ABD'nin yaramaz çocuðu Ýsrail'in, Türkiye'deki Türk vatandaþý dindaþlarýnýn  sinagoglarýna ve hemen akabinde, yine ABD'nin siyasi ve ekonomik iþbirlikçisi Ýngiltere'nin Türkiye'deki bir bankasýna ve konsolosluðuna, gündemimizi 'korkuya'  bulayan saldýrýlar gerçekleþtirildi...
   Saldýrýyý kimlerin gerçekleþtirdiði elbette çok önemli. Ama bundan önce, algýlarýmýzý ve geleceðe yönelik siyasi yöneliþlerimizi etkileyecek yeni kararlar arefesinde olduðumuzu görebiliyoruz.
   Bu günden itibaren, Türkiye'nin ABD- ve ileri karakollarýna tabii ki- direnecek gücü kalmamýþtýr.
   Türkiye bu günden itibaren, hýzla, ABD-Ýsrail siyasi zemininde iyice kök salacaktýr.
   Sinagog saldýrýlarýnýn Ýsrail iþi olabileceði ihtimalini ortaya atan Mahir Kaynak'a ne oranda katýlýrsýnýz bilmem ama, bu saldýrada parmaðýnýn olmamasý ne deðiþtirecek ki? Ýþte, Ýsrail arayýp da bulamadýðý bir fýrsata daha kavuþtu! Ortadoðu'da tüm KALELER bir bir düþürülürken, Türkiye'nin olasý direnci de, bu eylemler ile kýrýlacak, en aza indirgenecek bir zemine oturdu...
   ABD'nin Ýsrail endirektliðiyle (11 eylülden sonra da direkt olarak) bölge ve oradan da tüm yerküre üzerinde, siyasi ve ekonomik menfeatlerinin temini için bir önemli adýmýn baþlangýcý da atýldý...
   Bunu küçümsemeyin derim ben. Türkiye'nin gücünü yani. Bölgedeki politikalara bir karþý cevap verebilecek yegane gücü, herþeye raðmen yine de Türkiye bünyesinde barýndýrmaktadýr...
   Türkiye kalesi düþüreli yýllar olmuþtur demeyin bana sakýn! Hatta, Cumhuriyet ile beraber (hadi tanzimat diyelim) Türkiye batý tarafýndaki yerini alalý beri, Türkiye bir kale olmaktan çýkmýþtýr ise hiç demeyin! Çünkü Türkiye, bölge ile olan baðlarýný -ve son tahlilde kendi baðlarýný-  kopartmýþ bir þekilde batýya olan yürüyüþünün acý sonuçlarýný yýllardýr yaþadý...
   Herþeye raðmen bu ülkede, bu bað mevcuttur. Siyasi arenadaki gücünün þuanki zayýflýðý bizi yeni arayýþlara itmemelidir...
mustafa evci