Kýlýk kýyafet inkýlabýnda þapkayý dinsizlik olarak gören sözde din adamlarý, sizin atalarýnýz da II. Mahmut sarýðý kaldýrýlýp, Fransýz fesini getirdiðinde (sizin gibi) yaygara koparmýþ ve Sultan Mahmut'u gâvur olarak suçlamýþlardý.

Sultan Mahmut'u gâvur ilan ettiren bu fes, cumhuriyette her nasýlsa dinin bir sembolüymüþ gibi bir takým garip varlýklar tarafýndan karþýmýza çýkarýlýyor. Bu mantýk doðrultusunda, fessiz dolaþanlar ve þapka örtenler gâvur sayýlýyor. Hatta Mustafa Kemal'e gâvur gözüyle bakýlýyor.

Ben, kýlýk kýyafet inkýlabýna farklý bir yorum getireceðim. Hz. Muhammed döneminde Araplarýn tamamý ayný kýyafeti giyiyorlardý. Ebu Lehep, Ebu Cahil, Amr Ýbnü'l As ve daha birçok müþrik, Hz. Muhammed gibi sarýkla dolaþýyorlardý. Þimdi bu sarýk Hz. Muhammed'i mi müþrik yapýyor (sümme haþa), yoksa bu adý geçen müþrikleri Müslüman mý?

Ey, kumaþ parçalarýna göre din düzenleyen sözde âlimler; hangi giysi kiþiyi daha çok imanlý, hangi giysi insaný daha çok dinsiz yapýyor, ne dersiniz?

Bizim imanýmýz çulla, pulla deðil, bilgi ve gönülle olduðundan sizin gibi iman kaygýmýz hiç olmadý. Kendimize iftiracý ahlaksýzlarý da kýlavuz almadýk. "Yalan söyleyen tarih..." deðil, yalaný tarihmiþ gibi gösteren cumhuriyet düþmanlarý utansýn, diyeceðim, ama onlarda utanacak ne yüz var, ne de astar.

Her þeye raðmen, Allah'ýn izniyle cumhuriyet varlýðýný sürdürecek. Allah elbette hak ve adaletten yana olanlarla beraberdir.

28 Ekim 20
Gölcük