..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Egoistlerin en güzel yaný baþkalarý hakkýnda konuþmuyor olmalarý. -Lucille S. Harper
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Aþk ve Romantizm > seyfullah ÇALIÞKAN




26 Mayýs 2004
Defolu Aþlar Sergisi - 1 -  
seyfullah ÇALIÞKAN
Ýliþkinin caným cicim bölümü bir kaþýk suda koparýlan fýrtýnalarla soðumaya baþladý. Esas oðlan kýzý artýk eskisi kadar þirin ve çekici bulmuyordu.


:BDCD:

Defolu Aþklar Sergisi -1-

Ýlk kez, bir aþký anlatmak için pýrýltýsýný tamamen yitirmiþ sözcüklerden cümleler kurmam gerek. Ýlk kez, tutkusuz, iddiasýz, kendi ateþinde bile ýsýnmakta zorluk çeken bir aþkýn masalýný anlatacaðým. Hatta ateþ yerine bir avuç köz diye söylemem gerek belki de. Masalýn giriþ bölümünde muhteþem bir ilkbahardan söz etmek kesinlikle mümkün deðil. Aslýnda mevsimin, ayýn, günün ne olduðunun tasvirine bile gerek yok.

Zaten istesem de, ne kadar allayýp pullasam da, ustaca cümleler kurgulayarak süslemeye çalýþsam da, yaþananlarýn sýradanlýðýný saklamayý beceremem. Ünlü filmlere, sokaklara düþmüþ þarkýlara, kitaplara özenmiþ bir aþk iþte. Çerden çöpten, derme çatma en kolayýndan ucuz bir senaryo, üç otuz paraya semt pazarýndan alýnmýþ defolu bir ceketti. Düðmeleri kopuk, bedeni dar, kollarý kýsa, ne kadar çekiþtirsen çekiþtir bir türlü insanýn üzerine oturmayan bir ceket. Ama yine de bütün aþklar gibi, erken zamanlarýnda, sevgililerin baþ harfleri ile baþlayan mýsralar vardý ve bunlar çok bildik bir þiire konu olacaktý.

Deneyeceðim ama bu aþký anlatmak kelimelere hakaret. Harcanacak emeðe ve özene haksýzlýk iþte. Sonuçta aþkýn bir fazlasý bir eksiði yaþama iliþkin bütün dengeleri bozamaz. Hiç yoktan iyidir ve fazla aþkýn göz çýkardýðý nerede görülmüþ? Pek çoklarý gibi boþ zaman eðlencesi, çekirdek çitlemek, vitrinlere bakarak sokaklarda gezmek gibi bir þeydi. Ýki ders arasý teneffüs gibi, çalýþma zamanýnýn içine serpiþtirilmiþ çay molasý türünden bir iliþkiydi iþte.

Onlar tutkuyu hiç tanýmadýlar. Esas oðlan kýzýn elini tuttu, hatta buluþtuklarýnda kucaklaþtýlar bile. Fakat kalp atýþlarý hýzlanmadý, heyecandan terlemediler ve durup dururken sözcükler boðazlarýnda düðümlenmedi. Sadece bütün aþýklar el el tutuþur ve sarýlýrlardý. Çünkü bütün filmlerde, bütün kitaplarda aþýklar böyle anlatýlýrdý.

Onlar da aþklarýný sýrdaþlarýna anlattýlar. Zaten fazlaca bir gizlisi saklýsý olacak bir durum da yoktu. Bütün cümlelerde “en azýndan” ya da “ hiç deðilse” gibi ölçüler kullandýlar. Dinleyenler ve onlarý tanýyanlar da “En azýndan kýz güzel. Oðlanýn eli ayaðý pek düzgün sayýlmaz ama hiç deðilse iþi gücü var. Az biraz okumuþ, ev bark sahibi bile olmuþ.” dediler. Hiç kimse bu iliþkinin yaldýzýný biraz kazýyýp altýna bakmayý da düþünmedi zaten . Bana göre ise Juliet zaten sümüklünün teki, Romeo da ciðeri beþ para etmez bir serseriydi.

Eðer biri çýkýp bana; “Ne diyorsun kardeþim? Uzun etme, özetle þunu “ deseydi, hiç düþünmeden “salata kardeþim” derdim, çeþni iþte. Karýn doyurmaz, doyursa bile tok tutmaz. Gündelik yaþamýn üzerine serpilmiþ bir avuç konfeti. O kadar...

Herkes gibi kahvelere, pastanelere, sinemaya filan gittiler. Güneþli havalarda parklarda, sahil yolunda gezip dolaþtýlar. Kýz oðlana bir kazak aldý, oðlan da kýza pahalý bir parfüm. Sürekli kendilerinden bahsettiler. Eðer konuþulanlarý duyabilme þansýnýz olsaydý þaþýrýp kalýrdýnýz. “Vay be!...Dünya kurulalý beri insan soyu bu kadar mükemmel iki kiþiyi bir araya getirmeyi baþaramamýþtý.” derdiniz.

Öyle veya böyle, sonuçta onlar da aþýktýlar. Deli divane, sýrýlsýklam aþýk... Hatta yaþanmýþ bütün aþklardan bile daha muhteþem. En azýndan onlara sorsaydýk böyle yanýtlarlardý. Sürekli sohbet ederek yüreklerindeki aþk yaþamak da olmazdý ki. Kýyýda köþede öpüþüp koklaþmaya baþladýlar. Dudaklar zaten hep baþtan çýkarýcýdýr. Öpüþmenin dayanýlmaz çaðrýsýný onlarýn kusuru gibi görüp haksýzlýk etmeyelim. Densizlikten deðil, yersizlikten parklarda, sokaklarda kaçamak öpüþmelere zorunlu kaldýlar.

Ýliþkinin koklaþma aþamasýnda her þeyin rengi birden deðiþti. Esas oðlan sürekli kýzýn ne kadar güzel olduðundan, çekiciliðinden ve onu öpmeyi ne kadar çok arzuladýðýndan söz etmeye baþladý. Artýk ona “minik papatyam, çikolatam, çitlembiðim” diyordu. Kýz birden bire öpücüklerin ve erkeðin arzusunun muhteþem deðerini keþfetti. Zaten kendini aðýrdan satmasý gerekiyordu. Öpüþmelere çok hevesli kýzlar erkeklerce hoþ karþýlanmazdý. Ýstemediðini söylemesi, nazlanmasý, erkeðini tehlikeli mesafenin uzaðýnda tutmasý gerekirdi. Yoksa hakkýnda “Bu kýz orospu, yollu galiba” diye düþünürlerdi. Erkeklerin çoðu kýzlardan hevesini alýnca, kiriþi kýrýp ortadan toz olurlardý. Bunu en saf kýz bile bilirdi.

Buluþmalar daha çok hafta sonlarýna programlandý. Telefon faturalarý esas oðlaný ince hesaplar yapmaya mecbur etti. Geçen birkaç hafta sadece esas oðlanýn görüþmek konuþmak istediði gibi bir sonuç çýkardý. Kýz her zaman geç kalýyordu ve verilen hediye yada çiçekler hakkýnda mýrýn kýrýn ediyordu. Ýliþki çok kýsa zamanda akýl almayacak deðiþimlere uðradý. Birlikte gezip dolaþtýklarý zamanlarda kýz sürekli eve erken dönmek için bahaneler yaratýyordu. Paylaþtýklarý her þey kaprislere yada yanlýþ anlaþýlmalara konu oluyordu. Ýncir çekirdeðini bile doldurmayacak gündemler yaratýp, büyük sorunlar gibi saatlerce tartýþýr olmuþlardý.

Ýliþkinin caným cicim bölümü bir kaþýk suda koparýlan fýrtýnalarla soðumaya baþladý. Esas oðlan kýzý artýk eskisi kadar þirin ve çekici bulmuyordu. Aralarýndaki giz perdesinin iyice incelmesi, iliþkiyi sýradanlaþtýrmýþtý. Ama yine de her hafta “Bu hafta sonu belki düzelir. Her þeye yeniden baþlarýz.” diye düþünüyordu. Bari kýz da kendisini bu kadar da naza çekmese, baþ baþa kalabilseler, biraz seviþebilselerdi. Biraz daha sabýrlý olup beklemekten baþka çare de yoktu. Hediyelere, hafta sonu gezmelerine, telefon faturalarýna ödenen paralar canýný sýkýyordu. “ Bu kýz ciddi deðil galiba, resmen benim paramý yiyor, yedirdiðimize de deðse bari” diye düþünmeye baþlamýþtý.


.Eleþtiriler & Yorumlar

:: tebrikler
Gönderen: GÖKÇE DÖLEK / Ýstanbul/Türkiye
28 Mayýs 2004
Muhteþemmmmm.... Devamýný dört gözle bekliyorum. Kendimden o kadar çok þey buldum ki.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn aþk ve romantizm kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Ben Ýþin Kitabýný Yazmýþtým
Acemi Çapkýn
Defolu Aþklar Sergisi - 2 -

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Tabanca
Saman Altýndan Aþk Yürürse
Raký Þiþesine Ejderha Olduk
Gökçeada 3
Sokarým Seni Þalvarýma Çýkarýrým Tozpembe
Nataþa, Mavra ve Raký
Öyle Pat Diye de Ölünmez ki
Güvercinli Yazý - 1
Çaki, Çakmak, Býcak, Tarak
Emekleye Emekleye Emekli

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Baþka Türlü Bir Þey [Deneme]
Canan [Deneme]
Aþký Anlatmak Haksýzlýktýr [Deneme]
Zaman Sen Yalansýn [Deneme]
Nisan"ýn Þuçu [Deneme]
Bahar, Badem, Çocuk [Deneme]
Sonbaharý Hüznün Rekleri Boyar [Deneme]
Mevsim Türlüsü 2 [Deneme]
Bir Fýrtýna Tuttu Bizi [Deneme]
Delikanlýyý Bozan Yazýlar [Deneme]


seyfullah ÇALIÞKAN kimdir?

Ben yazar falan deðilim. Yazma eðilimli biriyim. Durumum henüz tedavi gerektirecek kadar kronik hale gelmedi. .

Etkilendiði Yazarlar:
Bilmiyorum,


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © seyfullah ÇALIÞKAN, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.