Bir önyargýyý yok etmek, atomu parçalamaktan daha zordur. -Einstein |
|
||||||||||
|
Yirmi üç nisan çocuk bayramý ulu önder Atatürk’ün yalnýzca çocuklarýmýza deðil, tüm dünyaya armaðan ettiði çok anlamlý bir bayramdýr. Bu nedenle deðil mi onlarca ülkeden yüzlerce çocuk büyük heyecan ve mutlulukla bu bayrama katýlmaktadýrlar. Bu bayram sayesinde ülkemizin de reklamý yapýlmaktadýr. Ayrýca barbar Türkler söyleminin de ne denli yersiz ve haksýz olduðunu da ortaya koymaktadýr. Ne yazýk ki bu bayramda dostluklarýn yerini olmamasý gereken kavgalar almýþtýr. Ülkeyi yönetenlerin þunu iyi bilmeleri gerekir. Bu ülkenin kavgaya deðil, aþa, iþe ve çaðdaþ olmaya gereksinimi vardýr. Bazý gerçekleri de kabullenmek ve dolayýsýyla çözüm üretmeleri gerekir. Almanya onca yabancý iþçilerden en fazla Türk iþçileri kapý dýþarý etme çabasýndadýr. Neden? Zira o ülkeye gönderilen iþçilerimiz ülkeye kültürümüzü deðil kendi kültürsüzlüklerini taþýmýþlardýr. Ülkemizdeki kötü alýþkanlýklarýný da barbar Türkler söylemini doðrularcasýna beraberlerinde götürmüþlerdir. Ülkede Kaplancýlar, Süleymancýlar, Nurcular ve daha nice fraksiyonlarý kendi inançlarý doðrultusunda ellerinden geleni arkalarýna koymamýþlardýr. Bu kervana aþýrý solcularý da ekleyince ortaya hiç de hoþ olamayan bir tablo çýkmýþtýr. Aslýnda bu ülke taþýyla topraðýyla, yer altý ve yer üstü zenginlikleriyle iþçi ithal eden, yani yabancý iþçi çalýþtýran bir ülke olmasý gerekirdi. Yanlýþ ekonomik politikalar yüzünden yabancý ülkelere iþçi gönderen ve beyin göçüne neden olan bir ülke durumuna getirildik. Elle tutulur, gözle görülür, hatta elimizin altýnda olan nice zenginliklerimizi hep görmezlikten geldik. Hep kolay olaný seçtik. Hep elimizi taþýn altýna koymaktan kaçtýk. Geçmiþte Foça taþ ocaklarýndan çýkarýlan taþlarla dünyanýn en kaliteli deðirmen taþlarý imal ediliyor ve ihraç ediliyordu. Bir çok ülkenin binalarýnda duvarlarý Foça taþlarý süslüyordu. Zira Foça taþlarý iþlenmesi çok kolay alan bir taþ türüdür. Daha kolay olan iþler uðruna taþçýlýk mesleði neredeyse yok olup gitti. Bildiðim kadarýyla taþ iþini sürdüren Kerim ve Fethi Dere kardeþlerden baþka bir kimse kalmadý. Yeni Foça’da Þaphane daðýnda þap madeni çýkarýlýyordu. O maden de yýllardýr iþletilmez oldu. Germencik’te, Denizli’de derin sondajlarla çýkarýlan sýcak su ve buhar kaynaklarýndan yararlanýlarak elektrik üretecek santraller kurulacaktý. Yýllardýr o kaynaklar atýl olarak duruyor. O kaynaklar yenilikte seracýlýkta kullanýlmaya baþlanýldý. Þehir ýsýtýlmasýnda kullanýlmak üzere projeler yapýlsa da mali yetersizlikler yüzünden bir türlü yararlanýlamýyor. Bunlar gördüklerimden bir kaçý. Seydiþehir alüminyum tesisleri ve Ergani bakýr iþletmelerinin de kapatýlmasý olumsuzluklarýn en kötü örneði. Orman yasasýný savunan iktidar, gerekçe olarak gecekondularý göstererek iþin içinden kolayca sýyrýlmayý hedefliyor. Bir çok orman alaný üzerinde gecekondular kurulmuþ. Yýkýlmasý olasý deðil diyorlar. O gece kondular orman arazisi üzerinde mi, yoksa hazine arazilerinin üzerinde mi? Bana kalýrsa çoðu hazine arazileri üstünde. Yani hepimize ait olmasý gereken devlet arazilerini devletimiz bizlere sorma gereði bile duymadan, oy uðruna arazi ve arsa mafyasýna peþkeþ çekmiþtir. O yaðmayý yapanlarýn mutlaka gasp ettikleri arazinin ya da arsanýn bedelini elbette ödemek zorundadýrlar. Bozuk orman alaný adýný verdikleri arazilerde býrakýn yeniden orman yetiþtirmeyi, tarým bile yapýlýr. Bað yetiþtirilir, zeytinlik yetiþtirilir. Niye çýkýp da mertçesine biz bu bozuk orman alaný diye nitelendirdiðimiz çok deðerli alanlarý köþk ve villa yapanlara peþkeþ çekmek için gereðini yapýyoruz demiyorlar. Nasýl aramayalým büyük insan ve her zaman rahmetle andýðýmýz Profesör Þevket Raþit Hatipoðlu’nu? Bakanlýk koltuðuna oturduðu gün tüm devlet dairelerine ormanlarýn ve aðaçlarýn korunmasý için gerekenin yapýlmasýný emretmiþ ve eklemiþti. “ yaþ kesenin baþýný keserim” O Tarým Bakanlýðý süresince tarým profesörü olarak elinden gelen her þeyi yaptý. Ege bölgesindeki tüm delice zeytinliklerinin aþýlanmasýný saðlamakla kalmamýþ, ücretsiz daðýttýrdýðý zeytin fidanlarýyla zeytinciliði teþvik etmiþti. Ýlk defa sulama kanallarý memleketi olan Menemen’de inþa edilmesini saðlamýþtý. O sulama kanallarý örnek olmuþ ve ülkemizin her yanýnda inþa edilmesinde ön ayak olmuþtu. Hatipoðlu öylesine orman, aðaç ve toprak dostuydu. Þimdiye kadar orman katledenler için kaç af çýktýðýnýn Sayýsýný anýmsamak olasý mý? Ormaný yakanýn da kesenin de yaptýklarý hep yanlarýnda kar kaldý. Görünen o ki, yasa ve kural tanýmazlarýn orman içerisine inþa ettirdikleri muhteþem köþk ve villalarý yanlarýnda kar kalacak. Yazýk oluyor bu güzel ülkeye, hem de çok yazýk. Özcan Nevres ozcannevres@hotmail.com
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Özcan Nevres, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |