penceresinin tam önünde
bir akasya var
mis gibi de kokuyor
beyaz deðil mor hani
belkide eflatun
her baþýný çevirdiðinde kopuyor o andan
masasýnda oturuyor ki
göz kýrpýyor ona evraklar
gülümseyiveriyorlar inanki

bir baþtan bir baþa geçiyor önünden yaþam
kamikaze misali lunaparkta
uçuþlarýný anýmsatarak
geçmiþine aðlamamýþ hiç
yine gülümsüyor yüzü
cebinde topladýðý acýlarýna bakarak

mutluluklarýný
düþünüyor üç-beþ dakika
dolu dolu yaþanmýþ çocukluðu
geliyor aklýna
ilk muzla tanýþtýðý gün mesela
sonra vapurla karþýya geçiþleri
Eminönü’n de havalanan
yüzlerce güvercini
sirkleri, lunaparklarý
ah o güzelim kýrmýzý balonlarýný
hep tellere taktýrdýðý
binbir emekle yaptýðý uçurtmalarýný
horoz þekerini, leblebi tozlarýný
misketlerini, gazoz kapaklarýný,
en saf edinebildiði arkadaþlýklarýný

her yaz býkmadan gittiði
yengeç-balýk yakaladýðý
Büyük-Küçük Çekmece kampýný
ahh! o zamanlar ne güzeldi Ýstanbul'un denizi
doðum günlerinde yaptýðý haylazlýklarý
dallarýnýn hesap soracaðýný bildiði
týrmandýðý yýðýnla aðacý
izin alýp sonra çaldýðý
mevsimlik yemiþleri
tatlý çocuktu
herkes severdi de hani

karnesinde ki not baremini
yara bere içinde binmeyi öðrendiði ve
ilk sahip olma duygusunu tattýðý
kýrmýzý bisikletini
sýra arkadaþýný, aþklarýný
küsmeleri ve barýþmalarýný
oynadýðý çayda çýrayý, piyesleri
þiir yazmalarý, okumalarý, yarýþmalarý
kuþ gibi kanat çýrpan
nice heyecanlarýný

üç-beþ dakika iþte
minik kalbine sýðdýrdýðý
küçük anlarda ki
büyük mutluluklarý

dokundu elleri ceplerindeki
kocaman zamanlara sýðdýrdýðý
acýlarla yoðrulmuþluða
minicik bir anýn içine
alamýyordu ya
elma þekerini

düþündü de
acýyla buruldu gülümsemesi
cepleri yine kazançlýydý
yakarak yuvarlandý
birkaç damla gözyaþý
elma þekerinin kýzýllýðýndan
aðaçtan gövdesine...



'hoþçakal e mi
elma þekeri'

Resim; www.ifksan.com