..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Yaþamak için topu toplam altý haftam kalsaydý ne mi yapardým? Tuþlara daha hýzlý basmaya bakardým. -Isaac Asimov
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Günlük Olaylar > Merve Yýldýrým




4 Eylül 2003
Antalya'nýn bir köyünden sinir krizi manzaralarý  
Merve Yýldýrým
Köy hayatý madalyonun ön yüzünden bakýnca mükemmel görünüyor kentlere sýkýþýp kalmýþ insanlarýmýza.


:BCCB:
Þehrin karmaþasýndan bunalmýþ milyonlarca insanýn hayalidir þöyle araba kornalarýnýn, hava kirliliðinin, azimle göðü delmeye çalýþan bilmemkaç katlý beton binalarýn olmadýðý yeþil ve sakin bir yerde, bir köyde yaþamak. Son birkaç yýldýr bu anlamda þanslýyým þanslý olmasýna da bir de þu güzide memleketimizin yüksek performanslý kamu kurumlarý olmasa...

Köyle kamu kurumlarýmýzýn ne ilgisi var demeyin. Birazdan bu iki kavram arasýnda birkaç yönlü bir baðlantý ya da baðlantýsýzlýk kuracaðým.

Köy hayatý madalyonun ön yüzünden bakýnca mükemmel görünüyor kentlere sýkýþýp kalmýþ insanlarýmýza. Pencereden bakýp beton bina yerine sayýsýz aðaç ve özellikle ilkbaharda yüzlerce papatya ve lale görmek, domatesi, biberi serada dalýndan koparýp taze sebze kokusunu içine çekerek diþlemek ve henüz toplanmýþ patlýcan, kabak, fasulye ile yemekler yapmak, canýn sýkýldý mý çýkýp iki yaný aðaçlýklý ve þehre göre yok denecek kadar az araç trafiðine maruz yollarda oksijeni ciðerlerinin en ücra hücrelerine kadar çekerek uzun uzun yürümek.

Ama hayat yiyip içip yürümekle geçmiyor tabi. Günde birkaç kez telefonu kullanarak Telekomun bu son derece sýradanlaþmýþ ve deðerini ancak hatlar kesilince fark ettiðimiz hizmetinden yararlanýyorsunuz. Elektrik zaten uzun yýllardýr elimiz ayaðýmýz, bilumum beyaz eþyalarýmýz, televizyonumuz ve süpürgemiz ona tabi. E bir de meyve sebze artýklarý, boþ içecek kutularý gibi can boðazdan gelir düþüncesiyle götürdüðümüz gýdalardan arta kalan çok çeþitli çöplerimizin dýþarýdaki çöp kutularýna býrakýlmasý ve görevlilerce oralardan toplanmasý var.

Gelin görün ki buralarda bu hizmetler öyle büyük þehirlerdeki gibi 365 gün týkýr týkýr iþlemiyor. Birini arayacaksýnýz, ahizeyi kaldýrýyorsunuz, bir bakmýþsýnýz ki telefon sus pus. Nuh diyor çevir sesi demiyor. Ýçinizden aklýnýza geleni sayýp döktükten sonra, numarayý tuþlamanýza izin vermesi için yarým saat daha süre tanýyorsunuz, bakýyorsunuz ki ý-ýh hiç niyeti yok. O sinirle cep telefonunuza atýlýp durumu ihbar ediyorsunuz. Arýza bir iki gün içinde hallediliyor. Durun caným öyle hemen sevinmeyin, köy yerinin telefon hattý bu, saðý solu belli mi olur? Bir bakmýþsýnýz birkaç hafta sonra yine greve girmiþ. Neyse uzatmayalým, bu durum aylar boyu deðiþik aralýklarla tekrarlanýr hale gelince, sonunda isyan bayraðýný açýp Telekomun ilgililerine durumu bildiren bir yazý gönderiyorsunuz: "Kardeþim, buranýn hatlarý çok kötü, sýk sýk arýza oluyor. Bi zahmet ilgileniverin þu konuyla, herhalde hatlarýn ýslah edilmesi gerek" diye. Yazýnýn muhatabý merciden biri sizi arayýp baðýrýp çaðýrmaya baþlýyor "Sizin dediðiniz hatta þu an bir arýza yok, arýza yokken bize niye yazýyorsunuz? Zaten ödenek yok bakým makým yapamayýz" Hoppalaaa, biz derdimizi anlatýyoruz bir de üstüne fýrça yiyoruz, iyi mi?

Sonra, bir Pazar günü oturmuþ paþa paþa televizyon izlerken hooop ekran kararýveriyor, elektriklere bay baaay! "Önemli deðildir caným, birazdan gelir" diye elinize bir kitap alýp okumaya dalýyorsunuz, ama aradan bir saatten uzun zaman geçtiði halde hala elektrikte týk yok "Allah Allah, ne oldu ki?" diye elektrik arýzanýn telefonunu çeviriyorsunuz. Karþýnýza çýkan adama bulunduðunuz yerde elektrik olmadýðýný söyleyerek, arýzayla biri ilgileniyor mu diye sorduðunuzda "Bizde böyle bir ihbar yok, komþunuzun da kesik mi, sigortaya filan baksanýz atmýþ olmasýn" diye akýl öðretiyor. "Kardeþim Pazar Pazar dalga geçmek için arýza numarasýný arayýp geyik yapacak halim yok herhalde. Sigorta migorta deðil, resmen elektrik kesik, bakacak kimse yok mu?" cümlesini biraz daha kibarlaþtýrýp hale yola sokarak adama söylüyorsunuz.

O gün içinde sabah saat 11 ile akþamüstü 5 arasýnda ayný arýza ihbar merkezinde görev yapan bilmemkaç farklý adama ayný derdi anlatýp her birinin duruma göre attýðý "bakýyoruz" "valla bugün pazar, ekip yok" "tamam birini gönderdik" gibi palavralara he he demek zorunda kalýyorsunuz ve aslýnda telefona çýkan adam müsveddelerinin içinde konuyla cidden ilgilenen bir kiþi bile olmadýðýndan Allahýn yaz mevsiminin ortasýnda buzdolabýnýzý da iþlevsiz býrakarak tel dolap haline getiren yaklaþýk 24 saat süreli bir kesinti yaþýyorsunuz. Ertesi sabah ilk iþ Antalya TEAÞ'ý arayýp yetkili birini (iþletmeler müdürü) baðlatarak durumu olduðu gibi aktarmak ve adamdan teknisyenlere ultimatom vermesini istemek oluyor. Söz konusu müdürden okkalý bir fýrça yemiþ olmasý çok muhtemel sayýn þef bir saate varmadan arabasýyla evinizin önündeki elektrik direðinin dibinde arz-ý endam ediyoor ... ve diyor ki, "Bu kablo kopmuþ, görmediniz mi?".. ??

E hadi buyur burdan yak. Ben size dünden beri hobi olsun diye mi bin kez telefon ediyorum? Elektrik kesik olduðuna göre bir yerde bir sorun var demek zaten. Üstelik o kabloyu benim görmem neyi deðiþtirir? Kendi kendime direðe çýkýp da kabloyu baðlarken þu kadar bin voltla çarpýlýp ruhumu teslim edecek deðilim herhalde. Siz ne için maaþ alýyorsunuz beyim? gibisinden kýzgýnlýk ve sinir ifade eden birkaç cümle sarf ederek eve girip televizyonunuzu açýyorsunuz. Hala hýzýnýzý alamamýþ olduðunuzdan sonraki yarým saati de kendi çapýnýzda adama ve "ilgisiz" ilgililere sayýp dökerek geçiriyor ve rahatlýyorsunuz.

Ha bir de çöp sorunumuz var ki, ayrý bir hikaye. Buralar direkt belediyeye baðlý deðil, bir özel çöp toplayamama ve ayrýþtýramama firmasý bu iþi yarým yamalak yürütmeye çalýþýyor. Evimin civarýnda çöp kutusu denen dört köþe, tekerlekli, metal konteynýrlardan yok. Dolayýsýyla çöpler ya yakýlacak (ki ormanlýk yerde ve rüzgarlý havalarda çok sakat bir iþ) ya birkaç evin önünden geçip tee bilmem neredeki çöp kutusuna giderek atýlacak (ki evimin çöplerini köy ahalisine sergilemem beni de onlarý da rahatsýz eder) ya da öylece yolun kenarýna atýlarak civardaki kedi, köpek ve tavuklara oyuncak edilecek (ki torbalar daðýldýðýnda oluþan manzarayý varýn siz düþünün). E o dediðiniz firma toplayýp götürmüyor mu diye sorarsanýz, neerdeeee!! Çöp maceram da bu noktada baþlýyor zaten. Baktým ki dýþarý koyduðum torbalar sanki ben onlarý oraya o yemyeþil doða içinde naylon aksesuar olmalarý ve yurdumun ormanýný sonsuza dek süslemeleri için koymuþum da dokunulmazlýklarý varmýþ gibi sevgili çöpçülerimiz onlarý seyrederek yoldan geçip gidiyor, ilk iþ firmayý arayýp þefle konuþtum ve durumu bildirdim. Adam sormaz mi "katý atýk mý, yemek atýðý mý?" diye. Beyfendicim, bildiðiniz torbalanmýþ ev çöpü iþte, söyleyin adamlarýnýza da çöp arabasýyla geçerken alýversinler. Bunun benzeri konuþmalar birkaç ay içinde birkaç kez tekrarlandýðý halde çöplerin hala yollarý süslemeye devam ettiðini görünce bu kez þefle yetinmeyip bir de müdüre takýlalým bakalým dedim. Müdür baþta sanki daha bir ilgilendi gibi göründü ama o ilgi sadece görüntüde ve torbalar da koyduðum yerde kaldý. Sonunda "ey müdür bunu sen istedin" diye üþenmeyip çöplerin bulunduðu yeri gösteren bir kroki çizdim (burasý turistik köy, sokak mokak ev numarasý mumarasý filan hak getire, evler Ali'nin evi, Mustafa'nýn evi diye biliniyor, dolayýsýyla adres vermek ne mümkün) ve (firmanýn Turizm Bakanlýðýna baðlý olduðunu da biliyordum) "ya o çöpleri alýrsýnýz ya da durumu Bakanlýða anlatýrým haaa!" diyerekten bir faks çektim adama.

Çöpler ertesi gün yok olmuþtu.

Ýþte bu þirin köy hayatýnýn içinde devletimin pek bi pratik kurumlarýyla boðuþup yuvarlanýp gidiveriyoruz.

Neyse ki hava sýrf oksijen de sinirler çabuk yatýþýyor.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn günlük olaylar kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Hatýrla Sevgili 2 - Böyle Aþk Olmaz...
Hatýrla Sevgili
Gelinimizi de Seçtik Çok Þükür!

Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Asker Yolu Gözlemek
Anne Deðilim Ama...
Protestoya davet
Kadýnlarý Kategorize Ettim
Arkadaþlýk Öldü, Baþýmýz Saðolsun...
Giden ormanlar ve gelen kuraklýk
Hayat çok kýsa...
Boþvermiþiz herþeye, kendimizden baþka...
Komik bir salata

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Bir Garip Þiir [Þiir]
Hoþgeldin Bebek! [Þiir]
Öldürdüler Güvercini [Þiir]
Anti - Alkolik Þiir [Þiir]
Hayat dediðin nedir ki... [Þiir]
Hasret þiiri [Þiir]
Dosta çaðrý [Þiir]
Yoksa aþýk mý oluyorum.. [Þiir]
Devir Deðiþti Dostum [Þiir]
Hadi caným sen de [Þiir]


Merve Yýldýrým kimdir?

Kendini bile bileli aklýna gelen her konuda irili ifaklý kaðýt parçalarýna, defterlere ve bilgisayar ekranýna yazýp durmuþ bir amatör.

Etkilendiði Yazarlar:
Hayat...


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Merve Yýldýrým, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.