere izin vermeyecektir.”
Ada Kent Üniversitesi Rektörü Prof Dr Fuat Bayram, kýsa bir konuþma yaparak katýlýmcýlara ve dinleyicilere teþekkür etti.
Prof Dr Ali Eftal Özkul konuþmasýnda “Tarih boyunca birçok devletin, çeþitli özelliklerinden dolayý Kýbrýs’a sahip olmak istediðini, bu özelliklerin arasýnda en önemlisinin Kýbrýs’ýn konumu olduðunu” dile getirdi. “Kýbrýs’ýn Doðu Akdeniz’deki konumunun önemine dikkat çekerek devletlerin bu nedenle buraya sahip olmak istediklerini” söyledi.
“Günümüzde doðalgaz konusu ile ön plana çýktýðýný ama yine de her þeye raðmen konumu bakýmýndan çok önemli bir yer olduðunu” belirtti.
Osmanlý devletinden önce de bu adada çeþitli uygarlýklarýn yaþamýþ olduðunu, ticaretle uðraþtýðýný, Salamis Þehrinin ticarette geliþtiðini, Hala Sultan’ýn Kýbrýs’a gelmesinden dolayý Ýslam Dünyasýnýn da Kýbrýs’a önem verdiðini söyledi.
Memlük Sultanlýðýnda Türklerin ada ile tanýþtýðýný, Anadolu ile baðlantýnýn Osmanlý Döneminden de önce olduðunu, o zamanlar adada bir cami yapýldýðýný ve korunmasý gerektiði iddiasý olduðunu belirtti. Ancak bu caminin nerede olduðunun bilinmediðini dile getirdi.
“Osmanlý Hakimiyetinin aslýnda 1570 yýlýnda adada baþladýðýný” söyledi. “Bu yýlda, Osmanlý tarafýndan adaya, Muzaffer Paþa’nýn Beylerbeyi olarak atandýðýný ve Kýbrýs’ý idare etmeye baþladýðýný, o zamanlar sadece Maðusa’nýn fethedilemediðini bunun da bir yýl sonra alýndýðýný” belirtti. “Demek ki Kýbrýs Osmanlý hâkimiyetine 1571’de deðil 1570 yýlýnda geçmiþtir” dedi.
Son konuþmacý Meclis Baþkaný Zorlu Töre yaptýðý konuþmada “Büyük Orta Doðu Projesi” adý altýnda önce Arap Devrimi diyerek Araplarla sonra da Türkiye üzerinde oynamaya baþladýlar. Türkiye, hepsine karþý koyarak oynanmak istenilen oyunu bozmuþtur.” dedi.
Zorlu Töre, “Türkiye’nin Kýbrýs’tan çýkmasýný istiyorlar. Garantörlüðü çað dýþý olarak görüyorlar. Eðer garantörlük olmasaydý, Erenköy savunulamazdý, Geçitkale savunulamazdý. Tüm Kýbrýs elden giderdi. Bugün biz bir devlet olamazdýk. Baðýmsýz olamazdýk. “
“Gözlerimiz hep kuzeyde idi. Anavatan Türkiye tarafýndaydý. Bir asýr, Türkiye’nin Kýbrýs’a gelmesini bekledik. Uçaklarýn semalarýmýzda uçmasýný bekledik. Gel artýk diye baðýrýyorduk. O günlerde Rumlar, “Bekledim de gelmedin” þarkýsýný çalýyorlardý. Türkler de “Bir gece ansýzýn gelebilirim” þarkýsýyla cevap veriyordu. Ve sonunda geldiler. Bize bu topraklarý hediye ettiler. Bizim için canlarýný verdiler. Þehit oldular. Þimdi ise tüm Dünya birleþmiþ, Türkiye ve Türk askeri Kýbrýs’tan geri gitsin diyor. Peki, o zaman, sizin, Akdeniz’de ne iþiniz var? Fransa, neden Kýbrýs’ta bir üst kuruyor? Burada onlarýn ne iþi var? Amerika da bir üst kurmak istiyor. Amerika’nýn ne iþi var? Bizi kimse aldatamayacak. Aldanmak yok. Bundan geri dönmek yok” diyerek konuþmasýný þiirlerle süsleyerek coþkulu konuþmasýnýn sonunda izleyenler tarafýndan dakikalarca alkýþlandý.
Konuþmalardan sonra oturumlara geçildi. Konuþmacýlar, sunumlarýný yaparak izleyenleri bilgi sahibi yaptýlar.
Böyle bir seminer için Ada Kent Üniversitesi Rektörlüðüne ve tüm emeði geçenlere teþekkür ediyoruz.