"Çok söz hamal yüküdür." -Yunus Emre |
|
||||||||||
|
Þahan'ýn, sýraladýðým sipariþim karþýsýnda sanki dili tutulmuþtu, bir þey söylemeye çalýþýyor, söyleyemiyor ve belli ki sinirlenmemek için kendini zorluyordu... -Yahu ne oldu, neden yanýt vermiyorsun? Az bulduysan sen de birþeyler ekleyebilirsin. -Get lan iþine! Dalga mý geçiyorsun benimle? -Yooo... ne dalgasý be Þahan, hani kahvaltý edeceðim de... -Hadi lan ordan... Sen de birçoklarý gibi, bir þiþe raký alarak simiti banýp neden yemiyorsun ki... - - Keþke baþlasaydým da bu kadar rahatsýz olmasaydým... - Nedenmiþ o? - Get baþýmdan dedim ya... Ben artýk kahvaltýlýk, mahvaltýlýk satmýyorum gardaþým, raký satýyorum, raký, þarap, votka... Eyisinden ganyak, cin, istersen Amerikan viskisi bile verebilirim... Kahvaltýda belki likör içmek istersin ha ne dersin? Adamýn bunalým geçirdiðini sandým ve fazla ustune gitmeden, -Vallahi dediklerinden bir þey anlamadým be Þahin, bu sabah þakasý mý? -Hayýrrr, bak bakalým kahvaltýlýklarýn bulunduðu soðutucuda neler göreceksin! Gözlerimi soðutucuya çevirdim ve inanamadým, silme içki doluydu. O bir zamanlar “ye beni” diyen kahvaltýlýklardan eser yoktu... -Yoksa Tekel bayisi mi oldun? -Oldum ya, iktidarlarýn, milletin sayesinde Tekel bayisi de oldum. Yakýnda da belki baþka þeyler satmak zorunda kalýrým... -Nasýl yani? -Gardaþým uzun zamandan beri kahvaltýlýk alan yoktu, Dükkana girenler içkiden ve sigaradan baþka bir þey sormuyor ki. Baktým ki olacaðý yok, içkiye döndüm. Allahýma bin þükürler olsun, eskisinden daha çok gazanýyorum... Yahu senin haberin vardýr, Amerika’da uyuþturucuyu serbest býrakmak için gampanyalar yapýlýyormuþ. Geçenlerde bir müsterim söyledi, bizde de serbest ederler mi dersin... Dün bir müþterim hap sordu, içki önerdim istemedi bende kovdum... Müþteri kaybediyoruz da... -Þahan sen kafayý yemiþsin bir doktora gözüksen iyi olur... -Sen eyice Amerikalýlaþmýþsýn ha... Türkiye bildiðin Türkiye deðil her gün baþýmýzdakilerin huyu gibi, insanlarýmýzýn huylarý da deðiþiyor. Baþtakiler iyiye doðru deðiþtiklerini iddia ederken, insanlarýmýzýn geriye doðru deðiþmeleri benim de gafamý garýþtýrýyor ya... -'Ya' da ne? Gazeteleri okumuyormusun? Ben Internet’ten her gün takip ediyorum; ‘laikçiler’, ‘irticacýlar’ diye gruplar oluþmuþ ve bunu ulusal basýnýmýz açýk açýk yazýyor. Elbetteki laikliðe karþý irticaya caný gönülden inanmýþ olanlar ile, ülkemiz ileri deðil geriye doðru deðiþecektir bunda ki yalnýþ ne ola ki... Sen iyiye doðru deðiþtiklerini söyleyenlere bir de bu açýdan baksan daha iyi olur... Bilmiyormusun, geriye adým atma egzersizleri baþlamýþ. Yakýnda bu konudaki kurslar için de bir yönetmelik hazýrlanabilir ki geriye doðru, afilli adýmlar atabilelim... -Sen gene beni siyasete alet etmeye çalýþýyorsun. Bak sakýn irtica mirtica diye girerek sonunda benim dindar olduðumu, namaz kýldýðýmý da gündeme getirme. O iþ baþka, bu iþ baþka... -Haklýsýn, Allah ile kulun arasýnda. Burada konuþulmaz... -Ya sen ne uzatýyorsun gardaþým. Bak sana viþne likörü vereyim, simiti batýrýp ýsýrdýðýnda reçel yemiþ gibi olursun. Hem biraz da gafayý bulur, sen de bir çok insan gibi, günün dertlerini hissetmeden stres dýþýnda yaþayabilirsin. Ben bir gün denedim, insan içince kral kesiliyor be... - Deme ya... - Ýçtiðim gün Ýstanbul’un en zengin adamý gibi gördüm gendimi ve fakir fukara müþterilerime parasýz bir sürü mal verdim. Haným engellemeseydi inan dükkan boþalacaktý... -Vay be, ben alýþ veriþ etmeden bir kadeh içsene ne olur, Þahin kardeþim... Ben bekleyebilirim... -Hadi lan get oradan, likör alýyormusun almýyormusun beni meþgul etme! -Tamam tamam -Dükkandan çýkarken arkamdan baðýrýyordu, -Akþama uðra da biraz ekonomi gonuþalým. Baþka þeylere de ehtiyacýn olursa bildir. Padiþah macunu falan gibi... Süpermarketlere bir çare bulmazlar ise, yakýnda bambaþka þeyler de satmaya baþlayabiliriz, ilk müþterilerimden olursun... Bu yazýyý, Chicago’daki bir hastaneden yazýyorum; bizim Hazýmsýz Profesöre kahvaltýda viþne likörlü simit ikram etmeye kalktýðým için kafama vazo yedim de...
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Yücel Dönmez, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |