Seviyorum, öyleyse varým. -Unamuno |
|
||||||||||
|
Etrafýnýza bakýn, ne görüyorsunuz? Yorgun insanlar, daraltýcý sokaklar, gülmeyi bilmeyen çocuklar, anlamsýz bir is, stres ve gerilim. Kim yaptý bunlarý diye düþünmeyin. Hepsi bizim unutulmuþ sevgimizde gizli, yok olmuþ sevgimizde. Neden artýk sevgililer eskisi gibi deðil, neden yorgunluðun tadý dinlenmekte deðil, neden sevgi bizim içimizde deðil. Bazen bakýyorum etrafýma, o yorgun, sebepsiz kin besleyen suratlara. Soruyorum içimden ; siz sevdiklerinizle, dostlarýnýzla damý böylesiniz diye. Yalancý ruhlar olmuþuz istemeden, sevgimize bir türlü sahip çýkmayý becerememiþiz. Ýki kuruþ sevgi için, kendimizden çýkmamýza, apayrý insanlar olmamýza hayretle bakýyorum. Arkadaþlýk, aile, doðru, yanlýþ adýna yaptýðýmýz her þeyde, karþýmýzdakinin sevgimizi elimizden alma çabasýna þaþýrýyorum. Bu düþünceler, sadece etrafýma baktýðýmda, dar sokaklarýn bana söylediði basýk cümleler oluyor. Sonra, sert bir omuz yürürken bana çarpýyor ve dünyaya geri geliyorum. Etrafýma bakmadan, boynumu eðip yürüyorum. Bir pardon, özür dilerim bekliyorum belki de o sert omuzlardan. Sonra ne oluyor. Hiçbir þey. Sadece motorlu araçlarýn çýkarttýðý seslerin arasýndan, bir iki kuþ sesi duyuyor kulaklarým. Veya duymaya çalýþýyor... Ben, aþký, aileyi, dostluðu, arkadaþlýðý doðuran hep sevgidir diye biliyordum. Ýnsanlar o kadar aç mý ki, baþkalarýnýn sevgisine ortak oluyor veya onu yok etmeye çalýþýyor. Bunun farkýnda olmadýklarýna inanmýyorum, inanamýyorum. Yorgun sokaklardan çýkmadan, dar bir bara giriyorum. Ýnsanlar bilmedikleri bir müziðin ritmine kendilerini kaptýrmýþ ve elinde içkileri, boþ boþ etrafa bakýyorlar. Eminim ki evlerinde olmadýklarý kadar, rahatsýzdýrlar þu an. Bir iki tanýdýk görüyorum, yanlarýna gidiyorum. Bir dost edasýyla karþýlanýp, ilgi görüyorum bir anda. Çok deðil, beþ dakika geçmeden, yan sandalyede duran o çantadan farkým kalmýyor, unutulan oluyorum. Bir süre sonra, o bir çift sert omuzu ayný masada görüyorum. Gülüyor, eðleniyor, etrafýndaki güzel kýzlara bakýyor. Hatta bir ara benimle bile, bir arkadaþ, bir dost edasýyla konuþmaya çalýþýyor. Anlam veremiyorum olanlara. Sokaktaki adamla, ayný kiþinin bu olacaðýna inanamýyorum. Bir insan bu kadar mý farklý olabilir diye düþünmekten de kendimi alýkoyamýyorum. Ama gözlerimi açýp ta her þeyi gördükten sonra, çoðumuzun, býrakýn sevgimizi, kendimize bile sahip çýkamadýðýný anlýyorum. Yenilmiþ ve yorgun bir þekilde, barý terk ediyorum... Eve dönerken, kaç tane ben var diye düþünüyorum. Onlarca mý, yüzlerce mi. Hayýr diyorum kendi kendime, belki herkes gibi ben de isyan ediyorum. Kaç tane beni yaþýyorum, kaç tanesini unuttum acaba, kaç tanesi öldü. Yoksa hep birmiydim. Bir anda, sanki tüm sevgi çiçekleri, bir telefonla içimde beliriveriyor. Deðer verdiðim bir insan benimle mutlu oluyor, bende onunla. Sonra anlýyorum ki, asýl tutunulmasý gereken, o unuttuðumuz sevgiler. Aslýnda hep içimizde olan, mýzýkçý bir çocuk gibi bizimle saklambaç oynayan sevgiler. Yok olduðunda bizi binlerce yalancý parçaya bölen, bulunduðunda ise bizi bir yapan unutulmuþ sevgiler. Anlýyorum ki artýk unutulanlarý, hatýrlamanýn, yaþamanýn, içinde bir olarak hissetmenin vakti geldi de geçiyor. Farkýndalýk... Mahzenlere kapatýlmýþ, birbirine hasret vücutlarý, ayýrmayý bir görev gibi benimseyen zindan görevlileri ; diðer insanlar. Size soruyorum, neden? Neden bizimlesiniz, neden bizden kopamýyorsunuz. Oysa ki biz, sizden çok ama çok uzaðýz. Bunu göremiyor musunuz? Bu kadar zor mu bunu hissetmek. Geçin aynanýn karþýsýna, kendinizi tanýyýn, kendinizle uðraþýn, bizimle deðil. Býrakýn bizi. Farkýnda deðilsinizdir belki, öldürüyorsunuz bizi, bizim mahzun ve ýþýldamaya çalýþan sevgimizi. O unutulmuþ deðil, yok olmaya yüz tutmuþ da deðil. Sadece size verecek gücü, kendisinde hissedemiyor, kendisini paylaþmak, yok etmek istemiyor sizinle. Artýk sizde býrakýn baþkalarýnýn sevgisini, kendi sevginizi, aþkýnýzý yaþayýn içinizde. Etkileyin kendinizi sevginizle, bir olun her insanla, her varlýkla, her deðerle. Artýk, sahip çýkma vaktidir ; unutulmuþ kendimize ve o unutulmuþ sevgimize...
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Nazmi Ünar, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |