Düþünce dilden, dil düþünceden doðar. -Platon |
|
||||||||||
|
Yaþamýn kime ne zaman neyi getireceði belli deðil. Mutluluðun tarifini yapýyoruz elimizden geldiðince ama acýnýn tarifini yapmak yerine onu yaþýyoruz çoðu kez. Ben bugün, acaba biz ne zaman ve niye acý çekeriz diye düþündüm. Belki neler yüzünden acý çektiðimizi sesli konuþursam bazýlarýnýn çok anlamsýz olduðunu farkeder, güler geçerim diye düþündüm. Yani kendi kendimle konuþmaya karar verdim… Bakalým nelere varacaðým. Okuduklarýmdan, yaþadýklarýmdan ve çevremde yaþananlardan gördüðüm kadarýyla canýmýzý gerçekler acýtýyor. Evet.. Gerçeklerin yüzüme söylenmesi hiç hoþumuza gitmiyor. Bu kýyafet bana yakýþtý mý diye sorduðumuzda onaylanmasýný istiyoruz. Hayýr hiç yakýþmamýþ, seni çirkin veya kilolu denmesi hoþlanýlacak birþey deðil. Sýnav kötü geçti. Aslýnda hiç çalýþmamýþtým. Acaba ne not alacaðým diye düþünürüz de hoca sonuçlarý okurken bir ümit bekler. Sýfýr, baþarýsýz denildiðinde kahroluruz. Çünkü bu gerçeðin yüzümüze vurulmasýdýr, bilsek bile yüzümüze vurulan gerçekler canýmýzý acýtýr. Bir iliþki yaþanýrken sevgi ve güven duygusu yaþamak isteriz. Taraflardan birinin sevgisi veya ilgisi azaldýðýna buna kendimizin dýþýnda sebepler ararýz. Tam iliþkinin ortasýnda taraflardan birinin diðerine ‘’Ben artýk seni sevmiyorum hadi son verelim, herkes kendi yoluna’’ denmesi ise hiç hoþumuza gitmez. Böyle bir gerçeði duymak istemeyiz. Baþka bahaneler bulsun, gerçeði yalanlarýn arkasýna gizlesin isteriz. O yüzden de gerçekler hep yalanlarýn arkasýna saklanýr. Gerçek acýdýr, biber de acýdýr. Öyleyse biber gerçektir diye espri yaparýz da gerçeklerin yüzümüze yüzümüze söylenmesi ve gerçekle yüzyüze kalmak canýmýzý acýtýr, içimizi sýzlatýr, bizi aðlatýr. Kurulu bir düzeni bozup yeni bir yola çýkmak da sancýlýdýr. Bilmediðimiz gelecek, bildiðimiz geçmiþten, alýþkanlýklarýmýzdan daha ürkütücü, korkutucu gelir. Gelir de en çok acýyý ah keþke köprüleri yýkýp þöyle þöyle yapsaydým derken çekeriz. Yazarken bir yandan da düþünmeye devam ediyorum .Neler canýmýzý acýtýr diye. Ne buldum biliyormusunuz? Ruhumuz henüz onsekizlikken, bedenimizin ruhumuza yaþdaþ olamamasý da canýmýzý acýtýyor . Kendimi hayal ederken gördüðüm yüzle, aynaya baktýðýmda gördüðüm yüz arasýnda fark var. Karþýmdaki insanlarýn yaþlanmasýna alýþýyor gözlerim. Kendime daha bir yabancýyým sanki. Benimle ayný yaþdaki arkadaþlarýmla sohbet ederken onlarýn benden daha yaþlý göründüklerine inandýrýp kendimi teselli buluyorum. Þimdilik 40 lý yaþlardayým. 50 lerde 60 lardaki duygularýmý anlatmayý geleceðe býrakýyorum.. Baþka, baþka evet buldum. Hakettiðimizi düþündüðümüz hayatý yaþamadýðýmýzda üzülürüz deðil mi? Ýsteklerimizin gerçekleþmemesi, umutlarýmýzýn kýrýlmasý, fakirlik, yalnýzlýk canýmýzý acýtýr. ‘’Ben bunu haketmedim ‘’deriz. Kaybettiklerimiz de acýtýr bizi. Bu vakitsiz baþka bir aleme göçen bir yakýnýmýz da olabilir, elimizdeyken kaybolan deðerler de. Oysa biliriz birgün herkesin göçeceðini, kim kalmýþ ki.. Ama yine de bizden uzak olsun ölüm isteriz. Gelince de çok þaþýrýr, kederlenir, isyan ederiz. Hele bize göre vakitsizse. Özlem canýmýzý acýtýr, haksýzlýða uðramak üzer, baþarýsýzlýk periþan eder. Öyle çok þey var ki canýmýzý acýtan. Ve en önemlisi ne biliyormusunuz, keder, üzüntü ve acý uzun sürüyor. 3 gün 3 gece aðlarsýnýz, aylarca sýkýntý çeker kederlenirsiniz de. çok keyif aldýðýnýz birþey gerçekleþtiðinde kahkahanýz birkaç dakika sürer. O bile fazla.. Canýmýzý neler acýtýr diye yazarken bile içim sýkýldý. Görülüyor ki, dert sýkýntý bitecek gibi deðil Mutluluksa havai fiþek gösterisi gibi birþey. Çok kýsa süren muhteþem bir pýrýltý. Onun için böyle deðerli. Aslýnda buralara niye mi geldim biliyormusunuz… Bir okuyucum ‘’Hep sevgi, aþk, hoþgörü anlatýyorsunuz. Sanki hiç sorun yokmuþ gibi bu dünyada hep pembe renkler içinde yaþýyorsunuz demiþ.’’ Çok da haklý. Bütün bu saydýklarýmýn yanýsýra pembesi oldukça azaltýlmýþ hatta renkleri solmuþ bir dünyada yaþamak benim de ruhumu aðrýtýyor. Gazete okumak, televizyon seyretmek istemiyorum, cayýr cayýr yanan ormanlarý, trafik kazalarýnda telef olan insanlarý, katilleri, haksýzlýklarý, adaletsizlikleri, ,insanýn insana, insanýn doðaya olan zulmünü, görmemek duymamak için. Bunlarýn hepsinin altýnda yatan nedenin de sevgi eksikliði olduðunu biliyorum. Hiçbirþeyden emin olmadýðým kadar eminim bu konuda. Sonu belli olan ve ölümün herkesi eþitleyeceði kesin olan bir hayatta; menfaatlerin, maddi çýkarlarýn, anlamsýz hýrslarýn sevgi ve hoþgörünün üzerine çýkmasý yüzünden çekiyoruz bu acýlarý… Ýþte ben o yüzden sevgi, hoþgörü, dostluk ve aþkýn gönüllü bir neferiyim. Kim ne derse desin olumlu bakmaya, bardaðýn dolu kýsmýný görmeye devam edeceðim ve bir daha böyle sevimsiz bir yazý yazmayacaðým. Ýnci Fügen Yýlmaz Aðustos 2001
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Ýnci Fügen Yýlmaz, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |