Bedeli yine Millet ödeyecek nasýl olsa!

Pazarlýðý iyice uzattýkça uzatýp sonunda eli boþ kalmýþ hükümete verip veriþtirmek serbest artýk. Bakýyorum da, düne kadar barýþ havarisi kesilmiþ olanlar bile durumdan þikayetçi. Daha bugünden, tüm TV kanallarýnda eleþtiri bombardýmanýna baþlamýþlar.
Halbuki onlar deðil miydi; birkaç gün öncesine kadar tezkerenin çýkmasý gerek diyen sorumluluk ve basiret sahibi insanlarý, savaþ yanlýsý olmakla suçlayan!
Gerçekte sorun savaþ yanlýsý olmak veya olmamak kadar basit deðildi.
Devletin kutsal menfaatlerini bilmek sorunu idi.
Hükümetlerin varlýk sebebinin, öncelikle kendi halkýnýn refahýný yükseltmek olmasýyla ilgiliydi.
Her þeyin temelinin ekonomi ile baðlantýlý olduðunun farkýnda olmaktý.
Borsanýn düþüþü ile, döviz fiyatlarýnýn artýþý ile, dýþ borcumuzun artmasý ile, Euro Bond faizleri ile, TL iç borçlanma faizlerinin artmasý ile, ticaretin durmasý ile, sonuçta ekonominin küçülmesi ve iþsizlik ile, artan yoksulluk ile ödeneceðini görmek istemedik nasýlsa!
Bir hafta öncesi bunlarý söyleyenlere savaþ yanlýsý diyenler, bir süre sonra ödenecek bedeller ortaya çýkmaya baþladýðýnda, (kendilerinin dýþýnda)suçlu aramaya devam edecekler bildiðiniz gibi.
Bugünden baþlayan suçlamalarda; acemilik, Þark kurnazlýðý, kararsýzlýk gibi sýfatlar yanýnda, pazarlýk yapacaðým derken, karþý tarafý býktýrýp insiyatifi kaybetmiþ olmasý ve iktidar partisinin sayýsal olarak güçlü olmasýna karþýn, içindeki bölgeci, etnik ve siyasal Ýslamcý kesime söz geçirememesi ile, açýklanmaya çalýþýlýyor. Arada parti içi liderlik yarýþýnda olan meclis baþkanýnýn oturduðu makam ile pek uyuþmayan çýkýþlarý, bakanlar kurulunun kendi içinden yükselen sert muhalefetinin yarattýðý çeliþki gibi faktörlerinde olduðu söyleniyor. Bütün bunlar doðrudur, yanlýþtýr veya daha doðrusu hepsinde biraz gerçeklik payý vardýr ama savaþýn fiilen baþladýðý bu deðiþken, belirsiz 20 Mart gününde vurgulamak istediðim deðiþmeyecek bir gerçek var ki, onu not olarak düþmeden, bu gün geçsin istemedim:

Büyük olaylarýn yaþandýðý o zor günlerde, devletin adýna pazarlýklar yapan yöneticinin; özellikle o kritik anlarda, ‘idealistlerle’ iþ yapmaktan kaçýnmasý gerekirmiþ.
Anonim bilinç daha antik çaðda böyle söylemiþ!
Mutlak bir hikmeti vardýr! Ýdealizm normal zamanlarda kötü bir þey deðildir. Ama böyle kritik anlarda, gerçekleri bütün olarak kavrayamadýðý için, uyumsuz inatçý direnci ile konuya zarar verir.
Kimlerimi kastediyorum? Söylemem, arif olan anlar!

Þahingöz 20/03/2003