Öküzün rengini dýþýnda, insanýn rengini içinde ara. -Mevlânâ |
|
||||||||||
|
Her birey ve toplumda nitelikli olmak göreceli olduðu gibi, insan doðasýndaki egoist yapý gereði, kolayca kendisini niteliksiz görmez. Ancak nitelikli insanýn bir seviyesi olduðu da asla gözardý edilmemelidir. Genelde niteliksizliðin neler olduðu kimsenin aklýna gelmez. Yemek, içmek, gülmek, konuþmak ve çýkarlarýný düþünmek, nitelikli insan faaliyeti olarak görülür. Bunlar nitelik deðil sadece içgüdüselliktir. Sýralanan içgüdüsel davranýþlarýn çoðu hayvanlar içinde geçerlidir. Ýçgüdünün dýþýnda, düþünme yeteneðiyle bilinç seviyesinde sorgulama yapýldýðý sürece nitelikli olabilir insan. Doðru eðitim ve doðru kültüre sahip olunmadan, rastgele sorgulamalarýn hepsi içgüdüselliktir. Ýþte insan bu noktada nasýl düþünmeliyim diye kendisinde baþlatmalýdýr sorguyu. Ýnsan niteliðiyle ilgili somut bilgiye ulaþabilmenin doðru yöntemi, ilkel ve modern topluluklarýnýn düþünce, sorgulama, yaþam þekilleri incelendiðinde daha net anlaþýlýyor. Doðuþtan itibaren insan denen hayvaný, diðer canlýlardan ayýran temel özellik, beyin yapýsýndaki 14,5 milyar nörona sahip olmasýdýr. Ýnsan beyininde milyarlarca nöronun olmasý demek, o andan itibaren her þeyi düþünüyor anlamýna gelmiyor. Hatta çaðýmýzda modern çoðu toplumlar hâlâ içgüdüsel düþünerek yaþamakta. Bu gerçeklikten kaynaklý çocuklar 6-7 yaþýndan itibaren temel eðitime tabi tutulurlar ki, beyinde uyur vaziyetteki hücreleri harekete geçirerek, insana yakýþýr sorgulama ve düþünmeyi saðlamaktýr. Ýnsanýn düþünme ve sorgulamasýyla ilgili en büyük sorun, eðitimin içeriði ve kapsamýdýr. Çünkü verilen her eðitimin doðru düþünüp doðru sorgulamayý kazandýrmadýðý biliniyor. Ýnsan doðduðu günden bu zamana kadar iki þekilde düþünüp sorgulamayý öðrenerek nitelikli yaþamaya çalýþmýþtýr. Önce Paleolitik Çað'da bilinçsiz þekilde çevresindeki olaylardan edindiði tecrübeye dayanmasý. Ýkincisi, aldýðý eðitime tecrübesini ekleyerek düþünebilmektir. Fakat dogmatik soyut tanrýsal korkuyla eðitilen toplumlarda, düþünme yeteneði tamamen körelmektedir. Ýnsanýn geçirmiþ olduðu tarihsel aþamalarla, düþünsel sorgulama yeteneðini nasýl geliþtirdiðini anlayabildiðimiz gibi, metafiziðe inananlarýn bunu nasýl engellendiðini de görebiliyoruz. M.Ö.65 bin yýllarýnda insanlar çevresinde gerçekleþen doðal olaylara sürekli bakarak þaþkýnlýk duygularýný yükseltiyorlardý. Ve bunun arkasýndan kendilerince küçük çaplý bazý uðraþlarla birlikte sürekli avlanmalarý, içgüdüsel egonun geliþimini saðladý. Bu ilkel (Primitif) bilinçsiz denemeler aslýnda beyinde uyuyan hücreleri harekete geçirmekti. Ýnsandaki içgüdüsel egoist hücreler geliþmeden, diðer duygu hücrelerinin harekete geçmesi mümkün deðildir. Bilinçsiz deneme hareketleri on binlerce yýl devam etti. M.Ö.15 binlerde Neolitik Çað'a gelindiðinde, içgüdüsel egoist yaþam, düþünme ve sorgulama hücrelerini çoktan harekete geçirmiþti. Bu düþünce devrimini dünya tarihinde ilk gerçekleþtiren insan, Tanrýçalardý. Ana Tanrýçalar topraðýn, suyun, güneþin ateþin yarattýðý Animist varoluþ üzerinde düþünerek, insan iradesiyle bunlarý düzenli, insana yakýþýr þekle dönüþtürdü. Ýlk düþünsel sorgulamanýn kadýnlar sayesinde gerçekleþtiðini çoðu insan bilmiyor. Bilenlerde egoistlikleri gereði inkâr ediyorlar. Bunun nedeni, Neolitikle bilinçli düþünsel sorgulamanýn baþlamasý, geniþ kitlelere yayýldýkça kral ve peygamberlerin uykularýný kaçýrýyordu. M.Ö.1500 yýllarýnda peygamber, bir taraftan düþünüp sorgulayan bilinçli insanlara ihtiyaç duyarken, diðer taraftan sorgulayan insanlar bunlar için büyük bir sorundu. Gelinen aþamada kitleler öyle bir hal almýþtý ki, düzenli eðitim olmadýðý halde yaþamý sorgulayan kiþiler, tanrýsal yücelikle eþdeðerdi. Bu durum toplumda ciddi uyanma saðlayýnca, dönemin yöneticileri uzun süre paniklediler. Daha sonra peygamberler çözüm olarak, Tek ve Gök Soyut Tanrýcýlýðý geliþtirip, düþünen insanýn önünü kesmeyi baþardýlar. Her geçen gün etkinliðini sürdüren tek tanrýcýlýk anlayýþý, insanlarýn tüm sorgulama ve düþüncelerine þu cevabý veriyordu. Tanrý isterse her þeyi yapar, tanrý izin vermediði sürece hiçbir düþünce ve duygunun anlamý yoktur. Sadece sabredin mantýðýyla sonu gelmeyen derin bir pasifliðe sürüklediler insanlarý. Ortaya konan bu soyut tanrýsal düþüncenin yalan ve oyalama olduðunu düþünen Asya, Mezopotamya ve Anadolu'daki Kýzýlbaþ Aleviliðin öncülerinden Güneþ Tanrýsý Mitra, Þamanizm, Zervanizm, Zerdüþtlük, Mazdeizm, Konfüçyüs, Maniheizm, Babailik, Hürremilik, Karmatiler, Taoculuk gibi doða inançlarý itiraz ve isyanlarýný sürdürdüler. M.Ö.5.yüzyýldan itibaren Helen felsefecilerin ortaya çýkmasýyla, insan daha bilimsel teorik yapýyla düþünüp sorguladý her þeyi. Böylece somut düþünceler ile, pasif edilgen soyut idealist yarý düþünce arasýnda asýrlar boyu çatýþmalar devam etti. Tüm baský, katliam ve zorluklara raðmen, pozitif sorgulayýcý düþünce ve inançlar, Avrupa kýtasýnda demokrasi adýyla meyvesini vermiþti. Avrupa ülkelerinde filizlenen demokrasinin düþünülen aþamaya gelememesine iki nokta sebepti. Birincisi Avrupalý halklarýn emperyalist sömürgeci politikaya karþý yeterli örgütlenmeyi yapmamýþ olmalarýydý. Ýkincisi sömürge ülke insanlarýnýn düþünce ve sorgulama niteliklerinin hiç geliþmemiþ olmasýdýr. Bunu diyalektik olarak açýkladýðýmýz da; geliþen bir olay dalga dalga her tarafa yayýlabilmesi için, diðer toplumlarýn karþýlýklý nitelik ve nicelik yapýlarýnýn belirli bir aþamaya gelmesi þarttýr. Özellikle Orta Doðu ve Asya toplumlarýnda nitelik ve nicelik hâlâ Orta Çað aþamasýnda kaldý. Örneðin Orta Çað ile Teknolojik Bilgi Çað arasýnda bocalayan Türkiye gibi Müslüman toplumlarýn iradesiz, hiçbir þeyi sorgulayamayan edilgenlikleri, bölge ve dünyadaki niteliðin geliþimi önünde ciddi bir engeldir. Her türlü modern bilgi ve teknik varken, yalnýzca soyut tanrýsal dini korkuyla yaþamak, yapay zekayla çalýþan bilgisayardan daha geri zekalý olmaktýr. Bu tür toplumlarýn bilinçlerine yüklenenler cinsel ahlaksýzlýk, görgüsüzlük, sýnýrsýz maddi varlýklara sahip olmak gibi, Ýlk Çað'daki içgüdüsel süper egoistliktir. Tanrýnýn her þeyi düzelteceðini ifade eden eðitimle yetiþen toplumlarda nitelik sýfýrdýr. Örneðin Müslüman toplumlarda çatýþma, kavga, tecavüz, kadýn cinayetleri, çevre katliamlarý son bulmuyorsa, yönetim ve eðitim sisteminin ilkelliði sonucudur. Bu tarz toplumlarda aile ve bireylerin ekonomik, eðitim seviyesi ne kadar yüksek olursa olsun, her þey niteliksizdir. Ýnsandaki nitelikli düþünsel yapý nasýl ki, Tanrýçalarla baþladýysa, Türkiye'de bu düþüncenin devamcýlarý Ýnsan Haklarý Dernekleri, demokratik siyasi parti ve meslek örgütleri. Gerçek sosyalistler, hümanistler, çevreciler, Kürtler ve Devrimci Aleviler Birliði (DAB) gibi oluþumlardýr. Sýralanan devrimci ve demokratik yapýlar üzerinde devletin çeþitli baskýlarý sürdürmesi yüzünden, istenilen hedefe ulaþmayý sürekli geciktiriyor. Her insan þunu bilmelidir ki, insani ölçülerde ekonomik, kültürel, siyasal, sosyal, hak, özgürlük ve barýþ içerisinde yaþanmýyorsa, o birey ve toplumlarýn ahlaký, namusu, þerefi, onuru, kutsalý, niteliði olamaz. Hepsi efendilerinin onlara müsaade ettiði ölçüdedir. Onun için her sömürücü egoist doyumsuz canavarlar, topraklarýmýzda aðaç, bitki, çevre, canlý ve insanlýðý katletmeyi rahatlýkla sürdürüyor. Devlet ve toplum buna karþý durmuyorsa, niteliksizlik çukurluðu da aþmýþ demektir. Cemal Zöngür
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Cemal Zöngür, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |