..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Herkes cennete gitmek ister ama kimse ölmek istemez. -Joe Louis
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Baþkaldýrý > Tuna M. Yaþar




6 Aðustos 2020
Savaþ Trafiði 4  
Ticari Savaþlar

Tuna M. Yaþar


Bahtiyar baðýrýyordu. “Ey Amerika ey Amerika silleyi ilk vuran biz oluruz. Gerisini sen düþün.” Bütün kameralar zum olmuþtu ona. Bahtiyar’ýn sözleri bir baþlangýca aitti, gerilim ve dönülmez adýmlara. Silah sesi duyuldu. Suriye tarafýndan sýkýlan birkaç el silah YPG den kaynaklýydý. Kameralar o yöne döndü. Az sonra Türk tanklarý birer birer sýnýrý aþtýlar. Kalabalýk heyecanlýydý , bu müthiþ manzara seyredenlerin bir tarihe tanýklýðýydý. O ara ne konuþan oldu ne hareket eden.


:AJDH:

Görevli Bahtiyara sordu. “Söyle bakalým, Kuran okumayý biliyor musun?”

Bahtiyar “Eve biliyorum, hatta Osmanlý medreselerinde okutulan emsile, bina, avamil, maksut kitaplarýnýn öðrenimini de aldým.”

Görevli “Demek öyle, yinde de bizden kurtulamazsýn.” Dedi ekledi. “Söyle bizimle iþ birliði yapacak mýsýn?”

Bahtiyar “Yapmayacaðým. Beni kirli iþlerinize bulaþtýramayacaksýnýz. Ve esarete razýyým.”

Görevli “Senden çekeceðimiz var. Al þunlarý ye de doy.” Bahtiyar’ýn önüne domatesli bulgur pilavý, tas içinde ayran ve biraz da dilimlenmiþ ekmek koydular. Bahtiyar hemen yemeðine yumuldu.

Görevlilerin sesleri geliyordu diðer odadan.

“Arsuz abi emir gelmeden tutukluyu nakil yapamayýz. Þef duyacak olursa yaþatmaz bizi. Hem dur bakalým tutuklunun ailesi fidye vermeye razý olur.”

Arsuz “Benim endiþem þu Türk istihbaratçýlar. Olaya dahil olmalarý an meselesi. Ne kadar kaçýrýlan olduysa bir þekilde elimizden uçtu gitti, avucumuzu yaladýk. Söyle Cemal altýmýzda araba var. Nakil mesafemiz kýrk iki kilo metre. Sorun çýkarsa o mesafeden tutukluyu geri getiremez miyiz?”

Cemal “Sorun mesafe deðil. Telefonumuz da çekmiyor. Reþit’e ulaþsaydýk çok güzel olurdu.”

Arsuz kýzdý. “Sana kaç defa dedim Reþit deme diye. O bizim liderimiz. Ona yakýþan bir ünvanla seslen. Kral de, emir de, padiþah de.”

Cemal “Doðru söylediklerin. Abi liderimiz Tarkan’ý çok seviyor. Ona benzemeye çalýþýyor. Tarkan’ýn ‘oynama þýkýdým’ þarkýsýný çok seviyor. Benim içimden liderimize mega star demek geliyor.”

Arsuz “Yanlýþ yaparsýn derim. Tepkisini öðrenmek için denemek gerekir. Kýzarsa bunu söylememk gerekir.”

Binaya hýzla biri girdi. “Abi çabuk toplanýn gidiyoruz. Kente Özgür Suriye Ordusu girdi.”

Arsuz “Ne dedin sen, bu bizim sonumuz. Hemen dökümanlarý ve cephaneleri yüklenin, acele edin.”

Binada bir telaþtýr baþladý. Beþ kiþi binaya girip çýkýyor arabalarýna, silah, mermi, doçka, mayýn, el bombasý taþýyorlardý. Yirmi dakika da iþlerini bitirdiler. Bahtiyar’ý zýrhlý araca bindirdiler. Beþ araçlýk konvoy henüz zapt edilmemiþ otoyol güzergahýnda hýzla ilerlediler.

Arsuz “Bestami söyle bize, kimden duydun ÖSO’nun þehre girdiðini. Yoksa bu Türk istihbaratçýlarýn bir düzeni olmasýn olmasýn?”

Bestami “Ben bizzat þahit oldum. ÖSO militanlarý konvoy halinde þehirde tur atýyorlardý. Beni görecekler diye ödüm koptu.”

Arsuz “Sana niye iliþsinler. Bizler federal bir örgütüz. Bizi bizden baþka kimse bilmez. Amacýmýz servet edinip hegemonya sürmek.”

Bestami “Abi öyle deme, savaþ sýrasýnda insanýn hep insan sarrafý olacaðý tutar. Haklý da olsan þüphelendikleri an insaný bir kaþýk suda boðarlar.”

Cemal araya girdi. “Konuþmanýz ismime nazire oldu. Allah rahmet etsin Cemal Kaþýkçý’ya. Ýyi adamdý ama bir trafiðe bilinçli olarak kurban gitti. Evet kurban hem de dünya devletlerinin ortak kararýyla.” Dedi.

Arsuz “Ýyi þeyler döktürüyorsun. Biraz bahset bundan, yolumuz uzun, konuþarak gideriz.”

Cemal “Þöyle baþlayayým. Balzac demiþtir ki ‘her büyük servetin ardýnda büyük bir suç yatar’ Kaþýkçý’nýn ölümünün paranormal arka planý þöyle geliþti diyebilirim. Bilgi için delirmenin ötesinde bir bilgi bu. Dünya liderlerinin tüm aklý, tüm ruhu, tüm vücudu, zerrelerine kadar, orta doðuda oynanan oyunun içinde. Bir görünmez dalga oluþuyor bu bölgede. Fýrsat o zaman doðuyor. Ve cinayette paranormal þekilde ehil olanlarýn bu gerilimden istifadesi oluyor. Ellerini deðdirmeden Cemal Kaþýkçý’nýn ölümünü saðlýyorlar. Dedim ya görünmez ve gizli hat.çekildi mi en suçsuzu bile seri katile dönüþtürür. Bu bir insanýn iradesine hükmedebilmedir. Bu kanlý ve canlý yaþayan Ýblis denen varlýðýn iþiyle sonlanýyor.”

Arsuz “Anlat anlat güzel gidiyorsun. Þu görünmez ve gizli hattý açýklar mýsýn biraz?”

Cemal “Hat dediysem cep telefonu hattý deðil. Gerçi telefon radyo dalgalarý ile çalýþýyor. Bir elektronik dalga da görünmez ve gizlidir. Size þunu söyleyeyim, düþüncenin oluþturduðu görünmez ve gizli düþünce dalgasý doðal bir dalga. Hayat dalgalarýnýn hepsi doðaldýr. Bunu geliþtirmiþ birinin yapamayacaðý þey yoktur. Hatta ben Suriye’den Amerika’da falan ünlü birinin düþünce ile cep telefonuna görünmez ve gizli bir manevi hat çekebilirim. Þöyle ünlünün cep telefonundaki ana çipine bozulma nurunun aktýðýný düþünerek cep telefonunu bozabilirim.”

Arsuz “Biraz saçma geldi bu, ama nur denen þeyi de ciddiye almalýyýz.”

Cemal devam etti. “Gelelim mana hu fihimize. Cemal Kaþýkçý Müslümandý. Onu cennete havale ettiler. Onu öldürenlere gelince burada susuyorum.”

Arsuz “Nasýl öldüðünü açýkladýn, neden katillerine gelince susuyorsun?”

Cemal “Þu an bir Cemal de ben olmak istemiyorum. Mazallah sözlerim birilerinin kulaðýna kaçarsa kendimi süfli bir cendereden kurtaramam.”

Arsuz þoföre seslendi. “Kasým çok dikkatli ol., trafik kurallarýna uy. Kesinlikle arabanýn kornasýný kullanma. Bu ‘bak iþte buradayýz’ demektir.”

Þoför “Abi gittiðimiz yer liderimizin karargahý. Oraya bizde sýðýnýrsak bayaðý kalabalýk olacaðýz.”

Arsuz “Liderimiz bir çaresini bulur. Ýdlib’in dýþýnda Antakya Samandaðý’nda da bir sýðýnma yerimiz var. Türkiye’ye girmek kolay olur. Kendimizi mülteci kýlýðýna sokar gireriz. Ama bir sorunumuz var. Tutuklumuz bize büyük bir yük oluþturuyor. Þuna karar verdim. Bahtiyar’ý indireceðiz ve yolumuza onsuz devam edeceðiz. Liderimiz sorarsa ben gerekli cevabý veririm.”

Konvoy o an durdu. Bahtiyar’ý araçtan indirdiler. Ardýndan bir þey demeden hýzla uzaklaþtýlar. Bahtiyar kurtulduðuna mý sevinsin yoksa, gecenin bir yarýsýnda, gök yüzünde yýldýzlarýn parlamasýnýn eþlik ettiði bu ýssýz yerde yalnýzlýk mý çeksin bilemedi. Yürüdü ve ümidini korudu. Antakya Samandaðý otuz kilo metre ötedeydi. Gelirken yol levhasýnda görmüþtü. Ýlk defa uzun bir yolu yürümeyi tecrübe edecekti. Belki bir arabaya tesadüf ederdi.

Kulaðýna köpek havlamalarý geldi. Yakýnlarda köy olmalýydý. Ama yürüyerek buralardan kurtulmaya karar verdi.

Aç deðildi, yol kenarlarý hep cennet hurmalarý ve pabuç incirleri ile doluydu. Belki bunlardan yemeye de gerek kalmayacaktý. Gideceði mesafe o kadar uzak deðildi. Yürürken bir ýþýk göründü, heyecanlandý. Yaklaþtýðýnda dört köþe oldu. Burasý sýnýr kapýsý idi. Hem de Antakya Samandaðý sýnýr kapýsý.

Tek taraflý nöbet bekleyen Türk askeri dikkatle Bahtiyar’a bakýyordu. Belki kendisini canlý bomba zannetmiþlerdi. Bahtiyar kapýya yaklaþýnca giysilerini çýkardý, don gömlek kaldý.

Askerlerden biri “Giysilerini niye çýkardýn. Güvenli biri olduðun anlaþýldý. Git giysilerini al gel.” Dedi.

Bahtiyar giysilerini aldý, aldýðý yerde giyindi, geri geldi. Pasaportunu ve kimliðini nöbetçi askere verdi. Kontrol yapýldý. Sonra geçiþine izin verildi.

Bir sorun vardý, böyle ýssýz bir yerde Samandaðý yerleþim yerine servis olmazdý. Mecbur askerlerin nöbet deðiþimini bekleyecekti.

Tuna M. Yaþar




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn baþkaldýrý kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Savaþ Trafiði 2
Savaþ Trafiði 1
Savaþ Trafiði 3
Savaþ Traiði 8
Savaþ Trafiði 6
Savaþ Trafiði 5
Savaþ Trafiði 7

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Reptilian 1
Reptilian 2
Reptilian 3
Reptilian 4
Reptilian 5
Aðaçlara Fýsýldayan Adam
Çizikler
Cehennemde Toplantý
Delibaþ Cumhuriyeti
Ruhu Yarattýk

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Masa [Þiir]
Göbeklitepe 5 [Roman]
Göbeklitepe 4 [Roman]
Göbeklitepe 3 [Roman]
Göbeklitepe 2 [Roman]
Göbeklitepe 1 [Roman]
Çok Eskiden 9 [Roman]
Çok Eskiden 8 [Roman]
Çok Eskiden 4 [Roman]
Çok Eskiden 6 [Roman]


Tuna M. Yaþar kimdir?

Voltaire


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Tuna M. Yaþar, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.