Bir deliyle başederken, yapılacak en mantıklı şey normal rolü yapmak. -Herman Hesse |
![]() |
|
||||||||||
|
![]() Doktor ona evladını kaybeden annelerin yazdıklarını göstermişti."Belki siz de birşeyler yazmak istersiniz" demişti. "İnanın bizlere çok faydası dokununur." Yazarın yüzündeki isteksizliği okuyunca vazgeçmişti. Bir hava astsubayın kızıydı doktor. Çok çalışkan, işine aşık ve empati yeteneği çok gelişmişti. İnsanların yüzünden isteklerini okuyabiliyordu. Çocukların hayatlarını kurtarmaya adamıştı kendini. Her gün bazı çocukların yitip gidişine, bazılarının ise hayata tutunuşuna şahit oluyordu. Yüzündeki yorgun ama umut dolu ifade yazarı etkilemişti. Yazar önce bir roman yazmak istedi. Ama hayatında hiç roman yazmamıştı. Bütün karakterleri oluşturdu kafasında. Uzun uzun konuştu onlarla. Röportajlar yaptı. Bazılarını teselli etti. Bazılarıyla tartıştı. Sonra araştırma yaptı.Evladını kaybeden yakın bir arkadaşıyla uzun bir sohbet yaptı. Sonunda yazmamaya karar verdi. Çünkü o hiç evladını kaybetmemişti. Bir kurguda ölüm olayı yaratıldığında çok dikkatli olunmalıydı, çünkü kurgu bir anda ukalalığa dönüşebilirdi. Yakınlarını kaybedenlere "seni anlıyorum" demek gibi bir densizliğe düşmek istemedi. Baba gençti.İlk kez baba oluyordu.Doktorun umutlu olup, dua etmesini isteyeli 11 saat 42 dakika olmuştu.Cuma namazında caminin ortalarında bir yerlere oturmuştu.Bütün gece ağlamaktan gözleri şişmiş, artık ağlayamamaktan midesine kramplar girmiş, iki büklüm vaaz eden imamhatip mezunu hocayı dinliyordu. Böyle derdi o;" İmamhatipli bir lise mezunu bana dinimi nasıl öğretebilir?" Hoca normal vaazı bırakıp,babadan gözlerini kaçırarak, bazen kaçamak bir bakış atarak, dinde intihar etmenin yanlışlığını uzun uzun anlattı. Herşeye rağmen Allah'tan umut kesilmemesi gerektiğini, bu dünyanın geçici olduğunu vesayire vesayire. Baba ise hocaya garip bir şekilde bomboş bakıyordu. O kadar anlamsız geliyorduki hocaya babanın bakışları, hoca hitabına bir türlü tepki alamamasının gerginliğini yaşıyordu. Sonunda hoca "bu konuda böyle işte..." diyerek o günkü konuya geri döndü. Olay ikizlerden birini kalbini kontrol ettirmek için başka bir hastanedeki profesöre götürürken oldu.Anne ve baba ambulansın önüne bindi.Doktor 7 aylık çocuğu makinalara bağlayarak, hemşire ile birlikte ambulansın arkasına çocuğun yanına oturdu.Ambulans hastanenin önünde durduğunda, baba,anne, doktor ve hemşire indi, diğer hastanenin hastabakıcıları tekerlekli sedyeyi ve makineleri ambulanstan indirdi. Doktor hemen çocuğa yaklaştı. Aralarında kopmaz bir bağ olduğu belliydi. Doktorun ölen her çocukla defalarca öldüğü belliydi. Yavaş yavaş profesörün muayenehanesine doğru ilerlediler ve kapısında beklemeye başladılar. Sonra birşey oldu. Garip birşey. Baba bu anları kesik kesik hatırladı daha sonra. Kalp ritmini gösteren cihaz uzun ve çınlama gibi ses çıkarmaya başladı. Anne, babaya sarıldı ve ismiyle seslenmeye başladı."Ne yapacağız?","Bir şey yap...", "Bir şey yap diyorum!" Babanın kulaklarında cihazın sesi çınlıyordu. Eşinin sesi çınlıyordu. Herkes durmuş onlara bakıyordu. Doktor bikaç kez nabzını kontrol ettikten sonra, hızlıca müdahale etti.Hemşireye yüksek sesle birşeyler söyledi. Çok hızlı bir şekilde pozisyon aldı. Uzun saçları dağıldı. Panik yüzünden okunuyor, ama bir an bile yapması gerekenleri unutmuyor ve tereddüt etmiyordu. Kalp masajı başladı. Doktorun narin parmakları bebeğin küçücük bedeninin üzerindeydi. Baba dua ediyordu. Anne çoktan kendini kaybetmişti. İşte herşeye gücü yettiğini sandığı kocası ona ihanet etmişti. Her şeyi anlar gibi dururdu oysa ukala. Baba dua etmeye devam etti."Allah'ım" dedi; "Benim günahlarım yüzünden onu cezalandırma, o daha küçücük..." Yazar "Bütün erkekler güçleri yetmediğinde suçluluk hisseder" dedi."Dayanmalısın!" Asker "Diğer çocuklarına ayıp oluyor" dedi;"Feda edilenler ne olacak". Mühendis "Aptallık etme dedi. Ölümde doğum kadar doğal bir süreç.Acını bastırmalısın. Bakman gereken bir ailen var.Yoluna devam etmelisin." Baba "Susun!" dedi." Ne olur susun! Bir ses geliyor." Kalp ritmini gösteren cihazdan sesler gelmeye başlamıştı. Kesik kesik ama düzenli. Doktor kan ter içinde eğildiği bebeğin yüzüne küçücük bir öpücük kondurdu. Baba o an gerçek meleklerin neden bu kadar güzel olduğunu anladı.Bir anın ne kadar kısa ve ne kadar uzun olabileceğini anladı. Baba o an, kendi hayatında herşey olabileceğini, ama meleklerin güzel sözlere ihtiyaç duymadığını, böyle kısacık anlarda sarıldıkları masumlarla nefes aldıklarını anladı.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
![]() | Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2021 | © Ö.Gökhan Ergüven, 2021
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |