Kitaplarla dolu bir oda, ruhlu bir beden gibidir. -Cicero |
|
||||||||||
|
En kýskanýlan yaratýkken, düþtüðümüz þu durumlara bak! En kýskanýlan yarattýken, düþtüðümüz þu durumlara bakýn! Kendi benliðimizden yüzlerce kilometre uzakta, yaþam dediðimiz monotonluk içinde kendi kendimizi tüketiyoruz, tebrik ederim! Hayýr, birþey deðil, gelecek nesillere de bu tarzý doðruymuþ gibi anlatýyoruz bir de! Yani, yetmiyor kendi hayatýmýzý zehrettiðimiz, gençleri de zehirliyoruz. Monotonluk ve irademiz dýþýndaki yaþam; Tanrým! Cehennemde bile bu kadar aðýr cezalar yok! ( Nerden bildiðimi öðrenmek istemeyeceðinize eminim, zira þeytan bazlý, cennet, cehennem bazlý konularda en fazla yazan kiþi benim, biraz dikkatli olmak lazým, yorum bile yaparken !) Geçen gün bir dizi de rastladým, 4 tane þeytan oturmuþ, insanlarý nasýl günaha ittiklerini anlatýyorlardý. Aman Allah’ým, adamlarýn zahmete bile girmesine gerek yok, gözlerinizle yaþadýðýnýz anlamsýz hayatý görmek nasýl da koyuyor! Bir tanesi çýkýp þöyle diyordu; --“ Ýnsana, özgür irade verildiði gün ne çok kýskandýðýmýzý hatýrlýyor musunuz? Peki insan ne yaptý? Gidip, iradesi dýþýnda yaþamasý istenilen bir inanca baðlandý!” Bir diðeri ise; --“ Daha da komiði var, bütün günlerini, yapmak istemedikleri bir iþte sadece para kazanmak adýna geçiriyorlar. Sonra eve gidip, televizyon izliyorlar ve büyük þeytani bir zekanýn icat ettiði, Alarmý kurup, sabah uyanýp, yeniden iþe gidiyorlar. Sadece þeytani bir zeka, insaný en huzurlu olduðu yerde rahatsýz etmek için bu alarmý icat etmiþtir hatta ondan daha büyük bir þeytani zeka da bu alarma , ertele düðmesi koymuþtur. O monoton yaþamlarýna müdahale bile etmemize gerek yok, Tanrý’nýn onlara verdikleri bedeni kumaþ parçalarý ile örtüp, bir de üstüne kravat denen tasmayý takýp, normal olduklarýný düþünüyorlar, bu da yetmiyor, vahþi doðalarýnýn gereði, yüzlerinde ve vucutlarýnda çýkan tüylerden arýnmaya ve özlerinden her ne þekilde olursa olsun uzaklaþmaya çabalýyorlar. Ve bir gün geliyor hayatlarýnýn anlamsýzlýðýna öylesine inanýyorlar ki intihar ediyorlar.Bize de sadece seyretmek düþüyor!” Bir baþkasý ise; --“ Ýnsan, o kadar zavallý bir varlýk ki, fiziksel ve ruhsal zevklerin geçici olduðunu unutup, aþk adýna kendine zarar veriyor. Aðlýyor, dövünüyor, aç kalýyor, dünyaya küsüyor, bize de kenara geçip seyretmek kalýyor!” diyordu. Dizi bititðinde, yüzümde kocaman bir gülümseme vardý, Çünkü ilk kez, kendi ýrkýma bu denli yakýndan bakýldýðýný, bu denli doðru tespitler yapýldýðýný bir Amerikan dizisinde görmüþtüm. Demek ki, geçmiþi olmayan toplumda da bir iki zeki herif yaþamlarýný sürdürüyordu. Þeytan dediðimiz, varlýðýný her fýrsatta, deyimlerimizle dahi kabul ettiðimiz ama mümkünse aþaðýlýðýmýz varlýðýn, bizi ne güzel tasvir ettiðine bir baksanýza! Gündelik hayatýmýzda aslýnda sürekli karþýmýzda O, bazen bir sevgili, bazen bir patron, bazen de kendi iç sesimiz olarak. Eski çaðlarda insanlar, bu denli çarpýk olaylarla karþýlaþtýklarýnda, o olaya neden olan kiþiyi yakarlardý. Þimdi ise, öylesine uzaklaþtýk ki þeytanýn varlýðýný kabul etmekten, yaþadýðýmýz her olaya psikolojik dengesizliðimizin neden olduðunu veya bizim hatamýz olduðunu düþünerek yaklaþýyoruz. Hatta zamanýnda önümüzde eðilmediði için, huzurdan kuvulan þeytanýn bizimle dalga geçmesine bile neden oluyoruz. En kýskanýlan yaratýkken, düþtüðümüz þu durumlara bakýn! Tanrý’nýn bizi kýskanýlan bir yaratýk olarak dünyaya getiridiðini ve mümkünse buna layýk olmak için, her türlü gri hücremizi kullanmamýz gerektiðini düþünüyorum. ( Gri hücreler BKZ: Agatha Christie’nin bilimum romanlarý) Biraz kendinizi sevin ya, azýcýk içerdeki cevherinize bakýn! Dünya’nýn en özel, eþi benzeri olmayan tek varlýðý bizleriz! Biraz megaloman olun, kendinizi tanýyýn, neleri sevdiðinizi, gerçekten bu hayattaki varlýk nedeninizi tanýmlayýn! Ve asla unutmayýn, biz Tanrý’dan kopmuþ, O’nun en özel projesiyiz. O projeyi gerçekleþtirdi, yap – devret modeli, biz de üzerine birþeyler eklemeyiz. Sahip olduðunuz kudret, bedeninizdeki eþsiz ruhta mevcuttur.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © ESRA BAYKAL, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |