Daha samimi olmak gerekir mi bilmiyorum sizinle. Bunu yaparak ilk ödünü vermeli miyim ellerinize. Siz gözlerle dokunanlarýn dünyasýndasýnýz ve eminim ki gerekli iþlerle meþgulsünüz. Belki de zamanýnýzý almamalýyým; olur ya aklýnýza inanç yetiþtirmek düþer bir yerlerden ve karþýnýzda suçlayabilecek bir beni bulursunuz...
Kýsa sürede geliþen arkadaþlýðýmýza sýðýnarak þurada birazcýk kestirebilir miyim? Ruhumun karný zil çalýyor, biraz düþle beslemeliyim… Beni uygun bir saatte uyandýracaðýnýzý umuyorum. Kim bilir ben uyuduktan sonra sessizce gidersiniz benden; cevapsýzlýklarýnýzý da yanýnýza alarak. Bilincinizi biraz daha yalanla körükleyip kaçarsýnýz, uzaklaþtýðýnýzý, hatta yok olduðunuzu zannederek. Fakat uyanýkken anlatabilirim tüm olan biteni, yalaný ve gerçeði.Eklem bacaklý bir aþktan bahsederim yada su borusunun nereden çatladýðýný gösteririm. Anlayacaðýnýz kelimelerle þu anki üþümüþlüðünüzün çaresine bakmaya çalýþýrým elimden geldiðince. Yaz diye aldanmayýn; bu mevsimin en çirkin gülümsemesidir küçük bir aksýrýk. Ardýndan kesik öksürükler ve boðazda biraz yanma. Tene yüklenen bedensel bir sýcaklýk bile ruhunuzun soðuk algýnlýðýna yetecektir. Þimdi biraz uyusam…
Uyu… sa.. m…
-Yaratýlýþ-
Terden sýrýlsýklam bir þekilde uyandým. Göz kapaklarým su içinde kalmýþ.Hayret ediyorum aslýnda, bu kadar ýslanmaya raðmen neden hiç paslanmýyorlar? Ne karmaþýk açýklamasý vardýr kim bilir ve ben asla biyolojik bir terimi dillendirmeyi baþaramam. Ezberim de yoktur; öyle ki kendi yazdýðým birkaç paragrafý dahi hatýrlayamayacak kadar. Kelimelerin suyu, anlamýn boy verdiðim derinliði yettiðindendir belki de.Yapýþ yapýþ bir düzensizliðin ortasýnda, göbek baðým kopuyor bedenimin orta yerinden. Damarlarýmdaki kan, yaþamdan içime doðru pompalanmaya baþlýyor. Sessizliðin, ani bir gürültüyle irkilmesiyle birlikte baþlayan ilk aðlayýþ. Bilinçsizliðimin ilk fedakarlýklarý bunlar. Tenin havayý hissetmesiyle birlikte giderek çoðalan ýþýðýn, içimdeki renkleri de uyandýrmasý olarak anlatabilirim bu doðum sancýsýný sana.Sancýyý yaratan bendim çünkü. Annemin içindeki küçük tekmelerdim.
“Aþkýn toz bulutlarý yüreðimi kaþýndýrýyor. Tanrýya övgüler yaðdýrarak dilenen bir aþk duasý gibi, bedeninin çukurlarýnda dans ederken þehveti mahmuzluyorum.”
Yaratýlmak kimin isteðiydi? Bedenimi varlýklý kýlan, boðuþmalarla kazanýlan bir ruh, rahmin içindeki küçük adýmlarla þekillenip de üzerime sinen. Hissetmenin sýnýrlarý olup olmadýðýný yokladýðým bir gün daha sýkýntýlar ve gülümsemeler arasýnda yaþanýlan bir çeliþkiyle bitiyor. Aþk kelimesiyle ördüðüm duvarýn sývasý tamamlanmak üzere. Yaþam üzerine söylediðim bir tekerleme, dilimin kemiksizliðinden, tükürük bezlerimin derinliðine karýþtý. Ýþte hepsi bundan ibaret…
-Yüz Yüze-
En son karþýlaþtýðýmýzda en az senin kadar aþýktým, belki biraz daha fazla. Oysa yýlar sonrasýnýn durgunluðu kambur felaketler yaratmýþ olsa da gözlerimde, kalp kapakçýklarým hiç yabancýlýk çekmedi senli bir durgunluðun hemen yaný baþýnda. Ýþte ben tam bunlarý düþünürken bahsediyordun yaþamýndaki yeni iklimden. Geçmiþ zamanlarda yaþanan ve ilerde hatýrlayýp birbirimize anlatmaya söz verdiðimiz anýlarý çaðrýþtýrýyordu. Altý, belki de yedi yýl kadardý uzaklýðýmýz, telefon kekelemelerini de saymazsak uzun bir koþunun son düzlüðüne yaklaþmýþ atletler gibi nefes nefeseydik. Ýri gözlerinin arasýnda belli belirsiz gördüðüm yüz hatlarý tuvaline fýrçaladýðýn güzel gülümsemelerdi.
En son karþýlaþmamýzda en az senin kadar aþýktým, kokusunu sen zannettiðim bir geçmiþe. Beynimden kalbime inen ve onu için için kurcalayan anýmsamalarýmýn hepsi sendeydi. Tozu alýnacak ne kadar da yaþanmýþlýk vardý…
devam edecek....