Tamam peþinen kabul. Bu baþlýk dilbilgisi açýsýndan yanlýþ. Ama aksettirmek istediði düþünce de sosyal açýdan bir o kadar yanlýþ ve aksak bence. Ve ben bu yazýyý yazmak üzere televizyonun karþýsýndaki koltuktan kalkýp bilgisayarýn baþýna oturmaya kendimi ikna etmezden bir önceki karede ise…

Filmdeki doðal sarýþýn ve geçkince olmaya yüz tutmuþ ama hala oldukça beðeni uyandýracak derecede hoþ ve vamp olan kadýn eskiden tanýdýðý orta yaþlý iyi giyimli iri yarý avukatý iþ arkadaþý ve ayný zamanda ondan daha genç fakat daha az seksi olan Suzy’le tanýþtýrýp adamýn bardaki bilardo masasýndan bankonun yanýna gelmesini ; Suzy’ye þampanya ýsmarlamasýný müteakiben olanca hoppalýðý ve seksi edasý ile gitmeliyim dedi. Muzaffer bir kumandan yahut çok özel bir günahkarýn büyük sýrrýný az evvel paylaþmýþ bir papazýn suratýnda oluþabilecek türden hýnzýr bir ifade ve kendinden emin bir gülümseme ile adamý son bir kez tepeden týrnaða süzdükten sonra ; dýþarý çýkmýþ modern bir kadýnýn vazgeçilmezi olan ve dar siyah gece elbisesi ile ayný renkteki çantasýný koluna takýp vestiyer yönelmeden evvel Suzy’nin kulaðýna eðilip -“Gizemini koru , eski erkeklerden asla bahsetme ve onunla bu gece asla yatma “ demiþti.

Tanrým dedim ne kolay o ellerde bu iþler. Ve bir o kadarda az kirletilmiþ bir basitlik. Zira iki insan ne kadar bedenleri ve hormonlarý için tek gecelik iliþkilere niyet etseler de aþýk olup uzun up uzun iliþkilerde bulabiliyorlar ruhlarýný ; Modern kadýn ve erkekleri þu Frenk ellerinin diye geçirdim içimden. Haslet gibi gelse de bir tespitten öte bir þey deðildi aklýmdan geçenler aslýnda. Bizde modern insanlardýk halbuki. Ýçinde yaþadýðým kesitinde toplumun etraftakileri eleþtirmekten kendini düzeltmeye ; Hatta düzeltmeyi bir yana býrakýn acaba hatalarým var mý diye bile düþünmeye bile zaman bulamayan o kadar çok kadýn yada erkek var ki anlatamam. Bu modern çevrede kendi cehaletimin farkýnda olmamýn þaþkýnlýðý mý ? Yoksa bu sözünü ettiðim insanlara duyduðum ve gerekliliði bal gibi tartýþýlýr saygýdan mý bilmem ? Eleþtiremedim o insanlarý pek bir etraflýca ben bu güne deðin hiç . Zira eleþtirildiðimde ilgili þahýslara gösterdiðim uzlaþmacý tavrýn bana nelere mal olduðunu bilmek sevdiðim insanlarý eleþtirmekten alýkoydu hep beni. Zaten bundan böyle de eleþtirmek gibi niyetim olduðunu düþünmemekteyim. Gene her zaman yaptýðýmý yapýp acaba diyeceðim sanýrým. Ve böyle yapmaktan henüz sýkýlmýþ olmasam da bir son vermem gerektiðini kavradým sanýrým bu günlerde.

Modern toplum denen kalabalýðýn erkek ferdi bir kadýna yaklaþýrken belli baþlý kalýplarý gözetmek zorunda bence. Þayet tanýþma esnasýnda lehine olabilecek bir takým avantajlara sahip yada torpilli bir tanýþtýrýlma seansýnýn bariz etkisi altýnda deðilse tanýþtýrýldýðý kadýn ! Bu durum neredeyse þart. Erkek kadýndan alacaklarýnýn asýl önemli unsur olmadýðýný asýl amacýnýn kendisindekileri vermek olduðu YALANINA önce kendini sonra kadýný inandýrmak zorunda ne yazýk ki !!!

Eski zamanlarýn zor fakat bir ufacýk ortak noktadan yola çýkabilecek kadar kalender, mütevazý ve cesur kadýnlarý mahalle kuaförü yapýlý saçlarý, duru makyajlarý oldukça usturuplu bir dekolte içeren koyu renk bluzlu dokuz çarpý on üç santimetre ve kenarý sürfile edilmiþ siyah beyaz fotoðraflarýyla aile albümlerinde ki yerlerini çoktan aldýlar bile !

Modern kadýn ne kadar haksýz yere doyumsuzlukla suçlanýrsa suçlansýn kendini savunmaya gerek bile duymadan önceki nesil kadýnlarýn uðradýklarý türlü eziyetin karþýlýðý olan hoþgörü mirasýndan genetik ve toplumsal olarak doðan haklarýný fütursuzca son damlasýna kadar kullanmaktalar. Mücadele etmek bir kenara dursun atasözlerinin içini boþaltýrcasýna yalnýz , bekar , ekonomik açýdan hür ; bir o kadarda kozmetik ve yeni çað icadý moda fikir ve aksesuarlarýn avantajýyla adeta silahlarýný kuþanýp her köþeden saldýrmaktalar hayata. Beklemek , bir köþede oturmak deðil yöntemleri. Fakat yinede kadýn olmanýn avantajýndan sonuna dek yararlanýp tarzlarý ne olursa olsun sadece ýþýldayarak olaðan erkek salaklýðýnýn meyvelerini topluyorlar bu zamanlarda bence. En hýzlý geçinen ve hayatýna girmiþ kadýnlarýn býrakýn özelik ve adlarýný , sayýsýný dahi hatýrlamayan zampara geçinen adamcýklarýn bile reddedildikleri onaylandýklarýndan kat be kat fazladýr. Buda ne yazýk ki söz konusu þey türü ne olursa olsun bir iliþki ise þayet iplerin tamamen kadýnýn elinde olduðunu ve söz konusu ýþýldamaya kanan adamcýðýn üstelik kendini seçim yapmýþ gibi hissedecek kadar zavallý bir mevziiye çekmesine bile yol açmaktadýr.

Artýk kriter ne gözler ne sözler, kadýn güçlü evet gerçekten güçlü. Erkek pek bir zavallý bu devirde. Annelerinin yada komþu Münevver teyzelerinin bulabileceði ; Mazbut olmak dýþýndaki tüm psikolojilere yabancý ve bir erkeði mutlu etmek üzere yetiþtirilmiþ masum ve namus abidesi olan aile kýzlarýný bile bir on yýl idare edemeyecek. Onlarýn bin bir baský ve çabayla daracýk tutulmuþ vizyonlarýný hayattaki cinsel ve toplumsal tecrübesizliklerinin avantajlarýný bile kýsa zamanda kapatmasýna engel olmak istese dahi bunu baþaramayacak , bir lokma bir hýrka fýtratýný bir erkeðin babasýnýn uyguladýðý erkek baskýsýný bir nebze dahi uygulayabilse bir ömür boyu kendini mutlu hissedecek bir kadýna dahi sahip çýkamayacak bir sürü hemcinsim her tarafta atýp tutmakta ne yazýk ki. Hatta bazýlarý memleketi yönetmekte. Yukarýda belirttiðim ne yazýk ki toplumsal bir tavýr olan ve asla tasvip etmediðim yöntemlerle kýz evlat yetiþtirmeye kalkan aileler galiba kadýnýn bu gücünün ve hayata karþý duyduklarý ve ustalýkla yansýttýklarý tepkinin mimarlarý sanýrým.

Zira bencileyin ortalama salaklýk çizgisindeki bir erkek 15 inde gece eve gitmemeyi yada 17 sinde içkili gitmeyi bir özgürlük hali gibi ; 18 inde bir arabanýn direksiyonu yada bir motorun tepesinde kendisini martý Livingston gibi hissetmeyi özgürlük duygusunun tavan yapmýþ olmasý gibi yanýltýcý bir ruh haline bürünüp ; Özgürlük ihtiyacýný güdükleþtirip dururken kadýn ise özgürleþme ihtimali ile çok daha olgun bir yaþýnda ve muhtemelen daha çok kitap okuyup daha çok kadýn yada erkek , daha çok hayat, hata, çözüm ve iliþki gözlemlemiþ ve bir takým yargýlara adam akýllý varmýþ olarak yüzleþiyor bu devirde bence. Buradan çýkacak sonuçta pek þaþýrtýcý deðil elbetteki. Kadýn mutlu olmaya daha yakýn…

Ama gelin görün ki bunu baþaramýyorlar bence. Zira mutlu olmanýn altýn anahtarý salak olmak bir miktar. Bu biz erkekleri genetik açýdan biraz daha þanslý kýlsa da kendini mutlu sanmak adýna ; Gerçekçi bir saðlama yaptýðýnýzda yada bu yazýdaki gibi olan biteni anlamak adýna bildiklerinizle yüzleþince ortaya çýkan sonuç pek hoþ deðil bence. Üstelik insanýn aðzýnda yeni patlamýþ barut kokusunu andýran acý ve kurþuni bir tat býrakmakta.

Ama yinede ister kadýn ister erkek olalým yeni bir iliþkiye ihtiyaç duyuyorsak en bilindik neandertal numaralarý bile modern versiyonlarý ile tekrar edip durmaktayýz. Sevilmeye olan ihtiyacýmýzý sevmekteki baþarýmýz ve yeteneðimiz gibi lanse edip kýsa,orta yada uzun vadede hüsrana yol açan bir deðil bin yýðýn iliþki denemesine anlamsýzca ve bir o kadarda salakça bir cesaretle atlama eðilimdeyiz hep. Hem de kendimiz bile kandýrmak pahasýna en ihtiyacýmýz olmadýðýný iddia ettiðimiz , en iliþki tepkili olduðumuz en keskin söylemlerimizi yaptýðýmýz anlarda bünyemiz daha bir müsait bu ihtiyacýn bize bulaþtýracaðý lanet virüslere ve her türlü olumsuz yan etkisine !

Modern çaðýn kadýnlarýný , erkelerini , iliþkilerini anlatmaya kalkan ve hatta kendini dev aynasýnda görüp bu durumlarýn psikolojik açýlýmlarýný yapmaya cüret eden bir adamýn (ki cahil cesareti tabanlý ahkamlarý kesen kiþi ben oluyorum ) “Þarkýlar seni söyler dillerde name adýn” þarkýsý radyoda çalýnca bir sigara daha yakýp bir türlü özümsenememiþ bir hüzne ufak yollu gark olmakta iken bir yandan da yazmaya devam ederken bile “huysuz ve tatlý kadýýýýn” nakaratýna eþlik etmeyi bir nevi vazife telakki etmenin þaþkýnlýðýný anlayamamýþ olmaktan dolayý anlatamayacak olmanýn ezikliði içerisindeyim.

Dolayýsý ile ne kadar moderniz ki. Yada modernlik denen þeyle modern olmanýn çok faklý þeyler olduðu , yaþadýðýnýz çaða modern denmesinin sizin modernliðinizin bir ölçüsü olmamasý , modern olmanýn hayat içindeki yerinin aslýnda pekte modern bir davranýþ olmayacaðý gibi bir yýðýn sorun kafamý kurcalarken ben. Bunca zýrvalýðý bir iliþki tesis etmenin neresiyle baðdaþtýrabileceðime bir kulp bulmaya çalýþýyorum. Bir alakasý var elbet biliyorum. Bundan adým kadar eminim lakin adýmdan o kadar emin deðilim. Acaba ben anlattýðým kiþi miyim ? Yoksa hissettiðim kiþi miyim ? Hangisi yanýlgý ? Anlattýðým biri gibi olduðumu mu sanmaktayým yoksa olduðumu sandýðým kiþiyi mi anlatmaktayým ?

Aslýnda bu bir çeliþki ve kimlik arayýþý deðil inanýn . Ne olduðumuzun bir önemi yok aslýnda. Modern çaðýn kadýnýn ve erkeðinin ne olduðunun da ! Dürüstçe bir yaklaþýmla benden ne olabiliri size anlatýyor olmalýyým. En azýndan amacým budur. Her ne kadar bildiklerim bir þeyler söylememe yol açsa da hala kendi söylediklerimden bile bir þeyler öðrenebilecek kadar bilgisizim ben ! Amaç mutlu olmak kendini mutlu sanmak deðil bence. Amaç bir iliþki tesis etmek deðil. Nasýl ki hangi radyo istasyonunu dinleyeceðimize kendimiz karar veriyorsak gecenin bu saatinde þuna da karar verip dürüstçe söyleyebiliriz aslýnda !

Amaç bir iliþki tesis edip bunun ne zorluklarla yapýldýðýný anlatan metaforlarla bezeli metinlere sarýlýp sýrf bu nedenle iliþkiye ve taraflarýna deðer vermek deðil. Amaç modern yada geleneksel bir yolla kendini bir iliþkinin içinde bulma fikrine “eh iþte bile olsa” razý gelmekte deðil. Tamam bir iki kelam ahkam kesme cesaretini alacak cehaletimizin sýnýrýnýn bittiði yere geldik ve farkýndayýz bu durumun.

Hülasasý sizin ne istediðinizi bilmem ama ben ne istediðimi biliyorum. Ýliþki nasýl baþlar ve neye mal olursa olsun. Ben “HUYSUZ VE TATLI KADINIMI ÝSTÝYORUM” hem de onu istediðimden çok ONUN BENÝ ÝSTEMESÝNÝ istiyorum !

Çok þey mi istiyorum ?


Gültekin BAYIR