Yaþamýn her aný hakkýný ister. -Goethe |
|
||||||||||
|
Hatýrlýyorum da daha ortaokula gidiyorum. Adananýn yaz sýcaðýnda altý saatlik okulumu bitirmiþ evime giden otobüse binmek için beþ yüz metre yol yürümüþüm. Terden oturduðum koltuða yapýþýrken vücudunun terle tanýþýklýðý olmayan bir teyze geldi ve tepeme dikildi. Gözlerini hiç kýrpmadan on dakika aralýksýz pis bir þekilde bana baktý. Öyle bir baský kurdu ki üzerimde kolumu oynatamýyordum, o derece. Bu noktada “ölmüþ olan benim mi ayakta durmam daha doðruydu yoksa biraz daha kassa 1500m. engelsiz koþuya favori katýlabilecek durumdaki teyze mi durmalýydý ayakta?” sorusuna sanýrým biraz da taraf tutarak büyük bir sabýrla benim oturmam yönünde karar kýlmýþtým. Tabii daha sonra olayla alakasý olmayan ve tahsilini otobüste kimlerin oturup kimlerin ayakta kalmasý üzerine yapmýþ olan muavin kardeþ benim kalkýp teyzeye yer vermem gerektiði konulu bir nida yükseltti otobüs içinde. Rezil olarak kalktýðým o koltuðun acýsý hala içimdedir. Benzer hatýralar gelip geçerken beynimde otobüse bir kýz bindi. Benim yaþlarýmda ama bu yaþýma kadar kýrk kere yaþasam böyle güzellikteki bir kýzý benim yaþ grubum içinde görmem gerçekten zordur. Aðzýmýn sularýný aðzýmýn içinde zorla tutarken bir amcayý gördüm.Aslýnda amcalýkla dedelik sýnýrýnda olan bu þahýs benimle ayný kýza sulanýyordu. O anda insanlarýn ulaþamayacaklarý þeylere aðýzlarý sulanarak bakmalarýnýn ne kadar da rezilce bir þey olduðunu düþündüm. Tabii bir süre sonra benim de ayný þeyi yaptýðýmý fark edince gerçekten çok utandým kendimden. Neden bakýyordum acaba o kýza? Tanýþma olanaðým bile yoktu. Konuþmak istesem daha ilk cümlemde otobüs içinde bir sapýk olarak görünmem içten bile deðil. Hadi ondan geçtim kýzda benle konuþmayacaktýr zaten. Toplumum bir insanýn karþý cinsten bir insanla kalabalýk içinde konuþmasýný yadýrgar. Bu toplumsal kýskançlýðýn kýzýn yaþýna göre ar ve namusla da birleþince oðlanýn linç iþlemine kadar gittiði gazetelerin üçüncü sayfalarýndan biliyoruz, okuyoruz ve korkuyla bakýyoruz hepimiz. Bu toplumda biz de olduðumuz halde gereksiz bir çoðunluk kitlesinin de olduðu yadsýnamaz bir gerçek. Peki o zaman ben neden bakýyorum ve beðenmeye çalýþýyorum bu kýzý? Bularý düþünürken fark ediyorum ki ben ve pencere kenarýnda oturan tüm erkekler de dahil olmak üzere dýþarýdaki kýzlara da bakýyoruz. Hatta otobüsle aksi istikamete giden kýzlara bile bakýyorduk. Hatta tam bakamayanlar kýzýn hizasýnda kafalarýný çeviriyorlardý. Eðer geçen gerçekten güzel bir kýzsa otobüsteki tüm erkekler baþlarý güneþe çevrilen ayçiçeklerine benziyorlardý ki insan bunlarý ayrýmsayýnca sapýk olup olmadýðýný düþünmeye baþlýyor. Bir insan hareketli bir otobüsün dýþýndan geçen bir kýzdan ne ümit ediyor da bakýyor anlamak güç tabii ki ama bunu istisnasýz herkes yapýyor,en aydýnýndan en cahiline. Yani insan “güzele bakmak sevaptýr” sözünün arkasýna da saklanamýyor çünkü 60km. hýzla giden bir otobüsten aksi istikamete giden bir kýzýn güzelliðini ne kadar ayrýmsayabilirsiniz ki? Kafam bu cevapsýz düþüncelerle doluyken otobüs ani bir fren yaptý ve beni bu boþ düþüncelerden alýp yeni boþ düþüncelere sürükledi. Önümüzde bir kaza olmuþtu. Herkes neler olduðunu anlamak için aþaðýya indi. Anlasalar ne olacak o da meçhul. En fazla beþ dakika sonra kazanýn etrafýnda yüz kiþi vardý. Hiçbiri de yardým için gelmemiþ, on metre uzaktan hayvanat bahçesine gelmiþ de bir aslaný ilk defa bu kadar yakýndan görüyormuþ gibi bakan ve klasik iki araba çarpýþmasý kategorisine giren bir kazaya sanki yolun ortasýna meteor düþmüþ gibi ilgi sýnýrlarýný zorlayan bir milletin gerçekten meteor düþse nerelerini zorlayacaklarýný cidden merak ediyorum. Aslýnda televizyonda on altý yaþýndan küçük olan çocuklara þiddeti yasaklarken çocuk bahçesinin yanýnda olan kanlý bir kazaya en erken üç saatte ancak cesetlerin üzerine gazete parçalarýyla süs yapmasý için bir polis gönderebilen, tüm sokaklarý kaplayan kebap kokusu yüzünden deðil de televizyonda gördüðü iki dakikalýk bir reklam yüzünden caný kebap isteyen ve reklamýn kaldýrýlmasý için tüm olanaklarýný zorlayan bir milletten bahsediyoruz burada. Çok duyarlý bir milletiz ama biraz boþ þeylere duyarlýyýz galiba.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Volkan BÜYÜKALTAY, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |