Dünyanýn her tarafýndan öðretmenler insan topluluðunun en fedakâr ve muhterem unsurlarýdýr. -Atatürk |
|
||||||||||
|
Sarayýn beni en çok büyüleyen bölümüyle baþladým gezintime. Harem. Yüzlerce kadýnýn kaderinin þekillendiði dünayýnýn en güçlü adamý kabul edilen Sultanýn hayatüýnda bir þekilde yer alan kadýnlarýn gizemli dünyasý...Bir cariye olarak geldikleri bu taþ duvarlarýn arasýnda, yaþama dair pek çok þeyden uzaklaþýp padiþaha kilitlenen kadýnlar...Bir þehzade dünyaya getirip Valide Sultan olma hayalini yüreðinde büyüten kadýnlar. Hatta bu iktidar hýrsýyla gözleri kör olup, minicik bebeklerin, gencecik hemcinslerinin canýna kasteden kadýnlar...Onlar harem kadýnlarýydý. Gözde ve ikbal olabilmek üzerine kurulan yaþam çarkýnýn diþlilerinde, kalabalýklarýn içindeki yalnýz kadýnlar. Havanýn sýcak temasý ter damlalarý olmuþken bedenimde, mangallarýn sýcak esintisiyle birlikte kavrulduðum kadýnlar...Öyle büyülü bir dünyaydý ki içinde kaybolduðum, okuduðum onlarca romanýn kahramaný olan harem kadýnlarýnýn hayatlarýný yaþadým yarým saat içinde. Altýn yolda bayram sabahý padiþahýn attýðý altýnlarý avucumda sýmsýký tuttum, göbektaþýnýn üzerinde mis kokulu sularla gün boyu yýkandým, hatta belki yeni gelen bir gözdeyi kýskandým...Mavinin, turkuazýn inanýlmaz bir ahenkle kaynaþtýðý iznik çinileri esir aldý gözlerimi. Sadece kadýnlara ait bir dünyada, bir kadýndým o an sadece. Harem ve ben bir bütün olduk bedenim ve benliðimle... Arz odasýndaki demir parmaklýklar perdeleyemedi hayallerimi. Çini panolar ve tuðra biçimli kabartma yazýlarýn soyut gözleri dikilmiþti baðlýlýklarýný sunmaya gelen elçilerin üzerine...Onlar sultanýn eteðini öperken hayallerimi alýp, elbiselerin bulunduðu bölüme süzüldüm sessizce. Cem Sultan için 3 yýlda hazýrlanan fakat hiç tenine deðemeyen týlsýmlý gömleðine takýldý gözlerim. Padiþahlarýn hemen hepsi ayetlerin gücünü üzerlerinde hissetmek istemiþlerdi bu giysiler aracýlýðýyla. Þifa tasýyla yýkanan bedenleri düþündüm. Sultan II. Bayezid'in içi kürklü kemha kaftaný, Sultan IV. Murad'ýn ipekli kumaþtan maþlahý asýrlar öncesinin Osmanlý saraylarýna götürdü beni. Haþmet vardý tüm giysilerde, iddia vardý, güç vardý. Bir kumaþ parçasýna bu ruhu yükleyebilen insanlar nefes almýþlardý bir zamanlar bu topraklarda. Hazine...Bu altý harf Osmanlý Ýmparatorluðu ile birleþince akýl almaz boyutlara taþýnmýþtý gözlerimin önündeki bu küçük salonda. Yavuz Sultan Selim'in mührü ile yeni bir yolculuða çýktým tarihte. Necef yazý kutusunun ýþýltýsýna takýldý gözlerim. Sorguçlarýn her biri zenginliðin ve dünya üzerindek pek çok ülkeye hakimiyetin mührü gibiydi. Culus ve bayram törenlerinde kullanýlan altýn tahtýn üzerindeki imparatorun gücüyle sarsýldým adeta. Yeþim paftalý aynanýn kimbilir hangi güzellikleri yansýttýðýný düþündüm yeþilin kalbinde...Altýn, yakut ve zümrütlerle bezeli kupa, herat taþýndan yapýlmýþ maþrapa, IV. Mehmet'in som zümrüt kaplý hançeri. Hepsi muhteþem ýsýltýlarýyla gözümü almýþtý. Ta ki Kaþýkçý Elmasýnýn 86 karatlýk eþsiz parlaklýðý gözbebeklerimle buluþana dek. 49 iri pýrlanta ile çevrili, bir zamanlar bir yüzüðü ardýndan da bir sorguu süsleyen bu taþtan yansýyan büyüye kapýlmamak mümkün deðildi. Eðrikapýda bir mezbelelekte bulunup, bir yaymacý tarafýndan 3 kaþýk karþýlýðýnda alýnan bir taþ. Pembe topaz, mavi safir taþlý yüzüklerin süslediði parmaklar caðlandý gözlerimin önünde. Has Odanýn kutsal havasýný solumak manevi anlamda inanýlmaz bir yolculuða çýkardý beni. kutsal Emanetler, Kabe'de bulunan Hacer' Ül Esved'in Altýn Mahfazasý, Kabenin Anahtarlarý uçsuz bucaksýz uhrevi bir dünyanýn içine kattý ruhumu Kur'an ' ýn huzur veren ayetleri eþliðinde... Pembe ortancalarýn ruhumda estirdiði bahar rüzgarýyla Lale Bahçesine uzandý adýmlarým. Boðazýn doyumsuz manzarasýný kazýdým hafýzama bir sarayýn evsahipliði yaptýðý bahçede... Böylesi bir iktidara sahip olan insanlarýn siluetlerini merak etmemek mümkün deðildi elbette. Tüm Osmanlý Padiþahlarýnýn Portrelerinin ve soyaðacýnýn olduðu bölüm, hayallerime gerçeklik kavramýný kattý. Neye benzedikleri konusunda hayaller kurduðum adamlar, kaþlarý gözleriyle karþýmdaydýlar. Her bir portre esir aldý beni dakikalarca. Silah Seksiyonu yorgun ayaklarýmýn son duraðý oldu. Migfer, kalkan, topuz, balta, zýrh, yay, ok ve tüfeklerin tarihe vurduðu damgayý gördüm bu bölümde. Hiçbirþey kolay kazanýlmamýþtý. Camlarýn arkasýndan çelik gülümsememler gönderen bu seksiyonun sahipleri aynaydýlar zaferlere. savaþýn kanlý yüzü ve kazanmanýn dayanýlmaz büyüsü içiçeydi bu çelik grisi gözlü savaþçý yüzlerde. Üçbuçuk saate sýðdýrmaya çalýþtýðým koca bir tarihin dokusu, inanýlmaz renkli mozaiklerin birleþiminden doðan bir yaþanmýþlýk kokusu. Bedenim geceye kavuþmaya çalýþan günde, ruhum binlerce hayata evsahipliði yapmýþ bu tarihi sarayýn tam göbeðinde...Karýþtým yeniden Þehr-i Ýstanbul'un 2004 yýlýndaký Temmuz ayýnýn 22 nci gününe...
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Funda BÝLGÝLÝ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |