..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Yaþamak bir aðaç gibi tek ve hür / Ve bir orman gibi kardeþçesine...
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Gülmece (Mizah) > Cengiz Arabacý




20 Nisan 2004
Ýstanbul'a Giiiiiiiiiit!  
Cengiz Arabacý
Anneannem beni tartaklayarak "Ýstanbul'a git" diye haykýrýyordu ve o sýrada ben bir "Garfield" kostümü giymiþtim ve Bursa'da Uludað yolundaki "Ulu Çýnar"a çiþimi yapýyordum.


:BFIB:
Yataðýmdan ilk kez fýrlayarak kalktým. Hiç daha önce karabasan görmemiþtim. Doðrusu böyle bir þey beklemiyordum. Kalbimin çarpýntýsý, kulaklarýma vuruyordu. Anneannem beni tartaklayarak "Ýstanbul'a git" diye haykýrýyordu ve o sýrada ben bir "Garfield" kostümü giymiþtim ve Bursa'da Uludað yolundaki "Ulu Çýnar"a çiþimi yapýyordum. Aniden ortaya anneannem çýktý ve tek söylediði "Ýstanbul'a git oldu".

Doðrusu buraya kadar küçükken kötü bir anneannenin torununa yaptýðý zulmün bilinçaltýndan hortlamasý diye yorumlayabilirsiniz. Saçmalamayýn. Caným anneannem, nasýl özledim onu bilemezsiniz. Aslýnda gerçek anneannem bile deðildi. Annem küçükken amcasýna evlatlýk olarak gittiði için ona da anneanne diyerek büyüdüm. Bu gerçeði ise, "neden bütün çocuklarýn tek anneannesi varken benim iki tane var" sorusunu 19 yaþýnda kendimi sorduðumda buldum. Biliyorum bunu biraz geç fark ettim ama insan durup dururken de bu tip þeyleri sorgulamýyor ki.

Bütün çocukluðum onun yanýnda geçmiþti. Annemle babam evlendikten ve ablam doðduktan sonra anneannemlerin evinin yanýna taþýnýnca aslýnda bu kaçýnýlmaz olmuþtu. Benim ve ablamýn yerinin anneannemin gözünde ayrý bir yeri olduðunu anlamak için “büyük” olmanýz gerekmiyordu. Bunu daha 5-6 yaþlarýnda bile anlayabiliyorduk. Her torun sahibi yaþlý gibi o da sýk sýk bize hediyeler getirirdi. Ama ona olan kuvvetli sevgimizin bununla bir ilgisi yoktu. Çünkü onda baþka bir þey vardý. Bizi gördüðünde kýrýþýk göz kapaklarýnýn altýnda parlayan gözleri bunu ele veriyordu. Pehlivanlara taþ çýkarýrcasýna ensemden yakalayýp bir kez daha ýslak ýslak öpmesini ne kadar çok isterdim. Ya da eskimiþ pamuk ellerinin üzerinde iyice belirginleþen damarlarýyla oynamayý. Astým yüzünden ölünceye kadar o kadar çok aný býraktý ki aklýmda size bir kaçýný anlatýp onu daha iyi tanýmanýzý isterdim. Ya da keþke mutluluk, sevgi ve hasretle karýþýk bakabilen yorgun gözlerini bir kez olsun görebilseydiniz benim bir þey anlatmama gerek kalmazdý. Ama onu ilk kez rüyamda bu haliyle görmüþtüm. Bu kez biraz endiþeli ve üzgün görünüyordu.

Arkadaþlarým arasýnda "Kýçý Açýk Yatan Amip" lakabýný hak edecek kadar tuhaf rüya gördüm. Bölünerek çoðalabildiðim bir rüyadan sonra bana bu lakabý uygun görmüþlerdi. Ama, siz bana kýsaca KAYA diyebilirsiniz. Tamam, aslýnda gerçek adým Kaya ama inanýn bu lakabý hak edecek o kadar çok garip rüya gördüm ki, emin olun hepsinin tek bir açýklamasý olabilir: Kýçým Açýk Kalmýþ! Bu gördüðüm rüyanýn da aslýnda onlardan biri olduðunu söyleyebilirim, ama sonunda anneannemin ortaya çýktýðý ana kadar. Bu güzel bir rüyadan uyanýp devamýný görmek için tekrar gözlerinizi yumduðunuz gibi bir rüyaydý da diyebilirim, uykunuzu kaçýran karabasanlardan biri de diyebilirim. Ama benim yaptýðým ikisi de olmadý. Hemen Ýstanbul'da yaþayan ablamý aradým.

Elbette sabahýn üçünde gelen bir telefon ablamý oldukça telaþlandýrmýþtý. Sesindeki titrek ton bunu hemen belli etmiþti. Aslýnda bunun bizim ailenin kadýnlarýnýn genel bir özelliði diyebiliriz. Derin uyku anýnda dýþardan gelen en ufak bir iletiþim çabasý, ister telefon olsun, ister yumuþak bir sesle uyandýrma çabasý olsun, ister nazik bir dokunuþ olsun, tepki her zaman fal taþý gibi açýlan gözler ve onu takip eden sýçrayýþ olmuþtur. Bu durumu bildiðim için benim konuþmaya baþlamam daha çok onun telaþýný dindiriciyi nitelikteydi, ama gene de onu sakinleþtirmem ve konuya girebilmem 8-9 dakikamý aldý:

- Abla meraba naber?
- Kaya noldu, biþey mi var, hasta mý oldun, hýrsýz mý girdi, yoksa eve hýrsýz girdi de sen onu saldýrýp öldürdün mü? Ay ay yoksa o mu seni öldürdü, ay söylesene nolduðunu çatlatmasana beni
- Aman abla saçmalama, hiç elimi kana boyar mýyým, hýrsýz tanýdýk çýktý da içerde þimdi tavla oynuyoruz.
- Neaa! hemen kovala herifi evden, öyle serserilerle arkadaþlýk mý olur, kovala hemen ibnatoru.
- Yaa abla dur iki dakka, yok gelen giden. Dinle iki dakka, çok tuhaf bi rüya gördüm, uykum kaçtý, bende seni arayým dedim.
- Ne gördün?
- Garfield kostümü içindeyken tek ayaðýmý havaya kaldýrýp Bursadaki Ulu Çýnar'a iþerken birden anneannem beliriyo ve bana "Ýstanbul'a git" diyodu.
-.........
- Vala bak
-Kýçýn açýk kalmýþ!
- Yaa ama bir görseydin anneannemin bakýþlarýný, böyle kalbimin üstünden Dünya Sempatik Þiþmanlar 100 finalisti geçmiþ gibi oldu. Böyle bi içim parçalandý. Ben de acaba sana mý biþey oldu diye evham yaptým da aradým
- Aslýnda biþey olmadý.
- Emin misin?
- Hý hý
-Biþey olmuþ
- Yok, önemli biþey olmadý

Ýþte týkandýðýnýz an. Karþýnýzdaki size biþey olmadýðýný söyler ama siz hal ve tavýrlarýndan aslýnda bir þey olduðunu anlarsýnýz. Aslýnda karþýnýzdaki bunu isteyerek yapar ve siz gerçeði öðreninceye kadar karþýsýnda acý çekerken o bunun tadýný çýkarýr. Gerçeði öðrenmek ise size 10 dakika ile 1 hafta süresince yapacaðýnýz tehdit, rüþvet veya duygu sömürüsünün þiddetine baðlýdýr. Ama öðrendiðinizde bunun için mi bu kadar uðraþmýþým mý demekten baþka seçenek te yoktur. Unutmayýn, ne kadar uðraþýrsanýz, o kadar boktan bir þey öðrenirseniz. Neyse, 10 dakika sonra….

-Yaa abla valla öyle demek istemedim ama sen de adam gibi anlat ne olduðunu.
- Yaa tabii once “ölümü gör anlatmazsan” diye tehdit et, þimdi de ilkokul 3. sýnýftaki sevgilimi kocama anlatmakla tehdit et.
-Tamaaaam, tamam. Eþþeðim ben, ha tamam mý? Eþþeeeek. Þimdi noooolur söyle bana ne olduðunu. Noooolur, nooooolur, noooooolur.
- Tamam tamam kes anýrmayý, þimdi bütün komþularýný uyandýracaksýn. Dediðim gibi önemli bir þey deðil. Biliyosun 1 ay önce çantamý çaldýrdým ve bugün anneannemin ölmeden önce bana emanet ettiði yüzüðünün de o çantada olduðunu fark ettim. Bunu fark edince ayný sana olduðu gibi, kalbim mengene de sýkýþtýrýlmýþ gibi oldu. Sen de rüyandan bahsedince yine o geldi aklýma.
- Bu muydu yani
- Sana önemli bi þey olmadýðýný söylemiþtim. Neyse bak ne diyorum, yarýn günü birlik Ankara’ya gelmem gerekiyor.
- Aaaaaa, süper
- Aslýnda sana sürpriz yapacaktým ama dayanamadým, neden sen de benimle dönmüyorsun? Bir iki gün gezeriz Ýstanbul Þöyle abla-kardeþ.
- Valla süper olur.

Aslýnda ablamla olan iliþkimi iki evreye ayýra biliriz: Tom ve Jerry evresi; kimi zaman þiddet dolu ama çoðu zaman eðlenceli ve Tom Sawyer ve Huckleberry Finn evresi çoðu zaman eðleceli ve dayanýþma içinde. Eminim bu durum bi çok abla-kardeþ için tanýdýk gelmiþtir.

Bu Ýstanbul fikri oldukça hoþuma gitmiþti. Ablam kýsa sure içinde Ankara’daki iþlerini bitirdikten sonra onunla buluþtum. Bir süre laflamak için bir cafeye oturup otobüs saatinin gelmesini beklemeye oturduk. Ablama o çok sevdiði Irish-café’yi ýsmarlamama raðmen yüzündeki kara bulutlarý daðýtamamýþtým. Her ne kadar belli etmemeye çalýþsa da yüzüðü kaybetmiþ olmak belli ki onu gerçekten çok üzmüþtü. Yeni boþanmýþ kadýnlar gibi zaman zaman parmaðýndaki yüzük yerinin býraktýðý izi yoklarken onu bir kaç defa yakaladým. Bu yüzden bu konuyu açýp da tekrar onu üzmek istemedim.

Ve otobüs hareket etti. Bir süre en son ne zaman ablamla beraber yolculuk ettiðimizi düþündüm, yetmedi düþündürdüm, o da hatýrlayamadý. Ama yolculuklarda zamaný geçirmek için oynadýðýmýz küçük oyunlar aklýmýza geldi. Kýþýn buðulu cama parmaðýnýzý hafifçe deðdirip, arabanýn titreþimi ile ortaya çýkan þekli bir þeye benzetmece, yumruk izi ile camda yürümüþ bebek izi çýkarmaca, son harfi ile kelime bulmaca, saçlý kafayý koltuk altýna sokup rahatsýz etmece falan. Bu kez daha deðiþik bir þeyler oynayalým dedik ve adýnda özel isim geçen film isimlere bulmaca oynamaya baþladýk.

- Good Will Hunting
-Yetenekli Bay Ripley
- Ýnek Þaban
- Atla gel Þaban
- Oooo, o sayýlmaz, o devam filmi sayýlýr bi kere
- Niyemiþ caným, Ýnek Þaban 2 deðil ki bu..
- Yok kardeþim saymýyorum, mýzýk..

Aradan beþ saat geçti….

- Abla, pssst abla kalk kýzým uyan geldik bak Ýstanbul'a
- SEZERCÝK ASLAN PARÇASI!!!
- Hiaaa! Allah seni kahretmesin emi, ödüm koptu, ne baarýyon kýzým be. Rezil olduk, otobüste herkes bize bakýyo. Oyunu bitirdik di hani hem o sayýlmaz, ben daha önce Sezercik Köprüaltý Çocuðu'nu söylemiþtim, seri filmi sayýlýr
- Ay ne biliim, rüyamda yarýþmadaymýþýz da, içinde özel isim geçen bi film söylemem gerekiyodu, söylemek istiyorum ama sesim çýkmýyo, sonra bi baktým sen aðzýmý kapýyosun, elini ýsýrdým ve cevabý haykýrdým
- Haykýrdýðýnýn farkýndayým, kulaðým hala çýnlýyo.
- Buyur abla bi þey mi istemiþtim!
- Haa, bi adet Sezercik istemiþtim
- Efendim abla
- Yok kardeþim bi þey istedim alla alla, hadi Kaya hareketlenin gidiyoz....
.......................
Dedi ve ben bi anda kendimi elimde ablamýn ve benim bavulum, ortalýkta ablamý ararken buldum.

- Abi taþýyalým mý?
- Abi abi be taþýyalým mý?
- Abi 500.000 be abi, hadi be.
- Yok abicim ben taþýrým
- Abi biz taþýrdýk be abi, taksiye kadar biz götürelim be abi
- Yok lan gidin allaamýnasabirin, Ablaaaa! Ablaaaaa! Nerde bu kýz ya?
- Abi sarýþýn bi kýz mýydý?
- Ha evet nerde gördün?
- Az önce Madik Kazým'ýn adamlarý ilaçlý mendille bayýltýp götürdüler.
- NEEA, nassý, nassý götürüyolar olum, nassý, ne diyon sen, Pandik Kazým kim beee?
- Dur abi býrak kolumu, acýyo, 5.000.000 ver nereye götürdüklerini söyleyeyim, ayrýca adý Madik Kazým
- 4.000.000
- 10.000.000 oldu abi
- Tamam ulan al, söyle bakiim nereye götürüyolar
- Abi terminalin aþaðý taraflarýnda gecekondu mahallesi vardýr, orda Madik Kazým'ýn bi deposu vardýr, oraya götürürler
- Tamam, tamam sakinim ben hemen Ablamý bulmaya giderim, yoldayken de polise haber veririm.

     Bok sakindim, kalbim kýçýmda atýyodu. Ben hani þu “Ankara hem düzenli hem güvenli þehir, Ankara þahane bir þehir” bahanesiyle Ýstanbul’dan korkup da sadece gezmeyi tercih eden kesimin insanlarýndaným. Benim gibilerden bolca Ankara’da bulabilirsiniz. Sýrf her gün gazetelerde, televizyonlarda gördüðüm kaostan ve tehlikeden kaçmak için Ýstanbul’dan hep uzak durdum ama iþte o beni yakalamýþtý, hem de tam can evimden.
- Nasýl, ne þekil gidiyon oraya, nasýl bulursun orayý, ha?
- Abi, ben götüreyim seni istiyosanýz? Yanlýz 50 kaðýdýnýzý alýrým!
- 45.000.000
- 100.000.000 oldu abi, oralarý da benden iyi bilen yoktur, siz bilirsiniz.
- Ulan adi velet, tamam, bi dakka Ablamýn telefonu çalýyo........Hah, þimdi sýçtým, eniþte arýyo, ne dicez þimdi
- Açma abi
- Olur mu lan kýllandýrmayalým eniþteyi de bi sorun çýkmasýn.... Öhm, Aloo,...... ben Kaya....... Ýyilik eniþte, senden naber.............
- Pþþt, abi ver parayý da bi yandan gidelim yavaþ yavaþ
- (ulan velet al bakalým parayý, hemen götür bizi depoya) Ablam mý? Gelir þimdi, lavaboya gitti herhalde.....
- Abi burda 80 var
- Ulan pezevenk altý üstü bi yol gösterecen, 100 milyon olurmu be?....... Ha, yok Eniþte sana demedim....... Ne yolu eniþte, biz yolumuzu bilmez miyiz, ama iþte benim bi arkadaþýma uðramam gerekiyo ama adresi çok iyi bilmiyom.... (Al lan paranýn geri kalaný, hadi düþ yola).... Yok be eniþtem hiç kaybolur muyuz, ablam da gelir þimdi zaten.... Amma yaptýn eniþte hiç 100 milyona yol tarif edilir mi? Ben 100 milyon demedim sana öyle gelmiþtir. Ben gelince arattýrýrým....Yok be eniþtem bekleme hatta, çok yazar þimdi sana.... Yok gerek yok..... Hayýr eniþte gelmene gerek yok...... Aman sakýn, neyse eniþte telefonaun þarjý bit....
Ýki saat sonra buradaymýþ, sýçtýk, hadi hemen götür ben þu herife. Ya da dur önce polise haber verelim, eee adresi bilmiyom, polisi nereye göndericez
- Ben tarif ederim abi
- Haa iyi
     
     Velet önde ben arkada 1 saat 15 dakikalýk labirentte peynirini arayan fare yolculuðundan sonra…
- Ýþte abi burasý
- Tamam, defol git þimdi
     
Veledi gönderdikten sonra, bir sure polisin gelmesini beklemenin en doðrusu olacaðýný düþünerek depo çevresinde çakal turlarý attým. Ama etrafta hiç bir hareket ya da ses algýlamayýnca, amerikan filmlerinin en önemli kliþelerinden birini tekrarlayarak içeri girmeye karar verdim. “Ýnanýrsan baþarýrsýn”. Ýçeri Mel Gibson gibi kendimden emin girecem, Bruce Willis gibi kendimden emin pazarlýk edicem ve Pierce Brosnan gibi kýzý alýp çýkýcam. Hepsi bu kadar.

- (TAK TAK TAK)
- Kimsiniz?
- Iýýýý, ben az önce kaçýrdýðýnýz kýzýn kardeþiyim, sizinle anlaþmak istiyorum
- Ýçeri gel
................
- Selamünaleyküm
- Meraba, adým Kaya, Siz de Madik Kazým olmalýsýnýz efendim. (Tü, Allah belamý vermesin, Mel Gibson ve Bruce Willis beni görse aðýzlarýyla bile gülmezler)
- Evet koçum, benim
- Sizi kardeþimi hemen býrakmanýz için uyarmaya geldik, hemen býrakmazsanýz zatýaliniz polislerle çok uðraþacaksýnýz demektir. (kendimden emin ha, þu halime bak, ayazda kalmýþ bekçi çükü gibi sündüm kaldým)
- Vaaay, delikanlýymýþsýn ama hangi kýzdan bahsettiðinizi anlayamadým
     
Ýþte tam o anda gözüme bir þey takýldý, masanýn üzerinde duran bir kesenin en üstündeki bir yüzük, hatýrasý olan ince gümüþ bir yüzük, anneannemin parmaðýndaki zarafetini kaybetmemiþ o yüzük, bulmuþtum onu. Sonra yaptýðým hareket tamaman refleksti. Avucumu yüzük kesesinin üzerine vurup:

- Þþþþ, bana bakýn siz, durumu anlamadýnýz galiba size hemen kýzý býrakýn diyorum
- Bak koçum sen durumu çok iyi anlamadýn herhalde, bir depoda tek baþýnasýn ve biz 10 kiþiyiz, hatta etrafta hala siren sesi yok, oysa karakol iki sokak aþaðýda, hala anlamadýn di mi? Ha Ha Ha, Çocuklar baþlayýn.
- (TOCK) (TOCK) Ah
- Abi üstlerinden bayaa eþya ve para çýktý, bu Piç Sülo hakkaten iyi rol kesiyo, helal olsun. Napalým bunu abi
...............
- Kaya ? Kaya iyi misin?
- Anam anam, nerdeyim ben? Abla, abla sen buradasýn ve Ýyisin. Kurtarmýþým seni yani
- Sen ne diyosun paþam, Otobüsten inince lavaboya gittim, orda da bi arkadaþýmla karþýlaþtým, iki dakka lafladýk, ama döndüðümde eþyalar ve sen ortada yoktun. Yarým saat seni aradým etrafta. Daha sonra çocuðun biri senin terminal çöplüðünde olduðunu söyledi ve kayboldu. Oraya gittiðimde de baygýn bi þekilde seni çöplükte çýrýlçýplak buldum, hemen ambulansý aradým sonra da iþte buradasýn.

Nedense birden küçükken seyrettiðim bi çizgi filmden bir sahne aklýma geldi. Galiba Tom ve Jerry idi. Jerry bin türlü numarayla Tom’u hasta olduðunu ikna ediyordu ve onu iyileþtirme ayaðýna çeþit çeþit iþkenceler uyguluyordu. Tom durumu anladýðýnda büyük bir þaþkýnlýkla aynaya bakýyor ve aynadaki görüntüsü deðiþerek bir eþeðe dönüþüyordu ve altta “Jackass” yazýyordu. Sanýrým yüzümdeki ifade de bundan farklý deðildi. Tam bu anda avucumda bi acý hissettim. Saatlerce yumruðumu sýkmýþ olmalýydým. Yavaþ yavaþ açtýðýmda derin bir yüzük izi, avucumun tam ortasýnda ise anneannemin yüzüðünü gördüm. Sonra ablama baktým. Onda gördüðüm çok tanýdýk bir ifadeydi. Anneannemin mutluluk, sevgi ve hasretle karýþýk bakabilen gözleri. Ablamý hiç o kadar mutlu görmemiþtim.

Bu olaylar nasýl oldu da benim baþýma geldi, nasýl bu iþlere bulaþtým bilmiyorum. Anneannemin bu olanlarda bir payý var mýydý, onu da bilmiyorum. Ama eminim ablamýn bu mutluluðu onun ruhuna kadar gitmiþtir. Benim ödülüm ise anneannemin mutluluk, sevgi ve hasretle karýþýk bakabilen gözlerini bir kez daha görmek olmuþtu.







Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn gülmece (mizah) kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Böcük
Bir Issýz Adaya Düþseniz Yanýnýza Alacaðýnýz Üç Bakan
Ak Kreþ
Neden Ben Allahým, Neden?
Satan Satana
500 Milyar Gitti Gider
Lütfullah'ýn Hakký Üçtür
Baþracon
Bono Beni!
Fotosentez

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Oyun Bitti! Tekrar Oyna?
Kabus
Bitkisel Hayat
45 Dakika
Söz
Nerdeyim?


Cengiz Arabacý kimdir?

Okur - Yazarým, Yazarým - Okursun, Yazarsýn - Okurum, Okursan - Yazarým.

Etkilendiði Yazarlar:
Atilla Atalay, Aziz Nesin, Alain Paris, Amin Maalouf,


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Cengiz Arabacý, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.