Þiir, seçmek ve gizlemek sanatýdýr. -Chateaubriand |
|
||||||||||
|
KORDELASIZ , BAYRAK TUTULUR MU? 1987-1988 Öðretim Yýlýydý. Günlerden 23 Nisandý. Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramýný kutlayacaktýk. Bayramýn heyecaný günler önceden sarmýþtý beni. Törende; aylardýr çalýþtýrdýðým Halk Oyunlarý Ekibi, okulumuz adýna gösterisini sunacaktý. Yýllardýr köy ilkokulunda çalýþtýðým için, çok istediðim halde, çeþitli nedenlerle, daha doðrusu olanaksýzlýklardan dolayý, Halk Oyunlarý Ekibi kuramamýþtým. Merkez ilkokuluna atanýr atanmaz, ilk iþim bu konuda çalýþmak oldu. Zaten okul idaresi, bu görevi bana vermiþti. Ýlk kez bir Halk Oyunlarý Ekibi hazýrlamýþtým. Bu konuda özel bir yeteneðim ve bilgim yoktu. Ancak seviyordum Halk Oyunlarýmýzý. Ayrýca törende sunuculuk görevi de bana verilmiþti. Velhasýl törenin büyük bir bölümü, doðrudan beni ilgilendiriyordu. Törenin iyi veya kötü olmasýnda etkim büyük olacaktý. Hem programý güzel sunmalýydým; hem de Halk Oyunlarý Ekibi gösterisini en ez hatayla bitirmeliydi. Zaten iki okulun Halk Oyunlarý gösterilerinden baþka, göz dolduracak baþka bir etkinlik yoktu. Hem sunuculuk , hem Halk Oyunlarý Gösterisi. Ýkisi de doðrudan beni ilgilendiriyordu. Ýþte bu nedenlerden dolayý, doðal olarak herkesten daha fazla heyecanlýydým. Ya da bana öyle geliyordu. Üstlendiðim sorumluluk gereði, elimden gelen gayreti göstermiþtim. Aylarca Halk Oyunlarý Ekibini çalýþtýrmýþtým. Her þey 23 Nisan içindi. Ýþte bu gün ne olacaksa olacaktý. Eðer öðrenciler, provalardaki gibi oynarlarsa, mesele yoktu. Oyunlarýmýz çok hareketli, çok güzeldi. Öðrencilerin tören alanýnda heyecandan hata yapabilecekleri þüphesi,beni korkutuyordu. Ama bir de þu vardý: Emek verilen þey, mutlaka iyi sonuçlar verirdi. Sabahleyin çok erken uyandým. Zaten sabahlarý zor uyanma gibi bir problemim olmadý hiçbir zaman. Böyle özel günlerde daha da erken uyanýyordum. Heyecandan uyuyamýyordum. Gece ne korkunç rüyalar görmüþtüm. Tören anýnda þakýr þakýr yaðmur yaðmaya baþlýyordu. Öðrenciler ýslanýyordu. Tören yarýda tatil ediliyordu. Halk Oyunlarý Ekibi oyunlarýný þaþýrýyorlardý. Cereyanlar kesiliyor, teyp çalýþmýyordu. Bunun gibi rüyalarla sabahý etmiþtim. Yataktan kalkar kalkmaz ilk iþim gökyüzüne bakmak oldu. Yaðmur yaðacak bir hal var mýydý? Ya yaðmur yaðarsa ne olacaktý? Bayram ertelenirse, törenin zevki kalmaz mýydý? Hava soðuk olursa, çocuklar hýrkasýz, kabansýz törende üþürler miydi? Yaðmur yaðarsa, ýslak zeminde Halk Oyunlarý Ekibi rahat oynayabilir miydi? Bunu gibi bir sürü sorular aklýmý karýþtýrýyordu. Oysa bu sorularý düþünecek olan âmirlerimiz vardý. Onlar gerekeni yaparlardý. Yine de ben onlarýn yerine, yaþanabilecek olumsuzluklarla kafamý meþgul ediyordum. Her 23 Nisanda bu korkularý yaþýyorduk biz öðretmenler. Bayram günü hava mutlaka bozuyordu. Tüm öðretmenler, ulusal bayramlarda yeni giysiler almayý âdet edinmiþtik. Bunu bir görev olarak kabul ediyorduk. Bayramlara verdiðimiz önemin bir göstergesiydi bu. Bayramlar bizim için çok özel günlerdi. Törene hepimiz çok þýk gitmeliydik. Bize yakýþaný buydu. Öðrencilerimize bu konuda örnek olmalýydýk... Bayramdan birkaç hafta önce giysilerimizi hazýrlardýk. Ýþte o sabah, günler önceden bayram için aldýðým giysilerimi giydim. Bu konuda dikkatli olmalýydým. Þýk olmalý, ama asla dikkat de çekmemeliydim. Þýk ve sade görünmeliydim. Düðüne gider gibi deðil, bir öðretmene yakýþýr sadelikte görünmeliydim. Giysimin yakasýnda beyaz bir fularý vardý. Bu fular, giysimi tamamlýyordu. Fularsýz, çok basit görünüyordu. Aynanýn karþýsýna geçip, fularýmý baðladým. Giysimi, resmi bir törene yakýþýr sadelikte bulmamým rahatlýðýyla evden çýktým. Hava kapalýydý. Yaðmur yaðacak gibiydi. ”Yaðmur yaðarsa ne yaparýz?” sorusuna cevap araya araya okula geldim. Okula gelince öðretmen arkadaþlarla son hazýrlýklarýmýzý yaptýk. Çelenk hazýrladýk. Ekipteki öðrencilerin giysilerini gözden geçirdim. Þiir okuyacak öðrencilerle ve Halk oyunlarý Ekibi ile son bir prova yaptým. Herþey mükemmel görünüyordu. Öðrencileri sýnýf sýnýf ve boy sýrasýna göre sýraya geçirdik. Bazý öðrencilerinin eline; günün anlam ve önemi ile ilgili sözlerin yazýldýðý levhalarý verdik. Bando takýmý yerini aldý. En öne de bayrak tutacak öðrenci geçti. Bu öðrenci benim sýnýftandý. Uzun boylu, arkadaþlarýna göre fazlaca geliþmiþ bir kýz öðrenciydi. Bayrak tutacak öðrencinin uzun boylu olmasýna dikkat edilirdi hep. Günler öncesinden yeni önlük diktirmiþ, yeni ayakkabý almýþtý. Törende en önde olacaðý için dikkat çekecekti. Giysisi temiz,törene uygun olmalýydý. Bayrak tutacak olmaktan çok mutluydu. Arkadaþlarýnýn önünde, elinde bayraðýmýzla yürüyecek olmaktan duyduðu sevinç, gözlerinden belli oluyordu. Tören alanýna gitmek üzere bando eþliðinde yürümeye baþladýðýmýz anda, bir arkadaþým bana seslendi. Bayrak tutacak öðrencinin saçýnda kurdele olmadýðýný, bu þekilde bayrak tutmasýnýn hoþ olmayacaðýný, bayraðý tutmak için baþka bir öðrenci bulmamýz gerektiðini söyledi. Gerçektende de öðrencinin kurdelesi yoktu. Uzun saçlarýný bir lâstikle baðlamýþtý. Kötü bir görüntü veriyordu. Ben de bayram heyecanýndan olsa gerek, daha önce farketmemiþtim. Öðrencinin eve gidip kurdelesini getirmesine de zaman yoktu. Hemen düzgün kýyafetli, uzun boylu baþka bir öðrenci aranmaya baþlandý. Arkadaþlarým ,bayraðý tutacak baþka birini ararken gözüm, bayrak elinden alýnacak olan öðrenciye gitti. Sanki yýkýlmýþtý. Gözleri sulanmýþtý. Aðlamak üzereydi. Bu görevler öðrenciler için çok önemlidir. Büyük bir hayal kýrýklýðý yaþadýðý, her halinden belli oluyordu. Acaba ne yapmam gerekir diye düþünürken, aklýma boynumdaki fular geldi. Fularýn rengi beyazdý. Pekâla kurdele yerine kullanýlabilirdi. Hemen fularýmý boynumdan çýkardým. Öðrencimin saçýna baðladým. Öðrencimin gözlerinin parladýðýný farkettim. Böylece, bayraðý tutacak baþka öðrenci aramaktan vazgeçildi. Önceden görevlendirdiðimiz öðrenci, bayraðý tuttu. Kortejin en önünde, elinde bayrakla yürürken, öyle mutlu görünüyordu ki. Güya ben ve arkadaþlarým, törende çok özel ve güzel giyinmeye dikkat ediyorduk ya; ben o gün, fularsýz çok basit , hatta yakasýz görünen bir giysiyle törene gittim. Ancak , bir öðrencimin mutlu olmasýna katkýda bulunduðum için, hiç de hoþ görünmeyen giysimden rahatsýz olmadým. Aksine bulunduðum davranýþtan dolayý, kendimle gurur duydum. O öðrencimin sevincini yüreðimde hissettim. Bayramdan iki gün sonra öðrencim fularýmý getirip, verdi bana. Verirken gözleri parlayarak bana ettiði “teþekkür” de nelerin gizli olduðunu o kadar iyi biliyordum ki. Çünkü çocuklarý çok iyi tanýdýðýmdan; bakýþlarýndan, onlarýn neler söylemek istediklerini anladýðýmdan o kadar emindim ki. Öðrencimin duyduðu mutluluk ve sevinç beni de mutlu etmiþti. O zaman; taaa Öðretmen Okulu yýllarýnda, bir öðretmenimin aný defterime yazdýðý þu cümleleri hatýrladým: “ Bana - Hayatýnýzda en mutlu anlarýnýz ne zamandýr?- diye soralar; derhal ,baþkalarýný mutlu ettiðim anlardýr, diye cevap veririm.”...Ýþte o gün , bir öðrencimi mutlu ettiðim için ben de çok mutlu oldum. Mutlu olmak istiyorsanýz size de ayný yöntemi öneririm. Baþkalarýný mutlu edin ki, siz de mutlu olun. Mutlu olmak ve baþkalarýný mutlu etmek, aslýnda çok kolay. Yeter ki siz, mutlu olmak için bir arayýþ içinde olun. 1988 / MUDURNU
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Kâmuran Esen, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |