..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Mektubum sanýrým fazla uzun oldu, çünkü daha kýsa yazmak için yeterince vaktim yoktu. -Pascal
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Toplumcu > LOKMAN ZOR




19 Nisan 2004
Vapur Hikayeleri I  
böyleyiz

LOKMAN ZOR


Sirkeci-Harem araba vapuru. Her gün bu vapura iki defa binmek zorundayým: Ýþe giderken ve dönerken... Ýnsaný canýndan bezdiren, yorucu iþ stresinden sonra eve gidecek olma düþüncesi bile rahatlatmýyor bazen. Yaklaþýk yarým saat süren bu sýkýcý yolculuðu ç


:DJFE:
VAPUR HÝKAYELERÝ - II -



BöyleyÝZ


Sirkeci-Harem araba vapuru. Her gün bu vapura iki defa binmek zorundayým: Ýþe giderken ve dönerken... Ýnsaný canýndan bezdiren, yorucu iþ stresinden sonra eve gidecek olma düþüncesi bile rahatlatmýyor bazen. Yaklaþýk yarým saat süren bu sýkýcý yolculuðu çekici hale getirecek hiçbir þey yok. Tekdüzeliðin verdiði sýkýntýyla uzun, dar ve dik merdivenlerden güverteye çýkýyorum.Vapur bugün oldukça kalabalýk. Oturabilecek yer yok gibi. Güvertenin açýk kýsmýnda yer yer boþluklar olmasýna raðmen hava, dýþarýda oturulamayacak kadar serin. Girdiðim ilk salon týkabasa dolu. Öteki salonda boþ yer bulmayý umarak, oraya doðru yöneliyorum. Sigara içenleri görünce içimde karþý koyulmaz bir istek beliriyor sigaraya yönelik. Ancak vücudumu saran serinliðin verdiði titreme engelliyor bu isteði.
     Ýkinci salon da dolu. Zor da olsa oturacak bir yer buluyorum. Benden sonra gelenler dýþarýda oturmaktansa, içeride ayakta dikilmeyi tercih ediyorlar. Gideceðimiz yolu ve üzerimdeki yorgunluðu düþünerek halime þükredip, kendimi þanslý sayýyorum.
     Sað tarafýmda 23-24 yaþlarýnda bir genç, sol tarafýmda benim yaþlarda ak saçlý bir adam oturuyor.
Herkesin ayný anda konuþuyor olmasýndan kaynaklanan müthiþ bir gürültü var. Mesai saatinin henüz bitmiþ olmasý dolayýsýyla bu derece kalabalýk olan vapurda, hemen herkesin bir veya birkaç tanýdýðý var. Bu durum da doðal olarak, gürültülü bir ortamýn oluþmasýna sebep oluyor. Ayný iþ yerinde çalýþanlar günün olaylarýna yönelik dedikodu ve deðerlendirmeler yapýyor, birbirlerine rastlayanlar hal hatýr soruyor, birlikte binenler vapurdan önce baþladýklarý sohbetlerini sürdürüyor.
Hemen arkamda oturan ve konuþmalarýndan bankada çalýþtýklarý anlaþýlan baylý bayanlý kalabalýk bir grup, kýþ bastýrmadan önce topluca pikniðe gitme planlarý yapýyorlar. Konuþmalar arasýna sýkýþtýrýlan acemi, sýradan ve þýmarýkça espriler bayanlarýn kahkahalarla gülmesine, verilen rahatsýzlýðýn artmasýna sebep oluyor. Piknik için gidilecek yer konusunda bir türlü anlaþma saðlanamýyor.Bayanlar kalabalýk, cývýl cývýl bir yer isterken, erkeklerin tercihi sessiz ve sakin olan yerlerden yana.
Vapur, iskeleden ayrýlarak yavaþ yavaþ hareket ediyor.Kulaklarý dolduran bu uðultuya motorun sesi de eklenince gürültü daha çekilmez bir hal alýyor. Konuþmalardaki ses düzeyi artýyor.
Tam karþýmda iki genç oturuyor. Yanlarýnda baþörtülü, yaþlýca bir kadýn, orta yaþlý bir adam, iki sevgili ve sakin görünümlü baþka bir genç...
Sevgililer kavga ediyor. Belli ki erkek suçlu; hep alttan alýyor.
-Beni sinir etmek için kasýtlý yapýyor. Sen de izin veriyorsun.
-Tamam güzelim, fark edemedim.
-Ýlk defa deðil ki, her zaman ayný...
-Dedim ya bilinçli bir þey yapmadým.Öyle olduðunu bilseydim yapar mýydým hiç?
Arada sýrada kýzýn sesi yükseliyor, erkek utana sýkýla, göz ucuyla etrafa bakýyor. Yanlarýnda oturan baþörtülü yaþlý kadýn sýk sýk dönüp onlara bakýyor. Rahatsýz olduðu belli.
Kýz oldukça sinirlenmiþ. Kýzgýnlýðýnýn gözlerine vuran yansýmasý, bakan herkesi korkutabilecek kadar güçlü. Ne yanlarýndaki yaþlý kadýna verdiði rahatsýzlýðýn, ne konuþmalarýnýn herkes tarafýndan rahatça duyulduðunun, ne de kendilerine yönelmiþ meraklý bakýþlarýn farkýnda deðil. Kýskançlýðýn kýzgýnlýðýna kaptýrmýþ kendini. Anlýk, ölçüsüz bir kahkaha tüm salonu çýnlatýyor. Ýstem dýþý sesin geldiði tarafa yöneliyor bütün bakýþlar. Arkada oturan grup içerisinde uzun saçlý bir kýz, ölçüsüz kahkahanýn özrü mahiyetinde eliyle aðzýný kapatýyor ama gülmeye de devam ediyor. Anlaþýlan bu defa ki espri biraz daha iyi. Adamlar utanarak kendilerine yönelen bakýþlardan kaçýrýyorlar gözlerini. Baþka bir kýz arsýz ve þýmarýkça bir sýrýtýþla etrafa bakýp arkadaþýný uyarýrcasýna dürtüyor.
Yanýmda oturan ak saçlý adam gazete okuyor. Gazeteyi tutarken kollarýný öylesine açmýþ ki görenler, bana okuttuðunu sanýrlar. Onun rahatlýðýnýn verdiði rahatsýzlýkla iki büklüm oturmak zorundayým. Duyduðum bu rahatsýzlýk, adamý uyarmamý zorunlu kýlýyor. Adam, rahatýnýn bozulmasýndan kaynaklanan sinirle gazeteyi katlayýp gözucuyla ters ters bakýyor. Hafifçe ona doðru yaklaþarak iki büklüm oturuþumdan kurtulup rahatlýyorum.
Sevgililerin kavgasý devam ediyor. Kýz bu defa da geçmiþin sayfalarýný açmýþ. Erkeðin yüz ifadesinden iyice köþeye sýkýþtýðý belli...
- O zaman söylediklerini hatýrlýyor musun?
- Hatýrlayamadým.
- Hatýrlamazsýn tabii, iþine gelmiyor da o yüzden.
- Ýyi de, konuyla ne ilgisi var? Hem, olmuþ bitmiþ, bir daha açmanýn ne gereði var?
- Olmuþ bitmiþ deðil iþte,unutamýyorum. Ölene kadar da unutmayacaðým.
- Ya tamam artýk, özür diledim iþte.
- Sen iþte böylesin; yap,et ondan sonra da “özür dilerim” deyip kenara çýk.
Çaycý giriyor içeriye. Elindeki tepsiye yiyecek ve içecekleri düzenli bir þekilde yerleþtirmiþ, bir yandan da her birini yüksek sesle sayýyor:
- Ayran, çay, meyve suyu, tost, sandvic, bisküvi, kraker. Var mý isteyen? Çay isteyen, çay...çay...çay...
Karným aç olmasa sýcak bir çay iyi giderdi. Yanýnda bir de sigara... Karþýmda oturan orta yaþlý adam çay alýyor. ”Bir çayda ben içsem mi? Yanýnda bir tost, üstüne de bir sigara... Zaten eve gidiyorum, ne kaldý ki þurada.”
Çaycý salonda birkaç kez dolaþýp isteyenlere çay verirken bir yandan da programlanmýþ bir robot gibi ayný ses tonuyla ve sýrasýyla elindekileri sayýyor:
- Ayran, çay, meyve suyu, tost, sandwic, bisküvi, kraker. Var mý isteyen? Çay isteyen, çay...çay...çay...
Tam salondan çýkacakken arka gruptaki erkeklerden biri baðýrýyor:
- Çaycý!
Çaycý sesin geldiði tarafa dönüyor. Yüzüne, aþaðýlanmýþlýðýn utancýndan kaynaklanan belirgin bir burukluk hakim. Adam ayný tavýrla:
- Baksana buraya.
Çaycý, adama doðru yürüyor. Sanki onlara söylenmiþ gibi herkes, ayný anda, sesin geldiði tarafa bakýyor. Adam kendisine yönelen bakýþlarýn etkisinden olacak ki daha yumuþak bir üslupla:
- Buraya çay býrakýr mýsýn?
Çaycý gruptaki herkese sýrayla çay verirken sýradan, þýmarýk espriler ve gülüþmeler devam ediyor.
Sað yanýmda oturan genç uyukluyor. Bana doðru yýðýlýp omzuma yaslanýyor. Ýðrenç bir ter kokusu yayýlýyor. Karþýmda oturanlardan utanmasam omzumla silkeleyip uyandýracaðým. Ýstem dýþý belirsiz bir hareketim uyanýp toparlanmasýna neden oluyor. Genç þaþkýn ve yorgun gözlerle etrafa bakýyor. Çok kýsa bir süre içerisinde baþý tekrar öne düþüyor,vücudu omzuma yaslanýyor. Ýðrenç ter kokusu yeniden dolduruyor burnumu. Omuzumu hareket ettiriyorum, genç uyanýp yüzüme bakýyor. Özür mahiyetinde bir þeyler söylemesini bekliyorum; nafile. Rahatsýzlýk verdiðini düþünmüyor herhalde. Etrafa bakýyor.
Salonun orta yerinde küçük bir kýz çocuðuyla otuz yaþlarýnda baþörtülü bir kadýn beliriyor. Kýz, yedi-sekiz yaþlarýnda elinde yarýsýndan fazlasý yiyilmiþ bir çikolata var. Kadýn melodik, ince ve cýrtlak bir ses tonuyla:
‘’- Saygýdeðer abilerim, ablalarým’’ diye konuþmaya baþlýyor. Birçok kiþinin umursamamasýna karþýn, belirgin bir sessizlik kaplýyor salonu.
‘’- Þu gördüðünüz çocuk doðuþtan kalp hastasý olup...’’
     Çocuk bir adým öne çýkarak yukarý topladýðý kazaðýnýn altýndan ameliyat izini gösteriyor. Saða sola dönerek herkesin rahatça görebilmesini saðlýyor. Kadýn ezberlediði ve günde bilmem kaç defa okuduðu metne devam ediyor:
-     ........geçirdiði ameliyatlara raðmen düzelememiþtir. Tedavisi için eldeki
avuçtaki her þeyi çýkardýðýmýz bu hastamýzýn, sizlerin çocuklarý gibi okula gidip koþup oynamasý için son bir ameliyat daha gerekmektedir. Ameliyat, tedavi ve ilaç için gerekli parayý karþýlayacak gücümüz olmadýðýndan siz saygýdeðer büyüklerimizin yardýmýna ihtiyaç duymaktayýz. Bu körpecik canýn yaþamasýný sizin çocuklarýnýz gibi okula gidip koþup oynamasýný saðlamak sizlerin elinde. Ýki gün sonra ameliyat olmasý gereken bu yavruya lütfen yardým edin.’’
Özenle hazýrlanmýþ PVC kaplý bir kaðýdý uzatarak:
- Ýnanmayan abilerim ablalarým doktor raporlarýna bakabilirler.
Sözlerini bitiren kadýn, yarým kalan çikolatasýný yiyen çocuðun elinden tutarak salonu dolaþmaya baþlýyor.
-     Allah rýzasý için... Sað olun abiciðim. Bu zavallý çocuðun yaþamasýna katkýda bulunmak istemez misiniz? Sað olun abiciðim. Onun da sizin çocuklarýnýz gibi koþup oynamasýný istemez misiniz? Allah rýzasý için... Sað olun ablacýðým...     
Sýrayla salonun her tarafýný dolaþan bu kadýnla çocuðu, en son bir ay kadar önce yine gördüðümü hatýrlýyorum. O zaman da çocuðun ameliyatýna iki gün vardý.
Karþýmda oturan orta yaþlý adam cebinden çýkardýðý parayý kadýna vermeye hazýrlanýrken, yanýmdaki ak saçlý onu engellemek için:
-     Para vermeyin bunlara, yalan söylüyorlar. Araþtýrýn bakýn hepimizden zengindir bunlar. Sahtekar, düzenbaz hepsi...
Orta yaþlý adam, üzerine alýnarak cevaplama gereði duyuyor:
-     Çocuk hastaymýþ.
-     Ne hastasý be, yalan hepsi, numara...
Bir ay önce rastladýðýmdan bahsedecek oluyorum, vazgeçiyorum. Karþýmdaki iki gençten biri karýþýyor söze:
-     Geçen gün gazetede okudum; dilencilik yapan bir adamýn yedi tane evi varmýþ.
Ak saçlý adam kýzgýnlýkla,
-     Ýþin kolayýný bulmuþlar. Ýþ versen, gel çalýþ desen bir gün çalýþmazlar.
-     Ben Allah rýzasý için veriyorum.
-     Allah rýzasý için verilecek o kadar yer varken böylelerine sadaka verilmez. Gerçek ihtiyaç sahibi o kadar maðdur insan var ki... ‹stelik çýkýp bunlar gibi dilenecek kadar onursuz da deðiller. Onlarý bulup, onlara vermek gerek. Bunlar düpedüz sahtekar.
Adamýn söylediklerine katýlmamak imkansýz. Kadýnýn etkileyici bir ses tonuyla hiç duraksamadan sýraladýðý cümleler ve elinde tuttuðu PVC kaplý doktor raporu, bu sahtekarlýða ne denli özenle hazýrlanmýþ olduðunu ve bu doðrultudaki profeyonelliðini ifade etmeye yetiyor.
Kadýn topladýðý paralarý avucuna sýðdýrmaya çalýþarak yanýmýza gelip karþýmda oturan orta yaþlý adamýn -her þeye raðmen- uzattýðý parayý alýyor:
-     Sað olun abiciðim, Allah sizden razý olsun, Allah size bu acýyý yaþatmasýn, sað olun...
Kadýn, çikolatayý bitirmek üzere olan çocuðun elinden tutup sürüklercesine salondan çýkarken, karþýdaki adam da inadýnýn galibiyetiyle arkasýna yaslanýp, sinir bozucu bir tavýrla yanýmdaki ak saçlý adama bakýyor.
Sevgililerin kavgasý devam ediyor:
-     Peki ne olacak, bu hep böyle mi devam edecek?
-     Hayýr güzelim, bir daha olmayacak dedim ya.
-     Bu ilk deðil ki, bir daha da olmasýn. Her zaman ayný þey.
Arkadaki grup piknik yerini hala belirleyemedi. Herkes farklý bir yer öneriyor ve önerilen yere herkes itiraz ediyor. Tartýþmanýn boyutuna yeni sorunlar da eklenmiþ: ‘’Hizmeti kadýnlar mý yapacak erkekler mi?’’...
Karþýmda oturan sakin görünümlü genç, burnuyla oynuyor. Büyük bir gayretle önce iþaret parmaðýný sokuyor burnuna, iyice karýþtýrdýktan sonra çýkarýyor, bakýyor. Bu defa biraz daha uzun karýþtýrýyor. Parmaðýný çýkarýp koltuðun alt tarafýna sürerek temizliyor. Þimdi de küçük parmaðýný sokuyor. Parmaðýn yarýsýndan çoðu burnunun içinde. Midem alt üst oluyor. Bakmamaya özen göstersem de gözüm kayýyor, istemediðim halde her hareketini görüyorum. Parmaðýný çýkarýp öteki elinin içinde temizliyor. Elini koltuða sürüyor. Bu defa burnunun diðer tarafýný temizlemeye baþlýyor ve çýkardýklarýný koltuðun orasýna burasýna sürüyor. Oturduðum koltuktan bile tiksindiðimi hissediyorum.
Karþýda oturan gençlerden biri, yanýmdaki ak saçlý adamdan gazeteyi istiyor:
-     Bakabilir miyim?
Adam pek de hoþnut olmayan bir yüz ifadesiyle gazeteyi gence uzatýyor. Burnuyla oynayan sakin görünümlü genci fark edince tam karþýsýndaki baþörtülü kadýnla göz göze gelip, bu iðrenç durum karþýsýnda bir þey yapamamanýn çaresizliðiyle birbirlerine bakýyorlar.
Gazeteyi alan genç, spor sayfasýndan baþlýyor okumaya. Ýlk sayfadaki sürmanþet dikkatimi çekiyor: ‘’AB’ye BÝR ADIM DAHA YAKLAÞTIK’’...
Vapurun motor sesi kesiliyor. Herkes ayný anda ayaða kalkýp kapýya yöneliyor. Gazeteyi alan genç, katlayýp adama iade ediyor. Kapýnýn aðzýnda oluþan kalabalýðýn çekilmesi için bir süre bekliyorum. Biriken kalabalýk birbirini ezercesine çýkmaya çalýþýyor. Vapur iskeleye yanaþýrken dýþarý çýkýp, uzun, dar ve dik merdivenden inen kalabalýða bakýyorum. Herkes önündekini çiðnemek istercesine iniyor merdivenden.
Sevgililerin kavgasý devam ediyor, bankacý grup piknik yerini kararlaþtýrmaya çalýþýyor, yanýmda oturan genç tökezleyerek iniyor, öteki iki genç birbirlerine el þakasý yapýyor, herkes ayný anda konuþmaya devam ediyor ve hep beraber ‘’BÝR ADIM DAHA YAKLAÞIYORUZ AB’ye’’...

LOKMAN ZOR

.Eleþtiriler & Yorumlar

:: Yaþayan bir vapur günü..
Gönderen: Serpil Baþol / Bir deniz þehri...
21 Nisan 2004
Merhaba, Öykünüzü okurken içinde buldum kendimi..Yaþayan bir öykü bu..Çok güzeldi.. Sevgiler...




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn toplumcu kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Yaþamýn Aydýnlýk Yüzü
Bir Mum Daha Söndü Özgürlüðe; Yanarak ve Eriyerek
Vapur Hikayeleri II

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Yalnýz Balýkçý
Çobanýn Büyüsü
Ýnsanýn Serveti
Kaçtýðým Yer: Kendim
Kýyamet Mektubu
Önemsiz Bir Soru Ya da Ölmek
Sipil Üçlemesi II
Sipil Üçlemesi I
Sipil Üçlemesi III

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Son Baharým Sensin [Deneme]
Tiyatro Oyunu Eleþtirisi [Eleþtiri]
Su Damlasý ve Çocuk [Eleþtiri]
Eleþtiri [Eleþtiri]
Makale [Ýnceleme]
Söyleþi [Ýnceleme]


LOKMAN ZOR kimdir?

ÜÇÜNÜ TEKÝL KÝÞÝNÝN ÝÇ DÜNYASININ YAZARI

Etkilendiði Yazarlar:
-


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © LOKMAN ZOR, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.