“TERAPÝ” Üzerine
Hakan Yozcu
Hakikat Gazetesi
Lefkoþa - KKTC
     12 yaþýndaki çocuðunuza tanýmlamayan bir hastalýk teþhisi konulsa ne yaparsýnýz? Çocuðunuzu hastaneye götürüyorsunuz, bir ara çocuðunuzu býrakýp dýþarý çýkýyorsunuz. Bir iki dakika içinde geri dönüyorsunuz ve çocuðunuzu yerinde bulamýyorsunuz.
     12 yaþýndaki çocuk esrarengiz bir þekilde kayboluyor. Sanki yer yarýlýp içine giriyor. Tüm aramalarýnýza, tüm çabanýza raðmen onu bulamýyorsunuz? Böyle bir durumda ne yaparsýnýz? Nasýl bir ruh hali içine girersiniz. Üstelik bu da yetmiyor ve aradan 4 yýl gibi uzun süre geçiyor. Ondan hiçbir haber alamýyor, hiçbir iz bulamýyorsunuz. Öldü mü? Yaþýyor mu? Kaçýrýldý mý? Nerede? Kimle veya kimlerle? Hiçbir bilginiz yok…
     Öldü diye umudunuzu kesip býrakýr mýsýnýz yoksa “Yaþýyor, mutlaka bir gün çýkacak, bir haber gelecek” diye bekler misiniz?
     Ýþte son okuduðum “Terapi” adlý roman, yukarýda sorduðum sorularý sorduran ve sizi yýllarca psikolojik bir bunalýma sokacak olan bir roman.
     Kitabý elinize aldýðýnýzda müthiþ bir bunalýma sürükleniyorsunuz. Daha ilk sayfalardan itibaren merak edip kitabý elinizden býrakamýyorsunuz. “Bir sonraki sayfada ne oldu?” diye gözleriniz kapanana kadar okumayý býrakamýyorsunuz…
     Terapi adlý romaný Alman Yazar Sebastian Fitzek yazdý. Pegasus Yayýnlarý arasýnda yayýnlandý. Adýndan da anlaþýlacaðý gibi Terapi romaný Psikolojik gerilim türünde yazýlmýþ bir roman. Bu türdeki eserleri sevenler için mutlaka okunmasý gereken bir kitap diye düþünüyorum. Kitabý elinize aldýðýnýzda bana hak vereceðinizden adým gibi eminim.
     Sebastian Fitzek,13 Ekim 1971 yýlýnda Berlin'de dünyaya gelmiþ. Psikolojik gerilim türünde yazdýðý romanlarla adýný duyurmayý baþarmýþ bir yazar. Esprili bir kiþiliðe sahip olan yazar, okurlarý ile de iyi iliþkiler içinde bulunuyor. Bu da onu diðer yazarlardan ayrý olmasýna, onun tutulmasýna ve beðenilmesine yol açýyor.
     Terapi adlý eser, yazarýn ilk romaný. Ýlk romaný olmasýna raðmen ülkesinde büyük bir baþarýya imza atmýþ. Öyle ki Dünyaca ünlü yazar Dan Brown’un “Da Vinci’nin Þifresi” adlý eserini en çok satan kitaplar arasýnda geride býrakmýþ. Almanya’da en çok satýlan kitap olmayý baþarýnca tüm dikkatleri üzerine çekmiþ.
Toplamda 12 kitabý yayýnlanan yazarýn eserleri birçok dile çevrilmiþtir. Ama her ne hikmetse Türkiye’de yazarýn sadece üç eseri Türkçe’ye çevrilip yayýnlanmýþtýr. “Terapi”den baþka “Kýymýk” ve “Uyurgezer” adlý eserleri çevrilmiþ Türkçeye.
     Yazar, önceleri veterinerlik okumuþ ama tamamlayamadan ayrýlýp hukuk alanýnda eðitim görmüþ. Belki de veterinerlik eðitimine baþlamasýndan dolayý eserlerinde mutlaka evcil hayvanlara yer vermektedir. Terapi adlý romanda da evcil köpeklere yer vermiþtir. Kahramanýn Sindbad adýnda bir köpeði vardýr. Sindbad da adeta romanýn kahramanlarýndan biri olarak verilmektedir.
     Yukarýda da bahsettiðimiz gibi, roman kahramaný Psikiyatr Viktor Larenz’in 12 yaþýndaki kýzý Jossy gizemli bir þekilde hastanede ortadan kaybolur. Ne bir görgü tanýðý, ne bir delil, ne de bir ceset vardýr ortada. Baþýna ne geldiði bilinmemektedir. Adeta bir sýrdýr.
     Victor Larenz, yas tutar. Küçük bir adaya çekilir ve burada her þeyden uzak tek baþýna yaþamaya baþlar. Karýsý da þehirdedir. Aradan 4 yýl geçer.
     Victor Larenz’in hayatý birdenbire deðiþir. Gizemli bir kadýn adaya gelir. Bu, þizofreni hastasý bir kadýndýr. Ve Victor Larenz’in kendisini hastasý olarak kabul etmesini ister. Fakat Viktor Larenz artýk hasta kabul etmemektedir.
     Kadýný dinler. Kadýn, çok ilginç biridir. Anlattýklarý Larenz’e bir þeyler çaðrýþtýrýr. Kadýn, psikolojik bunalým yaþayan bir hastadýr. Kendisini öyle tanýtmýþtýr. Yazar olduðunu, öyküler yazdýðýný ama öykülerindeki kahramanlarýn ve olaylarýn günlük hayatýnda gerçeðe döndüðünü, yarattýðý kiþiler ile karþýlaþtýðýný anlatýr.
     Olay, Larenz’in dikkatini çekmiþtir. “Hayýr” demesine raðmen adýnýn “Anna Spiegel” olduðunu söyleyen kadýný her defasýnda dinler ve adeta onu terapiye alarak seanslar yapar.
     Kadýn, çok gizemlidir. Garip davranýþlarý vardýr. Anlattýklarý olaylar çok ilginçtir. Yazdýðý bir romaný anlatmaya baþlar. “Romandaki olaylarý sonradan yaþadýðýný ve kahramanlarýyla karþýlaþtýðýný” söyler. Son romanýnda tanýmlanamayan bir hastalýða yakalanan küçük bir kýzýn aniden ortadan kayboluþunu yazmýþtýr.
     Bu konu, Larenz’in dikkatini çeker. Çünkü 4 yýl önce kaybolan kýzýnýn baþýna gelen olaya çok benzemektedir. Ýlgisini çeker ve her defasýnda kadýný dinlemeye baþlar.
     Victor Larenz , her þeye raðmen “Hastayý kabul edemeyeceðini, kadýnýn da adadan gitmesi gerektiðini” söyler. Ertesi gün ayrýlacaðýný söyleyen kadýnýn, çýkan fýrtýna yüzünden adadan ayrýlamadýðýný ve birkaç gün burada mahzur kaldýðýný öðrenir.
     Eser, kýsa cümlelerle ve gayet açýk anlaþýlýr bir dil ile Türkçe’ye çevrilmiþ. Bu nedenle de okurken hiç sýkýlmýyorsunuz. Akýcý bir üslupla yazýlmasý da esere ayrý bir güzellik katmýþ. Bölümler kýsa kýsa olduðundan okumada da zorluk çekmiyorsunuz. Dilediðiniz bölümde ara verip dinlenebiliyorsunuz.
     Anna Spiegel, adadan ayrýlmamýþtýr. Davetsizce Victor Larenze’nin evine gider kendisini zorla dinlettirir. Victor Larenz, anlatýlan olaylarla kýzýnýn bir iliþkisi olup olmadýðýný düþünmeye baþlar.
     Adanýn belediye baþkaný Larenz’e “Bu kadýnýn tehlikeli olduðunu, ona dikkat etmesi gerektiðini” söyler. Ve Larenz’e ihtiyacý olabilir düþüncesiyle bir silah verir. Burada da ister istemez bazý sorular soruyorsunuz kendinize: Belediye baþkaný kadýn için neden böyle bir yargýya varmýþtýr? Victor Larenz’e kendini korumasý için neden silahýný vermiþtir?
     Victor Larenz’in çok sevdiði köpeði Sinbad ani bir þekilde kaybolmuþtur. Belediye baþkaný köpeði ölü vaziyette getirmiþtir? Köpek neden kaybolmuþtur ve kim tarafýndan öldürülmüþtür? Köpeði öldürmekle Larenz’e ne mesajý verilmek istenmiþtir? Köpeði Anna Spiegel adlý kadýn öldürmüþ olabilir mi?
     Kimdir bu gizemli kadýn? Neden birdenbire çýkmýþtýr? Ve neden ýsrarla gitmemekte Victor Larenz ile sürekli görüþmek istemektedir? Yazdýðý roman ile Victor Larenz’in yýllar önce kaybolan küçük kýzý arasýnda bir ilgi var mýdýr? Victor Larenz’in peþine neden düþmüþtür? Neden hep onu görmeye gelmektedir?
     Ýþte Victor Larenz, tüm bunlarý düþünerek kadýný hastasý olarak kabul eder. Ve ona terapi uygulamaya baþlar. Bu arada Larenz’in þehirde bir de dedektifi vardýr. Kai adýndaki bu dedektif yýllardýr kýzý için araþtýrmalar yapmaktadýr. Larenz’in isteði üzerine Anna Spiegel’i de araþtýrmýþtýr. Fakat böyle bir kadýnýn gerçekte olmadýðý ve onun yalan söylediði ortaya çýkmýþtýr.
     Terapi romaný iç içe giren olaylarla okuyucuyu büyük bir gerilime sokan bir eser. Adeta bir korku filmi izler gibi geriliyorsunuz sayfalar ilerledikçe. Ve hep kafanýzda ne olacak diye sorular soruyorsunuz. En önemlisi de “Kim bu Annan Spiegel?” demekten kendinizi alamýyorsunuz. Kitap boyunca kendinizi hep bir bilmece oyunu içinde buluyorsunuz. Durmadan bu bilmeceleri sorup duruyorsunuz kendi kendinize…
     Kitap çok ilginç ve heyecan verecek þekillerde geliþmeye devam ediyor. Sonuca yaklaþtýkça heyecanýnýz kat be kat artýyor. Öyle ki kitap sonuna doðru, yaptýðýnýz tahminlerin hiç biri sonuçla örtüþmüyor.
     Yazar o kadar farklý ve deðiþik bir þekilde kurgulamýþ ki romaný, bütün tahminleriniz bu kurgu karþýsýnda allak bullak oluyor. Ve siz, yenilgiye uðruyorsunuz.
     Üstelik öyle bir defa da deðil. “Tamam, þimdi anlaþýldý her þey” dediðiniz anda bir defa daha hayretlere düþüp þaþkýnlýðýnýzý artýrýyorsunuz. Heyecanýnýz tavan yapýyor.
     Tempo hiç ama hiç düþmüyor. Romaný bitirip sonucu aldýðýnýzda bir “Oh be!” çekip gerilimden kurtulmaya çalýþýyorsunuz. Ama bu, o kadar kolay olmuyor… Çünkü kitap sizi o kadar çok sarmalýyor ki uzun süre etkisini üzerinizden atamýyorsunuz…
     Mutlaka okumanýzý salýk verdiðim kitaplardan biri Terapi…