Tarih, hiçbir zaman orada bulunmamýþ kiþiler tarafýndan anlatýlan hiçbir zaman olmamýþ olaylarla dolu bir yalan. -Santayana |
|
||||||||||
|
Þubat takvimdeki yerini saðlama almýþ olmasýna raðmen, kendisinden beklemediðim kadar sýcak ve güneþli bir gün… Annemin doðum günü yaklaþýyor. Ona özel birþeyler almak için alýþveriþ merkezlerinden birinde bilinçsizce bir aþaðý bir yukarý dolanýyorum. Yüksek tavanlardan, aþaðýya doðru sarkýtýlmýþ kocaman kýrmýzý kalpler, hediyelik eþya satan maðazalarýn vitrinlinlerini süsleyen birbirinden sevimli aþýk hayvanlar, kýrmýzý balonlar süsler, kalpler, güller, güller hepsi üzerime üzerime geliyor. Hediye almak bir insaný anýmsamak, özel olduðunu hissettirmek, herþey iyi de þu “Sevgililer Günü”ne aklým hiç ermiyor? Gazeteyi açýyorum, çok sevdiðimiz sanatçýlarýmýz sevgilerine neler alacaklarýný açýklamýþlar. ( Aman ben de sevgilime Tarkan’ýn sevgilisine aldýðý hediyeyi alayým diyen var mýdýr ? bilemiyorum. Var ise kendisi ile tanýþmayý istemem. O kiþinin benim sevgilim olma ihtimali konusunda ise tartýþmaya giremem) SEVMEK (-i durum ekiyle kullanýlan fiil) 1 . Sevgi ve baðlýlýk duymak: "Çok az lakýrtý söylediði için, sevdiði arkadaþlarý bile kendisini iyice anlayamamýþlardý."- Ö. Seyfettin. "Ýnsanlarý sevmesini de bilir / Yaþamayý sevdiði kadar."- O. V. Kanýk. 2 . Birine sevgiyle baðlanmak, gönül vermek: "O zamanýn gençliði, çabuk sever, çabuk inanýr ve baðlanýrdýk."- F. R. Atay. "Ne kadýnlar sevdim zaten yoktular / Böyle bir sevmek görülmemiþtir."- A. Ýlhan. 3 . Çok hoþlanmak: "Bazýlarý entari üstüne kürk giymeyi daha çok severlerdi."- R. H. Karay. "Ýnsan bir yemeði seviyor, bir rengi seviyor, bir kadýný seviyor."- O. V. Kanýk. Sevmek: insanlarý, sokaklarý kedileri sevmek, o gün daha mý bir deðer kazanýyor, insaný diðerlerinden farklý kýlan birþey mi oluyor? Evet, belki de aþk olunca iþin içinde durum deðiþir diyeceksiniz. Eee kardeþim sizde aþkýnýzý o güne kadar tutmayýn be! Hani þu tam anlamýyla bir türlü tanýmlýyamadýðýmýz, kendimizi herkesten farklý hissettiðimiz midemizde kelebeklerin uçuþtuðu, tüm organlarýmýzýn son hýz çalýþtýðýný sandýðýmýz dönemlerden, ayaklarýmýz yerden kesilip diðer insanlara þöyle bir tepeden baktýran aþktan söz ediyorum. Öyle içimizde saklanabilecek birþeyde deðil, gözlerimizden çevreye yayýlýverir mazallah… Peki bizi gerçekten farklý mý kýlýyor þu aþk dedikleri? Aþk çaðdan çaða deðiþiklikler gösterirken bizi de deðiþtiriyor mu sahiden… Ya da aþk’ý deðiþtirmesi gereken biz miyiz? Günümüzde insanlýða ait hemen hemen her duygu metalaþmýþken, aþk da geri kalmýyor tabii. Kapitalist ekonomi ve beraberinde getirdiði yaþam biçimi ile birlikte sevme biçimlerimizde deðiþti. Aþk karþýlýklý alýnan bir “mal” halinde neredeyse… Þimdi rujlara, þampuanlara, arabalara, parfümlere aþýk oluyoruz. Aþk hala para ediyor hem de “iyi para”… Birde anlam veremediðim saplantý haline gelen baðýmlýlýk duygusu var ki sormayýn… Yanlýþ anlaþýlmasýn baðlýlýk demiyorum, o da bir yere kadar ama benim sözünü ettiðim baðýmlýlýk. Bilge Karasu, “kedi sevmek, kedinin, kendisini seven (kendisinin de sevdiði) kiþi karþýsýndaki umursamaz baðýmsýzlýðýný baþtan kabul etmek demektir” der bir masalýnda; ben bu farklý sevme biçimini bundan daha iyi tanýmlayan bir cümleye rastlamadým bugüne dek. Ýnsan iliþkilerinde de durum bunun týpa týp aynýdýr bana gore, sahip olmayý yadsýyarak, ya da, sahip olmamayý göze alarak sevmek insanoðluna pek güç gelir. Sevgiyle mülkiyet duygusu öteden beri ortak yaþamýþtýr onda, sevgi baðýný çoðu kez de tek yanlý, gerçek bir bað haline sokmaya alýþmýþtýr. Sevdiði kiþinin baðýmsýzlýðýna da, kendi baðýmsýzlýðýna da kolay kolay katlanamaz. Belki de ilk olarak bunu deðiþtirerek baþlamak gerek iþe, hiç deðilse sevdiðimiz insanýn yanýnda tamamen kendimiz olabilmek, kýskançlýk, öfke, sahtecilik,korku gibi duygularý iþin içine katmadan gerçek olarak sevmek. Gerçek olmak zordur. Zaten aþk da aþkýnlýk gerektirir. Aþk insanýn kendi içinden çýkmasýný bekler. Kendinden çýkacaksýn ki kendin dýþýnda birine ulaþabilesin. Bu da herþeyden once cesaret ister. Aþk olduðu gibi olmak , doðal olmak ister, ne kadar karmaþýk görünürse görünsün yalýn ve sade olmak ister. Ýster kara sevda olsun, platonik olsun, gizli olsun, yasak olsun, mutlu ya da mutsuz olsun aþk özgürlük ister. Kýrmýzý kalp yastýklarý, peluþ oyuncaklarý, gülleri, St.Valentine’i bir yana býrakýn. Sevdiðinizin sizi olduðunuz gibi görmesine izin verin. Bu kadar söz üzerine yine de hepinize “Happy Valentine” diyorum. Belki sevgililerine birþey almasý gereken ve bunu her sene unutan birileri vardýr bu yazýda onlar için küçük bir hatýrlatma olur. Sevgiyle, Ömür
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Ömür Ýsfendiyaroðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |