Ýlginç Bir Ýç çekiþi Ýçin/Murat Göksu

"Ulaþamayacaklarýmýzý düþlerimize alýrýz hep"
En güzel duygularýmýzý içimize atarak
sevgisiz
yýðýn yýðýn inen bu güneþin altýnda
"o iç çekiþ ki
yýllarýn seviþmelerine taþ çýkartacak kadar güçlü"
.......


Dün kendimi saçmasapan bir yalnýzlýk içinde buldum. Saçmasapandý,
çünkü sabahleyin vapurda bir dostla karþýlaþmýþ, beþ on dakika tatlý
tatlý hoþbeþ etmiþtik. Sonra birkaç saatimi kütüphanede geçirdim,
okudum, yazdým, çizdim, notlar aldým. Ýyi. Daha sonra biraz yürüdüm,
bizim Bölüm'de baþka dostlara rastgeldim; onlarla da hoþbeþ; hatta
içlerinden biri kocasýný boþamýþ, aylar oluyormuþ, þimdi bir
borsacýyla çýkýyormuþ, haberim yok muymuþ(dolaylý anlatým
haberleþmesi); bizim T. þimdi bu adamýn da üzerine aþýrý düþüyormuþ;
her saat baþý aranmalýymýþ, yoksa artýk sevilmediðini düþünürmüþ;
zaten borsa tepesini attýrýyormuþ K.'nin, bir de T.'nin yaptýðý tuz
biber ekiyormuþ; ne zaman olgunlaþacakmýþ bu kýz, otuzunda hala böyle
(nasýl?).

Bilmiyorum, bütün bu ipe sapa gelmez(!) gönül meseleleri mi, yoksa
Budapeþte'deki P... konferansýna katýlamayýþým mý, birden bezdirdi
beni, aptalca bir yalnýzlýk duygusunda "buldum kendimi". Týrnak içine
aldým bu sözleri, çünkü oyun oynamaya baþladým sözcüklerle,
kaybolmamak için. Habire dönüp duran o çembere bindim, dönme dolap
gibi; bir aþaðýdayým, bir yukarda; iniþlerde mide boþluðum bir tuhaf
oluyor, çok hoþ bir tuhaflýk; aptallýk, saçmasapanlýk duygularýný
hazmettiriyor. Yemek de fena deðildi bugün; kýzarmýþ tavuk, çorba,
pilav, hoþaf. Her gün ya pilav, ya makarna ille de var, ama olsun,
ellerinden geldiðince dengeli hazýrlýyorlar. Yarýn boykot varmýþ,
"yemeyin, çok pahalý" diyorlar bildiride. Bir milyona dört kap yemek.
E, herþey göreceli; ikibuçuk milyona bir lokma deve hamuru, bir
bardak ayran içiyoruz, sonra hesap pusulasýna BOYKOT yazýp
çýkabiliyor muyuz?

Neyse, bu dünyevi meseleler sýkýntýmý aldý götürdü. Saat beþteki
konferansýn ertelenmesi, arkadaþýmýn beni konsolosluktaki gösteriye
çaðýrmamasý artýk koymuyor içime. Yaðmur da hevesini aldý; ben
içerdeydim, iyice bir yaðmýþ. Kuþlar da tasasýz, oradan oraya uçup
duruyorlar. Ben de hafifledim iþte, artýk evin yolunu tutabilirim.
(Pat pat yürüyorum postallarýmla yokuþ aþaðý):

- Hey Cemil, nerelerdeydin hayýrsýz!

- A,Ayten, inanamýyorum, bir insan bu kadar lafýnýn üzerine gelebilir!

- Allahallah, nedenmiþ o?

- Þimdi anlarsýn, bir þiir okuyayým da sana, Asaf Halet Çelebi'nin
Radyo'sunu:

.....

yirminci asýr diye böbürlenen
alýk-yarý münevverler
sigaralarýný yakýyor keyifle
permanant saçlý sigaralý rüküþ hanýmlar
kutudan cýzýrtý çýkartýyor
Debussy'nin konserini dinledim
antisantimantal!!!
bayan ayten alaturka sevmiyor
ezberlemiþ geridir diye
........

- Aþkolsun Cemil, ben sigara içmem ki!

- !!!


Ayten Suvak