Kýrk yaþlarýndaki adamýn elleri koynuna gitti, çabucak koynundan çýkardýðý kaðýdý yine ayný yaþlardaki diðer adamýn ellerine tutuþturdu. Karanlýk sokakta yalnýzdýlar ama korkuyla çevresine baktý, sonra fýsýldadý;
-Gardaþ gider deðil mi ?
-Merak etme sen,kendi ellerimle büyük elçiliðe vereceðim.
Gülümsemeye çalýþtý,aðzýnda diþlerinin nerdeyse yarýsý yoktu.
-Herhal haberleri yoktur.Yoksa bize yardým ederlerdi,deðil mi?
-Yok dedim ya..,Benim gitmediðim ülke kalmadý nerdeyse.Oralara da gittim.Kimsenin haberi yok.
-Kaðýdý yetkililere verirsin gardaþ,hem sende söylersin neler
çektiðimizi.
Türkçeyi iyi konuþan Rus genç acele etti ;
-Tamam tamam yakalanacaðýz hadi parayý ver.
Adam yeni hatýrlamýþ gibi koynundan yýllarca biriktirdiði parayý çýkardý.
-Al.Açýz,iþ bulamýyoruz ama bu iþ için helal olsun al.
Genc Rus parayý sayarken,o anlatmaya devam etti,
-Çinliler bizi aç býrakýyor,iþsiz birakýyor.Bir çocuktan fazlasý yasak,iþsiz olanlarýn çocuk yapmasý bile cezalandýrýlýyor. Erkeklerimiz,onlarýn kýzlarýyla evlenemiyor ama onlar topraklarýmýza sahip olmak için,bizim kýzlarla zorla evleniyor.Bazýlarýmýz,hiç olmazsa kýzlarý aç kalmasýn diye evlendiriyor.
Genc sýkýlmýþtý,
-Yakalanmadan ben gideyim.
Adam gözü yaþararak aceleyle sözlerini tamamladý;"Ýbadetimize de engel oluyorlar.Kadýnlarýmýzýn zorla baþýný açýyorlar."
-Tamam hepsini söyleyeceðim,hadi eyvallah.
Bir an durakladý,adamýn altmýþýnda gösteren yüzüne baktý,sanki
kuþkulanmýþ gibi sordu;
-Kaç yaþýndasýn ?
-Kýrk...
Cevabý duyduktan sonra hýzla uzaklaþtý.Geride kalan adam,oðlu gibi görünen gencin ardýndan acýlarla bezenmiþ yüzüyle gülümseyerek el salladý.Bir süre,karanlýk sokaklara baktý sonra yüzüne gülümseme yayýldý.Ýçinde yeþeren ümidi hissetti, dizlerine yeni bir can geldi.Yaþama yeniden baðlandý.Oysa ülkesinde, Doðu Türkistan da ölüm yaþýnýn çok düþük olduðunu iyi biliyordu.
* * * * * * * * * *
Genc Rus,parayý alýp,mektubu atmayý düþünmüþtü ama eksik diþleriyle kendisine bakan Türk'ün hayali peþini býrakmamýþtý.Sonunda
Çin’den ayrýlmadan,Türkiye elçiliðine uðramýþ,mektubu vermiþti. Yetkili mektubu alýp kendisine beklemesini söyledi.Ticaret için çoðu ülkeye giden Rus,bildiði bir kaç dilin içinde en iyi Türkçeyi öðrenmiþti.Beklerken sehpadaki 1998 tarihli ama birkaç ay öncesinin gazetelerine gözü takýldý.Birini eline aldý ismini okudu; "Radikal" . Doðu Türkistanla ilgili bir yazý olduðunu farkedince okumaya devam etti; "Doðu Türkistan'daki Kökten Dinci Akýmlar Çin'i Tehdit Ediyor "
Bir görevli,elinde geri gönderilen mektupla dalgýn Rus'a yaklaþtý;
-Büyük elçi meþgul sizle görüþemeyecek" .
Rus,gazeteleri göstererek,þaþkýn bir ifadeyle sordu ;
-Bu gazeteler hangi ülkenin ?
Görevli gülümsedi,
-Türkiye.
-Hepsi mi ?
-Evet hepsi.
Adam elindeki gazeteyi býrakýp giderken,gözünde Doðu Türkistanlý adamýn yüzü canlandý,sanki kendisiyle konuþur gibiydi;
-Saðol gardaþ,saðol...saðol...
Ýçinin burkulduðunu hissetti.