Prensiplerden hoþlanmam. Önyargýlarý yeðlerim. Daha içtenler. -Oscar Wilde |
|
||||||||||
|
Sayamadýðým kadar uzun zamandýr yoksun yanýmda. Sayamadýðým kadar uzun zaman da yanýmdaydýn oysa. Ýki farklý meçhul zamanýn arasýnda gidip gelmelerdeyim. Bir anda dalývermiþtin hayatýmýn içine. Yabancýsý olduðum bu ülke insanlarýndan ne denli de farklýydýn, benden biriydin , bizden biriydin sanki. Ailem Ýran’daydý.. Türkiye’ye Amerika’da okuduðum okul sonrasýnda bilgisayar ile ilgili bir proje için üç aylýðýna gelmiþtim. Ýran’da ailemi býrakýp sana geliyormuþum meðer nereden bilirdim. Okulu bitirdikten sonra Amerika’da kazandýðým burs için gitme hazýrlýklarý yaptýðým sýrada projesinde çalýþtýðým firmaya seminer vermeye geldiðin gün tanýþtýk seninle. Anlatmaktan yorulmayan bitmez tükenmez bir enerji deposuydun sanki. Keskin zekan, espri yeteneðin büyülemiþti beni. Güzelliðinin farkýna bile varamamýþtým o büyülenmiþlik sýrasýnda. Seminer üç gündü ama ben hiç bitmesin istiyordum, fark etmeni istiyordum beni, o iki gece boyunca seni nasýl etkilerim diye oturup sorular hazýrlýyordum sana sormak için. Ancak üçüncü gün fark ettin beni, geri çevirmedin, kahve teklifimi. Nasýl heyecanlýydým ve sen nasýl parýldýyordun, sönük kalýyordu yanýnda her þey. Aþký tatmamýþým daha önce, yalan gelirdi dostlarýmýn söyledikleri, o ilk görüþte vurulmalar akýldan çýkmayan her an. Kendimi kandýrmýþým bunca zaman. Sanýrým senin bunca fark edilir olman ve benimse senin yanýnda silik kalmam etkiledi seni, bir anaç tavýr vardý her halinde. Boþanmýþtýn iki yaþýnda bir kýzýn vardý. Nasýl sana layýk olamadýðýný düþündüm o adamýn, senin gibi bir hazineyi bulup kaybetmek hangi aptalýn yapabileceði bir iþ olabilirdi ki? - Bitti iþte dedin. -Her halimi her yaptýðýmý sorgulayan bir adamla yaþamayý sürdüremezdim. Taþýyamadý beni, anlayamadý neler hissettiðimi. Ben ona göre günlük yaþayan bir kadýndým. Oysa babam daha otuz iki yaþýndayken ölmüþtü, bunu biliyordu. Annem, kýz kardeþim ve ben ayakta kalmayý baþardýk. Zaten ayakta kalamayacaðýz diye bir endiþemiz yoktu. Babam öldüðünde ben sekiz, kardeþim beþ ve annem otuz bir yaþýndaydý.“Günlük Yaþam” nedir bilmedim, ailenin büyüðü gibi hissettim daha o yaþta kendimi. Evde babam hiçbir zaman aðlayarak anýlmazdý. Babam olsa nasýl davranmamýz gerektiði bilinciyle büyüdüm, bildim elimde olanlarla yetinmeyi. Yaþamýn her anýndan mutluluk duymak gerektiðini öðretti yaþam bana. Çünkü mutsuzluðu ve belki de o yaþta tadýlacak en büyük mutsuzluðu tatmýþtým. Söz vermiþtim kendime, hiçbir zorluðun beni yenemeyeceðine ve hayata hep sýký sarýlacaðýma dair. Yaþadýðým her anýn tadýna varacaðýma dair de. Eski eþime ne zaman bir takým zorluklarla karþýlaþsa “aþabilirsin” dediðimde o beni ilgisizlik ve hayatý ciddiye almadýðýmla yargýlar olmuþtu. Kýzýmýz doðduðunda durum deðiþir gibi olmuþtu. Bana karþý daha anlayýþla yaklaþýyordu. Zor bir doðumdu benimkisi, ilgimin büyük bir kýsmý kýzýma yönelmiþti. Ortak noktamýz sadece kýzýmýzdý o dönemlerde. Fakat çok geçmeden benzer sorunlar kendini gösterdi.Eskisi gibi yine neþe dolu hayatý dolu yaþamak isteyen ve her anýndan zevk alan bir tip olmuþtum. O yine sorumluluk duygusunun kendini boðmasýna izin veren ve hatta bu uðurda hayatýn ne denli güzel olacaðýný göremeyecek kadar da kör. Neyse sonunda bitti iþte dedin. Bunlarýn hiçbirini neredeyse nefes almadan anlatmýþtýn. Her gün, hatta her gece görüþür olmuþtuk, 2 yaþýnda bir kýzýn vardý, dünya güzeli bir kýz. Amerika’daki okul burs için cevap istediðinde belki de hayatýmýn ilk çýlgýn kararýný veriyordum daha 25 yaþýndaydým her þey yabancýydý burada bana, ama 27 yaþýnda iki yaþýnda bir kýz çocuk sahibi senin için gitmedim Amerika’ya. Ýyi ki de gitmemiþim. Hayat bu kadar mý güzel olabilirdi, þimdiye kadar neden fark etmemiþtim? Her þey seninle güzelleþti her þey seninle anlamlandý. Kýsa bir süre sonra ayný evde yaþamaya baþladýk. Kýzýn kýzýmdý. Uçuk bir anneydin. Normalde bir anne kýzý mama sandalyesinde ket çap döküyorsa oraya buraya, ya elinden ket çapý alýr, ya da siler deðil mi? Sen kýzýmýzla ket çap savaþý yapardýn. Her þeyi ama her þeyi oyuna çevirirdin. Sadece kýzýmýzýn annesi deðildin benim de annemdin sen. Çok güzel olmandan, aþktan, tutkudan bahsetmiyorum. Sen bütünüyle bir þefkat ve sevgi yumaðýydýn. Tamamen yabancýsý olduðum bu ülkede kaybolup gitmemem için tek dayanaðýmdýn. Her þeyimdin benim. Üstüme titrerdin, kendimden ve belki de dünyada deðer verdiðim tüm insanlardan çok üstüne titrerdim. Dört yýl boyunca ayný evi paylaþtýktan sonra evlendik, deðiþen hiçbir þey yoktu, sadece artýk yasalar önünde de karýmdýn ve hala delice bir tutkuyla seviyordum seni. Bunca zaman boyunca tek bir günümüz bile konuþmadan, telefonlaþmadan veya e-mail atmadan geçmedi. Aldýðýn nefesleri bile hissederdim. Ýki ayrý vücutta tek bir beden olmak nedir bilir mi insanlar, iþte biz öyleydik. Candýn içimde ötesi yoktu. Senin olmaman mümkün deðildi. Hayat durabilirdi, savaþ çýkabilirdi ama sensizlik hiçlikti. Seninle vardým, seninle nefes alýrdým. Evliliðimizin ilk yarýsýný doldurduðumuz dönemlerde çalýþma tempon gittikçe artmýþtý, giderek eve daha geç gelir olmuþtun. Her geldiðin gün biraz daha þikayet eder bir halin vardý, sýkça baþ aðrýsý þikayetlerinden söz ediyordun. Kaç kere doktora gitmen gerektiðini söylesem de “kötüye bir þey olmaz” derdin. 32 yaþýnda hayatý bu kadar güzel yaþayan ve hisleriyle hissettikleriyle çevresindekilere hayatý bu kadar güzel yaþatan baþka bir insan var mýydý acaba? Bir akþam yemeðe gittik, yine eðlenceli bir akþamdý ama senin pek tadýn yoktu. Eve geldik, duþ alacaðým dedin, sonra uzandýn ve “baþým aðrýyor” dedin. “çok çalýþýyorsun” dedim. Sonra bana boþ gözlerle bakmaya baþladýn, “hadi þaka yapma lütfen” dedim, ama bana bakmýyordun ve þaka da yapmýyordun. Derhal hastaneye götürdüm seni. Doktorlar anlayamadý önce beyin kanamasý dediler, anlayamýyordum ne dediklerini kendi aralarýnda konuþuyorlarmýþ gibiydi sanki, sonra bana dönüp biraz daha analize ve tetkike ihtiyacýmýz var dediler, hiçbir cevap veremiyordum, sadece bir boþluk kafamýn tümünü kaplamýþtý, annen, kýz kardeþin ve iþ arkadaþlarýmýzla yetmiþ kiþi belki kapýnýn önündeydik, herkes korkunç bir sessizlik içinde ne olduðunu anlamaya çalýþýyordu. Sonra doktorlar geldi ve derhal ameliyata alýnman gerektiðini söylediler, izin verdim ama bir baþkasý konuþuyordu sanki aðzýmdan çýkan kelimeleri sanki ben de baþkalarý gibi dinliyordum uyuþmuþ ve sanki aðýr çekime alýnmýþ filmler gibi hareket ediyordum. Konuþmalar da sanki o þekilde idi. Saatler yýllar kadar uzundu bekleyiþimiz on altý saat sürmüþ ve doktor ameliyathaneden yere bakarak çýktý. Anevrizma dediler , birinci damarý tutmuþlar ikinci patlamýþ, beyne otuz dakika kan gitmemiþ. Bekleyelim dediler, yetmiþ iki saat sonra sonucu anlayabiliriz ancak. Ne kadar çok umutlandýk, ne dualar okuduk, “bizi duy” diye ne kadar yalvardýk. Olmadý. Beyin ölümün gerçekleþti. Senin elin sýcak uyuyor gibi duruyorsun ama... Kalbini, karaciðerini ve böbreðini almak istediler. Senin de isteyeceðini düþündüm ve kabul ettim. O güzel kalbinin baþka bir insanda yaþayacaðýný düþündüm ve kabul ettim. Candýn bende. Ötesi yoktu. Ölüm ilanlarýný okumayý severdin. O küçük ilanlardan insanlarýn hayatlarýna dair ipuçlarý yakalamaya çalýþýrdýn. Yaðmurlu bir gündü, soðuktu çok, tam topraða konacaðýn sýrada güneþ çýktý, sen gömülüp üstün örtülene kadar da ýsýttý seni. Biliyor musun iki yaþýndan beri dondurma aldýðýn dondurmacý amca da gelmiþ yaþlý gözlerle izledi töreni. Ýki gün sonra birinci yýl dönümün ve ben bir yýldýr her gün seni düþünerek yatýyor ve her sabah seni düþünerek uyanýyorum. Yangýn yerindeyim, giderken ardýnda koca bir yangýn býraktýn, beden dað gibi sanki yan yan tükenmiyor. Bazen ne kadar güçlüyüm diyorum bunca acýya raðmen nasýl ölmüyorum, nasýl? Candýn ya bu bedende, seni yaþatmak için yaþýyorum, yaþamak buna denirse...
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © rey'an yüksel, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |