Türkiye, Kritik günler, Ýç ve Dýþ politika

Zehir zemberek son Tüsiad çýkýþý, elit iþadamlarýnýn olaðan karamsar tavrýna paralel olarak belki aþýrý bir karamsar tablo çizse de, özellikle Türkiye’yi 50 sene geri götürmek konusunda duyulan endiþe beni de bu konuda yazmaya zorladý.
Durup dururken, sebepsiz yere, bunu dile getirmiþ olamazlardý.
Demek ki endiþe duyduklarý bazý geliþmeler vardý ki, bu uyarý aðýzdan çýkmýþtý.
Hele hele iktidar partisinin siyasi acemilik, diplomatik beceriksizlikleri (ben demiyorum, Newsweek dergisi baþyazarý Ferit Zekeriya söylüyor!) ve bazý diðerlerinin sorumsuzluklarý yüzünden Türkiye’nin yalnýzlaþmasý ve süper güç tarafýndan cezalandýrýlmasý endiþeleri yükseldikçe; bundan mazohistçe zevk alan bazýlarýnýn ortaya çýkýp;’ biz kimseye muhtaç deðiliz’ türünden hamasi demeçler verdiðini görünce ve
Meclis Baþkanýnýn hiç de o pozisyona uygun olmayan sorumsuz demeçlerini duyunca, Tüsiad görüþü üzerinde düþünmek gerekiyor.
Ne demiþ, meclis baþkaný:
‘AB ve ABD dýþýnda baþka kapýlar da var!’
Hayret, neresi varmýþ acaba?
Ne demek istenmiþtir?, bunu bilmek açýklama almak gerektir.
Türkiye’yi üçüncü dünyacý bir yola mý çekmek istiyorlar acaba?
Acaba iktidar partisi kanadý içinde takiyyeciler mi vardýr?
Ulusalcýlýk pozuna bürünmüþ, baðýmsýzlýk yanlýsý söylemlerin arkasýnda, Ortadoðucu, ümmetçi arzular mý vardýr?
Söyler misiniz; AB ve ABD ekseni dýþýnda, nerede doðru dürüst demokrasi, özgürlük, refah ve uygarlýk var?
Türkiye geçmiþin izole, küçük, kolay yönetilir ülkesi deðildir artýk.
Bunu gizli gizli arzulayan varsa, bilsin ki yanlýþ yoldadýr. Kimse savaþ karþýtlýðýný da, kýlýf olarak kullanmasýn!
Bizim hedeflerimiz çaðdaþ bir refah toplumu olmaktýr.
Ama uygar toplumlarýn içinde yer almak hiç de kolay deðildir. Bizi aralarýna almamak için yapmayacaklarý yoktur.
Bakýn AB’ye; koalisyon içinde fiilen yer alýp savaþan Ýngiltere ve Polonya’ya söz yoktur ama daha Türkiye Kuzey Irak’a girmeden, kýyameti koparmaktadýrlar.
ABD cephesine bakarsanýz; nerede duracaðýný bilmeyen pazarlýkçý politikamýz nedeniyle ve devlet gerçeðini sindirememiþ, duygusal ve tribünlere oynayan bazý yöneticilerimizin de katkýsýyla, ve oy çoðunluðunu saðladýðý halde, garabet bir hesaplama yöntemi ile meclisten geçerli oy almadýðýna karar verilen tezkere sonucunda Irak’ta konusunda yalnýz býrakýldýðýný düþündüklerinden; Amerikan kamuoyunda Türkiye’nin popularitesi kalmamýþ, hatta en çok nefret edilen ülkeler kategorisinde Fransa’dan sonra ikinci sýraya yükselmiþtir!
Cephede iþler daha da kötüye giderse, Türkiye’ye yönelik kýzgýnlýklarýn daha da yükseleceði endiþeleri duyulmaktadýr!
Sonuçta daha bir sürü haksýzlýklar, önyargýlar, gizli hesaplarla yüzleþeceðimiz kesindir.
Yani Batýlý uygar toplum olmak sadece istemekle olmuyor, bir de bize karþý yönelecek bütün bu yanlýþ davranýþlara karþý koymak durumumuz var!
Tekrar bu yazýnýn ana konusuna dönersek, kimse bulanýk suda balýk avlamaya kalkmalýdýr. Ortak bilinç her þeyin farkýndadýr ve devletin kendisini koruma refleksi mevcuttur!( Yok yanlýþ anlamalar olmasýn, benim derin devletle baðlantým yok!)

Sonsöz:
Hükümetin reel politiði kavradýðýný ve basiretli olduðunu ummaya devam edelim.
Çünkü zor sýnavlardan geçeceðimiz dönemeçli yola daha yeni girdik!

Þahingöz 02/02/2003