Toplum; fiziki ve biyolojik evrimin iyi karakterleri seçme süreci iyiden iyiye toplum içinde seçilim olmaktan çýkartýlmýþtý. Hatta kolektif aklý en iyi taþýyýp kullananlar bile tehlikeli fikirlere sahip diye öldürülüp toplumdan elemine edilmekle; tembel, uyuþuk, aklýný kullanamayan, teslimiyetçi güruh karakterlerle, gerici bir seleksiyon baþlamýþtý.

Ýyi de fiziki ve biyolojik evrimi ýskalayan toplum, neyi baþarmýþtý. Ya da bu ýskalama neye feda edilmiþti. Iskalama için illa bir feda gerekiyor muydu? Feda edilen de sizin dýþýnýzda, zorunlu bir nedenle yeni bir katliamýn dramý mý olacaktý?

Kapitalist düzende kapitalizme uygun güzel bir söz var, severim. “Acýma yoksa acýnacak duruma düþersin”. Kolektif yapý güçsüzünü de zayýfýný da yaþatmakla kötü yapmadý. Ýyi yaptý. Zaten bu insanilikti. Toplumsal oluþun getirisiydi. Kötü yaptýðý þuydu, nüfusta planlama yapmadý. Ýyi karakter de olsa nüfusta planlama þarttý.

Doðal referanslar içinde bir türün alabildiðine çoðalmasý diye bir durum söz konusu deðildi. Bir çekirge sürüsü çoðalýp, dünyayý istila da etse de sonunda yiyecek kýtlýðý nedenle nüfus eski seviyesine gerileyecektir. Bunlar doðanýn otomatik dengesi.

Nüfus planlamasý sizin ve toplumun dýþýndaki nedenlerden ötürüydü. Bizler üreten toplumla güçsüzü yaþattýk. Bu makul ölçü ve süreçler içinde toplum ile ileri gidip ilerinin gerisi nedenle de geri çekilmenin olgularý, üreten toplumun olmazsa olmaz þiarýydý.

Bu az üstte söylediðim doðanýn dengesi içindeydi. Zýtlýðýn geri besleniþ yasasý gereði boþalaný dolduracak akýþ kadar; dolaný da boþaltacak akýþ kadar olmak zorundaydýnýz. Bu nedenle toplumun dünyayý iþgal etmek istemesi de toplumun þiarý olamaz. Bu geri baðlanýma göre bütün parçalý olmak zorundaydý.

Boz ayýlarý ininde kovup, ala geyiklerin yaþam alanýný tarýma, ranta açýp, börtüðün böceðin habitatýný kendinize tahsis edip, köpekleri kýsýrlaþtýrýp, ortamýný iþgal etmeniz insanlýðýn ülküsü içinde olmamalýdýr.

Artan nüfus; çeþitlenen insan tüketimiyle, hem hýzlý bir kaynak tüketimiydi. Hem de çevreyi yaþanmaz kýlmaydý. Doðanýn kendisini yenileme hýzý; insan tüketim hýzýna ve insanýn doðayý kirletme hýzýna, yetiþemiyordu.

Söz gelimi artan nüfusla birlikte buz dolabý kullanýmý da artýyordu. Bu da kaynak tükenmesini hýzlandýrýyordu. Metal, plastik, ozonu delen gaz kullanýmlý atýklar da çevreyi kirletiyor; kirli çevre yaþanmaz ortamý oluþuyordu.

Dahasý buzdolabýnda kullanýlan ozon tabakasýný yýrtan gazýn tüketimi de buz dolabýna baðlý kullaným ve tüketimle artýyordu. Sera gazlarý atmosferde birikiyordu. Böylece küresel ýsýnma baþlýyor. Bozulan iklim dengeleri nedenle buz daðlarý eriyor, dünya ýsýsý artmakla insanýn yaþayamayacaðý sýcaklýk boyutlarýna yýllar içinde ulaþmasý kaçýnýlmaz olmakta.

Dahasý deodorant kullanýmý da 9 milyarlýk insan nüfusuna göre artmakla tüketilen, kullanýlan kimyasal hidrokarbonlu yakýtlar da artan nüfusla artýyor dünya yaþanmaz olup; dünyanýn kendi çevrimli hýzý, yenilenebilir kaynaklarý yenilemekte, bu hýza yetiþemiyordu.

Bir þekilde olduðunuz durumu, baþka þekilde doldurulacak bir akýþ için boþ koymaz iseniz sonunuz kaçýnýlmazdýr. Hayat bir þekilde doldurulanýn diðer bir þekilde boþaltýlmasýný verecek kadar çeþitlilikle bu geri baðlaným yasasýyla iþleyiþ halindedir

Kýsacasý artan nüfusumuz, insanlýðýn kendi sonu olmakla; insanilik kendi eliyle çekirge sürüsünün kaderini paylaþýyordu. Doða insanlýk denen bir kavramý tanýmýyordu. Bizim insana olan insanlýðýmýz makul þartlarda olmalýydý.

Güçlü olan, kurnaz olan, sürekli olan ve yaþayandý. Yasa ortada dururken Kimin yaþayacaðýna kim karar veriyor gibi absürt sorularla sürece direnmek gafletti. Ne nüfusu 9 milyar yapacaktýk ne de Hitler gibi 9 milyar nüfusu 2 milyara indirmenin planlarýný devreye sokacaktýk.

Zaten çoðalmayan ama has bel kader durumla olan güçsüzünün de güçlüsünün de yaþayacaðý 2 milyarlýk bir nüfus ekseni çevrim ekseni olmalýydý. Ýþte toplum olarak ýskaladýðýmýz insanlýk gururu yaptýðýmýz sorun buydu. Kendi elimizle kendimize kýyacaktýk.

Oysa toplumun gücüyle baþta buralara gelemeyen planlý bir nüfusla olmalýydýk. Þimdi batý baþkentlerinde 2035’lerde yaþanacak dramatik sýcaklýk artýþý ile 2100 yýllarýnda yeryüzünün 100° sýcaklýkla yaþanmaz olacaðý hesaplanmýþtýr.

Bu gerekçeyle batý baþkentlerinde bir nüfus kýrýmý hesaplanmaktadýr. Bu durum baþtan beri planlý olunacak bir süreç içinde hiç olmamasý gerekirken þimdi vahþi bir yýkýmla ya kendi elimizle kendi boðazýmýzý sýkacaktýk.

Ya da 150° dereceye týrmanmýþ sýcaklýðý ile bizler doðanýn elinde geri döndürülemez bir süreç olmanýn kýrýmlý bir dramý olarak gerçekleþecekti. Ýhmal olan buydu.