..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
"Bazen bir mýsra yaþamý deðiþtirir." -Kafka
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Ýnceleme > Sanat ve Sanatçýlar > LOKMAN ZOR




21 Nisan 2004
Makale  
TÜRK TÝYATROSU'NUN GEÇÝÞ KÖPRÜSÜ: "ÞAÝR EVLENMESÝ"

LOKMAN ZOR


Türk Tiyatrosu'nun Ýlk Oyunu Kabul Edilen "Þair Evlenmesi" ile Ýlgili Bir Makale


:ABBAH:
TÜRK TÝYATROSU'NUN GEÇÝÞ KÖPRÜSÜ: "ÞAÝR EVLENMESÝ"



Özellikle 18. yüzyýldan itibaren Avrupa’da görülen teknik ilerleme ve yeni buluþlar, toplumsal hayata süratle girerek Avrupa devletlerinin her alanda güçlenmesini saðladý. Bu güç, yenilikleri takip edemeyen Osmanlý Ýmparatorluðu aleyhine geliþen bir tehdit unsuru oldu. Siyasi, iktisadi ve askeri alanda hýzla zayýflayýp güç kaybeden Osmanlý imparatorluðu, batýnýn etkisi ve baskýsý altýna girmeye baþladý. Ýmparatorluðun bu baskýya karþý direniþinin ancak, batýya yönelip batý sistem ve yöntemlerini kullanmasýyla mümkün olacaðý düþüncesi oluþtu.

1839’da ilan edilen Tanzimat Fermaný’yla Osmanlý Devleti tamamen batýya açýlmýþ oldu. Yapýlan reformlarla, her alanda bir yenileþme ve geliþme çalýþmasý baþlatýlýp, batýlýlaþma gayretine giriþildi. Ancak bu gayret; giyim kuþamda deðiþiklik yapýlmasý, yabancý dil eðitimine önem verilmesi, Avrupa’ya öðrenci gönderilmesi, batýdan teknisyen ve subay getirtilmesi gibi sosyal hayata yönelik uygulamalarla biçimsel ve yüzeysel kaldý.

Siyasi, iktisadi ve endüstriyel alanda çok etkin olmayan bu biçimsel deðiþim, sosyal hayatýn bir parçasý olan sanatý da etkisi altýna aldý. Bu dönemde öðrenim için batýya gönderilen öðrenciler, yurda döndükten sonra ortaya koyduklarý çalýþmalarla söz konusu yöneliþ ve geliþimin sanatsal boyutunu ifade etmiþ oldular. Avrupa’da görüp öðrendikleri birçok yeni þeyi Osmanlý’ya taþýyarak ilk temsilciliðini yaptýlar.

Türk Tiyatro Edebiyatý’nýn ortaya çýkýþý da bu dönemde olmuþtur. Yabancý dil, ekonomi ve maliye öðrenimi görmek üzere Paris’e gönderilen, yurda dönüþünde Agah Efendi ile birlikte “Tercüman-ý Ahval” adlý ilk özel gazeteyi çýkaran Ýbrahim Þinasi’nin gazetede yayýnladýðý “Þair Evlenmesi”, yazýlý ilk Türk oyunu olarak kabul edilir.

Þinasi’den önce çeþitli dönemlerde tiyatro oyunu yazma giriþimlerinin olduðu da iddia edilmektedir. III.Selim döneminde Ýskerleç adýnda kimliði tam bilinmeyen birinin yazdýðý, “Vakayi-i Acibe ve Havadis-i Garibe-i Kefþger Ahmed” adlý oyun, ilk Türk Tiyatro yapýtý olarak ileri sürülmektedir.1 Bunun dýþýnda, Abdülhak Hamit’in babasý Hayrullah Efendi’nin Þinasi’den on beþ yýl kadar önce “Hikaye-i Ýbrahim Gülþeni” adýnda romanla tiyatro arasý bir eser meydana getirmiþ olmasýna raðmen bu eseri yayýnlamadýðý iddia edilmektedir.2 Ýskerleç’in Türk olduðu hakkýnda kesin bilgi bulunmamasýnýn yaný sýra “Hikaye-i Ýbrahim Gülþeni”nin niteliðinin farklýlýðý ve yayýnlanmamýþ olmasý, “Þair Evlenmesi”ni tartýþmasýz ilk Türk Tiyatro yapýtý kýlmaktadýr. “Bir Perdelik Komedi” denilen ve öyle bilinen “Þair Evlenmesi”, ilk önce iki perde olarak yazýlmýþ, Tercüman-ý Ahval’in 2-3-4 ve 5. sayýlarýnda bir perde olarak yayýnlanmýþtýr. Hicri 1277 (1860) tarihli basýlý metinde Þinasi’nin þöyle bir hatýrlatmasý yer alýyor:”Bu oyun iki fasýl olarak 1275 tarihinde tiyatro için tertip olunmuþtu. Sonradan birinci faslýnýn kaldýrýlmasý lazým geldi.”yaný sýra “Hikaye-i Ýbrahim Gülþeni”nin niteliðinin farklýlýðý ve yayýnlanmamýþ olmasý, “Þair Evlenmesi”ni tartýþmasýz ilk Türk Tiyatro yapýtý kýlmaktadýr. “Bir Perdelik Komedi” denilen ve öyle bilinen “Þair Evlenmesi”, ilk önce iki perde olarak yazýlmýþ, Tercüman-ý Ahval’in 2-3-4 ve 5. sayýlarýnda bir perde olarak yayýnlanmýþtýr. Hicri 1277 (1860) tarihli basýlý metinde Þinasi’nin þöyle bir hatýrlatmasý yer alýyor:”Bu oyun iki fasýl olarak 1275 tarihinde tiyatro için tertip olunmuþtu. Sonradan birinci faslýnýn kaldýrýlmasý lazým geldi.” 3

Fransýz Tiyatrosu’nu yerinde görüp batý tiyatrosunu yakýndan tanýyan Þinasi, “Þair Evlenmesi”nden baþka tiyatro yapýtý vermemiþtir. Batýlý anlayýþtaki tiyatroyu Türk gelenek ve kiþilerine uydurmasý ve baþka eser vermemesi, onun bu alanda bir örnek ortaya koymak istemesine baðlanabilir.4

Bir Töre Komedyasý özelliði taþýyan “Þair Evlenmesi”, görücü usulüyle evliliðin sakýncalarýný konu almaktadýr. Batýlý tutum ve davranýþý, kýlýk ve kýyafetiyle pek sevilmeyen, eðitimli olmasýna raðmen saf bir yapýya sahip Þair Müþtak Bey, sevdiði Kumru Haným’la, kýlavuz ve yenge hanýmlar aracýlýðýyla evlenmiþtir. Nikah sonrasýnda kendisiyle evlendirilen kiþinin, Kumru Haným’ýn çirkin ve yaþlý ablasý Sakine Haným olduðunu görünce önce bayýlýr sonra itiraz eder. Mahallelinin de iþe karýþmasýyla baþýna gelenleri kabul etme mecburiyetinde kalan Müþtak Bey’in imdadýna arkadaþý Hikmet Bey yetiþir. Hikmet Bey’in mahalle imamýna verdiði rüþvetle olay çözülür, yapýlan hile sonuçsuz kalýr.

Batý tarzýnda yazýlmasýna karþýn Geleneksel Türk Tiyatrosu’nun da etkisini taþýyan “Þair Evlenmesi”, eski ile yeni, doðu ile batý arasýnda bir köprü olma niteliðine sahiptir.

Oyunun malzemesi, döneme göre oldukça güncel, yerel ve gerçektir. Halktan seçilmiþ oyun kiþileri, halkýn diliyle konuþturularak Türk toplumuna ait töresel bir uygulamanýn eleþtirisi yapýlmýþtýr. Bu yönüyle dikkat çeken oyun, Þinasi’nin, batý tiyatrosunu sadece teknik anlamda örnek aldýðýný göstermektedir.

Þinasi, bu yeni tekniði Türk Tiyatrosu’na sokabilmek için, Türk toplumuna ve seyircisine yabancý olmayan bir konuyu alýþkýn olunan oyun kiþileri aracýlýðýyla ele almýþtýr.

Dönemin toplumsal hayatýný baþarýlý bir þekilde ortaya koyan “Þair Evlenmesi”, bu yönüyle dikkat çekicidir. Oyun kiþileri, gerçek hayattan koparýlmýþçasýna ustaca donatýlmýþtýr. Üstelik bu uygulama esnasýnda, toplumsal yapý ve statünün de göz önünde bulundurulmasý, ortaya oldukça renkli kiþilikler çýkarmýþtýr.

Oyunun kahramaný Müþtak Bey, yüzeysel bir batýlýlaþma hareketi içerisinde olan Osmanlý Devleti’nin gerçek yüzünü gösterir niteliktedir. Eðitimli olmasýna karþýn töre halini almýþ yanlýþ bir uygulamayý devam ettirmesi ve cahil halk tarafýndan hile yoluyla kandýrýlabilecek kadar saf bir yapýya sahip olmasý, Osmanlý’nýn batýlýlaþma adýna giriþtiði cýlýz gayretin baþarýsýzlýðýný gösterir. Zira, Müþtak Bey, gerek kýyafeti, gerek tutumu, gerekse düþünceleri itibariyle tam bir aydýndýr. Ayný durum Hikmet Bey için de geçerlidir. Müþtak Bey’in batýlý düþüncelerle yetiþmiþ eðitimli biri olmasýna raðmen sakýncalý bir töreyi devam ettirmek suretiyle yaptýðý hatayý, Hikmet Bey de mahalle imamýna verdiði rüþvetle tekrarlýyor. Birer aydýn olarak içinde bulunduklarý bozuk düzeni deðiþtirmek yerine o düzenin bir parçasý olmalarý, aldýklarý eðitimin yetersizliðini gösteriyor.

“Þair Evlenmesi”nin hemen bütün oyun kiþileri, Geleneksel Türk Tiyatrosu’nun kalýplaþmýþ kiþilerini hatýrlatmaktadýr. Yazarýn bunu geleneksel tiyatrodan etkilenerek, bu yeni tiyatro tekniðinin benimsenmesi adýna bilinçli bir þekilde yaptýðý tartýþmasýzdýr. Zira bu uygulama, rastlantý sayýlamayacak kadar büyük bir ustalýkla yapýlmýþ her oyun kiþisi renklendirilip donatýlmýþtýr. O zamana kadar, Karagöz perdesinde birer hayal olarak yaþayan ve yabancý seslerle konuþan, Ortaoyununda belirli kalýplar içinde kalan insanlar normal ölçü, ses ve davranýþlara kavuþturulmuþtur.5

Oyun kiþilerinin, geleneksel tiyatromuzda olduðu gibi geçmiþleri ve gelecekleri verilmemiþ, kiþilikleri belli bir zamana oturtulmamýþtýr. Duraðan ve deðiþmez özelliklere sahip bu kiþiler, belli durumlar karþýsýnda, o duruma yönelik kendilerinden beklenebilecek en uygun davranýþý gösterecek niteliktedirler. Kusur ve zaaflarýyla öne çýkan, kendi istemlerini kullanamayan, toplum içinde anlam taþýyan ya da iliþkilerini belirleyen özellikleri sayesinde seyirci tarafýndan kolayca tanýnabilecek kiþilerdir bunlar.*

Oyunun saf ve þaþkýn aþýðý Müþtak Bey’in, duvaðý açýp çirkin ve yaþlý Sakine Haným’ý karþýsýnda görünce bayýlmasý, tam bir din taciri imam Ebullaklakatül-enfi’nin kiþisel çýkarý doðrultusunda aðýz deðiþtirmesi, uyanýk ve bilgiç Hikmet Bey’in rüþvet verip arkadaþýný kurtararak nasihat etmesi, cahil ve kiþiliksiz Batak Ese ile Atak Köse’nin, imamýn her söylediðini kabul edip onaylamalarý, her þeye baþ sallayan mahallelinin kitle psikolojisiyle hareket etmesi onlarýn tipik özelliklerinin doðal bir sonucudur.

Bu noktadan hareketle, “Þair Evlenmesi”nin oyun kiþileri ile Geleneksel Türk Tiyatrosu’ndaki tipler arasýnda bir bað kurmak mümkündür: Birbirini seven Müþtak ile Kumru’ya geleneksel tiyatromuzun Çelebi ve Zennesi gözü ile bakýlabilir.6 Özellikle Müþtak, yaþadýðý aþk, þaþkýnlýk ve çaresizlikle iyi çizilmiþ bir Çelebi örneðidir. Ayný zamanda Hikmet’le aralarýndaki iliþki faklýlýklar taþýmasýna karþýn tipik bir Hacivat- Karagöz iliþkisini andýrmaktadýr. Hikmet, uyanýk tavrýyla durumdan ders çýkarýp nasihat vermeye kalkan Hacivat’ý anýmsatýrken Müþtak, Karagöz’e benzer bir kiþilik sergiliyor.

Karagöz ve Ortaoyunu özelliði taþýyan konuþma örgüsünün yaratýlmasýnda büyük paya sahip iki oyun kiþisi Batak ese ve Atak Köse’nin konuþmalarýndaki diyalekt, Karagöz oyunlarýnýn Kayserili, Kastamonulu, Laz vs. tiplerinden yola çýkýldýðýný düþündürüyor. Mahalle halkýndan sayýlan bu kiþilerin durum ve davranýþlarý da Karagöz oyunlarýnýn mahallelisinden farklý deðildir.

Dönemin toplumsal yapýsýný yansýtacak þekilde seçilen oyun kiþileri son derece canlý ve gerçek çizilmiþ, oyun kýsa olmasýna raðmen tüm oyun kiþilerinin kimlikleri, nitelikleri ve kiþilikleri yeteri derecede verilmiþtir. Bu kiþiler arasýndaki konuþmalar da dikkat çekicidir. Karagöz oyunlarýnýn etkisini taþýyan konuþma örgüsü; kelime oyunlarý, söz komikleri ve konuþma yanlýþlarýyla desteklenmiþ, her oyun kiþisine kendi tipine uygun bir konuþma dili verilmiþtir. Oyunun sade dili ve anlatýmýn akýcýlýðý, Þinasi’nin dildeki ustalýðýný gösterecek kadar güzeldir.

Geleneksel tiyatronun aksine benzetmeci bir yapý sergileyen “Þair Evlenmesi”, serim-düðüm-çözüm düzleminde kurulmuþ bir olay dizisine sahiptir. “Fýkra” diye isimlendirilmiþ dokuz bölüme ayrýlan olaylar arasýnda sebep-sonuç iliþkisi vardýr. Yoðun bir çatýþmayla çözüme taþýnan olaylarýn sonucunda Hikmet Bey’in aðzýndan verilen mesaj çok açýktýr:

HÝKMET EFENDÝ – Ýþte, kendi menfaati için aþk ve muhabbet tellallýðýna kalkýþan kýlavuz kýsmýnýn sözüne itimat edenin hali budur.

...

HÝKMET EFENDÝ – Sen ve ýyalin birbirinizi her cihetle tanýdýðýnýz halde, evlenirken ne belalara uðradýn bakýndýk.

...

HÝKMET EFENDÝ – Ya birbirlerinin ahvalini asla bilmeyerek ev bark olanlarýn hali nasýl olur, var bundan kýyas eyle. 7

Toplumun en önemli kuruluþunun tesis edilmesinde töre adýyla yapýlan hatayý, eleþtirip yenilikçi bir bakýþ açýsýyla baþ kaldýran Þinasi, ortaya koyduðu bu kýsacýk oyunla Türk Tiyatrosu’nun seyrini deðiþtirmiþtir. Macar Türkolog Kunoþ, “Türk Halk Edebiyatý” adlý eserinde “.... Yalnýz rahmetli Þinasi Efendi, Þair Evlenmesi adlý bir komedisinde ulusal bir oyunun nasýl olacaðýný, büyük bir bilgi ile gösterdi. Þinasi Efendi’nin piyesinde halkýn Türk tipleri meydana çýktý, halkýn dili söylendi, halk deyimleri iþitildi, halk adetleri görüldü” diyerek “Þair Evlenmesi”nin önemini vurgulamaktadýr.

“Þair Evlenmesi”, Türk toplumuna ait töresel bir tem’i batý tiyatrosu kurgusu ile iþlemesine karþýn, kiþileri ile yakaladýðý geleneksel tavrý olaylara sindirmiþ ve böylece geleneksel tiyatromuzdan batý tiyatrosuna atýlan baþarýlý bir köprüyü oluþturmuþtur.8

LOKMAN ZOR

-------------------------------------------

1- Özdemir NUTKU, Dünya Tiyatro Tarihi I, Remzi Kitabevi, Ýstanbul-1985, s.362
2- Þemsettin KUTLU, “Þair Evlenmesi” Oyunu Önsözü, Remzi Kitabevi, Ýstanbul-1997, s.18
3- Ýbrahim Þinasi, Tercüman-ý Ahval, Fi evasýt-ý cemazielula 1277/1860
4- Özdemir NUTKU, A.g.e., s.362
5- Niyazi AKI, Türk Tiyatro Edebiyatý Tarihi I, Dergah Yayýnlarý, Ýstanbul-1989, s.62
*Bkz: Kiþiler ve Kiþileþtirme, Nurhan TEKEREK, Popüler Halk Tiyatrosu Geleneðimizden Çaðdaþ Oyunlarýmýza Yansýmalar, Kült. Bak. Yay., Ankara-2001, s.58
6- Sevinç SOKULLU, Türk Tiyatrosu’nda Komedya’nýn Evrimi, Kült. Bak. Yay., Ankara-1997, s.227
7- Ýbrahim ÞÝNASÝ, Güzel Yazýlar Kýsa Oyunlar, Türk Dil Kurumu Yay., Ankara-1996, s.16-17
8- Sevinç SOKULLU, A.g.e., s.227




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn Ýnceleme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Söyleþi

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Yalnýz Balýkçý [Öykü]
Yaþamýn Aydýnlýk Yüzü [Öykü]
Çobanýn Büyüsü [Öykü]
Ýnsanýn Serveti [Öykü]
Kaçtýðým Yer: Kendim [Öykü]
Vapur Hikayeleri I [Öykü]
Bir Mum Daha Söndü Özgürlüðe; Yanarak ve Eriyerek [Öykü]
Kýyamet Mektubu [Öykü]
Önemsiz Bir Soru Ya da Ölmek [Öykü]
Sipil Üçlemesi II [Öykü]


LOKMAN ZOR kimdir?

ÜÇÜNÜ TEKÝL KÝÞÝNÝN ÝÇ DÜNYASININ YAZARI

Etkilendiði Yazarlar:
-


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © LOKMAN ZOR, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.