..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Her gün yeniden doðmalý. -Yunus Emre
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Aþk ve Romantizm > Nazmi Ünar




9 Kasým 2001
Kemal'in Hikayesi  
Nazmi Ünar
Her mutluluk muhakkak bölünecek mi? Seven bir adamýn, aldatýlmýþlýk dolu, yorgun , sancýlý yüreðinin hikayesi... Gerçekler hiç de onun düþündüðü gibi deðildi...


:BIIE:
Geçmiþine dönmek istemiyordu Kemal. Ýþsiz olmanýn acý yanýndan çok, özgür tarafýný yaþamak istiyordu. Bir de Ceren ile olan sorunlarý aklýna geldikçe üstüne bir aðýrlýk çöküyordu. Yine bütün sorunlar üst üste gelmiþti. "Sanki hayatýmda her þey durgun denizdeki, demir atmýþ bir gemi gibi sakin de, bir de Ceren sorunu ortaya çýktý." diye söyleniyordu Kemal. "Nerden çýktý ki bu bebek meselesi?" Yoðunlaþacaðýný tahmin bile etmediði düþünceler, þu anda onu alýp götürmüþtü. Hiç geçmediði sokaklardan geçiyor, düþünceler ; gittiði uzun mesafeleri kýsaltýyordu. Kemal, o kadar yoðundu ki düþüncelerle boðuþmaktan, ne gittiði yere ne de yabancý gözlere dikkat ediyordu. Sinirlenmek ile çaresizlik arasýnda gidip geliyordu. Tüm bilincini bunun çözümüne odaklamaya çalýþýyordu.

Gündüz yavaþ yavaþ perdelerini kapamaya baþlamýþtý. Uzun bir yürüyüþün sonunda ayaklarý onu, Ceren' in evine getirebilmiþti. Apartmandan içeri girdiðinde, Ceren' in tenine sinmiþ o tuzlu kokuyu hissetti ve bu da içine tarif edilemez bir huzur verdi. Bu anlýk gevþemeyle kapýyý çaldý ve Ceren, Kemal'in en sevdiði gecelikle karþýsýndaydý. Sarý saçlarý, o pembe geceliði adeta bir pelerin gibi örtmüþ, kýsýk gözleri ise ýþýl ýþýl parlamakta idi. Kýsa boyuna raðmen, ufak bir zýplamayla sarýlýverdi Kemal'in boynuna. "Tanrým ne kadar da güzel" diye düþünüyordu Kemal, onu öperken. Sýcak bir karþýlamadan sonra, beraber içeri geçtiler. Her zamanki gibi eve loþ bir ýþýk hakimdi ve odayý mistik bir þekilde aydýnlatmaktaydý. Kýsa ve sýcak bir konuþmadan sonra, Ceren meraklý bakýþlarla süzdüðü Kemal'e :

- Bir haftadýr görüþemiyoruz tatlým. Ne aradýn, ne sordun. Nerelerdeydin, çok merak ettim seni, dedi.

- Ýþten ayrýldým güzelim. Her zamanki gibi yaptýðým iþ, onlarýn iþine gelmedi. Bu dört, beþ günlük zamanda sadece oturdum ve düþündüm.

- Ne hakkýnda, bizim hakkýmýzda mý?

- Aslýna bakmak gerekirse : biz, sen, geleceðim, geçmiþim, yapabileceklerim vb. hakkýnda, kýsacasý kendim hakkýnda, duyarlýlýðým kadarýyla, yoðun izlenimlerim oldu.

Kemal sözlerine devam ederken, Ceren'in bakýþlarýndaki deðiþimi fark etti. Sanki, nefret dolu bakýyordu. Ama Ceren, hiç öyle davranmýyordu. Yanýldýðýný düþündü. Neden üç senedir hayatýný paylaþtýðý bir insan, öyle baksýn ki. Aslýnda O' da, Ceren için pek saðlýklý düþünmüyordu. Hiçbir þey eskisi gibi deðildi. Yine de sýcak görünmeye çalýþýyordu. Kemal, bir taraftan düþüncelerini açarken, bir taraftan da üç senelik iliþkisinde nasýl böyle bir hata yaptýðýný düþünüyordu. Evet, Ceren hamileydi ve bu Kemal' in içinde büyük bir suçluluk duygusu uyandýrýyordu. Vicdaný sarmýþtý Kemal'i , sessiz ve derinden.

- Bir þeyler içmek ister misin?, dedi Ceren mutfaða doðru ilerlerken.

Ve Kemal her zamanki gibi þekersiz bir kahve istedi. Ceren mutfaða girdiðinde, bir ailenin parçasýymýþ ve bu hayatý yaþýyormuþ gibi hissetti. Oysa ki her þey aynýydý ve bu bebek doðarsa Kemal ile evleneceðinin de farkýndaydý. Bir an nefes almakta zorlandý. Bunu istemiyordu ve bu da Kemal' den nefret etmesine yetiyordu. Ceren bu düþünceler içerisinde yuvarlanýrken, kahvenin taþmasýyla, kendini tekrar mutfakta buldu. Kahvenin dayanýlmaz kokusu çoktan Kemal' e ulaþmýþtý ve daha sonra da Ceren.

Kahvelerini içip beraber olduktan sonra, Kemal bir sigara yaktý. Sanki her þey çýrýlçýplaktý ve bir anda hararetli bir konuþmaya daldýlar. Konu ; bebekti.


- Bu bebek konusuna en kýsa zamanda bir çözüm bulmalýyýz Ceren.

- Sonunda konuyu açmak aklýna geldi ha. Zannedersem, sen de bu bebeði en az benim kadar istemiyorsun.

Bu sözler, Kemal' i bir an olsun rahatlatmýþtý. En azýndan Ceren' in de bebeði istemediðini anladý. Bu anlýk mutluluðun sarhoþluðu ile katý tavrýndan vazgeçen Kemal :

- Halil' in bir tanýdýðý varmýþ tatlým. Emekli bir doktor. Fakat, diðerlerine göre daha ucuz. Güvenilir bir þekilde kürtaj yapýyormuþ. Ben de bu akþam onunla bu konuyu konuþacaktým.

- Benim fikrimi bile sormadan Halil ile bu konuyu konuþmak için buluþacaktýn demek.

- Senin de bu bebeði istemediðini tahmin ediyorum tatlým. Senin yaþam tarzýna çok ters.

- Peki güvenilir bir yer miymiþ?

- Tam olarak bilmiyorum ama bu akþam gerekli bilgileri alacaðým.

- Bildiðin kadarýyla...??

- Sadece emekli bir doktor olduðunu ve bu iþi evinde yaptýðýný biliyorum..

- Neden þu anda doktorluk hayatýna devam eden birisine gitmiyoruz?

- Onlar bu iþi çok paraya yapýyorlar biliyorsun ve ayný zamanda bizim o parayý bulmamýz da çok zor.

Bu cümlelerden sonra, içindeki korkuya hakim olamayan Ceren, aðlamaya baþladý. Yataða, Kemal' in yanýna uzandý ve bir sigara yaktý. Kemal, Ceren' e ne dokunuyor, ne de bakýyordu. Sadece boþ tavanla birleþtirmiþti gözlerini. Ceren, çok yalnýz ve çaresiz olduðunu, o an anladý.

- En kýsa zamanda bu çocuktan kurtulmak istiyorum Kemal. Ve lütfen, artýk gitsen iyi olacak.

Kemal, hiçbir þey söylemeden giyindi, sigarasýný söndürdü, Ceren'in alnýna küçük bir öpücük kondurdu ve aðýr adýmlarla evi terk etti.

Sokak kapýsýndan çýktýðýnda, parayý nasýl bulacaðýný düþünür oldu. Ýþten daha yeni atýlmýþtý ve bir daha oraya geri dönemezdi. O sýrada, Ceren de pencereden Kemal' e bakýyor ve gözyaþlarýna hakim olamýyordu. Her saniye ondan daha çok nefret etmeye baþlamýþtý. Kaderinin, kendi elinden alýndýðýný düþünüyordu. Kemal'i, gözbebeklerinde siyah bir gölge olana kadar izledi ve günün de yorgunluðuyla kendini yataða attý.

Düþünceli bir yürüyüþten sonra, sonunda Kasteryon Bar' a ulaþabilmiþti Kemal. Kadýköy' ün sessiz sesi olan, underground bir mekandý burasý. Ýçeride rahatsýz edici bir müzik, eþlik ediyordu Kemal'e. Ve iki biralýk zaman içerisinde Halil' i görür oldu. Paytak yürüyüþüyle içeri giren Halil, herkese selam vermekten yaklaþýk beþ dakikada varabildi Kemal'in yanýna. Halil, görünüþü ile yaþam tarzý birbirine tezat olan kiþiliklerden biriydi. Giyiniþine çok önem veren, konuþmasýnda kibarlýðý asla elden býrakmayan, kýsacasý fiziksel görünüþüne dikkat eden bir insandý. Dýþarýdan gören birisi onu, bir þirkettin müdürü zannederdi. Ve o da böyle görünmekten çok hoþlanýrdý. Oysa Halil ; bir hýrsýzdý...

- Selam Halil, nerelerdesin ya, uzun süredir görüþemiyoruz seninle.

- Ýþ hayatý, bu aralar çok yoðun, Kemalciðim.

- Tahmin edebiliyorum. Lafý çok uzatmayacaðým Halil. Bana acil para gerekiyor ve malum durumu biliyorsun. Ceren' i bahsettiðin doktora götürmek zorundayým.

- Harun Bey mi, evet benim þu ana kadar tanýdýðým en iyi doktorlardan biridir. Adam sanki iþini býrakmamýþ gibi, para kazanmaya devam ediyor. Garanti altýnda tuttuðu, yani eskiden kalma bir garantisi olan bu iþi býraktýktan sonra, hayatýný iyi bir biçimde sürdürebilmek için, gördüðüm kadarýyla paraya daha da önem veren bir kiþilik olmuþ. Sonuçta yine de sana tavsiye edebileceðim yegane kiþidir o. Neyse, bunlarýn dýþýnda sana söylemek istediðim bir þey daha var. Bunu çok uzun süredir düþünüyorum Kemal. Açýk söyleyeceðim.Sana þu aralar, borç verebilme durumum yok. Birincisi bu. Ýkincisi ise buraya, sana bir çözüm sunmaya geldim.

Üzüntü ve çaresizlik, hücum ediyordu Kemal'e. Fakat Halil, ona bir çözümle gelmiþti ve bu da hiç yoktan iyiydi. Bir an umutlandý, ama bir hýrsýzýn verebileceði çözüm nasýl olabilirdi ki. Karmaþa yaþýyordu. Ama Halil onun dostuydu ve hiçbir zaman ona önyargý ile yaklaþmamýþtý. Bir an kýzdý kendisine.

- Çözüm mü? Nasýl bir çözüm?

- Dostum, bu parayý kazanmak için benimle bir iki iþe çýk ve sonra rahata er.

- Nasýl olur ki, boþ ver Halil. Bunlar benim iþim deðil.

- Dinle bak, bazen insan öyle durumlara düþer ki, sevip sevmemesi önemli deðil, yapmak zorunda olmadýðý þeyleri, yapmak zorunda kalýr. Ve þu anda senin durumun da öyle. Alýnmasý gereken bir bebek var. Kim ne derse desin, bu senin hatan. Ve bunu temizlemek için, istemediðin bir çözüm çýksa da karþýna kabul etmelisin. Benim sana sunabileceðim çözüm budur.

- Bu iþin herhangi bir eðitimi filan yok mu. Nasýl yapacaðým, becerebilir miyim ki.

- Ýþin eðitimini, iþin içinde öðreneceksin. Ýlk hýrsýzlýðýný beraber yapacaðýz. Ve zamanla daha iyi olacaksýn.

- Bu iþte benim için zaman olmayacak Halil. En baþta sana bunu söyleyeyim. Bana gerekli olan parayý elde ettikten sonra, bu olaylar , benim tarih sayfamdan silinecek

- Anlaþtýk o zaman.

- Denenebilir.

- Þerefe. Yeni yaþama.

- Þerefe...

Çaresizlik, Kemal'in kiþiliðini yavaþ yavaþ etkilemeye baþlamýþtý. Belki de hayalini bile kurmadýðý bir hayatýn içerisine giriyordu. Verdiði karardan piþman deðildi. Bir sorun vardý ve her zaman ki gibi temizleyeceðim dediði bir iþi temizlemeliydi. Bu yolu da onun için seçmiþti.

Uzun bir gece olmuþtu Kemal için. Yapabilecekleri ve yapacaklarý arasýnda çeliþkiler yaþýyordu. Yarýn akþam Kasteryon Bar' da, Halil ile buluþacak ve ilk iþine çýkacaktý. Düþünceliydi. Belki de þanslý olur ve iyi para kazanýrdý. Bir daha da bu iþi yapmak zorunda kalmazdý. Üzerinde garip bir heyecan vardý, elleri ve ayaklarý boþalmýþ gibi hissediyordu. "Sevdiðim kadýn için bunu yapmalýyým. Onu hala seviyor muyum acaba yoksa bunu bir görev gibi mi yapacaðým?" diye düþünüyordu Kemal. Yine o uzun ve kasvetli dar sokaklardan geçerek, küçük apartman dairesine geldi. Kafasýndakiler, onu bir türlü uyutmuyordu. Fakat günün verdiði yorucu his, onun uyumasýna yardým etmiþti bile.

*****
- Görüþürüz hayatým. Kendine çok iyi bak, iki gün sonra sana tekrar uðrayacaðým, ayný saatte. Seni seviyorum.

- Ben de seni seviyorum, Cenk.

Bu gece hem Kemal, hem de Ceren için zor bir geceydi. Kemal uyurken, Ceren düþünceli düþünceli geceyi yenmeye çalýþýyordu.

- Bazen kendimden nefret ediyorum. Ama, bunu bir türlü engelleyemiyorum. Ýki insan. Cenk ve Kemal. Ýkisini de çok seviyorum. Ama bir seçim yapma riskini, hiçbir zaman aklýma getirmek dahi istemiyorum. Acaba Kemal ne yapardý, gerçekleri bir bilse veya Cenk. Cenk' ten hamileyim, fakat o bunu bilmiyor. Ona söylersem beni terk eder. Bunun bilincindeyim ve bu sýr benimle yok olmalý. Onu kaybetmeyi asla göze alamam. Sonuçta o, kariyer sahibi, zengin bir insan. Ya Kemal. Onunla da bir iliþkim var ve kendisinin baba olacaðýný düþünüyor. Bunu temizlemek için elinden geleni yapacaktýr. Kahretsin , artýk düþünmek istemiyorum, sadece uyumak, kendimi bir an olsun stresten uzak ve rahat hissetmek istiyorum. Korkuyorum , ya bir gün seçim yapmam gerekirse. Ýkisi de benim için çok þeyden fedakarlýk ettiler. Ama yaþam benim ve bu elimden gitmemeli, gitmeyecek. Ben özgür bir insaným ve deðerlendirmem gereken bir insansa, bunu özgürlüðüm için yapmalýyým.

