Yanlýþ sayýsýz þekillere girebilir, doðru ise yalnýz bir türlü olabilir. -Rouesseau |
|
||||||||||
|
Cumartesi günü evden çýktým. Yaz da bir türlü gelemedi diye düþünüyordum haklý olarak, tarih 18 Haziran olmuþ artýk. Hava kapalý, Tarabya’dan çýkýp Bebek’e kadar bir gitmem gerekiyordu. Birden kuzey yönünden bir kara bulut kümesi gördüm arkamdan beni takip eden. Kapkaranlýk oldu her yer. Peþim sýra gelen yaðmuru görebiliyordum. Bebek’te durdum, kuaföre gittim ve yarým saat sonra çýktýðýmda þakýr þakýr yaðmur altýnda ayný yolu geri döndüm. Sahil yolu yarým saat önce geçtiðim o yol deðildi sanki. Her yer sular altýndaydý. Kaldýrýmlar görünmüyor, arabalar yürüyemiyordu. Kazalar olmuþ, yayalar hazýrlýksýz yakalandýklarý yaðmurdan korunmak için otobüs duraklarýna sýðýnmýþlar, gelip geçen arabalardan ýslanmamak için kaçýþýyorlardý. Yavaþ yavaþ ilerlerken bir telefon geldi. Ankara’da hortum olmuþ. Ne olmuþ, ne olmuþ? Ne hortumu Allah aþkýna? Türkiye coðrafi açýdan hortum felaketleri yaþayacak bir yer deðil ki. Ama olmuþ iþte. Ýnsanlar ölmüþ, aðýr yaralananlar olmuþ, evler yýkýlmýþ. Pazar günkü gazetelerden birinde bu olmasý olanaksýz felakete tanýk olanlar nasýl anlatmýþlar olayý: “Dýþarý baktýðýmda þiddetli rüzgarla birlikte köyün dýþýnda toplanan bulut yavaþ yavaþ aþaðý çöküp, hortum haline dönüþtü. Döne döne köyün içinden geçti. Sonra göðe yükselip beyazlaþtý. Geride yýkýk evler, devrilen aðaçlar ve enkaz dolu sokaklar býraktý.” Tarabya’ya vardýðýmda hava günlük güneþlikti. Biraz evvel, yola çýktýðýmdaki o kapkara havadan eser kalmamýþtý. Fýrsattan istifade, (aslýnda yaðmur belki yeniden bastýrýr diye korktuðumdan) hemen bizim oradaki pazara gidip haftalýk alýþveriþimi yaptým. Sebzecim bana sabaha karþý bir yerlerde dolu yaðdýðýndan bahsetti. Geldik mi iþte ilk baþta dediklerime? Mevsimler deðiþti. Tamam, bilim adamlarý da kabul ediyor, dünyanýn ekseni deðiþti, þekli deðiþti ve eski hýzýyla da dönmüyor artýk, ama tabiat ana mý desem, kesinlikle canlý olan dünya mý desem, iþte o bizden intikam alýyor. Ama olaylarý hep kötü tarafýndan almamak gerekir. Bir de tersinden bakmayý denersek, o zaman belki olaylarýn ardýndaki gerçekleri görmek daha da kolaylaþýr. Dünya bir evrim platformu. Bu platformu çiðneye çiðneye yol katetmeye çabalýyor tüm mevcudat, tam bir bilinç bütünlüðüyle olmasa da... Zaman içinde zaman yaþanýyor. Hiçbir bilinç bir diðerinden yüce deðildir ve her birimiz bir sistem tarafýndan yönlendiriliyoruz. Anadolu’nun önemini hatýrlatmak isterim. Tüm zamanlarýn baþýndan alýp bugünlere getirin þu yaþlý dünyanýn tarihi hakkýnda bildiklerimizi ve bazen de bildiðimizi sandýðýmýz tüm bilgileri. Hem Alfa’dýr hem de Omega Anadolu her zaman. Yani hem baþlangýçtýr hem de son. Hem giriþtir hem de çýkýþ. Bakýn tarihe, her þeyin baþladýðý yer olarak göreceksiniz Anadolu’yu. Bir þeyler hep bu topraklarda baþlamýþ, hep buradan çýkýp yol almýþtýr. Ana Tanrýçalar diyarý Anadolu! Ayný þeyi Istanbul için de düþünebilirsiniz. Ne de olsa Anadolu topraklarý üzerindeki bir dünya kenti Istanbul. Ýlk dünya imparatorluðunun kurulduðu bu kent bugünlerde önümüzdeki yüzyýla damgasýný vuracak bir zirveye ev sahipliði yapmaya hazýrlanýyor. NATO Zirvesi’ne. Belki de þöyle demek daha doðru olur. “Kuzey Atlantik Konseyi (NAC) ve NATO ve Ortak Ülkeler Devlet ve Hükümet Baþkanlarý Zirvesi’ne”. 46 ülkenin devlet ve hükümet baþkanlarý ve genel kurmay baþkanlarý katýlacaklar bu toplantýya. 1999 senesinden bildiðimiz Zirve Vadisi hazýr. Normal vatandaþý çok zorlu günler bekliyor. Istanbul’da kýpýrdamak bile çok zor olacak. Bush’a ve ABD’ye karþý tepkiler haliyle olacak zirve esnasýnda da. Bunlarýn hazýrlýklarý da çoktan baþladý. Gene tersinden bakmayý deneyelim olaylara. Aslýnda insan haklarý, demokrasi, barýþ içinde bir dünya, tok insanlar herkes gibi benim de hayalim. Ama býrakýn gelsin tüm bu devlet ve hükümet baþkanlarý, NATO Genel Sekreteri, üst düzey NATO karargâh görevlileri vs. Býrakýn gelsinler bu özel memleketin bu çok özel kentine. Belki onlar için Omega olacaktýr burasý. Zaman içinde zaman yaþanacak ve zaman bize her þeyi gösterecek ve o zaman siz de bu yazýyý tekrar okuyup kendi kendinize bazý sorular soracaksýnýz.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Nükhet Everi, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |