Tren ile siz de benim gibi zaman zaman yolculuk yapar mýsýnýz? Ben þahsen çok severim tren ile uzak diyarlara gitmeyi, deðiþik yerler görmeyi, deðiþik insanlar tanýmayý... Tren huzurdur, sakinliktir, kalitedir...

Bin sekiz yüzlü yýllarýn baþýnda ilk tren dünya üzerindeki faaliyetlerine baþlýyor Richard Trevithick adlý maden mühendisi bu iþi baþarýyor, daha sonra da ’’George Stephenson ileride ‘Demiryollarýnýn Babasý’ olarak anýlmasýný saðlayacak olan ilk buharlý lokomotif olan ‘Rocket’i tasarlamýþtýr. Rocket 1829 yýlýnda Liverpool-Manchester hattýnda 24km hýza ulaþabilmiþtir.’’

Gelelim öküzler ve trenler arasýndaki teþriki mesaiye... Tren daha icat edilemeden öküzler ve eþleri oluyor dolayýsý ile inekler, çayýrlarda, çimenlerde güzel güzel yayýlýyorlar ve otluyorlardý... Ta ki o gürültülü, insanlarýn tren dedikleri alet icat edilene kadar...

Mutlu bir hayatlarý vardý, öküzlerinde, ineklerinde her coðrafyada... Yedikleri önlerinde, yemedikleri artlarýnda, buzaðýlarý yanlarýnda, terör belasý yok, enflasyon belasý yok, dolara zam gelmiþ mi gelmemiþ mi derdi yok, zaten dolarlarý da yok, Trampa Dayý daha doðmamýþ, Sam Amca daha dünyayý sömürmeye baþlamamýþ... Ooooh ne ala hayat ineklere ve öküzlere güzel, güzeldi beee! Yani dili geçmiþi de sokuverdik oraya hemen. Ýþte o trenler öküzlerin bütün karizmasýný yerle bir etti...

O trenler, çuf çuf çuf lar yani çayýrlardan, çimenlerden geçerken öküzlerin ve ineklerin bütün aile iliþkilerinin içine ettiler, etmekle de kalmadýlar hatta ...ýçtýlar da diyebiliriz affýnýza sýðýnarak. Düþünsenize sarý kýz, ’’Tabi onun Ýngilizce de adý baþkadýr, Manchester de ki inekler burada konu, ben Ýngilizce bilmediðimden, yazamadým’’ kocasý çayýr aslaný ile zevk ve sefa yapacakken tam, zýrrrrrrtttt, yýrtýk dondan çýkar gibi oradan çuf çuf çuf diye bir ses, neymiþ efendim, tren geliyormuþ, hem de buharlý... Tabi o zaman Ýborotti yani Ýbrahim Tatlýses, dedesinin dedesinin, elmasýnda vitamin, yani, ’’Tren gelir hoþ gelir ley ley lümü lümü ley türküsü de bilinmiyor haliyle.’’ Hem de Ýngiltere de türkü ne arar yahu, ben de amma salladým...

Tabi aþk iliþkileri, aganigi maganigi durumlarý, buharlý trenlerin düdüðü ve buharý, bir de gürültüsü ile bozulan öküzler, geçen trenlere kötü kötü bakar oldular. Ýþte oradan da ’’Öküzün trene baktýðý gibi ne bakýyorsun arkadaþ.’’ veciz cümlesi hayatýmýza ve edebiyatýmýza girmiþ oldu...

Ama Allah var, öküzler bu iþte haklý arkadaþ, ben onlarý haklý görüyorum. Sizin baþýnýza böyle bir þey gelse, tam sevgiliniz ile aþna fiþna olurken birden bir lokomotif sesi, vallahi kafayý yersiniz, billahi yersiniz. O öküzler trenlere çok manalý manalý bakýyorlar. Ýsterseniz tren ile seyahat ettiðinizde, yanýndan geçtiðiniz otlayan inekler, öküzler varsa gözlerinin içine bakmaya bir çalýþýn, kýzgýnlýk ve öfke göreceksiniz gözlerinde... Hatta düþüncelerini filan da okuyabileniniz varsa ’’Hay ben sizin gibi insanoðlunun...... gelmiþini geçmiþini....’’ dediklerini gözlerinden okuyacak ya da anlayacaksýnýz... Ýþte böyleyken böyle, öküzün trene baktýðý gibi ne bakýyorsun demeyin siz de birilerine, o öküzlerin bakýþlarýnda sitem var, derin anlamlar var...