Ben bir dünya yurttaþýyým. -Sokrates |
|
||||||||||
|
KENDÝNÝZE HEDÝYE ALIR MISINIZ? Bundan birkaç ay önce ne oldu, bakýn size anlatayým.Yani, birilerinin sinirlerini bozmak için, baþka birileri gayret sarfediyor. Dinleyin þimdi, eminim bana hak vereceksiniz: Gözlerimdeki rahatsýzlýk ve oldukça ilerlemiþ yaþým nedeniyle; hem yakýn gözlüðü, hem de hipermetrop gözlüðü almam gerekiyor.Ýki gözlük yani. Gözlük almak için gittiðim eczacý da, -hani iki gözlük görevi yapan gözlükler var ya- , ondan tavsiye etti .” Ýki gözlük kullanmak zor olur.” Dedi. Ben de bu tip gözlük almaya karar verdim. Gözlük için, neredeyse bir servet ödemek zorunda kalacaðýmý nereden bilebilirdim! Bir gözlük yarým milyar. Baþka bir ifadeyle;beþ-yüz mil-yon li-ra(cýk). Ki ben, çok özellikleri olanýný seçmedim.Orta deðerde bir gözlük.Altýn kaplama çerçeveli bir gözlük sanmayýn sakýn.Devlet de elli milyonunu verecekmiþ. Çok üzüldüm devletim için(!). Benim yüzümden eli bozulacak (!) diye. Bir aylýk emekli maaþýmla, gözlüðümün sadece camýný alabiliyorum ancak.Hatta yetmiyor bile. Sen devlete 28 yýl hizmet et, bir maaþýnla bir gözlük alama. Ah benim dertli baþým!.....Bir daha dünyaya gelirsem, ben biliyorum yapacaðýmý. Bir aile fotoðrafýnda yer alabilirim örneðin. Kýsacasý, bu gözlük iþi, uzun uzun düþündürdü beni.O kadar parayý bir gözlüðe nasýl vereceðim? Devletim bana neden biraz daha maddi katkýda bulunmuyor? Dedim durdum.Kendimi ihmal edilmiþ,ciddiye alýnmamýþ gibi hissettim devletim tarafýndan.........Ben yýllarca idealist duygularla çalýþýrken, bir gün bu günleri göreceðimi nasýl aklýma getirmedim?Çok mu saftým, yoksa idealist miydim dersiniz? Bazen þüpheye düþüyorum da........Bu sorumun yanýtýný vermeyin isterseniz. Çünkü saf olmaktan korkuyorum. Bir gözlüðe nasýl bu kadar para vereceðim diye düþündükçe sinirleniyorum. Tabi kimse bunun farkýnda deðil.Kendi kendimle didiþip duruyorum, kavga ediyorum. Neyse, þimdi beni asýl sinirlendiren konuya gelelim. Ýþte bu gözlük meselesine yoðunlaþtýðým, onca parayý nasýl toparlayacaðýmý kara kara düþündüðüm günlerden bir gündü. Müþterisi olduðum bir maðazadan adýma kart geldi. Kartta ne yazsa beðenirsiniz?Doðum günümün yaklaþmasý nedeniyle, KENDÝME HEDÝYE ALMAK ÝSTERSEM, o maðazaya gidebilirmiþim. Bana yüzde on indirim yapacaklarmýþ. Aman ne büyük incelik, ne büyük bir lutuf(!). Üzerinde doðum günü pastasý resmi olan kart bastýrmýþlar ve ,”Doðum gününüzde kendinize küçük bir hediye almak isteyeceðinizi düþündük.”diye yazmýþlar. Çok sinirlendim, çok!Neden mi bu kadar sinirlendim?Bakýn anlatayým: Þimdi bir : Siz, doðum gününde kendi kendine hediye alan birini gördünüz mü ? Ya da kendinize, doðum gününüzde hediye aldýnýz mý hiç? Þahsen ben, bu yaþa geldim, böyle bir - afedersiniz ama - aptallýk yapmadým bugüne kadar. Ýkincisi: Bu ekonomik krizde doðum günü kutlamanýn, hediye almanýn (Hem de kendi kendime.) sýrasý mý? Üstelik, zorunlu olarak kullanmam gereken bir gözlüðümün bile olmadýðý bir zamanda. “Ayraný yok içmeye, faytonla gider gezmeye.” misali . Tarih öðretmenimiz yaþanmýþ bir öykü anlatmýþtý bize, öðretmen okulundayken. Bir adamý(Adam dediðime bakmayýn, tarihe mal olmuþ birisi de, adýný hatýrlamýyorum þimdi.) tutuklamak üzere evden alýp götürürken, karýsý seslenmiþ arkadan. ”Gelirken çocuklara çiklet getir.” Demiþ..... Maðaza yetkililerinin yaptýðý, iþte bu öyküyü anýmsattý bana. Ben gözlüðümün parasýný nasýl ödeyeceðimi düþünürken, onlar bana ne yapýyorlar.Yok doðum gününmüþ, yok kendime hediye alacakmýþým.Yok eðer kendilerinden alýrsam, bana yüzde on indirim yapacaklarmýþ.Bu ekonomik krizde üstelik. ”Ekmek bulamazsanýz, pasta yiyin.” misali. Üçüncüsü: Madem bu kadar doðum günlerine önem veriyorlar, bir müþterisi olduðumdan dolayý, bana hiç olmazsa bir mendil hediye etsinler. Hem gönlümü almýþ olurlar, hem müþteriyi ellerinde tutmuþ olurlar.Onlar akýllarý sýra, müþterilerin gönlünü kazanmak için yapýyorlar bunu. Müþteri kaçýrdýklarýnýn farkýnda deðiller. O maðaza yetkililerinin (Taktým o maðazaya.) yerine ben olsam ve amacým müþteri çekmek, para kazanmak olsa, ne yapardým, biliyor musun? Diyelim sizin doðum gününüzde, size kart gönderip, ”Doðum gününüzde kendinize bir hediye almak isteyeceðinizi düþündük.” diye saçmalamak yerine, eþinize gönderirdim kartý. Doðum gününüzü size deðil, ona hatýrlatýrdým. ”Eþinizin doðum gününde, ona bir hediye almak isteyeceðinizi düþündük.” Derdim. Böylece eþinizin size hediye almasýný saðlayarak hem sizin gönlünüzü almýþ olurdum, hem de yaptýðým satýþ nedeniyle para kazanýrdým. Ayrýca sizin gözünüzde çok ciddi, müþterisi ile yakýndan ilgili bir maðaza olurdum..... Kýsacasý bu kart beni çok sinirlendirdi ama, o kart sayesinde epey beyin cimnastiði yaptým.Þimdi bu düþüncelerimi maðaza yetkililerine söyleyince, fikir cimnastiði yapma sýrasý onlara gelecek.Tabi söyleyeceklerimi dikkate alýrlarsa. Almazlarsa, kendileri bilirler. Kaybeden kendileri olur. Ýþte böyle. Söyleyin Allah aþkýna; sinirlenmekte haklý deðil miyim?
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Kâmuran Esen, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |