..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Doðaüstü henüz anlayamadýðýmýz doðal þeylerin adý. -Elbert Hubbard
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Ýnceleme > Estetik Biçimler > Ali Osman Öztürk




23 Aralýk 2001
Nesnesi Panter Mi Þiirin?  
Ali Osman Öztürk
Rainer Maria Rilke'nin "Nesne Þiir'i Kuramý"na örnek olan "Panter" þiiri üzerine inceleme.


:FBCB:
Ali Osman Öztürk


Rainer Maria Rilke, þiirlerini yayýmlamaya “Leben und Lieder” [Yaþam ve Þarkýlar] (1894) kitabýyla baþlar. Bu yapýtýnda üslubu henüz belirsizdir. Ancak Yüzyýl dönümünden sonra, lirik üslubunda anlama dönük bir geliþim süreci kendini göstermeye baþlar ve bu süreç onu çaðdaþý þairlerin yanýnda yer almasýný saðlar. Özellikle “Neue Gedichte” (1907-08) ve “ Die frühen Gedichte” kitaplarý, Rilke’nin “Duineser Elegien” [Duino Aðýtlarý] (1923) yapýtýndan önceki ilk parlak döneminin ürünleridir.

Anne ve babasýnýn boþanmalarýndan sonra, annesinin yanýnda büyüyen Rainer Maria Rilke, onun etkisini daha sonraki yaþamýnda hep hissedecektir. Gerek yaþamýn sorumluluklarýný omuzlamada gösterdiði baþarýsýzlýk, gerek kadýnlarla olan iliþkilerinde bunu görmek olasýdýr. Kendisinden 14 yaþ büyük Bayan Lou Andreas-Salomé’ye olan tutkusu da böyle açýklanýr. Belirli bir mekâný da olmamýþ þairin. Kaldýðý yerler var elbet, ama “,bir yerde kalmak’ sözü Rilke için asla süreklilik ve yerleþiklik anlamýnda kullanýlamaz” (Aytaç 1978: 47) Bir yere baðlanmak bir süre sonra sorumluluk taþýmayý beraberinde getiriyordu herhalde. Ancak bir yere deðil, ama her yere, her þeye ait olmak duygusunu da gözden ýrak tutmamalýyýz.

Nitekim 1902 tarihli „Das Buch der Bilder“de [Resimler Kitabý] kendini „Bruder aller Dinge“ [Tüm nesnelerin kardeþi] hisseder (Aytaç 1978: 49) „Das Stunden-Buch“ (1905), salt ruh hali liriðinden býkarak, hayat felsefesinin kültür ve düþünce tarihi þartlarý altýnda yavaþ yavaþ geliþtirdiði bir lirik denemesidir. (...) Varlýklara kardeþlikten doðan Tanrýya kardeþlik düþüncesi hakimdir. Bu kardeþliðin mistik yorumlanýþý baðlamýnda, „Tanrý ve insanýn bir arada olgunlaþtýðý düþüncesi“ni taþýr (Aytaç 1978: 49).
Rilke, Bayan Lou ile tanýþýnca, „empresyonist tutumu yavaþ yavaþ aþmýþ, tek tek görüntüleri ya ruhlandýrarak ya da mistik-coþkun bir akým içinde lirik bir tonda eriterek dile getirmeye baþlamýþtýr.“ (Aytaç, s. 45) Ayný þekilde 1903‘te Rodin‘le tanýþmasýyla da gerçekliðe karþý yeni bir tutum geliþtirir. Týpký Rodin‘in heykeltraþlýðýnda olduðu gibi, bitkiler, hayvanlar ve mimari eserler, nerdeyse plastik sanatçý gözüyle görünüm ya da devinim halinde ele alýnýr. „Nesnelerin görülebilir içselliði“ (nesne þiiri) þairi harekete geçirir. Böylece 1903-1907 yýllarý arasýnda yazýlan „Neue Gedichte“ [Yeni Þiirler] ile Rilke, „nesne þiiri“ tipini yaratýr ve bunu „Der neuen Gedichte anderer Teil“ [Yeni Þiirler ikinci bölüm] ile devam ettirir (bkz. Kunze und Obländer 1976: 49, sol sütun).

„Nesne Þiir“i kavramýndan, nesnelere iliþkin þiirler anlaþýlýr. Ama sözü edilen salt nesneler deðildir. Bunlar, bitki ya da hayvan gibi doðadan nesneler olabilir; týpký örnek þiir Panter‘de olduðu gibi. Ýnsanlar da „nesne þiir“in malzemesi olabilir. Aslolan, belli bir nesnenin, varlýðý ve mahiyeti bakýmýndan gözlemlenmesi ve olabildiðince öz ve özlü olarak dil yoluyla biçimlenmesidir. Bu arada motifler ayrýntýlý ve net olarak belirtilir. Nesne, varlýk konumuna indirgenerek, gönderme yeteneði kazanan bir yasallýk içinde görünür ve simge haline gelir. Lou‘ya yazdýðý bir mektubunda Rilke nesnel bir sanat yaratmaya çalýþtýðýný söyler: „Nesne belirgindir, sanat nesnesi ise daha belirgin olmalýdýr, her türlü rastlantýdan uzak, her belirsizlikten münezzeh, zamandan koparýlýp, mekâna baðlanarak süreklilik kazanmýþ, sonsuzluða yeteneklidir. Model görünür, sanat nesnesi ise varlýk halindedir.“ Sanat buna göre „kurallar içinde gerçekleþir“ (Karthaus 1977: 185).

“Rilke’ye göre, ozanýn ödevi [...] [belli baþlý simgeleri] ve bütün nesneleri, aðaçlarý, testileri, araçlarý, yýldýzlarý, çiçekleri, evleri vb. ayrý ayrý gözetmeden dile getirmek, övmektir. Dýþarda kendi baþlarýna duran þeyleri görünmeyenle deðiþtirerek, yürek nesneleri yapmaktýr...” (Oflazoðlu 1978: 10)

Rilke bu nesne þiir kuramýný yukarda da belirtildiði gibi, Rodin‘in çalýþma tarzýný gözlemleyerek geliþtirir; bu tarzý o Cezanne‘ýn resminde de görür ve eþi Clara Rilke‘ye þöyle yazar: Sanat eseri buna göre, kendisinin de arzu ettiði „Disiplin“, „Çalýþabilme“ ve „Çalýþma zorunluluðu“nun bir sonucudur. Herhangi bir þekilde ben de nesneler kurmalýyým; ama plastik deðil yazýlý nesneler – el becerisinden ortaya çýkan gerçeklikler (Karthaus 1977: 185 vd.).
1903‘te, belki de daha erken 1902‘te yazýlan „Der Panther“, Rilke‘nin kuramýný gerçekleþmiþ gördüðü ilk þiiridir. Burada duygusal ya da insancýl bir acýma dile getirilmez. Þiirin nesnesi sayesinde olasý bir etkilenme onun alýmlamasýna mal edilebilir. „Neue Gedichte“ kitabýndaki çoðu þiir baþlýklarý da nesneleri imler. Rilke, nesne þiirlerinde, nesneyi günlük bðlamýndan koparmak, görünümlerinin mahiyetini estetik tablo içinde kavranabilir hale getirmek ve onlarý her zaman her yerde geçerli bir düzeye çýkarmak istemektedir. Sözler, nesnelerin ve görünümlerin, zamanlar üstü geçerlilik kazanmalarý yönünde etkili olmaktadýr (bkz. Karthaus 1977: 186).
Baþlýðýndan ve nesne þiiri kuramýndan yola çýkarak, burada devinim halinde bir panter yontusu söz konusu. Kafese konulmuþ panter, kendi doða hem de kafes gerçekliðinden kopuk. Doðasý gereði vahþiliðinden hiçbir iz olmadýðý gibi, kafesi gereði, dar bir yere hapsediliþi karþýsýnda, insancýl bir acýma duygusu ile de karþý karþýya deðiliz. Panter, varlýðý ile “vakur”, “güçlü” ve “vurgun yemiþ”.

Parmaklýklarýn geçiþinden göz yanýlmasý oluþmuþ da, sanki o kafesin dýþýnda, gözlemci ise içerde. Acýma yok, ama bir genel geçer simge karakterine bürünmüþ, bir sava gönderme yapýyor. “Hayvanlarýn Efendisi” filminden bir cümle kaldý aklýmda, beni bu þiire yönelten. Sorarlar Hayvanlarýn Efendisi’ne: “Hayvanlarý evcilleþtiriyormuþsun?” “Hayýr”, der beriki, “onlar beni evcilleþtirdi”. Hayvanlar doðanýn kucaðýnda zaten evinde, ve o ölçüde evcil. Ýnsan doðadan uzaklaþtýðý ölçüde vahþi. Roussou’nun da söylemi bu deðil miydi? Ýþte panter, týpký Rilke’nin Lou’ya olan aþký gibi, aþkýn (transzendental) bir özellik kazanýyor, daha geniþ ve derin bir alana gönderme yapýyor. Týpký Rodin’in “Düþünen Adam”ý nasýl insanýn baþlýca eylemini simgeliyorsa, “Panter” de görüþümce, doðanýn baþlýca özelliði devinimini imliyor: Vakur, güçlü ama insan elinden vurgun yemiþ. Fakat kurallarý içinde devinim halinde. Zamaný geldiðinde kurallara aykýrýlýðý, önünde durulamaz gücüyle, yerinden söküp atan, týpký dere yataðýna doða ve yasaya karþýn kurulan binalarýn sele kapýlmasý gibi.

Nesneler arasý, nesne insan arasý ve insan Tanrý arasý birliktelik, salt panteist ya da mistik düþünce düzeyinde kalýpsal bir söylem deðil. Ýnsanlýðý çok yakýndan ilgilendiren çevre ve doðayla uyumunun yaþamsal önemine yapýlan bir referans, bir baþka deyiþle vurgulama. Çevremizi saran kuru, çýplak, ruhsuz ve saðlýksýz beton yýðýnlarýndan (oluþan parmaklýklý hapishane manzarasýndan) ne denli hoþnutuz? Kirleterek, deðiþmeye zorladýðýmýz doðal ortam bozulmakla kalmýyor, kuraklýk, sel, yangýn, heyelan, erozyon görünümünde habire vurgun yemiyor mu? „Evcilleþmek“ için „vurgun yiyen doða“nýn neresinde olmamýz gerekiyor, uyanmak için? Bazen bir kýpýrtý oluyor içimizde, ama hemen son buluyor etkisi kalbimize ulaþana dek. 2002‘ye çok az kala, yüz yýl öncesinde yazýlan bu þiir baðlamýnda sormak isterim: Nesnesi Panter mi Þiirin?

Rainer Maria Rilke

Panter
(Jardin des Plantes'da, Paris)

Gözleri parmaklýklarýn geçiþinden
Öyle yorgun bakmaya dermansýz;
Sanki binlerce parmaklýk demirden,
Ve arkasýnda yitik dünya apansýz.

Vakur salýnýr zarif zorlu adýmlar,
En dar alanda dolanýp duran,
Ortada sanki bir güç dansý var;
Vurgun yemiþ bir irade, doðadan

Bazen kalkar perde göz bebeðinden
Yavaþça – derken bir resim dalar derin;
Gider peyderpey sakin diri bedeninden –
Ve sona erer ömrü kalbinde resmin.

Türkçesi: Ali Osman Öztürk


KAYNAKÇA
Aytaç (1978), Gürsel: Çaðdaþ Alman Edebiyatý, Ankara = Dil ve Tarih Coðrafya Fakültesi Yayýnlarý: 278.
Kunze (1976), Karl und Heinz Obländer: Grundwissen. Deutsche Literatur, 2. Erw. Aufl., Stuttgart = Ernst Klett Verlag.
Karthaus (1977), Ulrich (Hg.): Die Deutsche Literatur. Ein Abriß in Text und Darstellung, Bd. 13., , Stuttgart = Reclam Universal-Bibliothek Bd. 9649.
Oflazoðlu (1978), A. Turan (Çev.): Rilke, Rainer Maria: Duino Aðýtlarý, , Ankara 1978 = Kültür Bakanlýðý Yayýnlarý: 318.

.Eleþtiriler & Yorumlar

:: Nesnesi Panter Mi Þiirin?
Gönderen: Ülkenur Kaynar / Çanakkale Türkiye
2 Ekim 2007
O zaman hiç bir þiirin nesnesi panter deðildir.Þiir de panter deðildir,edebiyat ta.Çeviri ozaman..panter olmayanýn nesnesidir.Nesnesi panter Mi Çevirinin?




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn Ýnceleme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Çanakkale Türküsü Örneðinde Bilim ve Popül (Er) Ýzm
"Sen de Haklýsýn" Esprisinde Yatan Felsefe
Kediler Ölmesin
Stefan Zweig’ýn “Cenevre Gölü Hikâyesi
Göçmen Edebiyatý Olarak Almanya Türküleri
Erich Fried‘den Apolitik Þiirler
Luise Rinser'de Ýnsan Sevgisinin Temeli
Fakir Baykurt‘ta Türk ve Alman Ýmgesi Üzerine
Sadakat Bir Erdem mi Yoksa Araç mý?

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Nasreddin Hoca'nýn Þiiri [Þiir]
Bir Þiirdir Yaþam [Þiir]
Hazan Günü [Þiir]
Rudolf Otto Wiemer [Þiir]
Anladým ki... [Þiir]
Sanal Bayramlar [Þiir]
"Göðsünün üstüne iki yýldýz/gözlerinin üstüne iki öpücük" [Þiir]
Þair [Þiir]
Ezginingünlüðü [Þiir]
Sadece Dostlarýma [Þiir]


Ali Osman Öztürk kimdir?

Akademisyen, çevirmen, halkbilimci, karþýlaþtýrmacý, eleþtirmen.

Etkilendiði Yazarlar:
Bilimsel anlamda Wilfried Buch, Otto Holzapfel, Gürsel Aytaç; edebi anlamda Luise Rinser, Buket Uzuner.


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Ali Osman Öztürk, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.