Sanatçýnýn iþlevsel tanýmý bilinci neþelendirmektir. -Max Eastman |
|
||||||||||
|
Aslýnda asla hoþ olmayan , yaklaþýk bir saattir bahçeden gelen , yazý ile ancak cik cik olarak yazýlabilecek lakin ; Tahtaya sürten tebeþirin arada bir çýkarttýðý türden , iþlenen konuyu anlamaya pek niyetli olmayan ve anlamak için her þeyini verebilecek olan her iki öðrenci grubunun da sinirini büyük bir baþarýyla bozabilen o ince ve sinir bozucu sese benzeyen yavþak yaratýðýn sesi. Ve inanýn ruh halimin berbatlýðýyla yada kuþ sesinden zaten nefret etmemle bir alakasý yok bu tespitimin. Sinir bozucu tonda ve gayet sinir bozucu bir tempoyla devam eden altý ila yedi kilohertz’lik iðrenç bir titreþim iþte. Oturduðum odanýn zemininde paramýn sadece ona yettiði için alabildiðim kahverenginin en iðrenç bir tonuna sahip ve altýnda kibrit çöpü dahi kalmýþ olsa bir iki gün içinde onun formunu alýp üzerinden bile belli edebilecek kalitesizlik ve incelikteki ki halýnýn üstündeki izler ve bir iki sigara yanýðýna uyuz olmayý býrakalý haftalar oldu halbuki. Tam kendimi olduðu gibi kabul edip gidiþatýn neredeyse tümünü deðiþtirebilmeye olan inancýmý ; Beklide hayatýmda ilk defa ve bu kadar arzuyla , kendi lehime yada aleyhime iltimas geçip adaletsizlik etmeden , ve beklide kalan ömrüm boyunca bir daha olamayacaðým kadar objektif davranmaya kendimi bu kadar yakýn hissetmiþ ; olan biteni , olmuþ bitmiþi ve bu kabil bilcümle hatýrayý yeniden doðru düzgün hatýrlayýp muhakeme edebilecek kadar ruh saðlýðým yerinde ve kendimi bu kadar kuvvetli hissetmiþ. Belki de bunlarýn hepsinden daha önemlisi geçmiþin muhasebesini insanlar ve olaylardan ayrý düþünebilme gücünü kendimde bu güne dek hiç varsayamadýðým düzeyde hissedip ; Evet galiba bu sefer olacak demiþken tam. Sýrasý mýydý demek istemiyorum. Bu sefer sadece biraz vakit harcayýp klavye þakýrtýsý çýkartarak yahut birkaç sayfa saman kaðýdý ve bir tükenmez kalemin bir miktar mürekkebini harcamakla yetinip ertesi gün hayatým kaldýðým ve böyle olmasýndan asla memnun olmadýðým yerden ve bu þekilde devam etmek istemiyorum. Dün bulduðum yanlýþlarý bünyemde bu gün tekrar bulup yokmuþ gibi davranmak yada bunlarý mazur görmek için zaman içinde çeþitli sebeplerle bana edilmiþlerin içinden iþitsel hafýzamýn bir lütf’u olarak bir iki iltifat hatýrlayýp kendimi mazur görmeyeceðim. Ve yine kendimi asla ve katta delil yetersizliðinden beraat ettirmeyeceðim bu sefer. Evet ben suçluyum. Genel geçer kavramýn aksine hem de tam aksine suçsuzluðumu kendime ispat edinceye kadar suçluyum hem de. Bu sefer þüpheyi sanýktan deðil iddia makamýndan yana kullanacaðým hem de. Kendimi eleþtirerek üstü kapalý bir yüceltmenin kýsýr döngüsüne sokma hatasýna da düþmek yok bu sefer. Hem bu sefer öyle bir yol izleyeceðim ki ben bile þaþýracaðým bu yönteme. Bu sefer yapýlmazý zor olan iþleri yapmaya aday bir kahraman potansiyeli , her þeyi bir anda güllük gülistanlýk yapmaya muktedir birinin içsel þahlanýþý deðil tam tersine sýradan bir insanýn bile kolayca yapabileceði türden bir iki aksamayý hayatýmdan ivedilikle çýkartarak baþlamayý seçeceðim. Artýk benim dudaklarýmdan “sen benim için çok özel birisin” sözü eskisi kadar kolay dökülmeyecek mesela. Özel dostlarýn kriterlerini bu andan itibaren deðiþtireceðim. Benim için özel olmanýn ne kadar kolay olduðunu anlayalý beri , kafamýn içinde “sen benim için özelsin “dediðim insanlarýn yerini de sorgular oldum acayip bir biçimde. Bu sorgulamanýn beni ne kadar rahatsýz ettiðini de anlatamam ayrýca. Ailemin fertlerini bile ne kadar ince eleyip sýk dokurken bir sürü erkek ve kadýný hayatýma “özel” sýfatýyla kolayca sokup hem onlarý ; Ama en çok ta kendimi yanýltýp durdum bu güne deðin. Oldukça kývrak olduðuna inandýðým zekamýn insanlarý anlamaktaki hünerini , aleyhime deðil kendi menfaatlerim uðrunda iliþkiyi zorlaþtýrmak adýna kullanmaya karar verdim bundan böyle. Artýk neden öyle düþündüðüm konusunda anladýðým ve hak verdiðim birisi olursa hayatýmda eðer ; Onu anlamaya ve hak vermeye devam etsem bile bunu benden kolayca duymasýný saðlamayacaðým. Zira insanlara olan güvenim sarsýlmamýþ olsa da henüz bu ihtimalin bünyemde ve hayata bakýþýmda göze alýnamayacak kadar büyük zararlar açabileceðini gayet iyi bilmekteyim. Özel dost kriterlerindeki deðiþikliðe ek olarak insanlarla kurulan diyaloglardaki ortak yanlar eskisi kadar deðer taþýmayacak artýk benim için. Kendimi ifade ederken itina ilie kaçýndýðýmý düþündüðüm yanlarýmý , gerekliliðini bu günlerde pek bir fazla sorgular olduðum kolay beðenirliðimi , ve karþýdakinin hakkýný teorik olarak anlatsa bile hemen teslim etmedeki cömertliðimi kiþisel tarihimin di’li ve miþ’li geçmiþ zamanlarýnda býrakmaya kararlýyým bu sefer. Yaþadýklarýmýn zorluðu deðil beni bu kararlarý almaya sevk eden aslýnda. Zira pek büyük zorluklar da yaþýyor deðilim bu günlerde. Sadece düþünecek bol zamaným var. Gerçekten boþ zaman. Ve gerçekten düþünebildiðim. Benim için gerçekten kýymetli olmasý gereken kavram kiþi ve olaylarý derinlemesine düþünebildiðim uzun gecelerim var mesela. Ve yine uzuca bir zamandýr ilk defa uykuya dalmazdan evvel televizyonun “sleep timer” ini bir saatten daha kýsa zamanlara kurmaya baþladým. Hatta dün bu zamaný 15 dakikaya kadar düþürdüm. Ve yine ilk defa evvelki günlerin birinde siyah beyaz ve Turist Ömer serisinin bir filmini yüz bilmem kaçýncý defa izlerken sýkýldým biraz. Herhangi bir þeyin bence elde edilmeye deðer olmasý için ; Zor elde edilir , bulunmaz , ilginç yada çok kolay elde edilir olmasý gerekmiyormuþ meðer. Bunu daha yeni keþfetmiþ olmanýn þaþkýnlýðýný atamadan üzerimden daha ; Birde kuþ sesinin aslýnda hiçte öyle sevilecek bir yaný olmadýðý gerçeðiyle yüzleþince tuhaf oldum iyice. Tamam eskiden de meftun’u deðildim kuþ sesinin ama epeyce bir müddet tahammül ettiðim hatta zaman zaman hoþlandýðým anlar geldi de aklýma düþündüm biraz. Ne zaman yanýldýðýmý ? Kuþ sesine uyuz olmakla þimdi mi yanýlýyorum ? Yoksa hoþlanarak dinlediðim zamanlarda mý yanýlmýþ idim ? Yoksa kuþuna ve çýkardýðý sese göre deðiþir mi bu durum ? Yahut daha önemlisi dostlar. Duymazlýktan gelebilir mi insan kuþ sesini ?
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Gültekin BAYIR, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |