Böyle yayýncýlýk Olmaz Olsun
olmamýþtý. Atölyedeki tek televizyon arýzalý olduðu için servise getirilmiþ olmasý nedeniyle çalýþmýyordu. O yýllarýn televizyonlarý sanki bir kablo yýðýnýndan ibaretti. Telsiz teknisyenliði eðitimi görürken bize kablolarýn en kýsa yoldan baðlantýya gitmesi gerektiðini, aksi halde uzun kablolarýn distrosyana neden olacaðý öðretilmiþti. O televizyonda gördüklerim, gördüðüm eðitimle tamamen zýt bir durumdaydý. Ne yalan söyleyeyim. O kablo yýðýný televizyonlarýn bu denli yaygýn olabileceði aklýmýn kenarýndan bile geçmemiþti. O kablo yýðýný olarak çok deðersiz bulduðum televizyonun çok büyüðünü arkadaþýmýn evinde görünce çok þaþýrmýþtým.
Evde sohbet ederken televizyonda Pazar ayini yayýnlanýyordu. Türkiye de televizyon yayýný olmadýðý için izlenebilen bir tek Yunan televizyonuydu. Arkadaþýma takýlmýþtým. Bu televizyonu bu ayinleri izlemek için mi Almanya’dan getirttin.
Hele biraz bekle demiþti. Az sonra harika bir müzik programý baþlayacak. Dediði gibi oldu. Nefis ve olabildiðince seksi bir sunucu programý sunmaya baþladý. Ýlgimi seksi sunucudan ve þarkýcýdan çok arka planda kullanýlan fon olmuþtu. Þarkýcý þarkýsýný söylerken havalarda uçurularak Yunanistan’ýn en güzel yerlerinin de tanýtýmý yapýlýyordu.
Aradan yýllar geçti. Türkiye’de de televizyon yayýný baþladý. Ýzmir’den yapýlan on vatlýk çok düþük bir yayýn yansýtýcýlarla tüm Ege’ye ulaþtýrýlmaya çalýþýlýyordu. O sýralarda Profilo Holdingin Muðla elektronik servis þefliðini üstlendim. O yýllarda televizyon satýn alýp da yayýn izleyebilenler þanslý kiþilerdi. Nedeni televizyon alýcýlarýnýn yayýn alabilmesi için antenlerin birbirini görmesi gerekiyor. Radyolarda olduðu gibi televizyon yayýnlarýný da alabileceklerini sanan müþteriler yayýný yakalayamayýnca hemen servislere koþarlardý. Bana gelenlere televizyonlarýn arýzalarýndan sorumlu olduðumu, antenci olmadýðýmý çok güç anlatabilirdim. Bu nedenle sýk sýk müþterilerle sürtüþür þikayet edilirdim.
Yayýnlarýn aðýr aksak yurt geneline yayýlmaya baþladýðý sýralarda televizyon için yapýlan müzik programlarýnda Yunanlýlar gibi yurdumuzun güzel kesimlerinde çekimler yapýlarak fon olarak kullanýlýyordu. Bazý programlarýn çekimi o güzel yerlerde yapýlýyordu ve izlenmesine doyum olmuyordu.. Muðla dilinde gök yeþil anlamýnda kullanýlmaktadýr. O nedenle belki de dünyada bir eþi olmayan ovaya Gökova adýný vermiþler. Yamaçtan kaynayan sularýn önüne set yapýlarak bir havuz oluþturmuþlar, havuzun yaný baþýna da bir deðirmen kondurmuþlar. Deðirmeni dýþarýdan görmek olasý deðil. Yeþillikler içerisinde kaybolmuþ. Gökovalý Þadan Gökova’nýn önerisiyle olsa gerek TRT o deðirmende bir çekim yapmýþtý. O programý nasýl bir zevkle izlediðimi anlatamam. Zira o deðirmen benim mabedim gibiydi. Sýk sýk o deðirmene uðrar hem bedenimi, hem de ruhumu dinlendirirdim.
Yalnýzca o deðirmen mi görülmeye deðer olan. Muðla’da yaþadýðým yýllarda Yataðan’ýn Bozüyük köyündeki Pýnarbaþý’nýn da benim için çok büyük bir önemi vardý. Ayrýca belleðimden hiç silinmeyen en önemli yerler Fethiye’deki Katrancý koyu, Kaþ ile Antalya arasýndaki Ulupýnar, Menemen’in Karagöl’ü, Adapazarý’nýn Çark Suyu, Datça’nýn Mesudiye köyü, Marmaris’in Emel Sayýn koyu, Dikili’nin Bademler köyü kumsalý ve Deniz köyü, Ayvalýk’ýn Sarýmsak plajlarý ve Þeytan Sofrasý, Silivri’nin Çeltik köyü. Ya Likyalýlarýn yazlýk baþkenti Patara’ya ne dersiniz? Kilometrelerce uzanan renkli kumsalý kýyýdaki çam aðaçlarýnýn gövdelerini yutmuþ, yalnýzca dallar kalmýþ kumlarýn üzerinde. Bir de Sedir adasýný unutmamak gerekir. Cleopatra’nýn yazlarýný geçirdiði adanýn özelliði ise dünyada bir benzeri olmayan fosil kumsalý. Balýkçý bir müþterim akvaryumum için o kumsaldan bir torba kum getirmiþti. Kumu gören bir arkadaþým “o kum deðil, böcek fosili” dediðinde inanmamýþtým. Arkadaþým kumu çakmaðýnýn ateþine tutarak nasýl yandýðýný gösterdiðinde ancak fosil olduðuna inanmýþtým. Sonradan alýnan bir kararla bu fosil kumun adadan çýkarýlmasý yasaklanmýþtý. Daha benim görmediðim, gezemediðim ve bilmediðim nice güzellikler vardýr. Televizyon programlarýnda fon olarak kullanýlacak bu güzelliklerin ülke turizmine de mutlaka büyük katkýsý olacaktýr. Üstelik parasal sorunlarý nedeniyle o yöreleri gezme olasýlýðýný bulamayan dar gelirliler de yaþadýklarý ülkenin güzelliklerini oturduklarý yerden televizyondan izleyip öðrenmiþ olacaklar.
Ama ne hikmetse yýllardan beri bu tür çekimler yapýlmaz oldu. Televizyon yayýnlarý artýk tüm dünyada izleniyor. Bu tür çekimler yaparak ülkemizin tanýtýmýný yapmak olasýlýðý varken, milyarlarca lira sokaða atýlýr gibi dekorlara harcanmaktadýr. Kim istemez ki, evinde otururken bir seyyah gibi ülkesinin en güzel, en görülmeye deðer güzelliklerini görmeyi. Ne yazýk ki yapýmcýlar, açýk alanlara çýkmaktansa, programý dekorlarla geçiþtirmeyi yeðliyorlar. O kadar zor mu sanatçýyý çekimi yapýlan güzelliklerin üzerinde gezdirmek.
Gerçi artýk yurt güzelliklerine önem veren kalmadý gibi. Varsa yoksa tele vole ve benzeri saçma sapan programlar. Peki bunda izleyicilerin hiç mi kusuru yok? Bu tür programlarda izledikleri kanalý deðiþtiriverseler, ya da televizyonunu kapatýverseler düþen reting ölçümler sonunda adam gibi program yapmaya yönelirler. Tele volesiz ve iyi izlenebilir televizyon programlarý dileðiyle.
                              Özcan Nevres 28.02.03