Barýþý bulacaðýz. Melekleri duyacaðýz, göðün elmaslarla parladýðýný göreceðiz. -Çehov |
|
||||||||||
|
Ýtiraf edeyim ki; hiç memnun olmadýðým bazý davranýþlarým, alýþkanlýklarým var sevgili okurlar ! Ve de istemeden, daha doðrusu artýk býkkýnlýk duyarak yerine getirdiðim sorumluluklarým. Hatta bunlarýn bazýlarý sorumluluklarým bile deðil. Sýrf birileri istiyor diye yaptýðým þeyler. Bir türlü onlardan vazgeçemiyorum. Alýþkanlýk iþte...Hani sigara içenlerin pek çoðu, “ Býrakacaðým þu mereti ! ” derler de býrakamazlar ya, aynen öyle. Memnun olmadýðým davranýþlarýmdan, alýþkanlýklarýmdan ve zoraki yaptýðým þeylerden bunaldým artýk. Þu andan itibaren bunlarý býrakýyorum. Baþkalarýnýn benden beklentilerinin de hepsini unutuyorum. Bazý alýþkanlýklarýmý terkediyorum. Deðiþmeye karar verdim sizin anlayacaðýnýz. Hem de derhal. Bu baðlamda bir dizi kararlar aldým. Yýllardýr, kendimden çok baþkalarýný düþünmekten, onlar için koþturmaktan yoruldum artýk. O nedenle, “ dokuz körün bir deðneði ” olmak yok. Her yemeðe tuz, her çaya þeker olmaktan vazgeçeceðim. Kim ne yaparsa yapsýn, umurumda olmayacak. Biraz da kendimi düþüneceðim. Ayrýca “ hem çýplak, hem poyraza karþý gitmek” de yok. Yorgunken , hastayken bile iþ yapmak gibi; vitamin haplarýmý çiçeklerime vermek gibi. Bile bile “ lâdes ” demeyeceðim sizin anlayacaðýnýz. Herþeyden önce dinlenmenin yollarýný öðrenmem gerek. “ Ben boþ duramam.” da ne demek oluyor ? Duran nasýl duruyor ? Biraz da boþ oturmayý deneyeceðim. Þöyle tv’nin karþýsýna geçip, keyif çatacaðým, hem de saatlerce. Gündüz kuþaðýndaki , insaný ince verem edecek kadar acýklý dizileri izleyeceðim. Hatta televoleleri, dedikodu programlarýný bile. Zaten arkadaþ toplantýlarýnda arkadaþlarým sanatçýlardan(!), mankenlerden söz ederken, ben saf saf dinleyip duruyorum. Sözü edilen ünlüleri tanýmýyorum. Rezillik diz boyu. Her sabah, kör karanlýkta yataktan kalkmaya ne gerek var?( Kargalar bile kahvaltýsýný etmeden. ) Sanki dokuz çocukla bir maðarada mý kaldým? Nasýl olsa emekliyim, uyuyacaðým kuþluk vaktine kadar. Üstelik öðle üzeri güzellik uykusuna yatacaðým. Ohh! Gel keyfim gel...... ” Denizi yakamazsam cýzlatýrým ya! ” Bir de saçma sapan alýþkanlýklarým, saplantýlarým var býrakmam gereken. Örneðin; yüzüm kýrýþmasýn saçmalýðýyla - tv izlerken veya kitap okurken – yüz cimnastiði yapacaðým diye; eþimin görmez tarafýndan aðzýmý burnumu yamultmak, kaþýmý gözümü oynatmak gibi. Bitti artýk...Nasýl olsa bir gün kýrýþacak. Ýnceldiði yerden kopsun. Karýn kaslarým güçlensin, göbeðim çýkmasýn diye; derin nefes alýp, yavaþ yavaþ verme, karnýmý içime çekip, býrakma alýþtýrmalarýný da býrakacaðým. Varsýn çýksýn göbeðim. Güzellik yarýþmasýna katýlacak deðilim ya. Kilomu koruyacaðým diye yýllardýr - nerdeyse - yarý aç gezmeye de paydos artýk. Bir düþünün; karnýn doyasýya ekmek yeme, bir parçacýk börekle idare et, pasta yeme, çorbana ekmek doðrama, pilâvý kuþlar kadar ye. Piþirdiðin yemeði, þöyle karnýn týka basa doyacak kadar yeme...Doktorlar boþuna “ kansýzsýnýz ” demiyorlar. Açým aç! Olacak þey mi? Hani derler ya, “ Adýmýz kasap ama evimizin et yüzü gördüðü yok. ” diye, o hesap. Tencere tencere yemek piþir, canýn çektiði kadar yeme. Varlýk içinde yokluðu yaþa yani....Ne bu sýkýntý Allah aþkýna ! Artýk hepsi serbest bana. Formum bozulursa bozulsun. Mankenlik yapacak, tv dizisinde oynayacak ya da magazin programý sunacak deðilim ya! Zaten “ anneanne ” olan bir kadýna da , þöyle birazcýk kilo yakýþýr. Öyle kýzýlcýk sopasý veya çuvaldýz gibi incecik olmak marifet mi sanki ? Kýtlýk var gibi memlekette......Ekmek, pilâv, börek, çörek ne bulursam yiyeceðim çatlayýncaya kadar. Hani; “ Deliye pekmez tattýrmýþlar, çarþýda katran býrakmamýþ.” derler ya, onun gibi iþte. Maç izlerken tabak tabak çekirdek de yiyeceðim. Eþim yerken yan gözle onu izlemekten, kuru kuru yutkunmaktan býktým. Varsýn sivilce çýksýn yüzümde, varsýn selülitlerim çoðalsýn, varsýn kilom 60’a çýksýn. A. Pekkan’da bile selülit var. Demek ki bu meretten kurtulmanýn yolu yok. Boþu boþuna niye yarý aç gezeyim? Yýllardýr salatanýn suyuna ekmek bandýrýp yemedim hiç. Caným isterse onu da yiyeceðim. Biliyor musunuz, ev iþlerinden de bunaldým artýk. Onsekizimden beri bir evi çekip çeviriyorum......... Mükemmel anne, mükemmel eþ, ideal bir ev hanýmý, iyi bir komþu, iyi bir arkadaþ, hayýrlý bir gelin, en son da iyi bir kayýnvalide olacaðým diye yoruldum. Bazen kendimi, üzerimden kamyon geçmiþ gibi hissediyorum. Kendimi hiç üzmeyeceðim þu andan sonra. Caným isterse ev iþi yapacaðým, istemezse yapmayacaðým. Hatta ütüyü, tamamen unutabilirim. Ev iþleri çok nankör. Havanda su dövmek gibi bir þey. Git git, arkana dönüp bir bak, bir arpa boyu yol aldýðýný gör. Býrakacaðým ipin ucunu. Ev daðýnýklýðýndan ölen bir kadýn duymadým bugüne kadar. O nedenle kendimi hiç yormayacaðým. Kimseye bir bardak su da yok. Herkes kendi göbeðini kendisi kessin.... Hemen baþlayacaðým, aldýðým kararlarý uygulamaya. Gerisini getiririm nasýl olsa. ”Hýrsýzlýk bir ekmekten; kahpelik, bir öpmekten baþlar.” mýþ... Ýþ, baþlamakta yani. Eþim yeþil çayýný istediðinde, “ Kalk kendin yap! Ben okuyorum.” diyeceðim. Gömlek istediðinde; “ Ýþte orada, ütüle de hemen geçir sýrtýna .” diyeceðim. “ Bir kahve içsek.” dediðinde; “ Ay ! Ne iyi olur; hadi bana da yap.” diyeceðim. Akþamdan sonra çalan telefonlara da ben bakmayacaðým. Eðer eþim, “ Bak þu telefona, nasýl olsa seni arýyorlardýr.” derse; “ Olsun! Eðer beni arýyorlarsa, seslen bana, gelirim.” diyeceðim... “ Meyve var mýydý? ” dediðinde; “ Olmaz mý ! Dolapta....Hadi getir de yiyelim.” Demezsem ne olsun ! Herhangi birisi, “ Hocaným ! Bizim kýzýn ödevine yard.....” der demez, “ Kusura bakmayýn, hiç vaktim yok.” Diyeceðim. ( ” Donsuzun gönlünden dokuz top bez geçermiþ.”.......Benim de neler geçiyor gönlümden. ) Yazdýðým þiirleri, öyküleri, denemeleri yayýnevlerine beðendirmek için de çaba vermeyeceðim artýk. Yayýn evlerinden – hiç okunmadan – birkaç kez geri gelen kitap dosyalarýmý görünce; görücüye çýktýðý halde beðenilmemiþ, evde kalmýþ kýzlar gibi hissediyorum kendimi.......Yazdýklarýmý yakacaðým anasýný sat’im! Ya da yýrtýp atacaðým. Yayýnevlerinin içi rahat olsun. Artýk hiç birini rahatsýz etmeyeceðim. Ve yazmayacaðým artýk, bu son yazým olsun... Yazdýklarým ne iþe yarýyor ki zaten! Kendimi iyi yazan biri zannetmekten, megalomanlýktan vazgeçeceðim. Ben kim, yazarlýk kim? Çok kötü yazdýðým için, her yayýnevinden kovulacaðýmý bile þimdiden kabul edeceðim... Buna da alýþýrým zamanla. ” Dalga boyumu aþmýþ nasýl olsa; ha bir karýþ, ha beþ karýþ.” Ýstemediðim hiçbir þeyi yapmayacaðým. Yok, “ Ayýp olur. ” Yok ,“ Elalem ne der? ” , Yok, “ Usuldendir, âdettendir ” Yok “ Onun hatýrý, bunun hatýrý ” sözlerini unutacaðým. Caným istemiyorsa yapmayacaðým arkadaþlar, yapmayacaðým! Þim’den sonra hiç kimse beni, istemediðim bir yere götüremeyecek; yapmak istemediðim bir þeyi yaptýramayacak. “ Hatýr için çið tavuk eti yemek ” yok artýk. O eskidendi. Alsýn çið tavuðu, bu sözü söyleyen atalarýmýz yesin. Böylece, sevmediðim bir yemeði yemek gibi zorla yaptýðým bazý þeylerden kurtulacaðým...Kýsacasý de – ði – þe- ce – ðim... Allahým ! Sen beni yeni baþtan yarat ya Rab! On dakika sonra: Þöyle bir düþündüm; nasýl baþaracaðým bu kadar deðiþimi? Hem de bu kadar yýldan, bu yaþtan sonra?.........Düþündüm düþündüm, deðiþmekten vazgeçtim. Ben deðiþemem, beni ben yapan özelliklerimden vazgeçemem. Aksi halde ben, ben olamam ki ! Hem ne demiþ atalarýmýz: ” Kýrk yýllýk Kâni, olur mu Yani? ” Oh be ! Rahatladým. Tamamen farklý bir kiþiliðe bürünmek çok zor olacaktý benim için........ Hay ben çok yaþayayým ! Yukarýdaki yazý hakkýnda düþüncelerim: Saçma bir yazý olduðunun farkýndayým. Yazýyý okuyunca; ” Benim derdim inekle dana; karýnýn derdi sürmeyle kýna.” demeyin sakýn. Bir anda aldýðým saçma ve asla uygulayamayacaðým kararlarý paylaþtým sizinle. Saçmaladým daha doðrusu. Olsun !........Sizin hiç saçmaladýðýnýz zamanlar olmuyor mu? Son bir þey daha: Adamýn biri ( aslýnda ünlü bir düþünür de , adýný þu anda hatýrlayamayacaðým ), memleket meselelerini düþünmekten gece uyku uyuyamýyormuþ. Bir gece yatakta düþünceler arasýnda dönüp dururken, yanýnda horul horul uyuyan karýsýný silkeleyerek uyandýrmýþ. ” Memleketin bu kadar sorunu varken, sen nasýl rahat uyuyorsun ! ” diye kýzmýþ kadýna......Siz de beni kýnayabilirsiniz o düþünür gibi. “ Býrak þu incik cincik sorunlarý, memleketin halini düþün.” Diyebilirsiniz. Haklýsýnýz ! Ne diyebilirim ki ! Elin aðzý torba deðil ki, büzeyim. Yerden göðe kadar haklýsýnýz kýnamakta.....Ancak; saçma bir yazý yazdým diye, memleket meselelerini düþünmediðimi zannetmeyin. Düþünüyorum da, elimden bir þey gelmiyor..... Belki de fazla düþünmekten böyle saçmalar hale geldim. Kimbilir!
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Kâmuran Esen, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |