"Ýçtenlik bütün dehanýn kaynaðýdýr." -Boerne |
|
||||||||||
|
Anlaþýlmasý için söylersek; iki hacim hidrojene karþý bir hacim oksijenin bileþimleri, suyu verir. Bu nedenle hidrojenle, oksijen; suyu veren bileþimin unsurlarýdýrlar. Unsurlar sudan öncedirler. Su ise tek tek kendi bileþimini veren hiçbir unsur içinde olmayan bambaþka bir özelliktir. Örneðin; kiþiler kolektif yapýnýn unsurudurlar. Ama kolektif bileþimin özelliði olan kolektif zekâ, kiþiler kolektif bir alan içinde olmadýkça; kolektif zekâ, kolektif süreçten önce tekil kiþide yoktur. Kolektif bir yapý içinde olup ta hasbel kader nedenle toplum dýþýnda kalan kiþiler; kolektif eþleþmeyle, sosyal etkileþimli koþullu öðrenmeyle, kolektif öðrenmeyle, etkileþmeli öðrenmeyle kolektif bilinci taþýrlar Kolektif bir yapý içinde bulunup ta kolektif yapýdan ayrýlan Robinson Crusoe kolektif bilinç ile kolektif bir zekâ taþýr olmayla ýssýz adaya düþer. Oysa bu eserde bildiðim kadarla kolektif zekâdan bahse yer yoktur. Daniel Defoe ‘nun öncüsü olan Ýbni Tufeyl Hay Bin Yaksan adlý muhteþem ütopya romanýnda, güya kolektif bilinçten arýnmýþ bir kiþisi zekâyý, kiþinin kendi kendisine ruh öðretisine ve toplum düþüncesi içine ulaþmasýný ele alýr. Uygarlýktan kopartýlan kiþi kolektif bilinçten arýnmýþ gibidir. Ve deðerli yazarýmýza göre bu kiþi kolektif bilince ve kolektif zekâya ulaþýr! Ama kiþi düþünürken sanki tekil kiþi düþüncesi içinde deðil de kolektif birim zaman içinde olan etki ile düþünür. Bu birinci kritiktir. Oysa tekil kiþilerde tekil deneyimlerle animizdi bir groteski düþünce oluþur. Ama kiþilerdeki tekil deneyim içinde ancak kolektif süreçle oluþmakla kesikli sürekli olabilen üreten iliþki ve üreten iliþki sahipliði olmamasý gerekirdi. Oysa Hay Bin Yaksan tekil kiþi gibi deðil, kolektif birim zaman içindeki bir mülk sahibi kiþi gibi düþünüyor. Tekil anlayýþlý groteski animist düþünceler; köleci ruh ile kolektif tutumlu spritüal bir ruh anlayýþý içine olmadan ve buna baðlý “mal, mülk sahibi olan tanrý sal, dinsel öðretili ruhçuluklarý” olmadan, spritüal bir ruhçu tanrý anlayýþýna, hemen hemen hiç ulaþamazlar. Kolektif düzlemin üç boyutlu anlam iliþkisi olan tanrýsal ruh, tekil zamanlý iki boyut içinde belirse de iki boyutlu groteski görüntü ve anlam olmak dýþýnda; kolektif zamanýn üç boyutlu tanrýsal ruhu olarak anlamlanýp görülemez. Oysa spritüal bir ruhçu öðreti, üçüncü boyut hacimle üreten kolektif bir mülke, “mülk benim” diyen söylemin üs sel devinimli açýlýmlarý içine ikame edilmekle, bu çýkarým; Hay Bin Yaksan da kiþi aklýna bir þaþýrtma vermektedir. Bu þaþýrtma iki boyutun içinde üç boyutlu görsel veya zihinsel anlamýn üç boyutlu anlam ve biçimle vücut bulmasý; olasý olmaz. Tufeyl ‘in Ardýlý olan Daniel ‘de de benzer çeliþkiler salýnýmlarý var olup, üç boyuta ait bileþimin özelliðini iki boyut salýnýmý içinde kolektif akýl ile büyütmeleri çeliþkiydi. Kolektif öðrenmeli donanýmýyla, kiþinin kolektif daðarcýðý içinde ne varsa ýssýz bir adanýn kýyýsýna vuran parça eþyalarla Robinson Crusôe hemen ev yapmaya baþlayýp, çevredeki koyunu keçiyi üretmeye baþlamasý; milyonlarca yýldýr hemcinslerin yapamadýðý iþten; Robenson’un kendi kiþisi zekâsý gibi bahsedilir. Suya göre, suyun birer bileþim unsur olan hidrojen ve oksijen; sudan öncedirler. Ama su ve bir bileþim olan suyun özellikleri, bileþimden; bileþimi veren unsurlardan; sonradýr. Fakat bileþimin yeni özelliði de geri etkime olarak, örneðin; bileþimi veren hidrojen ve oksijenin tekil özellikleri içinde olan yanýcý ve yakýcýlýk üzerine söndürücü bir “geri etkisi” vardýr. Bu nedenle bileþimin özellikleri bileþimi veren unsurlarýn içinde yoktur. Ortaya çýkan bir bileþimin özelliði, bileþenlerden önce yoktur. Ama bileþimin özelliklerinin, bileþim unsurlarýna geri etkimesi vardýr". Ýlk sosyal bileþimler ortaya çýkarken kolektif ile saðlatan etki, adeta üreten üçüncü boyutun öncüsü gibi üçüncü boyutun habercisi gibi, üçüncü boyuta ön envanteri olan dil, kültür gibi birçok yol adýmý yeni unsurlar ortaya konacaktý. Tekil tutumlu tek boyutlu alan, kolektif alan gibi iki boyutlu davranýþlar gibi beliremiyordu. Tekil zamanlý tek boyutlu alan içinde, kolektif alan boyutlu dili verecek bir öncül tutumla kuþdili, beden dili varsa da bu dil sel ifadeler kolektif alan içindeki anlatým zenginliðiyle iki boyuta evirilemiyordu. Tekil zaman içinde kesikli sürekli kolektif alan yoktu. Bu nedenle kolektif zeminin iki boyutlu belirme olanaðý tekil zaman içinde yoktu. Bir boyutlu tekil zamaný, iki boyutlu kolektif zaman içine taþýyan bileþim özellikleri nelerdi? Kolektif bileþimi ikinci boyuta taþýyan kolektif bileþimin özellikleri yalýtýmlý bir totem alan ortamý içinde belirdi. Bunlar yalýtýmlý kültürdü, yalýtýmlý dildi. Yalýtýmlý etnik bir biyo kültürdü. Yalýtýmlý totem alandý. Yalýtýmlý tabuydu. Yalýtýmlý özgecilik gibi birçok süredurumlar bileþimin özelliðiydi.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |