Tanýrsýnýz O’nu yani Anastasý. Hani mum satarken filan mutlaka bir yerlerde rastlamýþ ya da görmüþsünüzdür... Hatta ’’Anastas Mum Satsana.’’ diye de yoldan geçerken takýlýrlar da, Anastas bunlara hiç aldýrýþ etmez... ’’Yahu kardeþim ben mühendis adamým, durmadan bana mum satsana mum satsana diyorlar, niye diyorlar anlamýþ deðilim.’’ diye sitem eder takýlanlara...

O arada Anastas oradan geçerken, arkadaþý Edip de tesadüfen oradan geçiyordur ona da takýlýrlar bu muzip delikanlýlar ’’Ey Edip Adana da pide ye.’’ derler, Edip de yine bunlarýn hiç birisine aldýrýþ etmez, takmaz kafaya... Anne babalara da naçizane tavsiye de bulunur, Edip ’’Çocuklarýnýza Edip adý koyarken bir kere daha düþünün.’’ diye söylenir durur...

Anastas tam da mum satmaya çýkmýþ iken, yine bu muzip ve de bir þeylerden mustarip delikanlýlar illaki Anastasa takýlacaklardýr... ’’Anastas rulo iyi olur satsana.’’ derler. Anastas kýzar bütün bunlara, kýzmakla da kalmaz sinkaflarý gönderir...

Nedir bu Anastas’ýn zibidilerden çektikleri? Bir rahat yüzü görmeyecek midir bu Anastas, yolda þöyle gerine gerine yürüyemeyecek midir? En güzeli Anastas olan adýmý deðiþtirmek diye de bazý zaman düþünmeden edemeyecektir Anastas...

Bak herkesi yazdýk da Nihat’ý unuttuk, hiç Nihat unutulur mu, artýk bir fenomen olmuþ Nihat Beyimiz. Hadi onu da yazalým ’’Ey Nihat Adana’da Tahin Ye.’’ Bu Adana’da amma güzel, amma çekici þehir yahu! Edip Adana’ya gider pide yemeye, Nihat Adana’ya gider tahin yemeye... Bunlarda kýzarlar sýcak diye güneþe filan ateþ ederlerken, Edip ile Nihat kardeþler siz de kendinize dikkat edin, seken kurþunlar sizin bir yerlerinize gelmesin...