..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Herkes cennete gitmek ister ama kimse ölmek istemez. -Joe Louis
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Yazarlar ve Yapýtlar > Yeþim




28 Haziran 2004
Bu Ýşte Bir 'Yanlışlık' Var  
Yeþim
Tuna Kiremitçi 'Bu İşte Bir Yalnızlık Var' üzerine...


:CAJB:
Tuna Kiremitçi’nin ‘197’ sayfalık romanı “Bu İşte Bir Yalnızlık Var”’ı pek çoğunuz mutlaka okumuştur. Çünkü bu kitap 2003 senesinin son aylarına öyle bir damgasını vurmuştu, gündeme öyle bomba gibi düşmüştü ki, pek çok haber dergisinin kapağında Kiremitçi’nin resmini görüyor, pek çok TV kanalında onunla yapılan söyleşilere rastlıyor ve kitapçılarda hep en çok satanlar arasında onun adını görüyorduk.

Doğrusu ilk başlarda böyle genç ve kendi jenerasyonumdan sayılabilecek birinin romanının çok satması bir başka deyişle ilgi görüp, beğenilmesi baya hoşuma gitmişti. Hele bir de yazar kişinin Galatasaray Lisesi ve MSÜ Sinema-TV bölümü mezunu olduğunu öğrenince merakım iyice artmıştı.

Durum böyle olunca bir Remzi Kitabevi ziyaretim sırasında, en çok satanlar rafına elimi uzatıp kitaplarından birini de ben satın aldım. O sıralar başka birşeyler okuduğumdan olsa gerek, şöyle birkaç sayfasına göz atıp kitabı rafa kaldırdım. Birkaç ay sonra bir söyleşisinde, Kiremitçi roman yazarken, karakterlerinin belli bir süre sonra gitmek istedikleri yoldan gittiklerini, kendi karakterlerine kendilerinin şekil verdiklerini söyledi. Profesyonel bir yazar olabilmek için yemem gereken bir fırın ekmek olduğunu düşünen ben, bir kısa öykü yazarken bile hikayenin çatısını kurmak için günlerce, haftalarca düşünüyorsam, nasıl olur da bilmem kaç bin satmış, kitabının kapağında “Türk edebiyatı/ roman” yazan Tuna Kiremitçi’nin karakterleri onu da aşıp bir yerlere şuursuzca gidiyorlardı. Tabi ben yine kendimden şüphe duydum; sanırım Kiremitçi’nin söyleşisini yanlış anlamıştım. Bu işi en iyi kitap çözerdi onu okumalıydım.

Sayfası ortalama 2-3 dakikadan yedi-sekiz saatimi (buna ek olarak da on milyon lira da para) verdim bu roman için. Kitabı azmedip, sabırla okuma başarısını göstermiş biri olarak, paylaşmak istediğim şeyler var. Aynı külfetten sizleri kurtarmak için biraz kitapta olan bitenden bahsedeceğim:

Gençlik yıllarında bir müzik grubunun üyesi olan Memet, kırklı yaşlarının başındadır ve geçimini verdiği özel gitar dersleriyle sağlamaktadır. Ayrılmış olduğu eski eşi Nazlı ve Memet’in bu evlilikten Ezgi diye bir kızları vardır. Nazlı Memet’den işyerinde tanıştığı Cemil isminde bir sigortacı için ayrılmıştır ve şu an onunla evlidir. Onunla olan evliliğinde de zaman zaman bazı pürüzler çıkmaktadır. Memet her haftasonu Ezgi’yi Nazlı ve Cemil’in evinden alır ve baba kız biryerlere giderler. Arada çocuk olduğundan olsa gerek Memet ve Nazlı’nın aralarında medeni bir ilişki vardır, zaman zaman bu medeniyet üçgenine Nazlı’nın eşi Cemil de katılır. Memet’in canı o aralar çok sevdiği hocası müzisyen Nihat Abi’nin hasta olmasına sıkkındır. Öte yandan Memet’in arkadaşı ve aynı zamanda üst kat komşusu Orhan eşi Ayşe’yi bırakıp gitmiştir.Orhan aslında bir matematik öğretmenidir fakat iş bulamamaktadır; dershanedeki son işinden de derslerde öğrencilere şiir okuduğu için şutlanmıştır. Ayşe ise yakın bir arkadaşıyla ortak bir restoran işletmektedir. Orhan’ın çekip gitmesinden sonra Memet ve Ayşe arasında bir yakınlaşma doğar. Ayşe, Orhan için endişelenmektedir ve yastık erkeklik görevi Memet’e düşer. Birlikte Orhan’ın ne yaptığının ve nerede olduğununun peşine düşerler. Ayşe’ye olan aşkı Memet’i bir bağ işine girdiğini duydukları Orhan’ın peşinden Bozcaada’ya kadar sürükler. Memet eski bir müzisyen arkadaşı Altan sayesinde Elvan Perim adlı popüler bir şarkıcının arkasında gitar çalmaya başlar Elvan Perim bir gün tesadüfen Memet’in bir bestesini duyar, çok beğenir ve bu parçaya söz yazdırarak kendi repertuarına alır. Orhan Ayşe’ye geri döner, Nihat Abi vefat eder ve Memet yine ‘yalnız’ başına yoluna devam eder.

‘Bu İşte Bir Yalnızlık Var’ bizlere günlük hayattan bir kesit sunan ama bu kesiti sunarken karakterlerin psikolojik gelişimlerini okuyucusuna yansıtmakta başarısız olmuş bir kitap. Olay örgüsü bakımından yukarıdaki özetten başka içinde herhangi ilginç bir öğe barındırmayan, karakterleri sığ, olgunlaşmamış, tam yerine oturmamış bir kitap.

Bu kitap bir romanı iyi yapan özellikleri içinde barındırmıyor. İyi bir yazar, okuyucularına yarattığı karakterlerin ağzından felsefesini ileten kişi değil midir?
Dostoyevski’nin Suç ve Ceza’sını mükemmel kurgusundan da öte, içinde barındırdığı felsefeden dolayı beğenmiyor muyuz? Ya da Bukowski’yi kısacık öyküleriyle bile hayat görüşünü bize hissettirdiği için...ve daha nice büyük yazarlar...Ayn Rand, Kafka, Emily Bronte, Shakespeare... Bu ustaların her bir eseri birşey katıp, birşeyler üzerinde düşünmeye yönlendirmiyor mu bizleri? Tuna Kiremitçi’nin romanın da öğrettiği birşeyler var elbette:
Zamanın ne kadar önemli olduğunu ve bir daha sırf meraktan, hakkında bilgi edinmeden, üç beş kulaktan dolma bilgiyle kitaba başlanmaması gerektiğini... ve hatta kitap seçmenin, okumanın da aynı kitap yazmak gibi bir sanat olduğunu öğretiyor bizlere bu kitap.

.Eleþtiriler & Yorumlar

:: merhaba
Gönderen: Emine Piþiren / , Türkiye
24 Haziran 2008
Kitabý okumadým...Sizin iyi bir okuyucu ve yorumcu olduðunuza artýk kesin bir yargýya da vardým. Nasýl mý? Tabi þu finale yaklaþan sözcük diziminizle; "...Bu Ýþte Bir Yalnýzlýk Var’ bizlere günlük hayattan bir kesit sunan ama bu kesiti sunarken karakterlerin psikolojik geliþimlerini okuyucusuna yansýtmakta baþarýsýz olmuþ bir kitap. Olay örgüsü bakýmýndan yukarýdaki özetten baþka içinde herhangi ilginç bir öðe barýndýrmayan, karakterleri sýð, olgunlaþmamýþ, tam yerine oturmamýþ bir kitap..." Ne kitabý alýrým ne de zaman kaybýný göze alýrým. Teþekkürler paylaþýmýnýza... Saygýlarýmla...

:: tamamen...
Gönderen: Yusuf Ziya / Ýstanbul/Türkiye
11 Eylül 2005
ayný fikirde oldugum bir yazý. hani "altýna ben de imza atarým" denilenlerden. ben bu tür kitaplara "çerez kitap" diyorum. okuyorsun ve unutuyorsun. pop þarkýlar gibi. ve bu çerez kitaplar sýnýfýna (-yazarlarýna da çerez yazar diyebiliriz veya daha güzel bir tanýmlamaya açýðým-) çok satan veya az satan daha epeyce isim ekleyebiliriz. benim ilk aklýma gelense ahmet altan. özellikle son romanlarýyla.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn yazarlar ve yapýtlar kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Aþkýn Ömrü 300 Yýldýr

Yazarýn eleþtiri ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Post Modern Putperestlik

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Hayaletperest [Þiir]
20 Aralýk 2012* [Öykü]
Gölge [Öykü]
Welcome To Kay-ýp-bedenler Kulubü [Öykü]
Beyoðlu ve Ben [Öykü]
Ýntihar [Öykü]
P - Lastik [Öykü]
Tez [Öykü]
Dedem [Öykü]
Randevu [Öykü]


Yeþim kimdir?

Okuyucularýmý þaþýrtmak ve yüzeysel olmayan tarzda düþünmeye yönlendirmek en büyük hedefim. Güneþin muhteþem batýþý, kuþ, böcek tasvirleri, sevgi pýtýrcýklarý bana göre deðil… Güneþ gökyüzünde, kuþlar aðaç dallarýnda zaten yeterince güzel… Ben dünya üzerindeki en karmaþýk þeyi insan psikolojisini eþelemekten ve bunu yazýlarýma aksettirmekten büyük keyif alýyorum. Üzerinde çok fazla yazýlmýþ, çizilmiþ, fazla tartýþýlmýþ konular bana göre deðil. Yazarken edebiyat yapma kaygým yok. Soyut olan düþüncelerimi, karakterler vasýtasýyla somutlaþtýrmak amacým. Yazdýklarýmý anlaþýlmasý zor bulanlar var. . . Çünkü ben yazarken kendi hayal gücümü ya da kurgu yeteneðimi ispatlamak adýna yazmýyorum; -kendi hayalgücüm bana yetiyor, fazla bile geliyor! -Okuyucuya hayal gücünü zorlatmayý hedef alýyorum. "Eðer Leonardo, Mona Lisa tablosunun altýna þöyle yazsaydý ona nasýl deðer verebilirdik ?: 'Hanýmefendi gülümsüyor çünkü sevgilisinden sakladýðý bir sýr var' bu izleyiciyi gerçeðe zincirlerdi ve ben bunun 2001'e (Space Odyssey) olmasýný istemiyorum" (Stanley Kubrick)

Etkilendiði Yazarlar:
Ayn Rand, Dostoyevski, Sarah Kane, Annem, Bent, Smoke City, Beyoðlu, desteðini hep hissettiren Ýzzet Harun Akçay


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Yeþim, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.