Doðada ki yýrtýcýlarýn bir çoðu zaman zaman çok tehlikeli ise de insanlar arasýndaki yýrtýcýlar da onlardan daha az tehlikeli deðil inanýnki... Þimdi bu yýrtýcýlarý hep beraber inceleyelim, irdeleyelim ve daha baþka ne yapýlmasý gerekiyorsa onu yapalým...

Ýlkokuldaki kýz arkadaþým Handan durmadan kaðýt yýrtardý... Birinci sýnýfta baþladý ta ki dördüncü sýnýfa kadar bu kaðýt yýrtma alýþkanlýðýndan kurtulamadý kýzcaðýz. Erkeklerin karþýsýna geçer caaaart caaaart diye eline geçirdiði kaðýtlarý yýrtardý...

Yine ilkokulda Metin denen arkadaþýmýzý kýzlar kýzdýrdýðý zaman kýzlarýn karþýsýna geçip ’’Kýz senin aðzýný caaart diye yýrtarým.’’ derdi... Her ne kadar biz hiç bir kýzýn aðzýný yýrttýðýný görmesek de o yine de vazgeçmezdi bu laflarýndan... Bazý zamanda kýzlar ona ’’Caaaart kaba kaðýt.’’ diye cevap verirler façasýný bozarlardý...

Þimdilerde oturduðum apartmanda gençten gençten beler var. Daha ortaokul veya lise talebeleri, baktým geçenlerde asansörde rastladým bir kaçýna pantolonlarýný yýrtmýþlar. ’’Ne iþ oðlum kýzým kavga mý ettiniz yandaki apartmanýn bebeleri ile?’’ dedim, hay demez olaydým, pis pis yüzüme baktýlar ’’Sen daha neredesin amca, bunlar moda moda hem de marka bu pantolonlar senin emekli aylýðýn bile yetmez bunu almaya.’’ dediler... Bir yaþýma daha girdim...

Geçenlerde mahallenin bebelerinden Ýsmail ile Ferhat aralarýnda konuþurken ben de kulak misafiri oldum. ’’Oðlum sayýsalý yakaladýk mý bu hafta yýrttýk birader anasýný satayým hem de iyi yýrttýk.’’ dedi, böyle de nasýl yýrtýlýyor anlamýþ deðilim. Bunlarda deðiþik bir yýrtýcý galiba...

Sokaklarda karton ve kaðýt yýrtanlar var bir de hani þu el arabasý ile kaðýt toplayanlar caným bilirsiniz. Onlarda toplarken hem kaðýt ve kartonlarý yýrtýyorlar küçültmek için, hem de hayata tutunup, acýdan, yokluktan, yoksulluktan yýrtmaya çalýþýyorlar...

Ha bir de þu doðada ki yýrtýcýlar var. Aslan gibi, çita gibi, kaplan gibi, timsah gibi, çakal gibi, kurt gibi, tabi ki tartýþmýyorum bile hepsi bunlarýn insan kadar vahþi ve yýrtýcý deðil... Durup dururken kimselere saldýrmazlar. Yemek için yaþamazlar, yaþamak için yerler...