Dünya hayal gücünün tuvalinden baþka birþey deðildir. -Henri David Thoreau |
|
||||||||||
|
Ülke adým adým din kýskacýna girerken, laiklikten ödün vermemesi gereken Atatürkçüler siz ne yapýyorsunuz? Laiklik kökünden kazýnýlýp yok edildikten sonra mý? harekete geçeceksiniz. Bu uyuþukluk ve aymazlýktan ne zaman kurtulacaðýz? Tüm siyasi partilerden halen ümidimiz kesilmedi mi? Üç yýl göz açýp kapayýncaya kadar gelir geçer. Önümüze seçim sandýðý konulduðunda ne yapacaðýz? En ehveni þer gördüðümüz bir partiye oylarýmýzý vererek yine mi oylarýmýzý heder edeceðiz. Nasýl bir toplum olduk. Kadýnlarýmýz Biri Bizi gözetliyor, Ýkinci Bahar, Tele Vole gibi ahlaki deðerlerimizi erozyona uðratan programlara esir olmuþlar. Erkeklerimiz tüm benlikleri ile futbol maçlarýna, at yarýþlarýna baðlanmýþlar. Adeta esirleri olmuþlar. Ey Atatürkçüler ve bu gariplikler ülkesinin aydýn insanlarý… Sabahlarý bir gazete bayisi önünde biraz beklemeye katlanýn. Gazetelerini alan sözde okurlar, aldýklarý gazetenin önce hangi sayfasýna bakýyorlar? Eðer parasýz kumar oynamaya düþkünseniz hemen spor sayfasýna banko oynayabilirsiniz. Deprem felaketini yaþadýðýmýz gecenin sabahýnda yüreklerimiz yangýn yerine dönmüþ. Foça’daki yazlýðýmýn yakýnýndaki bakkala gazetelerin okuyucuya daha çabuk ulaþmasý için yardým ediyorum. Genç biri Le Manyak dergisi geldi mi? diye soruyor. Ýnsanlarýmýzýn içi yanarken bu beyin özürlü genç gülmek için mizah dergisi arýyor. Var diyorum. Gazete stantýna bakýyor. Göremeyince hani nerede diye soruyor. Sen ve senin gibiler var ya, yetmez mi deyince söylenerek uzaklaþýyor. Gün gelecek bu denli büyük bir deprem faciasýndan bile yüreklerinde en küçük bir sýzý duymayanlar ülkenin kaderine yön vermek için oy kullanacaklar. Bir ülkenin insanlarý acýlarý ve mutluluklarý paylaþmayý unutmuþsa, o ülkeden umudu kesmekten baþka elden hiçbir þey gelmez. Hangi konuda duyarlýlýðýmýz kaldý ki. 1950 li yýllarda Kýbrýs konusunda nasýl tek yumruk olmuþtuk. Kýbrýs mitinglerinde kalabalýklar meydanlara sýðmýyorlardý. Ulaþýmýn çok büyük sorun olduðu o yýllarda onca insan meydanlarý o denli nasýl dolduruyorlardý. Kanýmýzla, þehitlerimizle kurtardýðýmýz Kuzey Kýbrýs, ver kurtulcularýn insafýna býrakýlmýþ. Üç beþ gerçek Atatürkçü yazarýmýzýn dýþýnda Kýbrýs’ýn elden çýkarýlmasý kimsenin umurunda deðil. Yeniden Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk dergisinde Girit’in nasýl elden gittiðini anlatan satýrlarý dikkatle okuyorum. Ayný oyunlarý Kýbrýs için de adým adým uygulanmayý sürdürüyorlar. Bu gidiþle Kýbrýs’ta Girit gibi Yunan adasý olacakmýþ kimin umurunda. Ey Atatürkçüler, bu derginin üç aylýk abonelik ücreti on milyon beþ yüz bin lira. Her sayý bir paket sigara fiyatýna. Bu Atatürkçü dergiyi çocuklarýmýza ve yakýnlarýmýza okutmanýn yararlarýný sizlere anlatmaya gerek var mý? Yeri geldiðinde boyalý basýnýn hiçbir sorunumuza eðilmediklerinden yakýnýrýz. O halde bu derginin tüm gazete bayilerinde bulunmasý ve en ücra yerlere kadar girip okunmasýný saðlamak görevimiz olmasý gerekmez mi? Bu aþamaya gelebilmesi için tek çýkar yol tüm yakýnlarýmýzýn bu dergiye abone olmalarýný saðlamaktýr. Girit’in elden gitme konusunu iþleyen yazarýmýz “ey romancýlarýmýz neden Girit faciasýnýn romaný yok” diye yakýnýyor. Anne ve baba tarafý Giritli bir ailenin torunuyum. Ne yazýk ki Girit’te Türk’lerin yaþadýklarý vahþetleri, dedemden dinlediklerim kadarýný bile öyküleþtirmeyi düþünmemiþtim. Akrabalarým olan Fodulaki Mustafa efe ve Halazari Cafer Efelerin bile yaþadýklarý hakkýnda yeterli bilgilere sahip deðilim. Kýsmen bilgi alacaðým bir tek amcam var. Doksan yaþýnda olmasýna raðmen o bile Menemen’de doðma büyüme. En iyi bilgiler mübadil olarak Türkiye’ye göç eden Giritlilerden saðlanabilir. Onlardan bile hayatta olanlarýn sayýsý çok az. Yunan’ca da nevroz sinirli demektir. Dedemin sülalesi Rum’larla geçinemedikleri ve sürekli kavgalý olmalarý nedeniyle Nevrozakiler olarak tanýnýrlardý. Bu nedenle dedemin aðabeyi Menemen’in Vakýf Çayýrý mevkiinde pusuya düþürülerek öldürülmüþtü. Dedem ben askerde olduðum için kurtulmuþtum diyordu. Türkiye’ye geldiklerinde bu kelime yumuþayarak Nevres’e dönüþmüþtür. Aðustos ayýnda Menemen’e gidip on beþ gün kadar kalacaðým. Baþta amcam olmak üzere bilgi toplamak için bir çok yaþlý Girit kökenli ile görüþüp onlarýn anýlarýný derledikten sonra roman olmasa da bir hikaye büyüklüðünde kitaba dönüþtüreceðim. Ey Atatürkçüler davranýn artýk. Ataletle hiçbir yere ulaþýlamaz. Hepimizin bir Kasým Gülek olma zamaný geldi. Hatta geçiyor. Köylerde, mezralarda ve kahvehanelerde devletimizin ve ulusumuzun nasýl yok edilmek istendiðini halkýmýza anlatmanýn zamanýdýr. Yok edildikten sonra bir kez yeniden var olmayý Ulu Önder Atatürk sayesinde baþardýk. Yeni bir Atatürk beklemek hayalini bir kenara býrakýp hepimiz Atatürk ve arkadaþlarý gibi çalýþmalýyýz. Özcan Nevres
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Özcan Nevres, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |