Lafa gelince, ne de çok severiz eþlerimizi, sevgililerimizi... Erkeklerin bir çoðu bu cümleyi kurmuþtur deðiþik zamanlarda, eþlerine ya da beraber olduðu, birlikte yaþadýklarý sevgililerine... ''Senin üstüne gül koklar mýyým?''

Öncesinde mutlaka bir hata ya da bir yanlýþ anlaþýlma vardýr. Ya, yan gözle birine bakmýþtýr beyimiz ya da eþi veya sevgilisi bir açýðýný yakalamýþtýr. Yemin billah eder adam hatununa ''Sen yanlýþ anladýn her zamanki gibi,'' Anladýk tamam gül koklamazsýn belki de, kokan baþka baþka çiçeklerde var yahu! Onu ne yapacaðýz? Papatya var, lale var, kasýmpatý var...

Çok kötü bir durumdur, kadýn içinde erkek içinde boynuzlanmak. Sizden baþka, dýþarýdan bakan herkes görür o boynuzlarý, siz de bilirsiniz de, kimselere çaktýrmamak derdine düþersiniz. Oysa ki gerçekten birbirini seven insanlar, ne birbirlerine boynuz takmaya meyleder, ne de sevgilerini az bir deðere baþkalarý ile deðiþ tokuþ etmeye kalkarlar.

Kadýnlarýmýz, bize Allah'ýn emanetidir. Emanete hýyanet etmek ise namuslu ve dürüst insanlara asla yakýþmayacak bir durumdur... Onlar bizim yüzümüzü aðarttýðý, yere baktýrmadýðý müddetçe, biz neden onlarýn yüzünü yere baktýralým?

Çiçekleri sevebilirsiniz, buna bir itirazýmýz yok. Adý gül olur, lale olur, papatya olur, kasýmpatý olur, nergis olur. Doðaya çýkýn koklayýn koklayabildiðiniz kadar, amma kadýnlarýnýzýn üstüne gül koklamayýn ki onlarýn büyük çoðunluðu sizin yüzünüzü asla yere baktýracak davranýþlarda bulunmamýþlardýr, bulunmazlar... Ömrünüz boyunca inþallah ''Senin üstüne gül koklar mýyým?'' ben, diye de bir cümle kurma ihtiyacýnýz olmasýn...