Mektubum sanýrým fazla uzun oldu, çünkü daha kýsa yazmak için yeterince vaktim yoktu. -Pascal |
|
||||||||||
|
(Yalnýzdý(m) ... Yaylacýk'ta... o deniz evinde... ) Parantez içine alýnmýþ bu kýsa cümlenin koca bir hayatýn kýsa bir dökümü olduðunu kalem öðretti bana. Kalemden öðrendiklerime "öykü" diyorum artýk! Tahta döþemeli geniþ bir salon. Mutfak ve banyo. Bir de usul, ince intiharlarýma tanýk saman kaðýtlarý: kitaplar... Bir canlýnýn intiharlarýna tanýk olanlarýn canlý olmamasý ne acý! Eski bir tülün ardýnda kalan o kirli camlý pencereleri de hesaba katmak gereksiz. Zira cansýzlar hanesine biz cansýz eklemekten öte bir getirisi olmayacak bunlarýn bu öyküye... Dört duvar... Duvarlara eðreti iliþtirilmiþ siyah - beyaz, kara kalem ölü, yaþlý insan yüzleri... - hepsi de gizli bir çaðrý intiharýn eþiðine.- Hükmünü yitirmiþ bir öykü benimkisi. Öykündüðüm öykülerin kurmaca yalnýzlýðý... O da mý kurmacaydý? O küçük deniz evi aðlamalarý? Tuzlu sular? Vernikli ahþap kokusu? Genzimi yakan geçmiþ özlemi? Aðýr suskunluklar? Deniz grisi, dalga sesi? Küf yeþili? Ve tütün? Ve anason? ... (Yalnýzdý(m)... Yaylacýk’ta... o deniz evinde...) Kaç eylül geçti üzerinden unuttum. Yýllar bana O'nu da unutturduysa... Ama yazacaktým. Belki de o eylül yazmalýydým. O ýslak eylül gecesi. O'nu tanýdýðýmda O'nun öykülerini yazacak kelimelerim yoktu. Kendi kovuðumda aðlardým bir tek. Bir tek aðlamalarý bilen bilir. O bildi... Eylül'ün güneþleri gölgeli. Eylül'ün gölgeleri hüzün. Eylül'ün hüzünleri... Daðýnýk!... Yine mi Eylül? (Aralýk'ýn savurgan günlerinde de!) (Yalnýzdý(m)... Yaylacýk’ta... o deniz evinde ... ) Yazýlarýma bir gölge gibi düþen bir çift göz. Uzun, dalgalý siyah saçlarla örtülmüþ bir baþ (O'nun gözleri; O'nun baþý) yalnýzlýk insana neler de yaptýrýyor!. Hangi baþ? Hangi göz? Ve Hangi O? O evin kapýsýndan giremedi O. Hep eþiðinde kaldý kelimelerin. Dahasý hiçbir O'nun elleri týklatmadý kapýmý. (Üçüncü tekil ve çoðul þahýslar...) (Lanet olasý kiþi zamirleri!) Oysa ben "Hiç bir kiþi zamirinde yer bulamamanýn sarhoþ avuntusundaydým." O evde kendine yeni kahramanlar üreten, onlarý ete kemiðe bürüyen... Ve onlara bu dünyada görebilecekleri en büyük zulmü reva gören... Ben deðildim... Onlarýn mý beni tükettiðinden yoksa benim mi onlarý tükettiðimden hiçbir vakit emin olamadýðým kalemler... Evet onlardý ben deðildim. O aþk denen zulmü onlar etti, ben etmedim. Elim kýrýlsaydý da yazmasaydým... Saman kaðýtlarýný ortak etmeseydim rezil kederime... (Yalnýzdý(m)... Yaylacýk'ta... o deniz evinde ... ) Yazmalýyým artýk yazmalýyým... O'nu yazmalýyým O’na dair yalanlar söylemeliyim. Aþk'ý kelimelere solumalýyým... Önce etli dudaklarýnda sabahladýðým kara kýþlarý yazmalýyým. Sonra yaz güneþi yüzünü, en sonra da avuçlarýmý terleten uzun, ince ellerini. Yazmalýyým ki yazýlarýma hapsola! Yazmalýyým ki saman kaðýtlarýnýn o bilinen yazgýsýný yaþaya O da! Yazmalýyým... Yoksa bu aþk yüreðimin rayýndan çýkmayacak bir daha! Bir kadýný anlatmaya nereden baþlanýr? Adýndan mý? Sevgilinin adý... Sevgilinin adý bir öykünün son cümlesi olur ancak. Adýndan sonra cümle cümleler susar çünkü! Bir kadýný anlatmaya nereden baþlanýr? Korkusuz sunduðu inceliðinden tabii ki! Pürüzsüz teninden, usul öpücüklerinden her an aðlamalara amade iri, kan gözlerinden ve elbette sesinden... Gerisi kalem yetisi... Gerisi sanat söylencesi ... Þimdi... Þimdiki zamanýn yapýþkan akýcýlýðý... yastýktan kalkan baþýn tekrar yastýða düþmesi arasýnda geçen baþýboþ, avare zaman... Þimdiki zaman, geniþ zamana dönerse... intihar hangi kipte çekimlenir, hangi zamanda? Þimdiki zaman, geniþ zamana dönerse... intihar çaðýrýr seni en güzel kelimeyle... Yalnýzdý. . Yaylacýk'ta ... o deniz evinde... Sevgilinin adý mý? Bitiyor mu öykü? Evet yazýcý! Üç noktayý (...) noktalamanýn tam sýrasý... Sevgilinin adý mý? Adý: Neslihan'dý... "o evden geriye soðuk bir mevsim kaldý þimdi. içimi ýsýtmayan anýlar, sohbetsiz geceler, içe dönük uðultular!" Veysel Kaygusuz
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © veysel kaygusuz, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |