"Küçük savaþ bitti, þimdi sýra büyük savaþta...". diyordu Allah’ýn resulü. Ben de bu hadisle baþlamak istiyorum yazýma. Bunun da Allah yolunda cihat yapýlan bir cihat olduðuna inanýyorum.

AKP ve Erdoðan birlikte kendilerinden olmayan belediyelere iþ yaptýrmamak ve prestij kaybettirmek için ellerinden gelmeyeni bile yapmak için özel çaba sarf edeceklerdir. Eðer seçim akabinde yapýlan konuþmalar dikkatli takip edildiyse, bunu hissettiren tehdit vari sözcükler dinleyenlerin zaten dikkatini celp etmiþtir.

Seçmenin seçtikleri baþkanlarýn çalýþma þartlarýný göz önüne alacak bir tutum sergilemeleri, bu tavrý bilip, kabullenmeleri ve olaðanüstü beklentilere girmemeleri, seçtikleri kiþilere sahip çýkmalarý ve kendi güçlerinin bu kiþilerin arkasýnda olduðunu iktidara hissettirmeye devam etmeleri gerekir. Bunu yapmazlarsa, daha önce Haziran seçimlerinde baþarýsýzlýklarýný, halkýn yanlýþ tercihi gibi göstererek, Kasým’da yeni seçime gidilip, tekrar istikrarsýzlýk korkusu yayarak huzursuz seçmeni yanlarýna almalarýný saðlamýþtý, yine ayný yöntemi deneyeceklerdir.

Seçilenlerin iþlerinin çok zor olduðunu ben biliyorum, ama benim bilmem bir iþe yaramýyor. Onlar, hem kendilerini seçen seçmenlerinin beklentilerini yerine getirmenin sorumluluðunu taþýrken, iktidarýn karalama ve engellemeleriyle de mücadele etmek zorundalar ve edeceklerdir. Bir genel seçimin sonucunu yaklaþýk beþ saate tamamlayanlarý takdir ediyorum, ancak bir þehrin iki üç ilçesinin oy sayýmýný on yedi günde ancak tamamlayabilen ya da tamamlanmasý istenen sürede tamamlayabilenlerin sadakati de takdire þayan. Böyle bir ülkede bir yandan icraat yaparken, bir yandan da bu varlýk fonu kiþilerle uðraþmak hiç de kolay deðil. Daha iyi bir yol da yok. Onlar da ellerinden gelmeyeni bile yaparak, kendilerinden beklenen adalet ve vicdan duygularýnýn hep faaliyette olduðunu o þehirde yaþayan bütün kiþilere hissettirmeleri gerekir.

Ben, Tunceli, Amasya, Ankara, Ýzmir'de bu beklentilerin yanýt bulmaya baþladýðýný düþünüyorum. Ayný duyarlýðýn Ýstanbul'dan da geleceðinden kuþkum yok. Bu icraat makam araçlarýnýn kullanýmýyla ilgiliydi.
Ben, belediyelerde yapýlmýþ olan bütün yolsuzluklarýn deþifre edilerek, bütün bunlarý hayali gerekçelere deðil, yolsuzluklarýn imhadan arda kalan delilleriyle bilgilendirilmelerini bekliyorum.

Umut ediyorum ki, Mansur Yavaþ’ýn, daha ilk toplantýda, kendisinin devre dýþý býrakýlmaya çalýþýlma çabalarýný boþa çýkaracak kararlý tavrýn ortaya konulmasý önemli bir adým. Bunun diðer belediyelerde de gösterilmesi gerektiðini düþünüyor ve bekliyorum. Ýkinci beklentim ise, seçilenlerin görevlerini yapmak dýþýnda, kendilerinin çekilmek istenecek hiç bir polemiðe girmemeleri... Varlýklarýný bütün olumsuz koþullara raðmen, icraatta göstermeleri; týpký Maçoðlu’nun yaptýðý gibi... Kiþiliði bozuk varlýklarýn en iyi yönetim sistemini berbat edeceði, kiþiliði saðlam olanlarýn da en kötü sistemini bile çok iyiymiþ gibi gösterebileceðine inanýyorum. Maçoðlu yaptýklarýyla komünizmin mübarek bir yönetim olduðunu deðil, dürüst insanlarýn mübarek iþler yaparak, hizmet ürettiklerini ortaya koymuþtur. Ovacýk’ýn baþarýsý komünizmin deðil, yürekli ve dürüst insanýn baþarýsýdýr. Bu baþarýyý her düþüncedeki insan gösterebilir; yeter ki, dürüst ve ahlaklý olsun. Ahlaký olmayanýn zaten dini de olmaz; olursa da Mark’sýn dediði gibi "Din bir afyondur" olur.

Baþarýlarýnýz ve adaletli yönetimlerinizle övünmek istiyoruz, ahlaksýz basýnýn yýllarca yaptýðý gibi hýrlý hýrsýzlýklarla deðil. Bu yol molozlarla dolu, bu yol çakýrdikenle kaplý, bu yol ustura üstünde yürümekten farksýz… Ýktidara raðmen Allah yolunuzu açýk etsin.

18 Nisan 19
Gölcük