Aðlamak da bir zevktir. -Ovidius |
|
||||||||||
|
Tam bu satýrlarý yazarken aklýma sen beþ aylýkken çýktýðýmýz Antalya gezimiz geldi. Onca yolu o sýcakta gittikten sonra ertesi gün apar topar rezervasyonun yanacaðýný bile önemsemeden dönmek zorunda kalmýþtýk. Çok huysuzlanmýþtýn. Sürekli aðlamýþtýn. Ama senin kabahatin deðildi. Ýnan seni aklamaya çalýþmýyorum. Avluda geceleri bangýr bangýr müzik çalarken nasýl uyuyabilirdin? Kalabalýðý garipsedin oysa ben restoranda biz yemek yerken senin de çevrene bakýnýp deðiþiklikten hoþlanacaðýný düþünmüþtüm. Soðuðun seni çarpmasýndan korkuma klimayý çalýþtýrtmadým da babacýðýnýn astýmý aza yaznýþtý. Orada müthiþ bir nem vardý bundan da rahatsýz olmuþ olmalýsýn. Sanýrým o dönem otelin en küçük müþterisi sendin ve çok dikkat çekiyordun. Benim tatlý tontonum iri gözlerin yumuk yumuk bedenin ve kýrmýzý siyah þort takýmýnla dikkat çekmeyecek gibi deðildin anneciðim. Geçen haftalarda da Dalyan’a gittik. Orasý hayatýmda gördüðüm en güzel yerdi. Senin de olmaný isterdim. Ama Antalya seyehatine dönmesin istedim. Ne senin ne de bizim burnumuzdan gelsindi. Bilsem ki oralarda çevrenle ilgileneceksin, kordonda dondurma yiyip koþturacaksýn ve orada olmaktan en az bizim kadar mutluluk duyacaksýn... Biraz daha büyümeni bekliyorum bebeðim. Önceleri kendimi daha gergin hissediyor ve annelik rolünde zorlanýyordum sanýrým. Ýnsanýn kendi kendine kalmak istediði zamanlar oluyor bu da zorunluluk sen de bana benziyorsan ne demek istediðimi biliyorsundur... önceleri yalnýz kalabileceðim zamanlarýn özlemini çekerken þimdi hep içimden ‘Dilara da olsaydý..’ diye geçiyor. Bendeki rahatlama sende de yansýmasýný buldu. Küçük bebeðimin ailemize gireceðini öðrendiðim ilk günden itibaren yoðun bir kaygý yaþamaya baþlamýþtým. Ona iyi analýk edebilecek miydim, onun kendisiyle barýþýk bir birey olmasýna, yaþadýðý dünyayý huzurlu ve mutlu bir yer olarak algýlamasýna yardým edebilecek miydim. Ýyi bir rehber olabilecek miydim, onu ciddi iletiþim kazalarýndan ve eðitim hatalarýndan koruyabilecek miydim..... Bunlar uzayýp gidiyor ve ben yeni rolüme karþý kendimi son derece gergin hissediyordum. Karakterin temelleri ilk yýllarda atýlýyordu... nasýl alýþýrsa öyle giderdi...Hissettiðim gerginlik bebeðimle kendimi rahat hissedemememe neden oluyor ve doðallýðýmý baltalýyordu. Ve ben daha çok gerilip kendimi daha yetersiz hissediyor ve bir kýsýr döngü içinde kývranýyordum. Deneyimleri yetersiz tüm insanlar gibi, eksiklerimi tamamlamaya çalýþtým. Bulabildiðim çocuk eðitimi kitaplarýný karýþtýrdým. Beslenmesinden, oyuna kadar bilmek istiyordum ve büyüyüp bir takým çatýþmalar yaþandýðýnda, çatýþmalarýn kökleþmesine zemin hazýrlamayacak doðru tavýrlardan haberdar olmalýydým. Çocuðumun hayatýndaki en önemli insan olmak, en sevdiði kiþi olmak ya da vazgeçilmez olmak gibi saplantýlarým yoktu ama onun için en elveriþli toprak olmalýydým. Onun geliþimi için elveriþli bir zemin olmalýydým. Araþtýrmalarým ve gözlemlerim bana çok þey öðretti en baþta da iyi bir eðitim için önce kendimi eðitmem gerektiðini anladým. Yýllar içinde sere serpe yaydýðým uðraþým artýk baþka bir insanýn yaþam sorumluluðuyla karþýlaþýnca aciliyet arz ediyordu. Sonuçta doðru yerde ve zamanda gerektiði gibi davranabilmek, yanlýþ yaptýðýnda bile bunu uygun tarzda düzeltebilmek öncelikle kendi iç dinamiklerimle ilgiliydi. Kendinize mal etmediðiniz þeylerin rolünü ilelebet sürdüremezsiniz, böyle bir durumda da iç çatýþmalardan kurtulamaz ve kendinizi sürekli güvensiz hissedersiniz. Bebeðimle yaþamaya baþladýktan beri çocuklar daha çok ilgi alanýma girdi. Onlarýn anne babalarýyla olan iliþkileri daha bir dikkatimi çekiyor. Yanlýþlara daha duyarlý hale geldim. Çocuklarýn tertemizliði benim için daha gerçek ve onlara karþý yapýlan –bilinçli ya da bilinçsizce- yanlýþlar daha acý verici. Bebeðim bana tüm çocuklarýn mutlu olmalarý gerektiðini öðretti. Þaþýrarak fark ediyorum ki eðitimlisinden cahiline boyutlarýnýn farkýna varmadýðýmýz hatalar yapýlýyor. Bilinçsiz yetiþtirdiðimiz insanlar geleceðin kompleksli, nevrotik ve kendi iç haberleþmeleri yetersiz bireyler olurlar. Aile geçimsizliklerinden tutun madde baðýmlýlýðý, þiddet ve daha toplumsal bir çok sorunun kökeninde aile içi eðitim var. Tüm bunlarý düþününce çocuðunu parka götürmüþ ama azarlayýp duran ve günü çocuðun burnundan getiren anne, çocuðunu yolun ortasýnda döven anne, ya da sýrf bilinçsizlikten çocukta bir takým olumsuz kiþilik yapýlarýnýn temellerini atan tavýrlar benim için çok dikkate deðer oldu. Herkesi çevirip bana kendi iþime bakmamý söylemeleri pahasýna ‘Hey dur ne yapýyorsun’ demek isterdim ama bu mümkün deðil. Ben de yapabileceðim daha pratik bir yol buldum ve öðrendiklerimi benim kadar bu iþe zaman ayýramayacaklar için derlemeye karar verdim. Ben bir çocuk uzmaný ya da bir eðitimci deðilim. Sadece yeryüzüne gelmesine vesile olduðu insan hakkýnda sorumluluk duyan bir anneyim. “Doðurdum ya herkesinki nasýl büyüyorsa benimki de büyür iþte” diyemeyen, bu yavrunun yaþamý sevecek, varoluþa minnet duyacak, kendisi ve toplumla barýþýk bir birey olmasýna yol gösterebilecek bir anne olabilme kaygýsýný yaþayan bir anneyim sadece. Bu amaçla, bilmek peþinde olan, çocuk aklýnýn nasýl çalýþtýðýný, yetiþkinlerden çok farklý olan algý dünyalarýný, (saðlýklý bir bireyin ilk temelinin saðlýklý bir bünye olduðunu bilmek nedeniyle) beslenmeyi, daha problemlerle yüzleþmeden önce karþýlaþabileceðim okul, arkadaþlýk, daha sonralarý ergenlik sorunlarýný þimdiden bilmek isteyen bir anneyim. Enformasyonun bu kadar yoðun olduðu bir çaðda okumakla tüketilemeyecek kadar çok bilgi var. Artýk bazý þeyleri ‘iþime yaramaz’ deyip eleyebilmek bile bir birikim gerektirir oldu. Üstelik bir konuda araþtýrma yapýyorsanýz yani sadece amatör anlamda bile olsa bir süre sonra birikimleriniz sizi her uzman olduðu söylenenlerin, ya da “ben de bir çift laf edeyim” niyetiyle söylenenleri eleyebilir hale geliyorsunuz. Konu çocuklar olunca teorik ve pratik malzeme ve deney imkaný öyle çok ki. Tüm bilgiler yanýnda en çok iç güdülerinize güvenmeyi ve bazen kendinizi iyi niyetli olduðunuz için affedebilmeyi, belki de ortada affedilecek bile bir þey olmadýðýný çünkü çocuklarýmýzla birlikte bizlerin de büyüyüp olgunlaþtýðýmýzý zaten hayatýn da bu olduðunu anlayýveriyorsunuz. Çocuk yetiþtirmek, bir insanýn sorumluluðunu almaktýr. Onun hayatýnýn temellerini ebeveyni atar. Kendiyle barýþýk mý olacak, arkadaþ canlýsý mý yoksa asosyal mi olacak, uyumlu mu asi mi olacak, saygýlý mý küçümser mi olacak, katil mi bilim adamý mý olacak, kendi çocuklarýna iyi mi yoksa kötü mü davranacak, eþiyle nasýl geçinecek ya da doyumlu bir birey olabilecek mi... Tüm bunlarý ve daha sayýsýz kombinasyonu çocuklarýmýzýn hayatýna bilinçli yaptýklarýmýz ya da belki kendimizin bile farkýnda olmadýðý kiþilik özelliklerimizle þekillendiriyoruz.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Arzu Menteþeoðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |