ben, zaman makinesi araþtýrma ve geliþtirme ünitesinde asistan olarak çalýþýyordum. yüzyýlý aþkýn bir zamandýr bu aletin icadýyla alakalý teoriler, araþtýrmalar yapýlmýþtý ve biz gelinebilecek son noktaya geldiðimize inanýyorduk. zamanda yolculuk konusunda geleceðe deðil geçmiþe yönelik amaçlarýmýz vardý. hocamýz, profesör, geleceðe zaten hali hazýrda yaklaþtýðýmýza, ama gittikçe uzaklaþtýðýmýz geçmiþimize dönmenin çok daha baþka bir þey olduðuna inanýyordu ve her þey buna göre yapýlýyordu.
o gün bilimsel araþtýrma tarihi için de önemli bir gündü bence; zaman makinesini denediðimiz gün! þu anda bana komik gelen þeyler var ama inanýn o sýralar hepimiz saçlarýmýzý yoluyorduk çünkü makina tüm fonksiyonlarýyla doðru çalýþýyordu; tüm hesaplamalarýn sonucu zamanda geriye gittiðimizi gösteriyordu ancak yerimizden kýmýldamamýþ buluyorduk kendimizi… bilim tarihi ince düþünen zeki insanlarla doludur ancak bu insanlar bazen önlerindeki kocaman bir fili bile göremeyecek kadar kendilerini iþlerine kaptýrmýþ olabilirler… evet, geçmiþe gitmeyi baþarmýþtýk hatta baþardýðýmýzý fark edene kadar on dört kere tekrarlamýþtýk bu yolculuðu!
çok garip bir durumdu; size þöyle açýklamaya çalýþayým: zaman makinemiz sadece yedi dakika öncesine götürüyordu bizi. bununla beraber, tekrar çalýþmasý, her þey yolunda giderse dört dakikayý alýyordu… kýsacasý zamanda sadece birkaç dakika öncesine yolculuk yapabiliyorduk ve örneðin aristoteles'in kafasýna bir taþ atabilmek için yüzyýllarca uðraþmamýz gerekecekti! sanýrým bir arkadaþýmýz buna benzer yolculuklarýn süresiyle alakalý bazý hesaplamalar yapmýþtý da… ancak hiçbir detay hatýrlamýyorum… sadece yüzyýllardan bahsediliyordu!
hatýrladýðým bir þey var ama; o da profesörün araþtýrmalarýmýzý sona erdirmeden önce söylediði þu laf: "bunca denemeden sonra hala yerimize sayýyorsak ya insanlýk zamanda çok gerilere gitmeyi asla baþaramayacak ya da bize yardým etmeyecek kadar dangalaklar "