..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Ýnsanlarýn arasýnda yaþadýðýmýz sürece, onlarý sevelim. -Andre Gide
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Beklenmedik > Yücel Dönmez




1 Kasým 2003
Frengi...  
Yücel Dönmez
Tam onu teselli etmeye çalýþýrken, -Dokunma bana. Sonra baþka hastalýklar da geçebilir... -Ne hastalýðý yav, neler saçmalýyorsun. Ben hasta falan deðilim ki... -Bana Frengi olduðunu neden söylemedin? Cevap ver neden sakladýn benden? Aklým karýþmýþtý.


:CAGF:
Yaklaþýk bir buçuk yýldýr çýkýyorduk. Öðrencilik hali iþte; kimi zamanlar sahilde dolaþýyor, kimi zaman salaþ bir balýkçý meyhanesinde içkimizi yudumluyor, kimi zaman da tek odalý bekar öðrenci evimde birlikte oluyorduk...Seviþme dersen ne seviþmesi iþte, öðrenci aþký, fazla ileriye gitmeden bir þeyler oluyordu ve sonrasýnda bir sürü sorulara cevap vermek durumu;
-Acaba hamile kalýrmýyým?
-Hoppala! bunu da nereden çýkardýn... Sen Meryem Ana’mýsýn ki...
-Ne bileyim... Hamamda bile hamile kalýnýyormuþ da...
-O kazara hamile kalanlarýn uydurmasý... Ne diyeceklerini sandýn... Nasýl olsa hamamý kimse yargýlayamaz ki, iþin kolayýna kaçmak... Bir de köylerde ayýnýn kaçýrarak hamile býraktýðý kadýnlardan söz edilir. Onlarýn ki de ayný hikaye; birisi hamile býrakýyor, sonra da fatura ayýya kesiliyor... Ayý iþte nerede bulup soracaksýn ki. Bulsan da nasýl kanýtlayacaksýn ki...
     Anlaþýlan pimpirikli bir sevgilim vardý ve buna katlanmak zorundaydým.
     Ýþte böylesine bir dizi serüvenler ile geçiyordu günlerimiz.
     Bir gün, kimsesizlerin barýndýrýldýðý bir çocuk yuvasýnda, hafta sonlarý çalýþmak için iþ müracaatý yaptý. Ýþe girmesi için bir sürü belge toparlamasý gerekiyordu, birlikte koþturduk. En sonunda saðlýk raporu almasý gerektiði bildirildi ve hemen bir hastaneye gittik. Ertesi güne randevu verdiler...
     Günlerden Cuma, öðleden sonra hastaneye gittik. Ben salonda oturup onu beklerken, kendisi bir odadan öbürüne koþturuyor, bir keresinde ise elinde þiþe ile tuvaletten dönüyordu. Onun bu haline bakarak, bir iþe girmek için müracat etmediðime þükrediyordum. Ne yani, sanki Almanya’ya iþçi alýyorlar. Neredeyse, “Aileni de getir de onlarýnda kontrollerini yapalým, rapor daha saðlam olsun”diyeceklerdi...
     O günkü kortroller bittikten sonra, onu kaldýðý yurda býrakmadan önce eve götürmeyi planlýyordum. Nerede bende o þans, gözleri dolu, suratý bir karýþ yanýma geldi. Þaþýrmýþtým... Sevgilisinin yüzüne deðil, sanki düþmanýna bakýyordu... Bir anlam veremedim ve hiç bir þey sormadan yanýna düþerek hastaneden çýktým. Herhalde testlerde moralini bozacak bir þey çýkmýþtý diye geçirdim aklýmdan...
     Hastanenin bahçesinde bir takým insanlar yürüyordu, onlarýn uzaklaþmasýný bekledi ki, insanlar yakýnýmýzdayken hiç konuþmadý. Dayanamadým,
-Neyin var senin?
Aðlamaya baþladý. Hýçkýrarak aðlýyordu,