Ceren, üþümemek için bir battaniye aldý. Ýçindeki suçluluk duygusunu atabilmek için, düþüncelerden kaçmaya karar verdi ve o da gecenin esiri olarak uykuya daldý. Vicdanýný rahat ettirmek için verdiði çaba, iki insana gösterdiði çabadan daha azdý. Bunun bilincinde olmasýna karþýn, artýk beklemekten baþka hiçbir seçeneðinin de olmadýðýnýn da farkýndaydý.


Bir gece sonra...

Halil ile Kemal konuþmaktadýr.

- Bak görüyor musun, dolunaya daha yakýnýz dünden. Heyecanlý deðilsin umarým?, dedi Halil.

- Kim, ben mi? Aslýna bakmak gerekirse biraz heyecanlýyým ama bunun üstesinden geleceðime inanýyorum.

- Bizim iþimizde öðrenilmesi gereken ilk kural : Mekan seçimi. Beni diðerlerinden ayýran en önemli unsurlardan biri ise ; gireceðim evi çok önceden seçmemdir. Þimdi, þu karþýda görmüþ olduðun ýþýðý yanan daireye bak.

- Hangisi?

- Üçüncü kattaki. Orasýnýn ýþýðý birazdan sönecek çünkü ev sahibesi Meltem Hanýmýn, yetiþmesi gereken bir kokteyli var.

Halil, iþinde çok disiplinli ve profesyoneldi. Gireceði evi ve sahibini günler öncesinden takibe alýr ve bu insanlarýn evine girmek için uzun uzun planlar yapardý.

- Bütün bunlarý nerden biliyorsun Halil?

- Bunlar bizim iþin ayrýntýlarý. Daha neler biliyorum, bir bilsen. Oradan neler alacaðýmýza kadar, her þeyi planladým.

- Tamam, kadýnýn evini, kimin nesi olduðunu öðrenmenden ziyade, neleri alacaðýný, onlarýn nerede olduklarýný nasýl bilebiliyorsun?

- Çok kolay. Üç gün önce, Meltem Haným' ýn evine yeni halýlar döþendi ve ben de o halýlarý döþeyen insanlardan biriydim. Sonuç olarak bütün evi gezdim ve deðerli eþyalarýn konabileceði yerleri kafamda iþaretledim. Son olarak, gidip onlarý almak kalýyor bize.

Halil, çok zeki bir insandý. Ve dahiliðini bu iþte kullanabilmesi, onun ne kadar zeki bir insan olduðunun kanýtý gibiydi.

- Ýþte ýþýk söndü. Kahramanýmýz çýkýyor. Birazdan iþ zamaný.

Meltem Haným, sanki bir acelesi varmýþ gibi, çok hýzlý ve seri bir þekilde, evden kendini attý. Güzel arabasýna binip hýzla uzaklaþtý. Daha on beþ dakika geçmemiþti. Halil ve Kemal eve çoktan girmiþlerdi bile. Halil nedense heyecanlýymýþçasýna, hýzlý hareket ediyordu.

- Halil, oðlum niye bu kadar acelecisin. Sen benden daha heyecanlý gözüküyorsun.

- Þþt. Sessiz ol. Evin sahibi birazdan gelecek de ondan böyle alelacele hareket ediyorum.

- Nasýl yani? Nerden biliyorsun kadýnýn geleceðini.

- Sonra anlatýrým. Ýþte buradalar. Güzel altýnlar. Özenle iþlenmiþ ve parlak. Tarihler boyunca insanlarýn uðruna savaþlar verdiði deðerli taþlar. Artýk hepsi bizim.

Halil ile Kemal, bir ev için fazla olan bu altýnlarý bir çýrpýda aldýlar ve kendilerini dýþarý attýlar. Ýþlem, yaklaþýk olarak yirmi beþ dakikada tamamlanmýþtý. Ama Halil, yan taraftaki aðaçlýklara saklanmýþ ve Kemal' in ýsrarýna raðmen bir türlü gitmek istemiyordu.

- Halil, neyin var. Çabuk ol, kaçalým. Gitmemiz lazým. Yakalanma riskini taþýyoruz bu aðaçlarýn arasýnda.

- Þimdilik hiç bir yere gitmiyoruz. Sana göstermem gereken bir þey var.

Meltem Haným, Halil' in sözlerinin bitmesine mahal vermeden, sokaðýn önünde belirdi. Kadýn oldukça sinirli gözüküyordu. Arabasýný yamuk bir þekilde park ettikten sonra, sert bir þekilde kapýyý çekti ve hýzlý adýmlarla evine doðru yol aldý. Halil, sinir bozucu ve yüksek bir sesle gülüyor, gür sesiyle kadýnla dalga geçiyordu. Kemal olaydan hiçbir þey anlamamýþtý. Fakat büyük bir korkuya kapýlmanýn vermiþ olduðu heyecandan olsa gerek, bir an evvel buradan kaçmak istiyordu. Sonra Halil, bir anda duruverdi. Kemal' e yaklaþtý.

- Sence kadýn neden çok sinirli, tahmin et bakalým.

- Halil, hiçbir þeyi tahmin etmek istemiyorum. Açýkçasý umurumda da deðil. En kýsa zamanda buradan gitmek istiyorum. Birazdan polisler gelirse hiç þaþma. Paçayý kaptýracaðýz, hadi, gidelim.

- Bir soru sordum Kemal, cevap versen ölür müsün?

- Bilmiyorum. Neden sinirliymiþ?

Halil, yüzündeki gülümseme gitmeden sözlerine devam ediyordu :

- Çünkü, onun akþam gittiði kokteyl var ya.

- Ee...

- Aslýnda öyle bir kokteyl yoktu. Onu ben yarattým ve bir davetiyeye bastýrýp, onu olmayan bir kokteyle çaðýrdým. Üstüne üstlük, bir de evini soyduk.

- Aman yarabbim. Herhalde çok sinirlenmiþtir.

- Herhaldesi mi var. Görmedin mi, rengi mora dönmüþtü. Neyse artýk gitme vaktidir. Yavaþ yavaþ tabanlarý yaðlayalým.

Halil' in bu korkutucu zekasý, Kemal'i þaþýrtmýþtý. Gerçekten farklý bir insandý Halil ve o günden sonra inanýlmaz bir saygý kazanmýþtý Kemal' den. Artýk bir hayraný vardý.

*****
Bir gün sonra Halil ve Kemal, altýnlarý bozdurmak üzere Kasteryon barda buluþtular. Ýki bira içtikten sonra, kuyumcuya doðru yol aldýlar. Yarým saat yürüdükten sonra, altýný nakite çevirecek olan dükkana ulaþmýþlardý. Kuyumcudan çýktýklarýnda ikisi de çocuklar gibi mutlu görünüyorlardý.

- Ýþte bu senin paran Kemal.

- Bu para gerçekten de çok fazla. Herhalde çocuðu aldýrmak için yeterli bir paradýr bu.

- Dalga mý geçiyorsun sen, bununla iki tane bile aldýrabilirsin. Yarýn buluþuruz ve gerekeni yaparýz. Tamam mý?

- Tamam Halil. Her þey için çok teþekkür ederim. Bunu asla unutmayacaðým.

- Teþekkür edilecek bir þey yok. Kendi emeðinle kazandýn o parayý. Görüþürüz, ben yarýn ararým seni.

- Kendine iyi bak Halil. Görüþürüz.

Artýk Kemal' in, parasý vardý. Vicdaný biraz rahatsýzdý ama içinde bulunduðu gereklilik, bunu unutturmaya yetiyordu. Mutluluðuyla beraber sevgilisinin evine geldi. Elindeki para ona inanýlmaz bir güven kazandýrmýþtý. Bu para küçümsenmeyecek kadar fazlaydý. Kemal, yaptýðý iþten ve kazandýðý paradan garip bir zevk almýþtý. Bir þeyleri baþarmanýn mutluluðundandý belki de. Bu mutluluk, yüzüne yansýyordu. Ceren' e olanlardan bahsetmemiþti. Sadece parayý bulduðunu ve artýk her þeyin güzel olacaðýný söylüyordu. Ceren de, bu mutluluða ortak oldu. Sonuçta, vücudunda istemeden taþýdýðý bir candan kurtulacaktý. Kemal, o akþamý Ceren' de geçirdi. Çok mutlu ve romantik bir akþam geçirdiler. Ýkisi de uzun süredir uyumadýklarý kadar rahat bir þekilde uyudular. Yarýn, ikisinin de hayatýnda yeni bir dönem baþlýyordu.

Bir gün sonra...

Artýk vakit gelmiþti. Ýyi bir uykudan ve güzel bir kahvaltýdan sonra Kemal ve Ceren, Halil' le buluþmak üzere yola çýktýlar. Halil' in biraz geç kalmasýyla birlikte, sonunda buluþabilmiþlerdi. Hiç vakit kaybetmeden, yürümeye baþladýlar.

- Ceren, heyecanlý mýsýn? , dedi Halil.

- Sakin olabilmek her halde imkansýzdýr þu an. Hem içimdeki varlýðý kaybetmenin üzüntüsü, hem de bu kayýpla birlikte kazanacaðým özgürlüðümün mutluluðunu taþýyorum. Halil, gideceðimiz yer güvenilir deðil mi?

- Hiç bir can alan yer güvenilir olamaz ama senin için en iyisi olacaktýr. Bu adam profesyonel.

- Nasýl olursa olsun istenilen gerçekleþmeli, dedi Kemal.

- Haklýsýn dostum, istenilen gerçekleþecek. Ýþte geliyoruz, þu ileride gördüðünüz ev ona ait.

Kemal derin bir nefes aldý, Belki de Ceren' den daha heyecanlýydý. En azýndan öyle görünüyordu.

- Umarým çabuk ve zararsýz bir þekilde atlatabiliriz bu günü.

- Atlatacaðýz hayatým, dedi Ceren.

Sonunda gelebilmiþlerdi. Kapýnýn önünde, beyaz üzerine kýrmýzý renkte bir yazý ile doktorun adý yazýyordu : " Doktor Harun ÖZLÜ" . Kýrmýzý renk Kemal'in midesini bulandýrmýþtý. Daha odaya girmeden kendini kötü hissetmiþti bile. Zaten hiç giremezdi, hastaneye ya da muayenehaneye. Tansiyonu düþer, bayýlacak gibi olurdu. Bunun üzerine, Halil ve Ceren muayenehaneye girdiler. Kemal dýþarýda beklemek istediðini söyledi. Kafasýný kaldýrdý, doktorun isminin yazdýðý tabelaya bir daha baktý. Bastýrýlmýþ kýrmýzý renkle yazýlmýþ isim, ona çok vahþi geldi. Ýsmin, bir an, kandan yazýlmýþ olabileceðini düþündü. Ne kadar da kan rengiydi o renk. Bu düþünülmek istenmeyen düþüncelerden, Halil' in kapýyý açmasýyla kurtuldu.

- Doktor bey þu anda, Ceren' i muayene ediyor. Herhalde birazdan kürtaja baþlar. Sen iyi misin Kemal ? Ýstersen gel söyle pencerenin kenarýna. Temiz hava sana iyi gelir.

- Geliyorum. Ýçimde çok garip bir his var Halil. Ya kötü bir þey olursa. Bunu düþünmek bile istemiyorum ama aklýmdan da atamýyorum.

- Sen merak etme. Adam iþinin piri. Birazdan olay biter. Bu arada yarýn iþ var, unutmadan söyleyeyim dedim.

- Ne iþi?

- Ne iþi olabilir sence.

- Ben býraktým o iþleri Halil, üzgünüm.

- Üzülmek filan yok, hatýrým için. Yarýn son bir iþ yapalým seninle. Çok iyi bir ikili olduðumuzu düþünüyorum. Hem yarýn ki iþ, tek baþýma yapabileceðim tarzdan deðil. Yani, ayný zamanda yardýmýna ihtiyacým var demek istiyorum.

- Hayýr, ben istemiyorum.

- Ben de Ceren' le konuþuyordum Doktorun yanýndayken. Galiba senin parayý nereden bulduðunu bilmiyor.

- Önemli deðil ki. Hem sen ne hakla bizim iliþkimize karýþýyorsun.

- Kalbimi kýrýyorsun ama Kemal. Sana sadece bir kere daha diyorum. Son, söz veriyorum. Bunun için dostluðumuzu mu böleceðiz.

- Bilemiyorum Halil. Zaten stresli olduðum bir anda beni daha çok strese sokma lütfen. Düþünmeliyim.

- Oðlum bunun düþünülecek bir yaný yok ki. Ya evet diyeceksin ya da hayýr.

Kemal, ikilem yaþýyordu. Eðer hayýr derse, paranýn nerden geldiðine dair Ceren' e bilgi gidebilirdi. Bu bir riskti. Ama evet derse baþlý baþýna bir risk alacaðýnýn da farkýndaydý. Kýsa bir düþünme faslýnýn ardýndan Halil' e döndü.

- Gerçekten son mu?

- Evet Kemal, gerçekten son olacak. Bu iþin dostluðumuzu etkilemesini istemiyorum. Yardýmýna ihtiyacým olduðu için söylüyorum. Bana yadým edecek misin dostum?

Halil, Kemal' e hem para konusunda, hem de bu doktoru bulma konusunda yardým etmiþti. Ve Kemal, ona bir borcunun olduðunu düþünüyordu. Bunu ödemesi gerekiyordu. Nasýl olacaðý önemli deðildi. O bir kurbandý ve yapýlmasý gerekeni, yapacaktý.

- Evet Halil. Sana yardým edeceðim.

Yaklaþýk yarým saat bekledikten sonra, Ceren yorgun ve gülmeye çalýþan bir yüzle odadan çýktý. Vücudu çökmüþ olmasýna raðmen, kaybedilen bir kazancýn mutluluðu vardý. Kemal, ona bakýnca bir parçasýný kaybettiðini anladý. Ona aklýna gelen bütün sevgi sözcüklerini söyleyerek, ölümhaneyi terk ettiler. Bir süre sonra Halil de ayrýldý yanlarýndan. Sadece ikisi kalmýþtý. Bir taksiye atlayýp Ceren' e gittiler. Kemal, Ceren' i yataðýna itinayla yatýrdý ve akþama kadar yanýndan bir an olsun ayrýlmadý.

- Halil ile buluþmam gerek caným. Ýzninle, çýkmak zorundayým. Ama eðer, sen dersen ki kal, memnuniyetle kalýrým.

- Yok tatlým, sen git. Keyfine bak, beni merak etme. Yatakta olabilirim ama kendimi hiç bu kadar iyi hissetmemiþtim.

- Sen bilirsin güzelim, ben kaçtým. Görüþürüz, seni seviyorum.

- Ben de seni seviyorum caným.

Kemal, hafiflemiþ bir þekilde caddeleri geçiyordu. Kendini kuþ kadar hafif hissediyordu. Üstünden aðýr bir yük kalkmýþtý. Þimdi bitirmesi gereken iþi de bitirip hayatýný düzene koymanýn hayallerini kuruyordu. Kýsa bir süre içerisinde, rahatsýz müziðin evi olan Kasteryon' a geldi ve peþinden de Halil.

- Çabuk ol Kemal, hiç vaktimiz yok. Zamanýn bizi bitirmesine izin vermemeliyiz.

- Tamam, geldim.

Halil ile Kemal, acil olarak bardan çýktýlar ve önlerine ilk gelen taksiye atlayýverdiler. Taksici, gideceði yerin Etiler olduðunu duyunca çocuklar gibi mutlu oldu. Yüzünde belli etmemeye çalýþtýðý sevinci, arabayý kullanýþýna yansýyordu. Kemal düþüncelere dalmýþtý. Bu seferki farklýydý. Bir öncekinin yansýmasý deðildi. Bu yüzden heyecandan da öte, bir sýkýntý vardý içinde. Bilinmezlik oyunu, onu seçmiþti ve sonuna kadar da Kemal'in yanýnda olmaya karalýydý. Kemal bunlarý düþünürken Halil, soyacaðý yeri, üstü kapalý bir dille anlatmaya çalýþýyordu.

- Bu sefer buluþacaðýmýz insan, Cenk Bey. Onunla buluþma yerine geç kalýrsak, iþten oluruz. Birader, biraz daha hýzlý gidemez misin?

- Saat kaça kadar görüþecekmiþiz peki, Cenk Bey ile?

- Yaklaþýk olarak bir saat sürecek ve iyi para alacaðýmýzý düþünüyorum. Bir anda aradan çýkan bir iþ bu. Yani demek istediðim üzerinde pek fazla düþünülmemiþ.

Garip ve üstü kapalý bir dille anlaþýyorlardý. Cümleleri, çabalarýyla birleþtirmeye pek gerek kalmadan taksi istenilen yere gelmiþti bile. Taksiden indiler. Halil, rahat ve daha kolay bir þekilde, hiç zorlanmaksýzýn konuþmaya baþladý. Ödevini iyi yapmýþ bir öðrenci gibiydi.

- Þimdi, iyi dinle beni Kemal. Soyacaðýmýz evin sahibi ünlü Cenk Karaoðul.

- Hiç duymadým böyle birisini.

- Neyse, dinle sen. Þu anda evinde kimse yok ama karýsý gelebilir. Bu yüzden elimizi çabuk tutmalýyýz. Daireye bu sefer kapýdan gireceðiz. Senden istediðim þu : Ev çok büyük. Sen yatak odasýný temizlerken, ben de diðer odalara gireceðim. Anlaþýldý mý?

- Tamam Halil. Umarým baþýmýza bir þey gelmez.

- Sakin ol ve kendine inan, gerisi gelir.

- Peki.

- Baþlýyoruz o zaman.

Eve doðru kýsa bir yürüyüþten sonra, Halil dýþ kapýyý ve Cenk Beyin kapýsýný bir çýrpýda açýverdi. Sanki onun için bir refleksmiþ gibi yapýyordu bu hareketleri. Alýþkanlýklarý artýk onun için özel deðildi, sadece anlýktý. Oluyordu ve bitiyordu, hiçbir duygu ve düþünce olmaksýzýn. Nihayet eve girmiþlerdi. Halil, çok hýzlý hareket ediyordu. Kemal koþarak, yatak odasýna girdi. Eldivenlerini taktý ve çekmeceleri karýþtýrmaya baþladý. Bir süre karýþtýrdýktan sonra deðerli eþyalarýn olduðu çekmeceyi buldu. Bir çýrpýda hareket edecekti ki, karýþtýrdýðý dolap ve çekmecelerin arasýnda bir resim buldu. Hayretler içerisindeydi. Gördüðü þey, onu þaþýrtmýþtý. Resmi kaptýðý gibi evden dýþarý çýktý. Halil ne olduðunu anlayamamýþtý. Kemal' i hiç bu kadar sinirli görmemiþti. O da þaþkýnlýðýný gizleyemedi. Ama profesyonel bir þekilde iþine devam etti. Kemal, nefessiz bir þekilde kendini önce evin dýþýna, sonra da sokaklara attý.Yaðmur baþlamýþtý. Deli gibi koþuyor, gözyaþlarý, onun görmesini engellercesine dolduruyordu gözlerini. Biriken yaþlar, dünyayý flu gösteriyordu Kemal' e. Fakat resmin, dünyaya inat netliði aklýndan hiç çýkmýyordu. Koþabildiði kadar koþtu, ne yapacaðýný bilmiyordu. Elindeki resim, bir anda hayatýnýn aynasý oluvermiþti. Hýzýný alamadan bir taksiye atladý.

- Merhabalar abi, iþi aldýnýz mý?

Þansa, yine ayný taksiye binmiþti. Taksici gayet memnun bir tavýrla Kemal'e döndü.

- Nereye gidiyoruz?

- Hemen geldiðimiz yere geri dönmeni istiyorum. Lütfen olabildiðince çabuk ol.

- Emredersiniz patron.

*****
Sevgili günlük,

Bütün hayatýmý bir hiç uðruna harcamanýn cezasýný çekiyorum. Benim olduðunu düþündüðüm her þeyin, aslýnda bir illüstrasyon olduðunu anladým. Ýþte, gerçek acý. Evet, senin de tahmin edebileceðin gibi, o resim, sevgili diye nitelendirdiðim, sevdiðim, onun için hýrsýzlýk bile yaptýðým kadýn ile asýl sevgilisi Cenk' in, beraber bir fotoðrafý. Neden bu kadar adaletsiz bir hayat var, bir türlü anlayamýyorum, belki de hiç öðrenemeyeceðim. Halil'e teþekkür etmem gerekir belki de. Eðer o akþam orada olmasaydým bunlarý göremeyecektim ve benim zannettiðim, yalancý bir hayat yaþayacaktým. Bütün yaþamýmý, sevdiðim kadýn o bebekten kurtulsun diye harcamam, nasýl olurda yanlýþ olabilir. Ne yaptým ki sevgisini baþkasýyla paylaþýyor. Hem nasýl bir cüretle benim olmayan bir bebeði, benimmiþ gibi yutturmaya çalýþýr. Ben üç senemi deðil, bütün hayatýmý harcamýþým. O gün bebek alýndýðýnda bir parçamýn öldüðünü hissetmiþtim. Evet gerçekten bir parçam ölmüþ. Adý Ceren. Artýk sadece kaybedenleri oynuyorum. En azýndan dürüst bir þekilde. Özgürlüðü düþünen, onun için yaþayan bir insanýn, böyle ikiyüzlü yaþayabilmesi beni hayretlerde býrakýyor. Eminim ki þu anda ondan daha özgürümdür. Vicdani olarak hiç bir acý çekmiyorum. Ama nereye gidersen git, vicdan senin peþini býrakmayacak Ceren .Haným. Umarým rahat uyuyabiliyorsundur. Ýyi uykular, eðer uyuyabiliyorsan...

*****
Kemal Saygýlý, bedeni mahpus ama vicdaný özgür. Þu anda Bayrampaþa cezaevinde L koðuþunda yatmaktadýr. Suçu : hýrsýzlýk...






Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn aþk ve romantizm kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Ayrýlýk Mektubu
Hiç Konuþmayacaðým Bir Sevgili Ýstiyorum

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Yüzleþme Bunalýmý
Þehvet Düþkünü
Bir Hikaye Anlatayým Sana
Sedat Bey'in Acýsý
Seri Ýlanlar
Karmaþa Üzerine

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Ben kalbinle, günbatýmýnda olacaðým... [Þiir]
Seni Seviyorum [Þiir]
Umut [Þiir]
Birgün Yollarýmýz Ayrýlýrsa [Þiir]
Gittiðin Günden Beri [Þiir]
Sensin Benim Ýçimdeki Baþak Tanesi [Þiir]
Geri Ver [Þiir]
Ne Fark Eder ki [Þiir]
Hiçbir Þey [Þiir]
Garip [Þiir]


Nazmi Ünar kimdir?

Yürümeliyim, düsünmeliyim yürürken de, sonra bir parça aglamaliyim, sonra uzanmaliyim daglara, hüzünlenmeliyim bazi zamanlar, içim kan aglarken de gülebilmeliyim, bikmadan usanmadan, elimi açip gökyüzüne haykirmaliyim, yagmur yagdiginda her adimimi atarken ruhumu sayiklamaliyim, yeni bir güne yeniden baslamaliyim, sevismeliyim, sonra bir sigara yakmaliyim, bir kus gibi uçmaliyim kanatlanip, bir araba gibi hiz yapmaliyim gerektiginde, bazen de istemeden uyuyakalmaliyim, ruhum rüyalarin derinliklerinde, sonra kalkmaliyim, bir bardak su içmeliyim, bir tatli söz söylemeliyim herkese, GÜNAYDIN, ben uyandim.

Etkilendiði Yazarlar:
?


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Nazmi Ünar, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.