..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Pek çok doktorun yardýmý ile ölüyorum. -Büyük Ýskender
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Sürrealizm > Ekrem Naif Tek




10 Mayýs 2020
Kedisini Kaybeden Adam  
Ekrem Naif Tek
Hemen hemen ayný günlerde ise bir baþka þey oldu. Onun da hemen ardýndan bir baþka þey daha oldu. Ýlk olan neydi bende bilmediðim için ikinci kýsýmdan baþlayacaðýz.


:ADCB:
      Günün birinde iri yapýlý fakat küçük yaþlý sarman bir kedi, kýrmýzý ve on katlý bir apartmanýn dokuzuncu katýndaki dairesinin yangýn merdiveni ile kesiþik balkonuna çýktý. Yeþil ve dikine tüm binayý kesen, dik çubuklu yangýn merdivenine açýlan bir kapý bulunuyordu; kapalýydý. Kedi, balkon korkuluklarýna üstüne ustaca bir atlayýþ yaptý ve demir çubuklarýn arasýndan, belki ela gözleriyle arkasýna son bir kez bakarak, ya aþaðýya yada yukarýya doðru salýnarak gitti.

      Hemen hemen ayný günlerde ise bir baþka þey oldu. Onun da hemen ardýndan bir baþka þey daha oldu. Ýlk olan neydi bende bilmediðim için ikinci kýsýmdan baþlayacaðýz.

      Bir adam uyandý. Daha önce hiç yapmadýðý, yapamadýðý deðil çünkü istemiyordu zaten, bir þeyi yapmak için içinde kývrak bir istek buldu. Yüzünü dahi yýkamadan bu isteðe öyle bir sarýldý ki yýllardýr bu aný bekleyen birisi sanardýnýz. Saat sabahleyin dört ya da beþ, mevsim kýþ, dýþarýsý hala biraz karanlýktý. Gün hemen arkasýndan yavaþça doðarken, o, delik deþik zeminli bakýmsýz taþlý sahilde yürüyecek, denize doðru iþtahla bakarken belki bir sigara tüttürecek, üstüne de dün sabahki kaldýðý yerden baþýný çýkaran güneþin, sýrtýna vereceði yavaþça ama kucaklayýcý sýcaklýðý duyumsayacaktý.

      Güneþi her sabah ve her defa farklý bir yerinden doðurur dünya. Fakat iþ bu ya güneþ parlayacak gibi oldu ve adam evine çabucak dönemeyecek kadar uzaklaþtýðýnda, bulutlar korkutucu ve uðultu bir orkestra eþliðinde, açýktaki meydana giriþ yaptý. Kabarmýþ göðüslerini daha da bir kabartýp sürtüþmeye baþladýlar. Ne yazýk, adam iyice bir ýslandý.
      Sýrtýna vuracaðý güneþi, kemiklerinde hissedeceði sýcaklýðý yoktu, sigara yakacak olsa yaðmur söndürecekti ama. Deniz, kocaman deniz önümde. Doyasýya bakabilirim, diye düþündü. Sonrasýnda titredi, derin bir nefes çekti ve söylendi: "Tuz kokuyorsun, ne güzel!"
     Koskoca deniz hýrlýyor, köpürüyor, savruluyor, çalkalanýyor, kýyýlara vuruyor ve hatta þhaart diye bas bas baðýrýyordu ama adam tuz kokusunu içine daha bir çekmek için gözünü kapatmýþ, kendini ispat etmeye çalýþan denizi hiç umursamýyordu.

      Ve iþte ayný günün tam bu tuz koklama saatinde baþka bir þey daha oldu. Deniz gitti, deniz kayboldu. Kelimenin tam anlamýyla, ortadan yok oldu. Koskoca denizin olduðu yerde dümdüz bir tarla vardý artýk. Karpuz tarlasý. Henüz fide biçiminde olan karpuzlar iyice bir güneþi emsin, güneþe doysun ve olgunlaþsýn diye üzerlerine þerit halinde siyah naylon geçirilmiþti. Fakat adam bu olaylarý görmedi çünkü eksilerdeki soðukta ve yaðmurun altýnda tuz ve yosun koklamakla meþguldü. Yaptýðý bu aþýrý romantizm, gerçekliðin bir þehir ismi gösteren ve rüzgarda dengesizce uçan tabelasýnýn kafasýna çarpmasýyla son buldu ve bayýldý. Evet, romantizm ile birlikte adam da bayýldý! Denizin yok oluþunu ve bir karpuz tarlasýna dönüþünü bu adam görsün de küçük dilini yutsun diye bekledim ayýlmasýný. Adamýn bu þaþkýnlýðýný, davranýþlarýný ve yapacaðý gürültüyü bir baþka öyküde kullanmak için not alacaktým ama ayýlmadý.
      Yeniden bir þey oldu. Gerçekliðin o gerçeðin ta kendisi olan mavi beyaz tabela hamlesine karþý, romantizm bir sepet dolusu, etrafa yoðun bir lavanta kokusu yayan ve tam ortalarýnda küçük sincaplarýn yaþadýðý, gülü gerçekliðe hediye etti. Hatta benden sonra bir sepet daha hediye etmiþ diyorlar, orasýný bende tam olarak bilmiyorum. Nitekim gerçeklik bu iðrenç ve hayalüstü çiçek dolu sepeti görünce kusmak istemiyle ve romantizm ile daha fazla bir arada bulunmamak adýna olmalý, bu delik deþik sahili terk etti.

      Ýþte tam olarak bu son þeyin yüzünden (belki þey yerine olay kelimesini kullanmak daha doðru olabilirdi fakat þey içinde olaydan daha fazla olay barýndýrýr) adam uyandýðýnda sahilde ýslak, çamurlu ve kafasý sahil gibi delik halde uyanmadý. Uyandýðý yer; köklerinin konumu uzun burunlu bir ikizkenar üçgen oluþturan üç devasa gürgen aðacýnýn yaklaþýk otuz metre yukarýsýndan birbine direkler ve kalýn tahtalar aracýlýðýyla çakýlarak hemen üstüne oturtulmuþ olduðu, çam aðacýndan yapýlma birkaç bölümlü kahverengi aðaç evin orta ve nispeten geniþ bölümüydü.
          Adam sandýðýnýz gibi allak bullak bir surat ifadesi ve karman çorman bir beyinle uyanýp, kalakalmadý. Gerçekliðin o sert terk ediþi bu adama belki iyi belki kötü tesirler etmiþti. Adam daha önce yaþadýðý her þeyi hatýrlýyor -delik deþik sahili ve kafasýna eþ olan tabelayý bile- ve buraya böylece pat diye geliþini yadýrgamýyordu. Bilincin o erdemli aðýrbaþlýlýðýyla donatýlmýþ gibiydi. Gereksiz sorulara veya duygulara kapýlmadý. Her ne anda her ne yaþýyorsa onu kabullenmesi gerektiðinin farkýndaydý. Daha doðrusu, sahiplenmesi gerektiði diyelim. Adam bu çam kokulu, küçük sobalý ve az eþi bulunan manzaralý aðaç evi sahiplendi. Daha da doðrusunu diyeceksek, yaþamayý sahiplendi diyelim.

      Yine de bütün bu sahipleniþ etrafý merak etmesine engel olamadý ki zaten olamazdý. Bu tamamen farklý bir konu, özür dilerim, boþverin. Kýsacasý adam meraklandý ve etrafý araþtýrmak istedi, ayný anda ise karný guruldadý ve saatin neredeyse öðlene gelmiþ olabileceðini aklýndan geçirdi. Kahvaltý yapmamýþtý ve bir önceki günde ise akþam yemeði yememiþti. Çam kokulu aðaç evin zevkle döþenmiþ salonundaki küçük buzdolabývari makinayý gördü ve tam oraya doðru yollanacaktý ki kapý çaldý.

      -Tak, tak! Tik!
      -Girin!

      Ýçeri giren kiþi bir buçuk metre boylarýnda, çoðunluðu beyaz, bir kýsmý dairesel þekilde kahverengi ve siyahtan oluþan, yakut gözlü -yeþil ve parlak olanýndan- dik kulaklý, oldukça þiþman ve daðýnýk tüylü bir kediydi. Üzerindeki tek elbise olan mutfak önlüðünün sað arka tarafýnda ise kuyruðunun kabarýk ve kalan kýsmýna göre farklý renkte(kýrmýzý) olan kýsmý sallanýyordu.
      "Yemeðini getirdim dostum!" diye neþeli bir haykýrýþ patlattý.
      Hemen arkasýndan bu kediye göre daha küçük birer metre boylarý olan biri sade siyah biri sade beyaz iki kedi, ellerinde tencereler olduðu halde içeriye girdi. Hoþ sohbetten ve yüksek kahkahalardan sonra adam aðaç evinin çýkýþ kapýsýna doðru yöneldi. Aþaðýlarý, etrafý, diðerlerini görmek, herkesle tanýþmak için içerisinde kavruk bir heyecan besliyordu ve heyecaný þu kýsa yemek yeme ve sohbet anýnda iyice bir semirmiþti. Adam halihazýrda açýk olan kapýdan, iki tarafý kalýn ve açýk kahverengi halatý, ortasýnda ahþaptan ayaklýðý ile bu evin dýþarý ile iletiþimini saðlayan merdivenine önce bir ayaðýný sonra bir diðerini attý. Ýçeride kalan diðer üçüne bonkörce birkaç gülüþ fýrlattý. Merakýný gidermeye gitti.

      On katlý apartmanýn dokuzuncu katýndaki dairesinin yangýn merdiveninden çýkýp giden sarman bir daha geri dönmedi. Hatta yangýn merdiveni ve sarman þöyle dursun, evin kapýsýndan giren bir baþka kimse dahi olmadý.
      Deniz patýrtýlarla ama nispeten sakin bir þekilde karpuz tarlasý yerine geri geldiðinde ise ayný apartmanýn denize bakan kýsmýndaki demir yangýn merdivenini tuzlu sýçrayýþ ve esiþlerle iyice bir paslattý. Nitekim yangýn merdivenini çürüdüðü gerekçesiyle söktüler.    



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
"Güve"
Difenbahya
Parmak Güreþçisi
Safsatalar - 8
Acýnýn Çaðrýsý

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Yeniden [Þiir]
Sergey Yesenin'e [Þiir]
Aðustos [Þiir]
Gök Mavi, Kuyu Derin [Þiir]
Dönüþ [Þiir]
En Son Bahar Kalýr. [Þiir]
Gün Dönümünden Vazgeçiþler veya Yeni Bir Baþlangýç [Þiir]
Yumuþak G [Þiir]
Mart' [Þiir]
Kýsýr Döngü [Þiir]


Ekrem Naif Tek kimdir?

ben ekrem naif hayalimin hayal ürünü þairlerin en þairi kurunun yanýnda pilav ve marketinizden ýsrarla isteyeceðiniz bir poster deðilim ben bir hayal ürünü deðilim . . . pis bir inilti veya uðruna can vermelik bir deðer olarak sesleniyorum baþ aðrýný bana ver sana þiir vereyim okursan okursun okumazsan çeker giderim . . .

Etkilendiði Yazarlar:
-


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Ekrem Naif Tek, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.