-Ben bittim. Artýk yaþayamam...
Ýçimden herhalde kanser falan olduðunun ortaya çýktýðýný düþündüm, birden içime bir üzüntü çöktü... Tam onu teselli etmeye çalýþýrken,
-Dokunma bana. Sonra baþka hastalýklar da geçebilir...
-Ne hastalýðý yav, neler saçmalýyorsun. Ben hasta falan deðilim ki...
-Bana Frengi olduðunu neden söylemedin? Cevap ver neden sakladýn benden?
Aklým karýþmýþtý. Deli gibi baðýrdým,
-Yahu sana benim Frengili olduðumu kim söyledi?
O sýrada sesimi duyan birileri durup bizi dinlemeye baþladý. Onu kolundan tutarak hýzla uzaklaþtýrdým. Rezil olmuþtuk... Hastanenin dýþýnda kimsenin olmadýðý bir yere kadar konuþmadan hýzla yürüdük. Sonra kolundan tutarak durdurdum, yüzüne baktým,
-Pazartesi günü Frengi testi yapacaklarýný söylediler. Ben þaþýrýnca da hastabakýcý ile doktor anlamlý bir þekilde birbirlerinin yüzüne baktý... Frengi þüphesi varmýþ bende. Emin olmak için teste sokacaklar...
     Bir anda korkudan sýrýlsýklam olmuþtum. Hiç böylesine soðuk terler döktüðümü hatýrlamýyordum... Beklemediðim bir anda, beklemediðim bir sürpriz karþýsýndaydým. Bana dönerek,
-Kimden bulaþmýþ olabilir ki. Bugüne kadar senden baþkasýnýn eli deðmedi bana.
O aðlayarak konuþuyor, beni suçluyor ve ben de baþým öne eðik onu dinliyordum. Þok olmanýn dramýný yaþýyordum. Bir düþ gördüðüme inandýrmak istedim kendimi, olmadý... Sesi kulaklarýmda uðulduyordu. Bir kibrit çaksalar sanki patlayacaktým... Bir taraftan da aklýmda planlar kuruyor, belki Pazartesi günü Frengili olmadýðý ortaya çýkar diye dualar ediyordum.
-Sen en iyisi Pazartesi gününe kadar bunu aklýna takma. Nasýl olsa daha ortada kesin bir kanýt yok. Testten sonra eðer Frengili çýkarsan bir çaresine bakarýz.
-Çaresi maresi olurmu bu iþin. Filmlerde Frengili hastalarý hiç mi görmedin... Bir adaya gönderiyorlar ve orada ölene kadar Frengili insanlar ile bir arada yaþýyorsun. Korkunç bir þey. Oysa ben kariyer sahibi olmak için gecemi gündüzüme katarak üniversiteyi bitirmeye çalýþýyorum. Nereden rastladým ki sana...
-Kafana takma. Erken teþhis edilen hastalýklarý tedavi edebiliyorlar. Sen de tedavi olursun. Eðer sende Frengi çýkarsa belki bende test olurum.
-Elbette ki sen Frengilisin. Öyle olmasan bana geçermiydi ki...
-Hala kesin konuþuyorsun, iki gün sabredemezmisin?
     Aslýnda ona moral vermeye çalýþýrken, içim içimi yiyordu. Eðer Pazartesi günü Frengili olduðu kanýtlanýrsa, kendimi öldürmeyi bile aklýmdan geçiriyordum. Bir an Pazartesi gününü beklemeden kendimi Boðaz köprüsünden mi atsam diye de düþünmeye baþladým,,,
      En iyisi beklemekti. Planýmý yapmýþtým. Pazartesi günü hastaneye girmeyecek ve hastane bahçesinin kuytu bir köþesinde onu bekleyecektim. Hastaneden çýktýktan sonraki yüz ifadesinden zaten ne olduðunu anlardým. Eðer durum kötü çýkarsa, bir þekilde kendimi bitirecektim. Arkamdan býrakacaðým mektubu bile nasýl yazacaðýmý tasarlamaya baþladým...
 
     Onu kaldýðý yurdun kapýsýnda býraktým ve Pazartesi gününe kadar kafasýna hiç bir þey takmamasýný söyledim. Cumartesi günü telefonla konuþacaktýk ve Pazar günü de o yurtta dinlenecekti. Buluþup birbirimizi suçlayacaðýmýza, görüþmememizin daha iyi olacaðýný düþündük...
     Cuma gecesi bana zehir oldu. Bir türlü uyuyamadým. Cumartesi günü arkadaþlar balýða gideceklerdi onlara katýlmadým. Tek baþýma sahile inerek dolaþtým. Martýlara ekmek attým, yerdeki taþlarý tekmeledim.
     Pazar günü evden dýþarý çýkmadým. Bütün gün tasarladýðým mektubu yazdým. Belki on kez yazdýklarýmý yýrtarak yeniden yazmaya baþladým, hem yazýyor hem de bir taraftan aðlýyordum...
     En çok da genç yaþýmda ölebileceðim için üzülüyordum. Oysa daha  ne yaþamýþtým ki... Frengi varsa nereden kapmýþ olabileceðimi sorgulamaya baþladým...Sonunda kendimi suçlamanýn daha iyi olacaðýný düþündüm. Çünkü, kýz arkadaþým olduðu halde, önüme çýkan fýrsatlarý deðerlendirerek, kaçamaklar yapýyordum. Para ile de iliþki kurmuþtum, hem de defalarca... Mutlaka para ile iliþki kurduðum kadýnlardan kaptýðýmý düþündüm. Çünkü onlar parayý veren herkes ile yatýyorlardý...     
     Ýçinde bulunduðum dönemde seks ile bulaþan en tehlikeli hastalýktý Frengi... Þimdilerdeki AIDS henüz bilinmiyordu... Yani Frengi AIDS gibi bir þeydi ve Frengili hastalar toplumdan dýþlanýyordu...
 
Pazartesi günü saat sabahýn 0:10’u...
Onunla hastanenin kapýsýnda buluþtuk. Üç gündür bir türlü uyuyamadýðýný belirtti. Zaten gözlerindeki kýzarýklýk ve þiþkinlik bunu belli ediyordu. Sakin olmasýný ve doktorlara hiç bir þey belli etmemesini salýk verdim. Yüzüme bakarak,
-Frengili çýkarsam kendimi öldüreceðim.
Dedi. Hiç düþünmeden,
-Bende. Diye cevap verdim...
Ayaküstü konuþarak iki üç dakika içinde, birlikte ölebileceðimiz kararýný verdik ve ona yazdýðým mektubu gösterdim. Ölmeden önce okuyabileceðini belirttim. Duygulandý ve aðlamaya baþladý. Onu sakinleþtirmek zor oldu. Sonunda gözyaþlarýný silerek hastanenin kapýsýnda kayboldu...
     Hastanenin bahçesinde kuytu bir köþede sigaramý yaktým ve volta atmaya baþladým... Arada bir kuþ seslerini dinleyerek, belki kuþlarýn uçuþunu, seslerini bir daha duyamayacaðýmý düþündüm... Ýçten içe aðlýyordum. En çok ta annemin üzüleceðini düþündüm. Beni çok sever hep büyük adam olmam gerektiðini söylerdi. Frengili çýktýðýmý duysa yüreðine inerdi...
     Nereden çýkmýþtý bu Frengi belasý...
     Aslýnda ölmeden vazgeçip, onunla Frengililerin bulunduðu adaya gitmenin daha iyi olacaðýný da düþündüm. Fakat filmlerde gördüðüm durum beni bir anda bu kararýmdan vazgeçirdi...Genç yaþta bir de korku filmlerindeki tiplere döndüðümü görmek istemiyordum...
     Aradan tam üç saat geçmiþti. Sürekli hastanenin çýkýþ kapýsýný gözlüyordum. Yaþlý bir kadýn kapýdan çýktý. Belli ki koluna girmiþ olan kýzýydý. Sonra iki adam daha çýktý kapýdan. Onlarýn peþine bir hastabakýcý elinde bir serum þiþesiyle gözüktü ve peþinden onun yürüdüðünü gördüm. Kalbim hýzla atmaya baþlamýþtý. Yüzündeki ifadeyi anlamaya çalýþýyordum. Gülmediðini ve þaþkýnlýkla etrafý araþtýrdýðýný anlayabildim. Herhalde gözleri beni arýyordu. El salladým görmedi. Kapýdan çýktýktan sonra yürümeye baþladý ve bende ona doðru yürüdüm. Beni gördü ve yanýma geldi. Suratý hala gülmüyordu.
-Ne oldu?
Diye sordum. Cevap vermedi. Yürümeye baþladýk. Yüzüme bakmadan,
-Hadi þimdi verdiðimiz kararý uygulamaya koyalým.
Dedi. Ýçim burkulmuþ, dizlerimin baðý çözülmüþtü. Þaþkýnlýkla yüzüne baktým. Bir anda boðazým kurumuþ sesim çýkmýyordu. Gözlerimin içine donuk bir ifadeyle bakýyordu. Sanki kendisini suratýma tokat vurmamak için sýkýyordu... Bir kaç dakika öyle kaldýk... Birden kahkahalar atmaya baþladý... Durmadan gülüyordu. Herhalde kriz tuttu diye düþündüm...
-yahu söylesene ne oldu? Sakin olsana biraz!
-Hiç birþey olmadý, yanlýþ anlamýþým...
-Neyi yanlýþ anlamýþsýn?
-Zaten saðlýk raporu için herkese Frengi testi yapýyorlarmýþ...
-Yani...
-Yani Frengili falan deðilim. Bana test yapacaklarýný belirttikleri zaman, bende hastalýk þüphesi olduðu için test yapacaklarýný sanmýþým. Doktorlara anlatýnca onlarda çok güldüler...
Artýk dururmuyum, Suratýna Osmanlý’yý patlatarak arkamý dönüp yürüdüm ve bir daha onu aramadým...



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn beklenmedik kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Buzdolabýnda Sýrýtan Koyun Kellesi...

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Tetiði Bir Kez daha çek...

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Çaresizler Senfonisi [Þiir]
Aþkýn Nefrete Dönüþtüðü Aný Yaþattýn... [Þiir]
Yokluðundaydým... [Þiir]
Neden Kocan Kadar Konuþ? [Þiir]
Seni Yalnýzlýðýmda Tanýmýþtým... [Þiir]
Yangýnlarýnda Kül Olurum Aþkýmýzýn... [Þiir]
Ölsem Benimle Gelir Miydin... [Þiir]
Bilemezdim ki Gerçek Sevgiydin... [Þiir]
Kalbimi Yüreðine Göm... [Þiir]
Susuzluðumsun Yaþamým... [Þiir]


Yücel Dönmez kimdir?

Ressam-Gazeteci-Yazar ve þair. Sanal ortamýn günlük yaþamýmýzý her þeyiyle kapsadýðýný düþünüyor ve bir profesyönel olarak bu konuda atýlým gösteren her projeyi desteklemek istiyorum. 1969 yýlýnda Ararat yayýnevinin Oba Çocuk Yayýnlarýnda çýkan þiir kitabýmýn dýþýnda kitap yayýnlamadým fakat bir bitmiþ ve üzerinde çalýþtýðým projelerim var. Bu sayfada kendi yazýlarýmýn yaný sýra, genç sanatçý arkadaþlarýma da yardýmcý olmaya çalýþmak isterim. Sanat çalýþmalarýmý 1980 yýlýndan beri ABD\'de sürdürüyorum.

Etkilendiði Yazarlar:
Her yazarý severek okur, hemen her sanatçýnýn bir özelliði olduðunu düþünerek yorumumu yaparým. Ýsim vermek bir diðerine haksýzlýk olmasýn...


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Yücel Dönmez, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.